Uzun Bir Adam - İlhan Berk Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Uzun Bir Adam kimin eseri? Uzun Bir Adam kitabının yazarı kimdir? Uzun Bir Adam konusu ve anafikri nedir? Uzun Bir Adam kitabı ne anlatıyor? Uzun Bir Adam PDF indirme linki var mı? Uzun Bir Adam kitabının yazarı İlhan Berk kimdir? İşte Uzun Bir Adam kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: İlhan Berk
Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
İSBN: 9789753631266
Sayfa Sayısı: 110
Uzun Bir Adam Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Kendim Üstüne Bir Kalem Denemesi" diye bakılmalı bu kitaba. Kendimi yazarken de, Montaigne'in dediği gibi, okuyucu kitabımda beni, bende de kitabımı bulsun istedim. Montaigne söylediği için değil, bana çok uygun düştüğü için böyle diyorum. Bu yazılarda beni bulmalı okuyan, ben çıkmalıyım. (...) Yazdıklarımdan, benim boyumu-bosumu, sevdiğim yemekleri, kağıtları, kalemleri, harfleri, suları, hayvanları, kadınları, çocukları, bütün insanları, bütün nesneleri öğrensinler isterim. Bu dünyada yaşadığımın bilinmesini istemektir bu. Yaşama olayına sahip çıkmak... Yazmak, bu anlamda, önce kendimi, sonra da yeryüzünü varetmektir."
(Arka Kapak)
Uzun Bir Adam Alıntıları - Sözleri
- "Bu yeryüzünde mutlu olduğum bir tek şey var resim yapmak.Aşkın yaşamının ta kendisi benim için resim yapmak. Resim yaparken deliler gibi seviniyorum,göneniyorum.Her şeyi her şeyi unutabiliyorum,yaşamın tam göbeğinde gibiyim.Sanki bu yeryüzünü yeni görüyormuşum, şurada eksik bir taşı ben koyuyormuşum , şu göğü ben uzatıyormuşum ,mutsuzlukların üzerini ben çiziyormuşum gibi oluyorum."
- "Elinin yanağımın üstünde hiçbir anısı yok." İlhan Berk /Uzun Bir Adam
- "Başkalarını bilmem, ben yaşayamadığım için yazıyorum."
- “İnsanın kendisi olmanın koşulu, kim olduğunu hiç mi hiç bilmemesidir.” ~Nietzche~
- Ne yaptığımı bilmediğim gibi, nasıl bir yolculuk izleyeceğimi de bilmem.
- Ben bu yeryüzünde çocukluğunu, gençliğini, ihtiyarlığını yaşayamamış nice insan tanıdım. Dünyanın en dayanılmaz, en korkunç, en çekilmez insanlarıydı bunlar. Onları bütün bütün haksız da göremem. Bu dünyayı hep birlikte yaşamak gerek; yaşamadıkları dünyaya elbette ki karşı çıkacaklardır.
- Sonra herkes kendi dünyasına daldı .Geçti geçmez dediğimiz zaman...
