Uzun Sürmüş Bir Yaz - Nedim Gürsel Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Uzun Sürmüş Bir Yaz kimin eseri? Uzun Sürmüş Bir Yaz kitabının yazarı kimdir? Uzun Sürmüş Bir Yaz konusu ve anafikri nedir? Uzun Sürmüş Bir Yaz kitabı ne anlatıyor? Uzun Sürmüş Bir Yaz PDF indirme linki var mı? Uzun Sürmüş Bir Yaz kitabının yazarı Nedim Gürsel kimdir? İşte Uzun Sürmüş Bir Yaz kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Nedim Gürsel
Yayın Evi: Doğan Kitap
İSBN: 9786050930511
Sayfa Sayısı: 208
Uzun Sürmüş Bir Yaz Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
40. yılına özel baskısı
Resimler, belgeler, hakkında yazılanlar
Nedim Gürsel'in gerçeklerden düşlere, anılara sezdirmeden geçişleri erişilmesi güç bir ustalıktır.
-Yaşar Kemal-
Suların, doğanın yazarı Nedim Gürsel. Bilinci ve uzaya bağımlı bir bilinçaltını aynı potada eritebilen varoluşçu bir duyarlılığı, atalarından kalma ölçütlerle yargılamadan, daha derin, daha vurgulu ve daha güzel bir biçimde kullanmayı biliyor.
-Alain Bosquet-
(Tanıtım Bülteninden)
Uzun Sürmüş Bir Yaz Alıntıları - Sözleri
- Geçmiş dibe çökerken bulanık bir tortudan başka ne bırakır ki?
- Yoksa bu adamları, anaları dövülsün diye mi doğurmuştu, bu çocuklar, ölmek için, kurşunlanmak için mi gelmişlerdi dünyaya? Alanda yürüyenler, şarkı söyleyenler, günün bütün haberlerini ağız gazetesiyle yayanlar, polisin kovaladığı, dövdüğü, yakalayıp götürdüğü insanlar çoğaldıkça, bugün bütün gazeteleri, dergileri sütun sütun dolduran öyküler oluştukça, birtakım adamlar gitgide köstebekleşiyor, dut yapraklarını yeyip bitiren kurtlar, tırtıllar, kupkuru kalmış dalların ilkyaz sonlarında büsbütün göze batan güdüklüğünden tel tel sarkıyor, yere yaklaşıyordu.
- Ey gül ölme! Bahar gelecek.
- Dışarıya kapanmak içeriye açılmaktır.
- " Ama gerçekçi olmak yaşadığımız bu tarih öncesi zamanları anlatmaya yetmiyor. Toplum kabuk değiştirirken bile bilinçleri de sarsılıyor çünkü'. "
- Artık ölüm bile yaşamak istiyor.
- Büyük gemiler derin suları sever...
- O gece bir ayraçtı, kapandı.
Uzun Sürmüş Bir Yaz İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Hikaye Türk okuru için ne anlam ifade ediyor? Virginia Wolf ve Stefan Zweig'ı ne çok okuyoruz. Sabahattin Ali hâkezâ. "Hayatımız roman", hikâyelerimize dair bir deyiş. "O değil de" diye sözü ortasından koparaşlarımız hâkeza. Hikayede şiirin yeri nedir? Şiirsiz hikâye olur mu? Ali Ural, Nazan Bekiroğlu... Sıtmalı kesik cümleler, titreten üç noktalar, soluksuz virgüller, gönülsüz noktalar. Şiir mutlaka hikayeye girmeli. Nazan Bekiroğlu bir hikayesini yayınlayınca Mustafa Kutlu ona bir mektup yazar. "Hikayenizi şiirinize fedâ etmeyin." Bence Nazan Hoca ikisinden de vazgeçemedi. Belki bu yüzden Türk okuru tarafından çok sevilmedi. Ağır geldi diyelim. Ama onu sevenler seçin bir zümre olarak hâlâ onu çok seviyor. Nedim Gürsel'in ilk kitabı Uzun Sürmüş Bir Yaz. Davalık. Darbe sonrası birkaç arkadaşın anılarına değiniyor. Şiir, betimleme, işkence, erotizm gibi farklı dokular ilginç bir şekilde harman edilmiş. Kitapta olay anlatılmıyor bu yüzden sıkışmış Türk okuyucusu, beğenmemiş kitabı. Ama ben beğendim. Yazar, Beyazıtta oturuyor