Uzaylı - A. E. Van Vogt Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Uzaylı kimin eseri? Uzaylı kitabının yazarı kimdir? Uzaylı konusu ve anafikri nedir? Uzaylı kitabı ne anlatıyor? Uzaylı PDF indirme linki var mı? Uzaylı kitabının yazarı A. E. Van Vogt kimdir? İşte Uzaylı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: A. E. Van Vogt
Çevirmen: Osman Talat Taşkın
Orijinal Adı: Children of Tomorrow
Yayın Evi: Baskan Yayınları
İSBN: Yok
Sayfa Sayısı: 240
Uzaylı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Evinize hoşgeldiniz Uzaylı Komutan Lane. Geçen yıl, uzaydaki yıldızlar arasında yerleri haritalanmamış bu dost ve gizemli yabancılar arasında zor anlar yaşadığınızı biliyoruz. Geride bıraktığınız Dünya’da büyük değişiklikler oldu. Şu anda indiğiniz uzaylimanı, tuhaf sorunlara sahip özel bir kenttir. Bu yüzden biz çocuklar örgütlenmek ve birbirimizi korumak zorunda kaldık. Çünkü babalarımız çok zaman önce gitmişlerdi; ve döndüklerinde tıpkı sizin gibi şaşıracaklar. Görüyor musunuz, biz şimdine kadar güçlüyüz!
Uzaylı Alıntıları - Sözleri
- Senden ayrı geçirdiğim her dakika bana ıstırap oldu. Bu yüzden, yeniden başlamak için zamanı boşa harcamayalım.
- Anlatsam bana inanmayacaksın ama, dedi, bütün olanları bir kelimede özetleyebilirim: Hiç bir şey.
- Eğer bizimle antlaşma yapmak üzere sinyal yolladılarsa, bizim cevabımızın da onlara ulaşması için en az altı saatin geçmesi gerekir. Sonra onların cevabının bize ulaşması için bir altı saat daha.
- Okul ve anne, tek başına yeterli değildir. Bırak bunları. Gerçekten... sakinleşti... bazı babaların varlığının, çocuklar için, yokluğundan daha zararlı olduğu da doğrudur.
- Ne zaman biraz olsun barıştan söz etsek bir sürü sorunla karşılaşıyoruz gibi geliyor bana.
- Yüz yıl öncesine bir dönüp bak. Tüm tarih, tahtı ele geçirmek isteyen kurnaz kişilerin çocukları kullandıklarının kanıtlarıyla dolu.
- Çünkü siz hiçbir uyarıda bulunmaksızın bizim gezegenimize bombalar attınız!
- Eğer benim izin vermemi istiyorsan, buyur, dedi. (Sonra, annesinden izin isteyen bir çocuk gibi davranan kocasına) Ama, dedi. Eve zamanında gel. Yüzünü yıkamayı unutma. Çok yorucu oyunlar oynama. Kavga etme. Yabancılardan da şeker alma.
- Tamam, tamam Kumandan Lane. Eminim ki sizde yorgunsunuz. Ama hayat bu kadar mı zor olmalı?
- Gerçekleri düşüncelerinize göre değiştirmemelisiniz. Eğer bizim bağlı olduğumuz mantık buysa, Dünya'nın geleceğinden endişe duyarım.