Uzun Bir Adam İncelemesi - Şahsi Yorumlar
"Kendimi ameliyat masasına yatırılmış bir nesne gibi görmek istiyorum. Geçmişiyle,şimdisiyle bir nesne. Salt varlığıyla yetinen, varlığını, bir onu öne süren, onunla kendini bütünleyen, doğrulayan. Böylece kendimi, yazıya vuran kendimi, öyle görmek istiyorum. Kendimi anlatarak değil, bırakarak. Böylece yazmanın, o yaratmạ denen alana girmek, orada varetmek kendimi. Bir kurşunkalem gibi kurşunkalemin içine girmek, onu yaratarak varetmek. Bir kurşunkalem tanıma ne denli girerse, ne denli varolursa, öyle varolmak. Kısaca, kendime bakıyorum, bakarak kendimi yazıyorum." Bir şairin "Kendim üstüne Bir Kalem Denemesi" alt başlıklı otobiyografik anlatısının ilk sayfalarında yer alıyor yukarıdaki alıntı. Ben daha önce kendini anlatan yazarları okudum lakin kendine keskin bir "dışarıdan bakma" ile yaklaşan, aynadan seyredercesine kendini anlatan bir şairi okumamıştım. İlhan Berk'in şairliğini kendi üzerinde de konuşturması, hayatının çeşitli dönemlerini, çeşitli kişilik özelliklerini bir başkası ondan bahsediyormuş gibi sunması, hoşumuza giden gitmeyen taraflarını çekinmeden bize sunması ve bunların hepsini 100 sayfalık bir kitaba sığdırması şairlerin "az sözle çok şey anlatma"sının şahane bir örneği olmuş. Dolu dolu bir kitap. Ve bu kitabı bana tanıtan Oktay Akbal olmuştu. İlhan Berk birkaç şiirini okuyarak geçiştirmiş olduğum bir şairdi. Oktay Akbal'ın "İlhan Berk'i daha iyi anlamak için öncelikle "Uzun Bir Adam" kitabının okunması gerekir" cümlesinden sonra bu kitabı listeme eklemiştim. Öyle bir tesadüf ki Oktay Akbal'ın kitabından bir hafta önce İlhan Berk'in tüm şiirlerine başlamış ve sonra yine ertelemiştim. Ama bugün bu kitabı okuduktan sonra İlhan Berk'in iç dünyasına dair birçok bilgiye erişmiş olduğumu ve şiirlerini yorumlarken kendini ele aldığı bu uzun anlatıyla bir sürü çağrışım yapacağımı düşünüyorum. Bu kitap bana İlhan Berk'in şiir kitaplarına başlama zamanının geldiğini hatırlattı yeniden. İlhan Berk'i okumayı düşünenlerin öncelikle bu kitabı okumalarını öneririm. Şiirlerine başladığım vakit yeniden okuyacağım bir kitap olacak. (Adem Yüce)
Uzun Bir Adam PDF indirme linki var mı?
İlhan Berk - Uzun Bir Adam kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Uzun Bir Adam PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı İlhan Berk Kimdir?
İlhan Berk (d. 18 Kasım 1918 - ö. 28 Ağustos 2008) Türk şair.
Balıkesir Necatibey Öğretmen Okulu'ndan mezun olmuş, Espiye'de iki yıl ilkokul öğretmenliğinden sonra Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü'ne girdi. Enstitünün Fransızca bölümünden mezun (1944) olan Berk, 1945-1955 yılları arasında Zonguldak, Samsun ve Kırşehir'de ortaokul ve liselerde Fransızca öğretmenliği yaptı. 1956 yılından itibaren on üç yıl boyunca Ankara'da T.C. Ziraat Bankası'nın Yayın Bürosu'nda çevirmenlik yaptı.
Bu süre içinde modern dünya şiirinin iki büyük şairi sayılan Arthur Rimbaud ve Ezra Pound'un şiirlerini çevirerek kitaplaştırdı. Bu tarihten sonra kendini tümüyle yazmaya verdi ve bir anlatı kitabı dışında, yalnız şiir ve şiire ilişkin yazılar yazdı. Kül adlı kitabıyla 1979 yılında Türk Dil Kurumu ve İstanbul kitabı ile de 1980 yılında Behçet Necatigil Şiir Ödüllerini kazandı. 1983'de Deniz Eskisi adlı kitabıyla, Yedi Tepe şiir Armağını'nın 1988'de de Güzel Irmak adlı kitabıyla Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nü (F. Edgü ile) aldı. 28 Ağustos 2008 tarihinde Bodrum'da 90 yaşında vefat etmiştir.
Yazım Hayatı
İlhan Berk, ilk şiirlerini Manisa Halkevi'nin dergisi Uyanış'ta yayımlamıştır (1935). Berk, 19 yaşındayken Güneşi Yakanların Selâmı adıyla kitaplaştırdığı bu şiirlerinde "hece vezni" kullanmakta ve o dönemin şiir anlayışına özgü bir karamsarlık taşımaktadır. "Sonsuzluk", "kızıl", "hulya", "ateş" en sevdiği sözcükler olarak görünmektedir. Sembolist şiirden esinlenilmiş izlenimi veren imgeler yapmayı sevmektedir: "Bir karanlık gecenin masmavi seherinde / Kızıl başörtünle gül yüzlü bahçede görün".