arkadaşlarıyla. Bir arkadaşının güneş gözlüğünün diş bükey yüzeyine yansıyan cami, meydan, insanlar, ağaçlar ve mevsim, yazarın muhayyilesinde kırılıp bambaşka bir düzleme düşüyor. Size hiç olmadı mı? Bana çok oldu! Bir güneş gözlüğünden veya bir pencereden yansıyanlar, zamanın daralan ufkunda beni bambaşka yerlere çok götürdü. Hele yansımanın ters olması mekanı da değiştirdi benim için. Yıllar sonra ilk defa gittiğim berberin kapı camındaki yansımada, çocukken bisiklet sürdüğüm yokuşun sağa değil, sola kıvrıldığını görmek nasıl heyecanlandırmıştı beni. Kafiyesi ters, akışı ters, zamanı ters ama manası dosdoğru bir şiirdi benim için. Bu kitabı sadece bunu hatırlattığı için bile beğenebilirdim. Hikayede şiir olsun ya. Müsade var mı Türk okuyucusu? (Vakti Garîbe Âlemi Muhal)
Nedim Gürsel'in 1975 yılında yayınlanan ve dokuz farklı hikayeden oluşan ve okuduğum ilk kitabı. Uzun sürmüş bir yaz kitabıyla ilk olarak okuyucu karşısına çıkmış yazar. Hikayeleri şiirsel bir dille kaleme alıp, daha çok darbe sonrası yaşanan hayatlardan oluşmaktadır. Yaşamını Fransa da sürdürüp bu kitabıyla Türk dil kurumu hikaye ödülünü kazanmıştır. (Toprak SAYGIN)
Uzun Sürmüş Bir Yaz PDF indirme linki var mı?
Nedim Gürsel - Uzun Sürmüş Bir Yaz kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Uzun Sürmüş Bir Yaz PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Nedim Gürsel Kimdir?
1951 yılında Gaziantep'te doğdu. 1970'te Galatasaray Lisesi'ni, 1974'te Paris Sorbonne Üniversitesi Modern Fransız Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. Aynı yerde karşılaştırmalı edebiyat doktorası yaptı. İlk yazıları 1969'tan itibaren edebiyat dergilerinde yayınladı. Sorbonne Üniversitesi'nde Türk Edebiyatı dersleri verdi. Fransa Bilimsel Araştırmalar Ulusal Merkezi'nde (CNRS) Türk Edebiyatı üzerine araştırma başkanı olarak çalıştı. Kitapları yabancı dillere çevrildi. ESERLERİ
Boğazkesen (Fatih'in Romanı)
Nedim Gürselin Boğazkesendeki Fatih Sultan Mehmet algılaması ve tasviri eleştirilere uğradı.Gürsel, tarihi bir kişiyi anlatmasına rağmen bu kişiliğin bir roman kahramanı olduğunu söyledi.
Yapıtları yalnızca Türkiye'de değil, Batı ülkelerinde de yankılar uyandıran bir yazar Nedim Gürsel. Bu kez tarihle buluşturuyor bizi, daha doğrusu, Anadoluhisarı'ndaki eski bir yalıda Fatih dönemi üzerine bir roman yazan kahramanın öyküsüne, geçmişte kalmış kişilerin öykülerini katıyor. Fatih Sultan Mehmet, Çandarlı Halil, Uluğ Bey gibi tarihsel kişilerle saray cücelerinin, içoğlanlarıyla gezgin dervişlerin, Bizans yosmalarıyla keşişlerin öykülerini birlikte anlatıyor. Ne var ki tüm varoluşunu yazdığı romana adayan kahramanın yaşamına 12 Eylül askeri darbesiyle birlikte giren genç ve güzel bir kadın altüst ediyor her şeyi. Yapıtıyla sevgilisi arasında bocalayan roman kahramanı, bir seçim yapmaya zorlanıyor. Hem tarihsel bir roman Boğazkesen, hem de bir tutkunun, bir aşkın romanı. On beşinci yüzyıl Osmanlı tarihini ve İstanbul'un fethini tüm ayrıntılarıyla, seyrine doyulmaz bir minyatür renkliliğiyle okura sunan Nedim Gürsel, iki ayrı eksende gelişen anlatıyı ustalıkla yürütüyor, okuru serüvenin iki ayrı zamanında sürükleyip götürüyor.