Uzaylı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
UZAYLI Alfred Elton van Vogt 26 Nisan 1912 - 26 Ocak 2000 Kanada doğumlu bir bilim kurgu yazarıdır. Parçalanmış, tuhaf anlatım tarzı, daha sonraki bilim kurgu yazarlarını, özellikle de Philip K. Dick'i etkiledi. Yirminci yüz yılın ortalarında bilim kurgunun en popüler ve etkili uygulayıcılarından biriydi. Children of Tomorrow (1970) Yarının Çocukları: Uzaylı ismiyle (1984) ülkemizde yayınlanan A. E. van Vogt bilim kurgu romanı. Komutan John Lane on yıllık uzay görevinden geri dönmüştür. Geride altı yaşında bıraktığı kızı Susan şimdi on altı yaşında olmuştur. Yıllar süren uzay görevlerine gidenlerin aileleri için kurulmuş Spaceport şehri ve çocukların kıyafetler, disiplin, kendi gelenekleri şiddet içermeyen birlikler halinde bir nevi ebeveynlerin görevlerini üstlenmeleri birbirlerini denetlemeleri. Lane, kendi çocuğumu ben yetiştiririm onun ahlak ve davranışlarını ergen çocukların oluşturduğu birliklerin yönlendirmesine bırakamam deyip birlikle fikir çatışması. Bir yanda da dünyaya dönerken uzaylı saldırısına uğramış ve dünyaya geri dönmeyi başarmıştır. Uzaylılar ise insanların arasına bir casus göndermeyi başarmışlar ve üstelik Spaceport'taki çocuklardan oluşan ve Lane'nin kızının da bulunduğu birliğe insan görünümünde bir çocuk ajan yerleştirmişlerdir. Elli küsur yıllık bu bilim kurgu romanını okurken doğal olarak bazı anlam tuhaflıklarına; örneğin yıldızlar arası yolculuk yapıyoruz ama halen tuşlu ev telefonu kullanıyoruz. Bu gibi takıntılarınız yoksa keyifle okuyabileceğiniz güzel bir roman. Ben çok keyif aldım. Keyifli Okumalar... (Mesut Sevinç)
Baskan Yayınları bilim kurgu serisinin on ikinci romanı. Fena değil diyebileceğim bir roman. Bir uzay filosu komutanı John Lane, on yıllık bir görev sonrasında evi olan Spaceport'a döner ama hayal kırıklığına uğrar. Kızı Susan, Kızıl Kediler adında bir birliğe üye olmuştur ve garip davranışlardadır. Birliğin kendi kuralları ve konuşma tarzı vardır ve bu durum John'un hoşuna gitmez. Bu arada birlikteki elemanlardan biri olan Bud Jagger aslında bir uzaylıdır ve babası ile birlikte insanların karakterlerini analiz etmektedir. Bu analiz sonucu kendi gezegenlerinden buraya bir saldırı düzenleyip ele geçirmek istemektedir. Ancak uzay filosu komutanı Lane de akıllı bir adamdır. Birlik, uzaylı saldırısı, karısının soğuk davranışları arasında John Lane başarılı olacak mıdır ve birlik içinde Mike ile Lee arasındaki rekabet sonlanacak mıdır? (Serdar Poirot)
Serimizin 12. kitabında daha kitabın kapağını açmadan dikkatimi çeken bir şey vardı. Aslında bu cümleyle onun ne olduğunu da belirtmiş oldum. Yani oldukça şaşırtıcı ve bir o kadar da yapıcı çalışmayla tasarlamışlar kapağı. İlla dış güzellik olacak, huyumuz kurusun tabi. Bu kitabın adı da Children od Tomorrow. Yarının Çocukları şeklinde çeviremez miyiz bunu? Niye Uzaylı? Neyse artık çevirilere bilmiş bilmiş sataşmayacağım ama duramıyorum ki. Olayı kavrayamadım, neresini kaçırdığımı şaşırıyorum. Tabi en başta söylediğim gene geçerli, kapak beni heyecanlandırdı. Sekiz yaşını geçen çocukları toplayan birlikler, 1 günün 1 aya tekabül ettiği uzay – dünya zamanı, Ana Bilgisayar terimi karşısında Baba Bilgisayar terimiyle gelen acayip ve ilginç bir yaklaşım, bacak ve kol yerine dokunaçlara sahip romandaki tek uzaylı karakter, K-Enerjisi derken kitabı tamamladık. Tabi böyle dolu dolu bir uzaylı hikayesi gördün mü dersen ‘Hayır’ demek bile zayıf kalır. Bağıra bağıra ‘Asla’ dersem de hakaret olur. Kısaca, görmedim. Burada ana konuyu da verelim. O uzaylı modunda olan arkadaşımız Bud Jagger, uzay filosu komutanı John Lane ve kızı Susan arasında geçe bir hikaye konu ediniliyor. Sizi sarıyor, sonuna kadar götürüyor aslında ama tat alamıyorsunuz. Yani bilim kurguya merakınız varsa, başlangıç yapabileceğiniz eserlerden birisi değil ama buraya kadar gelip seriyi tamamlamak adına da maalesef ki okunuyor işte. Bu arada günaydın, mutlu günler, iyi okumalar dilerim.. (Sadık Kocak)
Uzaylı PDF indirme linki var mı?
A. E. Van Vogt - Uzaylı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Uzaylı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı A. E. Van Vogt Kimdir?
1912 yılında Winnipeg'de doğdu. Küçük yaşlarda çalışmaya başladı. 1926'da Amazing Stroies dergisiyle tanışması hayatının akışını değiştirdi. Öyküler ve radyo oyunları yazmaya başladı.