Dil anlayışı da henüz döneminden kopamamıştır ki, bunu da 19 yaşındaki bir şair adayı için doğal karşılamak gerekmektedir: "Kıpkızıl hulyalı bir renge yükselmeden gün / Bir devrin neşesini taşımakta yüzün". Berk'in ilk kitabına adını veren şiirinin son kıtası da şöyledir: "Neler, neler beklenmez nihayetsiz bir yerden / Güneşi içelim mor şafaklar gecesinden / Selâm! Sonsuzluklara, hasret gönüllerden / Selâm, güneşe, göğü yakanlar bahçesinden!".
İlhan Berk, daha sonra 1940'lara doğru Yeni Edebiyat anlayışı içinde yer almış, Servet-i Fünun (Uyanış), Ses, Yığın, Yeryüzü, Kaynak gibi dergilerde yazmıştır. Türk şiirinin en deneyci şairlerinden biri olan İlhan Berk, durmadan yatak değiştirerek, ama bazı sorunsallara hep bağlı kalarak şiirini günümüze kadar eskitmeden getirmeyi başarmıştır.
“Yazmak mutsuzluktur, mutlu insan yazmaz.
bu yeryüzünü olduğu gibi görmeme engel olan
ve bana bu yeryüzünü cehennem eden
bu yazmak eyleminden kurtulduğum,
mutlu olduğum bir tek şey var: resim yapmak.”
Ödülleri
Kül, 1979 TDK Şiir Ödülü.
İstanbul, 1980 Behçet Necatigil Şiir Ödülü.
Deniz Eskisi, 1983 Yedi Tepe Şiir Armağanı
Güzel Irmak, 1988 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü.
İlhan Berk Kitapları - Eserleri
- Bir Yeryüzü Tanığı
- Günaydın Yeryüzü
- Güzel Irmak
- Eşik
- Poetika
- Dünya Edebiyatında Aşk Şiirleri
- Toplu Şiirler
- Logos
- Galile Denizi
- Akşama Doğru
- Aşk Tahtı 1976 - 1982
- Galata
- Seçme Şiirler
- Pera
- Çiğnenmiş Gül
- Mısırkalyoniğne
- Adlandırılmayan Yoktur
- Deniz Eskisi
- Uzun Bir Adam
- Kitaplar Kitabı
- Kuşların Doğum Gününde Olacağım
- Tümceler Geliyorum
- Bir Limandan Üç Resim
- El Yazılarına Vuruyor Güneş
- Dün Dağları Dolaştım Evde Yoktum
- Kül
- Şeyler Kitabı
- Şifalı Otlar Kitabı
- İstanbul Kitabı
- Aşıkane
- Avluya Düşen Gölge
- Çok Yaşasın Sayılar
- İnferno
- Çivi Yazısı
- Köroğlu
- Enis Batur'a Mektuplar
- Delta ve Çocuk
- Atlas
- Fransız Şiir Antolojisi
- Kült Kitap
- Otağ
- Türkiye Şarkısı
- Taşbaskısı
- Şiirin Çizdiği
- Requiem
- Ben İlhan Berk'in Defteriyim
- Şenlikname
- Başlangıçtan Bugüne Beyit-Mısra Antolojisi
- Aşıkane
- Bakmak
- Asılı Eros
- Kanatlı At
- Güneşi Yakanların Selâmı!
