Uzak Tepeler - Kazuo Ishiguro Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Uzak Tepeler kimin eseri? Uzak Tepeler kitabının yazarı kimdir? Uzak Tepeler konusu ve anafikri nedir? Uzak Tepeler kitabı ne anlatıyor? Uzak Tepeler PDF indirme linki var mı? Uzak Tepeler kitabının yazarı Kazuo Ishiguro kimdir? İşte Uzak Tepeler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Kazuo Ishiguro
Çevirmen: Pınar Besen
Orijinal Adı: A Pale View of Hills
Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
İSBN: 9789750823343
Sayfa Sayısı: 164
Uzak Tepeler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Japon asıllı İngiliz yazar Ishiguro, ilk romanı Uzak Tepeler'de büyük toplumsal dönüşümlerin bireyler üzerindeki yıkıcı etkisini, görev duygusu ile özgürlük arzusu arasındaki çatışmayı ve modern çağda kimlik arayışını ustalıkla anlatıyor.
İngiltere'de yalnız başına yaşayan yaşlı Japon kadını Etsuko'nun büyük kızı Keiko intihar eder. Kısa süre sonra Etsuko'nun küçük kızı Niki annesini ziyarete gelir ama anne kız arasındaki duygusal mesafe, Etsuko'nun anılarına gömülmesiyle daha da artar. İkinci Dünya Savaşı'nın bitişinden sonra ilk kocasıyla birlikte Nagazaki'de yaşayan Etsuko, o yıllarda komşusu Sachiko ve onun küçük kızı Mariko'yla kurduğu arkadaşlığı hatırlar. Bugünle ilgili bazı gerçekleri açıklayabilmek için, geçmişin bu dönemini gözden geçirmeye ihtiyacı vardır.
Uzak Tepeler Alıntıları - Sözleri
- Ama insanlar hep mutluymuş gibi davranırlar.
- Soğuk bir insan görünümü vermek gibi bir niyetim yok, ama başka türlü olmak için hiçbir özel çaba göstermediğim de doğru sayılırdı. Çünkü yaşamımın o noktasında hala yalnız kalmak istiyordum.
- "Belleğin güvenilmez bir şey olabileceğini anlıyorum; çoğunlukla insan hangi koşullarda anımsıyorsa bellek onların rengini büyük oranda taşıyor."
- Olayları yeniden gözden geçirmenin kazandıracağı şey çok az.
- “Geçmişe dönüp bakmaktan vazgeçmeliyiz..”
- Herkes yeni şeylerden biraz korkar.
Uzak Tepeler İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Uzun İnceleme Bu kitabı ilk okuyup bitirdiğimde büyük bir hüsraana uğradım. Hiçbir şey anlamamış, şişmdi ben ne okudum, ne öğrendim diye düşünüyordum. Sonu tatmin etmemişti beni ve beklentilerim boşa çıkmıştı. Yazar Nobel ödüllü sanırım bende bir sorun var diyerek yorum okumaya başladım. goodreads adlı siteden birkaç ingilizce yorum okudum. Sadece en tepedeki 3-4 yorumu okumamla kitabı tekrar elime almam bir oldu. Okuğum yorumların ortak yanı aynı sayfalardan bahsediyor olmalarıydı. Etsuko’nun zamir ve diyalogları karıştırdığı sayfa ile sondan bir önceki sayfa. Okur okumaz tüylerimin diken diken olduğunu hissettim. Her şeyden önce şu paragrafı yazmam gerek:’’ Belleğin güvenilmez bir şey olabileceğini anlıyorum; çoğunlukla insan hangi koşullarda anımsıyorsa bellek onların rengini büyük oranda taşıyor.’’ diyor Etsuko. Sonra 151. sayfa zamirlerin değiştiği Mariko’nun küçük kız olduğu sayfa: ‘’Burada ne yapıyorsun diye sordum parmaklıkların altına çömelmiş oturan küçük kıza.’’ Devam eden diyalogda Mariko gitmek istemediğini söylüyor ve Etsuko’nun cevabı ‘’orasını sevmezsen hemen geri geleceğiz.’’ sondan bir önceki sayfada Etsuko’nun küçük kızı Niki ona limanda geçirdiği günün özelliğini sorunca da ‘’Ah aslında hiçbir özelliği yoktu. Yalnızca anımsadım, hepsi bu. Keiko o gün çok mutluydu.’’ der. Benim deteklediğim teori Saçiko ve Etsuko’nun aynı karakter olduğu. Mariko’nun da Keiko. Etsuko her zaman Saçiko’nun içinde konuşan ses gibi. Saçiko umursamazca çocuğunu dışarı salıyor ama Etsuko onu aramak gerektiğini düşünüyor. Saçiko ingilizce biliyor ama baskıcı kocası yüzünden igilizce öğrenimini de bırakmak zorunda kalıyor, iyi bir aileden geliyor fakat sonradan ailesini savaşta kaybedip kurtuluşu Amerikada bulacağını sanıyor. Etsuko da iyi bir aileden kocası çok baskıcı ve ona neredeyse hizmetçi gibi davranıyor. Onun da ailesi savaşta ölüyor. Eğer yazar olayları direkt verseydi Etsuko’nun kocası şurda şu sebepten öldü, Saçiko’nun kocası şu kişiydi o da şu sebepten şöyle öldü diye her ayrıntıyı verseydi iki kadının aynı karakter olduğunu anlamak çok kolay olurdu. Etsuko’nun çorak arazideki binada kocasıyla yaşayıp hamile kalması ilk anıları. Sonra başlarına bir olay geliyor ve kocasından ayrılıyor. Mariko/Keiko’yu yalnız başına büyütmek zorunda kalıyor. O kulülbede yaşamak zorunda kalıyorlar. Mariko/Keiko’nun intihar etme sebebi çok travmatik bir çocukluk geçirmiş olması. Hem o ırmakta bebeğini boğan kadının görüntüsü hem de tek arkadaşı olan küçük kedilerini boğan annesi. Nagasaki’den, Japonya’dan evinden ayrılması. Daha çok ayrıntı var ve hepsini yazamam. Mariko/Keiko’nun evden kaçtığı günlerden birinde Etsuko’nun ayağına halat takılması ve küçük kızın korkması gibi. Ben ayrıca Japonya’daki toplumsal sorunlara da dikkat çektiğini düşünüyorum yazarın. Nagazaki’ye atılan bombanın etkileri, Japonyadaki yalnış öğretme sistemi, cinsiyet ayrımı, çocuk cinayeteri. Çok başarılı bir roman. Herkes okumalı ama anlayıp öğrenen çok az çıkacaktır eminim. (Nur Güçlü)
Kazuo Ishıguro’nun en ilginç romanıdır. Okuduğumda bana bir anımı anımsattı. Anadolu’nun ücra bir ilçesinde öğretmenlik yaparken bir kadınla tanışmıştım. Yalnız yaşıyordu sanırım. Onu hep gözleriyle komut verir gibi baktığı ayaklarıyla, koşar adım yürürken görürdüm. Dolayısıyla ona baktığımı fark etmezdi. Ama bir gün yolda bir şey düşürmüş olmalı ki etrafında aranırken yakaladım onu. “yardıma ihtiyacınız var mı?” Diye sordum. “yok! Teşekkür ederim.” Dedi. “ben hallederim.” Ses tonundan her şeyi kendi başına halletmeye alışık olduğunun acı özgüveni seziliyordu. Kafasını kaldırıp yüzüme tekrar bakmayışından da insanları kendinden uzak tutmaya çalıştığı... Yine de o gün ona yardım ettim galiba. Emin değilim, belki başka bir gün yardım etmişimdir. Ama bana güvenmesini sağlamak kolay olmamıştı. Sonraları en yakın dostu oldum. Benden başka kimseye pek fazla tahammül edemediğini söylerdi. Zamanla tüm zaaflarını, pişmanlıklarını, neden hayal kuramadığını anlattı bana. Dediğim gibi dostuydum artık. Sonra ne mi oldu? Onu da siz tahmin edin. Ben artık “uzak tepeler”i incelemeliyim. Bu anlattığım neydi peki? Bu romanla ne ilgisi vardı? Romanı okudunuz mu? Yine de anlamadınız mı? Ben Ishiguro kadar usta bir kurgucu değilim, kusura bakmayın. Siz en iyisi beni boşverin Uzak Tepeler’i okuyun. (Elif Osmanoğlu)