Bilimkurgu türündeki ilk öyküsü Vault of the Beast'tir. Yine bir bilimkurgu öyküsü olan Black Destroyer 1939 yılındaAstounding Dergisi'nde yayımlandı. Bu öykü The Voyage of the Space Beagle (Uzay Tazısı'nın Yolculuğu) adlı ünlü romanına da kaynaklık etti.
1939 yılında ilk eşi bilimkurgu yazarı Edna Mayne Hull ile evlendi. Birlikte 40'lı yıllarda pek çok eser ürettiler.
İlk romanı Slan, 1940 yılında Astounding Dergisi'nde tefrika halinde yayımlandı. 1941'de The Weapon Shops of Isher, 1943'te ise The Weapons Makers adlı romanları yayımlandı. Bir süre yazmaya ara veren yazarın son romanları arasında, Children of Tomorrow; The Battle of Forever ve Computerworld sayılabilir.
1996'da SFWA tarafından verilen Büyük Usta ve Retro-Hugo ödülerini aldı. 26 Ocak 2000'de öldü.
Türkçeye çevrilen yapıtları: Uzay Tazısı'nın Yolculuğu, NullA Dünyası.
A. E. Van Vogt Kitapları - Eserleri
- Uzay Tazısı’nın Yolculuğu
- Uzaylı
- Null-A Dünyası
A. E. Van Vogt Alıntıları - Sözleri
- Çünkü siz hiçbir uyarıda bulunmaksızın bizim gezegenimize bombalar attınız! (Uzaylı)
- “Daha önce hiç sorgulanmamış inançlar bilimin ve analitik düşüncenin amansız irdelemeleriyle darmadağın olur. Skeptik kişi en üst düzeydedir artık. Ben derim ki bu uygarlık en cafcaflı döneminde ansızın sona erdi. Böylesine büyük bir olayın toplumsal etkileri ahlakın ortadan kalkması, ideallerden yoksun ilkel ve hayvansı bir suçluluğa geri dönüş olacaktır. Ölüm karşısında nasırlaşmış bir duyarsızlık gelişecekti. Eğer bu... bu pisipisi böylesine bir ırkın kalıntısıysa, mutlaka kurnaz bir yaratık, geceleri pencereden içeri süzülen bir hırsız, çıkarı için öz kardeşinin boğazı’nı kesecek kanlı bir katildir.” (Uzay Tazısı’nın Yolculuğu)
- “Başka bir zihni nasıl etkileyebilirsiniz? Onun kabullenimlerini değiştirerek. Başka bir şahsın eylemlerini nasıl değiştirebilirsiniz? Karşı eylemlerle mi? Hayır, temel inançlarını, duygusal kesinliklerini sarsarak.” (Uzay Tazısı’nın Yolculuğu)
- “İnsanlar bir şeyin ahlaksal ya da ahlak dışı olup olmadığına o anda akıllarına gelen çağrışımlara ya da daha sonra anımsadıklarına bakarak karar verirler,” dedi içtenlikle. “Bu hiçbir ahlak sisteminin geçerli olmadığı anlamına gelmez. Ben kişisel olarak çoğunluğun yararına olan şeyin ahlaksal sayılmasını kabul ediyorum, tabii azınlıkta kalan bireylerin haklarının çiğnememesi ya da eziyet görmemeleri kaydıyla. Toplum hasta ya da cahil olan bireylerini kurtarmayı da öğrenmek zorundadır.” (Uzay Tazısı’nın Yolculuğu)
- Gruplardan biri er ya da geç üste çıkar. Bir kere iktidara geldiklerinde bu önderler ‘güven otamını’ öylesine kanlı biçimde sağlarlar ki kitleler korku içinde siner. Güç sahipleri etkinlikleri derhal kısıtlamaya başlar. Örgütlü her toplum için gerekli olan izin, ehliyet ve düzenleyici diğer uygulamalar baskı ve tekelciliğin araçları haline dönüşür. Bireyin yeni bir atılımda bulunabilmesi önce çok zor, sonra olanaksız hale gelir. Böylece hızla eski Hindistan’daki gibi bir kast sistemine kayarız. Birey yaşamını geçireceği konuma doğmuştur ve bunu değiştiremez... (Uzay Tazısı’nın Yolculuğu)
- Eğer benim izin vermemi istiyorsan, buyur, dedi. (Sonra, annesinden izin isteyen bir çocuk gibi davranan kocasına) Ama, dedi. Eve zamanında gel. Yüzünü yıkamayı unutma. Çok yorucu oyunlar oynama. Kavga etme. Yabancılardan da şeker alma. (Uzaylı)