Sevgilim İstanbul
Nedim Gürsel, yabancı ülkelere çevrilip yayınlanan kitaplarıyla, edebiyatımızı sınırlarımızın dışına taşımış değerli bir yazarımız. Boğazkesen adlı romanı, Türkiye'de aylarca satış listelerinden inmedi. Sevgilim İstanbul adlı bu kitapta, dünyayı yapayalnız dolaşan gurbette bir yazarın aşklarını, anılarını, özlemlerini bulacaksınız. Öykülerin kahramanı, Paris, Moskova, Leningrad, Atina, Cezayir, Marakeş, New York ve İstanbul'da dolaşırken, gerçekte belleğinin derinliklerinde yol alıyor. Her gittiği ülkeye, her gördüğü kente kendi geçmişini de taşıyor çünkü. Fransız Pen Kulübü Jüri Özel Ödülü ile Haldun Taner Öykü Ödülünü alan Sevgilim İstanbul'un bu yeni basımında Nedim Gürsel'in ilk öyküleriyle birlikte bir kısa film senaryosu da yer alıyor.
Kadınlar Kitabı
Nedim Gürselin bu kitabı, 1983 yılında ilk kez yayımlanmış ve on gün sonra da toplattırılmıştı. Yazarı hakkında müstehcenlik gerekçesiyle dava açılmış, ancak sonuçta yazar aklanmış, kitap da yeniden günışığına çıkma şansı bulmuştu. Kadınlar Kitabını yeniden basarken, kitabın sonuna yazarın mahkemede yaptığı savunmayı da eklemeyi doğru bulduk. Ayrıca ünlü İspanyol yazarı Juan Goytisolo, bu kitap için bir de önsöz yazdı. Çevrilip birkaç ülkede yayımlanan bu kitabın ilgiyle okunacağına inanıyoruz. Nedim Gürsel bu kitabında bir yandan kendi kimliğini ararken, bir yandan da İstanbul kentine olağanüstü güzellikte bir aşk mektubu yazıyor. -Tahar Ben Jelloun-
Gemiler de Gitti
Yine uzak bir kıyıdan yazıyor Nedim Gürsel ve okurlarını yeni yolculuklara çağırıyor. Denize kayan kent Venedik'e, İsa'nın bile uğramadığı yoksul bir köye, naif ressam Pirosmanişvili'nin kenti Tiflis'e, güneyin seraplarıyla yıkımdan sonraki Saraybosna'ya, Saint-Nazaire' den demir alan transatlantiklerin dünyasına götürüyor. Bu yolculuğun duraklarından biri de Mevlânâ'yla Şems'in olağanüstü aşklarının tanığı Konya. Boğazkesen'in yazarı, öykü tadında okunan bu kitabıyla yeni ülkeler, benzersiz dünyalar keşfettirecek size.
Uzun Sürmüş Bir Yaz
1976 Türk Dil Kurumu Ödülünü kazanan Nedim Gürselin bu ilk kitabı, belli başlı Avrupa dillerine de çevrilmiş, ne var ki 12 Eylül darbesinden sonra Türkiye'de uzun süre yasaklanmıştı. Yeni basımının genç kuşaklarca da ilgiyle karşılanacağını umuyoruz. Bir baskı döneminin, bireylerin iç dünyalarında yol açtığı sarsıntıları, işkence ve ölüm karşısındaki davranışlarını anlatırken, çocukluğun büyülü dünyasını da şiirsel bir dille yansıtan Uzun Sürmüş Bir Yaz için kitabın Fransızca çevirisine yazdığı önsözde Prof. Etiemble şöyle diyor: Önce iç sürgün, yani gizli eylem; sonra dış sürgün, yani yazmak. Özgürlük için savaşımın çetin, çok çetin olduğunu, çoğu kez şiddet eylemlerine dönüştüğünü biliyoruz? İstanbul baskı döneminin o tiksinç ve tehlikeli günlerini yaşıyor yeniden. Her önemli yapıt gibi Nedim Gürsel'in yapıtı da öylesine ince bir acıyla dokunmuş ki, çoğunluğun öyküsü öznel bir bilincin duyarlığında somutlaşıyor.