Uzak Tepeler: Ishiguro, yazdığı ilk romanı olmasına rağmen Uzak Tepeler'de oldukça akıcı bir dil kullanmış. Savaşın geride bıraktığı psikolojik etkiyle birlikte toplumsal dönüşümlerin yıkıcı etkisini ortaya koymuş. Gerçekleşmesi gereken görevler ile özgürlük hissinin çatışması arasında kalan insanlar ne hisseder? Çoğu zaman yaşadığımız bir duygudur belki de. Bir yandan özgür bir ruh isterken, mecbur kaldığımız o görevlere de boyun eğmek zorunda kalırız. İşte bu hislere ortak olmamızı sağlayan bir kitap Uzak Tepeler. Kimlik arayışı içinde farklı yaşam ve farklı sonlar yaşayan hayatlarda, bu arayışın ne derece etkisi olduğunu bize yansıtıyor. Kadınların evlendikten sonra eğitimden, çalışmaktan, kendilerine ayırması gereken zamandan vazgeçmesi her toplumda değişmeyen bir olgu sanırım. Bir yandan bu konuya değinirken bir yandan da kendine özgü yaşayan bir kadının hayat şartlarına değiniliyor. İnsan ne yaşarsa yaşasın, yaşadıklarının üzerinden kaç yıl geçerse geçsin geçmişe dönmeden yapamıyor. Küçücük bir an, bir söz, bir olay geçmişe gitmesine yetiyor. Etsuko bunu çok iyi yansıttı. Ve Etsuko'dan görülecek birçok duygu vardı. Özlem, özgürlük, yalnızlık... Çocukların eğitimi önemlidir. Geçmiş zamanda ne yaşandığını görmek, geleceğinin şekillenmesinde etkilidir. Fakat çocukların ülkelerinin tarihi hakkında bir şey bilmeden mezun oldukları aşikar bir toplum söz konusu. Anlattığım konuların yanında birçok konuya değinen bu kitap, hiç sıkmadan gerçekleri göz önüne seriyor. Kısacık ama çok etkileyici bir kitaptı bence. Sonuna gelince tamamlanmamış hissine kapılsam da bir süre düşününce her şey yerine oturuyor. Klasik bir son elde edilmemiş, sizi olduğunuz yerden uzaklaştıracak bir eser. Severek okudum. Yazar ile daha önce tanışmıştım, bu kitabını daha çok sevdim ve diğer kitaplarını da okumaya karar verdim. (Tuğba)
Uzak Tepeler PDF indirme linki var mı?
Kazuo Ishiguro - Uzak Tepeler kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Uzak Tepeler PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Kazuo Ishiguro Kimdir?
Kazuo Ishiguro, 8 Kasım 1954 doğumlu Japon asıllı İngiliz romancı. Nagazaki kentinde doğan İşiguro 1960 yılında ailesiyle birlikte İngiltere'ye göçtü. University of Kent'i bitirdikten sonra (1978) University of East Anglia'da yaratıcı yazarlık yüksek lisansı yaptı. 1982 yılında İngiliz yurttaşlığına geçti.
İngilizce edebiyat dünyasının çok sevilen yazarları arasında bulunan Ishiguro, 4 kez saygın edebiyat ödülü Man Booker Prize'a aday gösterildi. 1989 yılında ise "The Remains of the Day" (Günden Kalanlar) romanıyla Man Booker Prize ödülüne layık görüldü.
Yazar Kazuo Ishiguro, 2015 yılında yazdığı ve VI.yy. İngiltere'sini anlattığı " kitap/gomulu-dev--32830 " (The Buried Giant) adlı romanıyla 2017 yılında Nobel Edebiyat Odülüne layık görülmüştür.
2005 yılında yazdığı Beni Asla Bırakma (Never Let Me Go) romanı 2010 yılında yönetmen Mark Romanek tarafından aynı adla sinemaya aktarılmıştır.