- Elin Üstünde Gezsin
- Geceye Sor Beni
- Defter Kapakları
- Başlangıcından Bugüne Dünya Şiiri
- Gerçeküstücülük
- Poetika / Logos
- Mağara Ressamı Sapkın Nakkaş Namahrem Kalem
- Lettera Amorosa
İlhan Berk Alıntıları - Sözleri
- Kırları bir severdi o bir severdi denizleri aklımıza geldi. (Çivi Yazısı)
- Geçen dakikalarım, Kim bilir neredesiniz? (Logos)
- sevgilim, işte eylül ve işte senin usul usul seğiren yüzün. zaman ki sonsuzdur bitmemiş şiirler gibidir. bazı hüzünleri bazı nehirleri tutup anlatmak gibidir. biz ki zamanı tırnak arasına alıp yaşadık (isteğin bulanık kıyısında). bundan değil midir bizim aşkımızda sürekli bir akşam hüznü vardır. (Otağ)
- Ve gülmek deniz gibi haritalarına. (Atlas)
- Bir ateş yakalım ki, tutuşsun gökler bile Ve Güneş içilsin o gün, kızıl çanaklardan! ... (Toplu Şiirler)
- "Kalemler, söz ordularını donatırlar." (Katip Çelebi) (Kül)
- Tanrı. Büyük yabancı. Başka hiçbir sözcük bu denli hem yakın, hem uzak olamaz. Tanrı üstüne hiçbir şey bilmiyoruz aslında: Biliyormuşuz gibi davranıyoruz. Varolmayışı ise bizi ilgilendirmiyor. (Adlandırılmayan Yoktur)
- Ve yüzün Yüzün deniz kıyısında bulunmuş kalem gibi Bir deniz yolu gibi de git git bitmiyor (Seçme Şiirler)
- "Elinin yanağımın üstünde hiçbir anısı yok." İlhan Berk /Uzun Bir Adam (Uzun Bir Adam)
- Evrensel şiir, elbette merak edilen bir şeydir. Ancak yapısı gereği, doğası gereği, şiir zaten evrenseldir. Daha çok da, bütün sanatlar içinde şiirin ayrı bir yeri vardır. Şiir yine yapısı gereği insana en yakın sanat dalıdır. Şiiri böyle tarif etmek isterim. Hiçbir sanat şiir kadar insana yakın değildir. Daha da ileriye giderek, şiirsiz bir dünya yeryüzünde kurulmaz diyebilirim. Şiir zaten kendini hazırlayarak gelmiştir. Bu dünyada yerini hazır bulmuştur. İnsana o kadar yakın bir şeydir ki, onun etkisinden kurtulamayız. (Şiirin Çizdiği)
- Kal böyle aşkım, kal böyle Ve yalnız Bana bak. Bakmak aşktır. (Güzel Irmak)
- Şimdi dağlarda kimi rüzgarları eserken görürseniz, bilin ki ben o rüzgarlarlayımdır. Kentlerin birinde bir gülü suluyorumdur, bir bulut kopmuştur onu dikiyorumdur. (Otağ)
- "Dublin'in, bu kentin görüntüsü bir gün yeryüzünden silindiğinde, bir rehber kitap gibi, Ulysses'e bakarak, yeniden, eksiksiz bir biçimde kurulsun istiyorum." (Pera)
- Düşünülen şeyler var oldukları için düşündürmüyorlar mı? Fakat geceyi niçin düşünmeli;sabahta yaşarken? (Bir Limandan Üç Resim)
- Denize bakan evler gibiydim seninle. Dur, geliyorum ellerin ne güzel öyle (Seçme Şiirler)
- Biz bir kitabın ortalarından düşmüş, yerlerini arayan, kendi halinde ortaboy tümcelerdik… (Tümceler Geliyorum)
- “Bir anda bütün kıtaları dolaşan kusursuz ve sonsuz bir gün ışığı önümde Seni düşünüyorum.” (İstanbul Kitabı)
- Her şey şu gecelerin içinde oluyor (Günaydın Yeryüzü)
- Ne zaman aydınlığında adım geçti miydi Bir aşk demekti bu dünyada. (Çivi Yazısı)
- Sen "şu mavi gökyüzü gibisindir Baktıkça ferahlık verirsin insana" (Eşik)