Nedim Gürsel Kitapları - Eserleri
- Boğazkesen: Fatih'in Romanı
- Allah'ın Kızları
- Şeytan, Melek ve Komünist
- Resimli Dünya
- Yüzbaşının Oğlu
- Uzun Sürmüş Bir Yaz
- Tehlikeli Sevişmeler
- Öğleden Sonra Aşk
- Sevgilim İstanbul
- Aşk ve İsyan
- İlk Kadın
- Yedi Dervişler
- Bana İtalya'yı Anlat
- Aragon
- Baba Bak Deniz
- Güneş'te Ölüm
- Mehdi'yi Beklerken
- Yaşar Kemal - Bir Geçiş Dönemi Romancısı
- İzler ve Gölgeler
- Aşk Kırgınları
- Yalnızlığın Yarattığı Yazar: Sait Faik
- Yine Bana Döneceksin
- Son Fasıl
- Kadınlar Kitabı
- Kırk Kısa Şiir
- Paris Yazıları
- Hatırla Barbara
- Gemiler de Gitti
- Bozkırdaki Yabancı
- Son Tramvay
- Pasifik Kıyısında
- Bir Avuç Dünya
- Başkaldıran Edebiyat
- Acı Hayatlar
- Sağ Salim Kavuşsak
- Derin Anadolu
- Cicipapa
- Dünya Şairi Nazım Hikmet
- Piramitlerin Gölgesinde
- Yüzyıl Biterken
- Şeyh Bedrettin Destanı Üzerine
- Sorguda
- Seyir Defteri
- Balkanlara Dönüş
- Söz Uçar
- Çıplak Berlin
- Yeryüzünde Bir Yolcu
- Türkiye Yaşlı Avrupa'ya Genç Damat
- Son Yolcu
- Yerel Kültürlerden Evrensele
Nedim Gürsel Alıntıları - Sözleri
- Karnım tok sırtım pek çok şükür, ama yine de bir şey eksik hayatımda. (Şeytan, Melek ve Komünist)
- Yasak nedir bilir misin sen diye sordu biri Öteki: Bu kâfir yasaktan değil, dayaktan anlar, diyerek yıktı yere saf oğlanı. Bu Türkler de ne tuhaf diye düşündü candide, ya savaştalar, ya namazdalar (Aşk ve İsyan)
- Uygarlık kuzeye doğru çekilirken Akdeniz kıyılarına iki nöbetçi dikti Güneşi bir de şiiri Cemal Süreya (Yine Bana Döneceksin)
- Çıkmayan candan umut kesilmez, peki ya çıkmayan sesten? (Şeytan, Melek ve Komünist)
- ''Bir yerde herşey Pompei'nin son günleri'' (Bana İtalya'yı Anlat)
- Boğa güreşçisi bir sanat yapıtı gerçekleştirir ve ölümle oynar. Boynuzun ucunda hissettiği ölümü her defasında biraz daha kendine yaklaştırır. Böylece ölümsüz olduğu izlenimini uyandırır seyircilerde. Siz de onu izlerken kendinizi ölümsüz hissedersiniz. Ancak bundan sonradır ki, boğaya kılıcını saplayarak, kendi ölümsüzlüğünü gözünüzün önünde kanıtlar. (Güneş'te Ölüm)
- “Görülecek ne güzel yerler, nice günbatımları var daha. Gümdoğumları, denizler, yeni ağaçlarla yepyeni kentler, insanlar var. Evet, insanlar. Doğru, ömür biter yol bitmez. Yeter ki bir menzile erişelim bu kez.” (Pasifik Kıyısında)
- Demek ki yalnızca anılar değil, eski fotoğraflar da naftalin kokan sandıklardan çıkarılmak için bazı yaşları bekliyorlar. (Yüzbaşının Oğlu)
- Gece yeterince gece değil miydi henüz? (İzler ve Gölgeler)
- Insanoğlunun ömrü dünyanın tüm duvarlarınkinden daha kısa. (Şeytan, Melek ve Komünist)
- Her ölümden sonra bir doğum olması iyi de, gidenlerin bir daha hiç gelmemesi, yeniden doğmamaları kötü. (Baba Bak Deniz)
- Ölülerin büsbütün ölmeden Resimlerine bakamam (İzler ve Gölgeler)
- ... bir insanın hayatı belki hiçbir şeydir, ama hiçbir şey o insanın hayatından daha değerli ya da önemli değildir. (Şeytan, Melek ve Komünist)
- Öncesiz ve sonrasız bir zamandaydın. (Yine Bana Döneceksin)
- Gidecek bir yerin, kış uykusuna yatacak bir inin yoksa, şehvet içini kemiriyorsa geceleyin, günboyu yatakta zaman tükenmek bilmiyorsa, eski günlere gidersin sen de. (Şeytan, Melek ve Komünist)
- Açıkta demirlemiş gemiler vardı. Her biri umut yüklü, tayfalarını kentin bağrına salıp rahatlamış, yalnız gemiler. (Yüzbaşının Oğlu)
- yankısız bir derin kuyu yokluğun (Kırk Kısa Şiir)
- Roma,Bizans,Osmanlı...Hiçbirinden haberim yoktu bunların.Seni sevmeyi yavaş yavaş öğrendim.Önceleri korkarak,çekinerek,sonraları coşkuyla.Yıllar geçti tadına varmam,güzelliğini,çekiciliğini kabullenebilmek için.Seni yavaş yavaş tanıdım. (İlk Kadın)
- boşlukta el eleyiz. düşerken (Kırk Kısa Şiir)
- Kalbim paramparça her şey kırık dökük (Aragon)