Uzaktan Aşk - Amin Maalouf Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Uzaktan Aşk kimin eseri? Uzaktan Aşk kitabının yazarı kimdir? Uzaktan Aşk konusu ve anafikri nedir? Uzaktan Aşk kitabı ne anlatıyor? Uzaktan Aşk kitabının yazarı Amin Maalouf kimdir? İşte Uzaktan Aşk kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Amin Maalouf
Çevirmen: Samih Rifat
Orijinal Adı: L'amour De Loin
Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
İSBN: 9789750803590
Sayfa Sayısı: 87
Uzaktan Aşk Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
XII. yüzyılda, Akitanya'dayız... Soylu bir ozan, Jeufré Rudel, zevk ve eğlenceye doymuş, böylesi bir yaşam sürmekten bıkmış; uzak, arı ve sonsuz bir aşkı düşlüyor... Kusursuz, düşsel bir kadını anlatıyor dizelerinde. Ve günün birinde, denizler ötesinden gelen Gezgin, bu imgenin gerçekten yaşadığını haber veriyor ona. Çılgına dönen ozanın "uzaktan aşk"ını arayışı böyle başlıyor.
Kaija Saariaho'nun bestelediği Uzaktan Aşk operasının ilk gösterimi, 2000 yılı Ağustos ayında Salzbourg'da, Peter Sellars'ın sahnelemesi, Kent Nagano'nun müziksel yönetimi ve Georges Tsypin'in dekorlarıyla gerçekleştirildi. Clémence rolünü Dawn Upshaw, Jaufré Rudel'i Dwayne Croft, Gezgin rolünüyse Dagmar Peckova üstlendi.
Gérard Mortier yönetimindeki Salzbourg Festivali'nin, Jean-Pierre Brossmann yönetimindeki Théâtre du Châtelet'nin ve Santa Fe Operası'nın ortak yapımı olan opera, 2001 Ekim ayında Fransa'da sahnelendi; 2002 Temmuz'unda da ABD'de izlenebilecek.
Uzaktan Aşk operasının librettosunda, Maalouf, amacına ulaşamadan yitip giden bir sanatçı yaşamının eğretilemesini sunarken, yolculuk, sürgün, Tanrı, kimlik ve aidiyet izlekleri çevresinde biçimlenen ve yine Batı'dan Doğu'ya uzanan o dokunaklı aşk ve ölüm masallarından birini anlatıyor.
Uzaktan Aşk Alıntıları - Sözleri
- "Arzuladığım kadın öyle uzak, öyle uzakta ki Hiçbir zaman sarılmaya yetmez kollarım.."
- Bu ülke benim mi? Belki. Ama ben, ben onun değilim. Ayaklarım buranın otlarında, ama uzak otlarda koşup oynuyor tüm düşüncelerim.
- “Ölmekten korkuyorum, Gezgin ve yaşamaktan, beni anlıyor musun?”
- “Aydınlığı gördüğünü sandı bende, oysa Cehennemin bekçisiymişim! Nasıl sevebilirim ki bundan sonra? Nasıl kaldırırım örtüsünü bedenimin? Nasıl açarım göğsümü, gözleri önünde bir sevgilinin?”
- "Ben çocukluğumu anımsıyorum, ama çocukluğumun dünyasında her şey unuttu beni."
- Sonra da hiçbir şey avutmadı gönlümü. Kendi sürgünlüğümü anımsatıyor şimdi Ne zaman bir gemi yanaşsa rıhtıma Ve bir bırakılmışlık duygusu salıyor içime. Kıyıdan uzaklaşıp giden her yelkenli.
- Tanrı güzelliği size vermiş kontes, Ama başkalarının gözleri için.
- Arzuladığım kadın öyle uzak, öyle uzakta ki Hiçbir zaman sarılmaya yetmez kollarım.
- İnsan birine "sen delisin" dedi mi , bunu gerçekten düşünmediği içindir. Deli olduğunu düşünsen, gizlice acımakla yetinirsin.
- İnsan birine "sen delisin" dedi mi, bunu gerçekten düşünmediği içindir. Deli olduğunu düşünsen, gizlice acımakla yetinirsin.
- Kendi sürgünlüğümü anımsatıyor şimdi Ne zaman bir gemi yanaşsa rıhtıma Ve bir bırakılmışlık duygusu salıyor içime.
- Dünyanın çokluğu birinin yokluğunu dolduramaz !
- Ne kaldı ki elimde! Bütün içtiklerimden, Sonsuz bir susuzluk yalnızca Ve tüm sarılmalardan Beceriksiz iki kol kaldı geriye.
- Dünyanın en mutlu insanı olmalıydım, Oysa en umutsuzuydum...