Kazuo Ishiguro Kitapları - Eserleri
- Beni Asla Bırakma
- Günden Kalanlar
- Gömülü Dev
- Uzak Tepeler
- Klara and the Sun
- Değişen Dünyada Bir Sanatçı
- Noktürnler - Müziğe ve Günbatımına Dair Öyküler
- Öksüzlüğümüz
- Avunamayanlar
- Yirminci Yüzyıl Filmini İzlediğim Akşam ve Başka Küçük Keşifler
- The Remains Of The Day
- Come Rain or Come Shine
- When We Were Orphans
Kazuo Ishiguro Alıntıları - Sözleri
- Dünya sandığın kadar çok değişmedi sevgili çocuk. Seni biraz şok etti, o kadar. (Öksüzlüğümüz)
- İnsana televizyonu açmakla yaşayabileceği bir deneyimin aşağı yukarı aynısını sunacaksa , roman yazmanın ne anlamı vardı ? Yazıya dökülmüş kurmaca , eşsiz bir şey , başka formların yapamadığı bir şey sunmadıkça , sinema ve televizyonun kudreti karşısında tutunmayı nasıl umabilirdi ? (Yirminci Yüzyıl Filmini İzlediğim Akşam ve Başka Küçük Keşifler)
- (Klara and the Sun)
- "Dönüm noktaları”ndan söz etmek iyi güzel de, kişi bu gibi anları ancak geçmişe dönüp baktığında görüyor. (Günden Kalanlar)
- ‘Dayanırım. Dayanırım. Çok daha kötülerini yaşadım. Dayanırım.’ (Avunamayanlar)
- Sevişmemiz gerekmeyecek. O iş birbirini yeterince tanımayan, birbirinden nefret edip sonra tekrar sevmemiş genç aşıklar için. (Avunamayanlar)
- En iyi şeyler, derdi, gecede toplanır ve sabah gelince dağılır. (Değişen Dünyada Bir Sanatçı)
- Ömür boyu yaşadığın yerden ayrılmak kolay değil. (Gömülü Dev)
- Ne olursa olsun, temiz bir niyetle yapılan yanlışlar kesinlikle büyük bir utanç kaynağı sayılmamalı. Asıl büyük utanç kaynağı, yanlışları kabul edememek veya etmemek olur. (Değişen Dünyada Bir Sanatçı)
- “Saki insani güçlü yapar mı?” …” Saki insanı güçlü olduğuna inandırır. Ama gerçekte,…, onu içmeden önceki haline göre hiç de güçlü değilsindir.” (Değişen Dünyada Bir Sanatçı)
- İnsan oturup böyle olmasaydı nasıl olurdu diye ömür boyu kafa yoramaz. (Günden Kalanlar)
- Vaktinden önce geliyorlar, beklemeyi bilmiyorlar, sonra çekip gidiyorlar. (Avunamayanlar)
- Vakit öldürmek için nostaljik hayaller kuruyorum hepsi bu. (Beni Asla Bırakma)
- Kazanmak mı? Kazanılacak bir şey yoktu kayıkçı. Aptallıktı, gururdu, o kadar. Ve bir erkeğin kalbinin derinliklerinde pusuya yatmış daha ne varsa. Belki cezalandırma arzusuydu beyim. Sözümle, davranışımla affettim, ama uzun yıllar boyunca yüreğimin küçük bir bölmesinde intikam arzusunu kilitli tuttum. Alçaklık ettim, kötülük ettim ona, oğlumuza da. (Gömülü Dev)
- Yaşamımın geri kalanı bir boşluk olarak uzanıyor önümde. (Günden Kalanlar)
- Ama izninizle söylüyorum, bence insan hayatının bir noktasında kararlarının arkasında durmayı öğrenmelidir. ‘Ben buyum, ben bunu yapmayı seçtim,’ diyebilmelidir. (Avunamayanlar)
- Ne zaman bir şeyler bulduğum kanısına varsam, o bulduğum şeyin yanlış bir yanının olup olmadığını uzun uzun araştırıyor, düşüncemi her açıdan inceliyordum. (Günden Kalanlar)
- Soğuk bir insan görünümü vermek gibi bir niyetim yok, ama başka türlü olmak için hiçbir özel çaba göstermediğim de doğru sayılırdı. Çünkü yaşamımın o noktasında hala yalnız kalmak istiyordum. (Uzak Tepeler)
- Gençler çoğu zaman eğlenmekten suçluluk duyarlar ve sanirim ben de öyleydim. (Değişen Dünyada Bir Sanatçı)
- İçimde bir şey vazgeçti... (Beni Asla Bırakma)