- Gerçekleri düşüncelerinize göre değiştirmemelisiniz. Eğer bizim bağlı olduğumuz mantık buysa, Dünya'nın geleceğinden endişe duyarım. (Uzaylı)
- Başkimyager ölgün bir sesle konuştu: “Tören hemen olmayacak. Lanet kedi onun bedenindeki bir şeyin peşindeydi. Dokularının tümü oradaymış gibi görünüyor, ama bir şeyler eksik olmalı. Neyin eksik olduğunu bulacağım ve cinayeti bu hayvanın üzerine yıkacağım, ki en ufak bir kuşkuya yer kalmadan emin olabilesiniz.” (Uzay Tazısı’nın Yolculuğu)
- “Bir bebek de yürümeyi, kollarını hareket ettirmeyi, konuşmayı şartlandırılarak öğrenir. Bu şartlandırmayı niçin hipnotizmaya, kimyasal tepkimelere, besinlerin etkilerine kadar genişletmiyoruz? Bu yüzlerce yıl önce mümkündü. Birçok hastalığı, kalp kırıklıklarını ve kişinin kendi aklıyla bedenini yanlış değerlendirmesinden kaynaklanan nice felaketi önleyecektir.” (Uzay Tazısı’nın Yolculuğu)
- “Sonra, daha fazla mücadele edemeyecek kadar bitkinleşerek, olduğu yere çöktü. Binlerce ve binlerce saat sürmüş şiddetin ardından ölüm sessizce gelmişti.” (Uzay Tazısı’nın Yolculuğu)
- Okul ve anne, tek başına yeterli değildir. Bırak bunları. Gerçekten... sakinleşti... bazı babaların varlığının, çocuklar için, yokluğundan daha zararlı olduğu da doğrudur. (Uzaylı)
- “Acı geçti. Düşünce silindi. Beyni çağların uykusuna geri döndü. Yine umutsuzluktan ve puslu ışık lekelerinden oluşmuş eski dünyasında yaşamaya başlamıştı. Zihninin nasılsa kısmen uyanık kalmış uzak bir köşesi düşün bitmesini, unutulmuşluğun bir sis gibi dalga dalga gelmesini, çok kısa sürmüş acının gölgelere katılmasını izledi.” (Uzay Tazısı’nın Yolculuğu)
- Anlatsam bana inanmayacaksın ama, dedi, bütün olanları bir kelimede özetleyebilirim: Hiç bir şey. (Uzaylı)
- Eğer bizimle antlaşma yapmak üzere sinyal yolladılarsa, bizim cevabımızın da onlara ulaşması için en az altı saatin geçmesi gerekir. Sonra onların cevabının bize ulaşması için bir altı saat daha. (Uzaylı)
- Tamam, tamam Kumandan Lane. Eminim ki sizde yorgunsunuz. Ama hayat bu kadar mı zor olmalı? (Uzaylı)
- “ Zevk, heyecan, ya da ihtirasa gömülmüş insanları denetlemek çok kolaydır. Kullandığım taktikleri ben geliştirmedim. Yüzyıllardır varlar. Ama onları incelemek için geçmişte yapılan girişimler köklerine dek inmedi. Son zamanlara kadar fizyolojiyle psikolojinin bağlantısı kuramsal bazda kalmıştı. Neksiyolojik eğitim bunu kesin teknikler haline getirdi.” (Uzay Tazısı’nın Yolculuğu)
- Senden ayrı geçirdiğim her dakika bana ıstırap oldu. Bu yüzden, yeniden başlamak için zamanı boşa harcamayalım. (Uzaylı)
- Bilgiye ve verilere sahip olmak haklı olmaya yetmiyordu. İnsanların ikna edilmeleri gerekliydi. Bazen bu rahatça ayrılabilecek zamandan çok daha fazlasını istiyordu. Bazen ise hiçbir zaman sağlanamazdı. Uygarlıklar bu şekilde çöker, savaşlar bu şekilde yitirilir ve kurtarıcı fikre sahip insan ya da gruplar birbirlerini ikna etmenin uzun törenlerine girmeye üşendikleri için uzay gemileri yitirilirdi. (Uzay Tazısı’nın Yolculuğu)
- Ne zaman biraz olsun barıştan söz etsek bir sürü sorunla karşılaşıyoruz gibi geliyor bana. (Uzaylı)
- Yüz yıl öncesine bir dönüp bak. Tüm tarih, tahtı ele geçirmek isteyen kurnaz kişilerin çocukları kullandıklarının kanıtlarıyla dolu. (Uzaylı)