- "Yüreğin hıçkırıkları yalan söylemez."
Uzaktan Aşk İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Gözümün önünde sahnelenen bir oyunu izlermiscesine canlı bir hikaye, ekileyici bir aşk. Bir çırpıda okunan , zihinde hoş bir his bırakan bir eser. Bir saatligine başka bir dünyaya gitmek için okunmali (Mülkiye Öğmen)
Uzaktan Aşk: Hiç görmediği kadına aşık olan bi ozan. Avarelikte derinden hissettiğimiz gerçek duygular. En derinden. Ve uzaktan aşk. Katlanılması ne kadar zor. Türlü kıyafetler içinde olan yapay sözlerden uzakta o sevgi ve yansımaları, burada yakında. Benimle hep benimle. Ay ve güneş gibi. İlkbahar ve sonbahar gibi. Uzakta ama yanımda. Böyle bir his. İkliminde yeşillendiğim bi dünya o. Büyüyor ışık ışık. Uzakta. Hisler ne kadar benzer. Gerçek ve katışıksız. Ruhlar ne kadar benzer. Uzakta. Ama yanımda. İçimde. Ellerimiz uzandı sanki birbirine. Uzakta ama yakında. (Aimée)
Kitabın Yazarı Amin Maalouf Kimdir?
Emin Maluf (Arapça: أمين معلوف Fransızca Amin Maalouf) 25 Şubat 1949 doğumlu, yapıtlarını Fransızca veren Lübnanlı yazar.
1949'da Beyrut, Lübnan'da doğdu. Ekonomi ve toplumbilim okuduktan sonra gazeteciliğe başladı. Lübnan'da iç savaşın çıktığı 1975'e kadar Lübnan'da gazetecilik yaptı. Bu tarihte Paris'e göç etti. Yazar halen Paris'te yaşamaktadır. Çeşitli yayın organlarında yöneticilik ve köşe yazarlığı yapmış olan Maalouf, bugün vaktinin çoğunu kitaplarını yazmaya ayırmaktadır.
Yapıtlarında çok iyi bildiği Asya ve Akdeniz çevresi kültürlerinin söylencelerini başarıyla işleyen Maalouf, 1983 yılında yayımlanan ilk kitabı Arapların Gözüyle Haçlılar (Les Croisades vues par les Arabes) ile tanındı. Bu kitap, çevrildiği dillerde de büyük bir başarı kazandı. 1986'da yayımlanan ve aynı yıl Fransız - Arap Dostluk Ödülü'nü kazanan ikinci kitabı ve ilk romanı Afrikalı Leo (Léon l'Africain) bugün bir "klasik" olarak kabul edilmektedir.
Maalouf'un 1988'de yayımlanan ikinci romanı Semerkant (Samarcande) da coşkuyla karşılandı ve pek çok dile çevrildi. Maalouf'un sonraki kitapları da yine roman tarzındaydı: 1991'de yayımlanan Işık Bahçeleri (Les Jardins de Lumiére) ve 1992'de yayımlanan Beatrice'den Sonra Birinci Yüzyıl (Le premier siècle après Béatrice).
Emin Maluf, 1993'te yayımlanan romanı Tanios Kayası (Le Rocher de Tanios) ile Goncourt Akademisi Edebiyat Ödülü'nü kazandı. 1996'da Doğunun Limanları (Les Echelles du Levant) adlı romanı ve 1998'de ise Ölümcül Kimlikler (Les Identités Meurtrières) adlı deneme kitabı piyasaya çıktı. Maalouf 2000'de Yüzüncü Ad - "Baldassare'nin Yolculuğu" (Le Périple de Baldassare) adlı romanını yayımladı.
Ayrıca 2002'de opera için yazdığı ve Finlandiyalı müzisyen Kaija Saariaho'nun bestelediği Uzaktan Aşk (L'Amour de loin) Maalouf'un ilk librettosudur. 2004'de yayımlanan Yolların Başlangıcı (Origines) adlı romanından sonra, 2006 yılında Adriana Mater adlı ikinci librettosunu yayınladı.
Kitaplarında genellikle doğuya ait öğeleri çok iyi işlemektedir. Doğuya ait gelenek ve görenekleri kitaplarında mutlaka tanıtır. Bir çok kitabında Osmanlı-Türkiye üzerine yorumlara da rastlanmaktadır. Osmanlı ve Yavuz Sultan Selimin Kahire seferinde 8000 kişiyi katletme derecesinde öldürdüğünü Afrikalı Leo kitabında iddia etmiştir. Kitaplarında doğu halklarının neden geri kalmış olduğu konusunda sürekli analizler ve tespitler yapmaktadır. Doğu halkları ile ilgilenen kişilerin mutlaka okuması gereken kitaplardır bunlar. Kitapları roman tarzında yazılmış da olsa sosyolojik temalar kitaplarında sürekli olarak işlenir.
Kitaplarının Türkçe çevirileri YKY tarafından yayımlanmaktadır.
Amin Maalouf Kitapları - Eserleri
- Tanios Kayası
- Semerkant
- Adriana Mater
- Beatrice'ten Sonra Birinci Yüzyıl
- Çivisi Çıkmış Dünya
- Doğu'nun Limanları
- Yolların Başlangıcı
- Işık Bahçeleri
- Ölümcül Kimlikler
- Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri
- Yüzüncü Ad
- Afrikalı Leo
- Doğu'dan Uzakta
- Uzaktan Aşk
- Fransız Akademisi'ne Kabul Konuşması ve Jean-Christophe Rufin'in Yanıtı
- 29 Numaralı Koltuğun Hikâyesi
- Uygarlıkların Batışı
- Empedokles'in Dostları
Amin Maalouf Alıntıları - Sözleri
- Yaşamda neşe ve karışıklık birbirini tamamlar. (Afrikalı Leo)
- biz aynı yalnızlığı yaşamıyoruz (Empedokles'in Dostları)
- "Doğulular, Batı'nın onları geçmiş olduğunu gördüler, ama bunun nedenini bir türlü anlamadılar. Bir gün, yakasına çiçek iliştirmiş bir Batılı gördüler. Demek buymuş, dediler kendi kendilerine, bunların ileri olmasının nedeni! Biz de yakalarımıza çiçekler takarsak, onları yakalarız!" (Fransız Akademisi'ne Kabul Konuşması ve Jean-Christophe Rufin'in Yanıtı)
- Her şeyin başka türlü olmasını nasıl da isterdim! (Adriana Mater)
- Çoğunluk zorunlu ihtiyaç maddelerinden yoksun yaşarken bir avuç insanın gereksiz şeyler bolluğu içinde yüzmesi doğa kanununa açıkça aykırıdır. (Fransız Akademisi'ne Kabul Konuşması ve Jean-Christophe Rufin'in Yanıtı)
- İnsanların kim oldukları sade adlarından mı anlaşılır sanıyorsun? Bakışlarından, yürüyüşlerinden, konuşma biçimlerinden de anlaşılır. (Semerkant)
- Cehalet öldürür , ilerleme kurtarır . (Empedokles'in Dostları)
- Tanrı güzelliği size vermiş kontes, Ama başkalarının gözleri için. (Uzaktan Aşk)
- Sonra da hiçbir şey avutmadı gönlümü. Kendi sürgünlüğümü anımsatıyor şimdi Ne zaman bir gemi yanaşsa rıhtıma Ve bir bırakılmışlık duygusu salıyor içime. Kıyıdan uzaklaşıp giden her yelkenli. (Uzaktan Aşk)
- İnsanın bilmek istemeyeceği o kadar çok şey var ki!.. (Adriana Mater)
- Bizi savaş birleştirmiş olsa da, onunla barış içinde yaşamak istiyordum. (Doğu'nun Limanları)
- Siyasette, dinin kendisi bir amaç değildir, düşüncelerden biridir yalnızca; meşruiyet en inançlı olana değil, mücadelesi halkınkiyle aynı olana verilir. (Çivisi Çıkmış Dünya)
- Nefrete son vermeli, ırkları, dinleri, kökenleri aşmalı. (Fransız Akademisi'ne Kabul Konuşması ve Jean-Christophe Rufin'in Yanıtı)
- Rüzgârın, yağmurun altında kalmak, bana neredeyse bir tür avuntu veriyordu. (Yolların Başlangıcı)
- …çok yaşayan, çok görür!.. (Tanios Kayası)
- “Yiyecekleri pis, temiz diye ayırmak hurafedir; insanları pis, temiz diye ayırmak aptallıktır, her şeyde, her birimizin içinde aydınlık ve karanlık yan yanadır.” (Işık Bahçeleri)
- Arzuladığım kadın öyle uzak, öyle uzakta ki Hiçbir zaman sarılmaya yetmez kollarım. (Uzaktan Aşk)
- Bu yüzyıl daha genç ama daha şimdiden insanların bu yüzyılda dinle yollarını yitirebilecekleri biliniyor, tıpkı onsuz da yollarını yitirebilecekleri gibi. (Çivisi Çıkmış Dünya)
- Tiksindiğim bir şey varsa , o da ırkçılık , ayrımcılıktı. (Doğu'nun Limanları)
- Ben asıl, sözlerim insanların kulağına yastıktaki tüyler kadar yumuşak geldiğinde telaşlanacağım. (Işık Bahçeleri)