Vahşetin Çağrısı (Çizgi Roman) - Jack London Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Vahşetin Çağrısı (Çizgi Roman) kimin eseri? Vahşetin Çağrısı (Çizgi Roman) kitabının yazarı kimdir? Vahşetin Çağrısı (Çizgi Roman) konusu ve anafikri nedir? Vahşetin Çağrısı (Çizgi Roman) kitabı ne anlatıyor? Vahşetin Çağrısı (Çizgi Roman) kitabının yazarı Jack London kimdir? İşte Vahşetin Çağrısı (Çizgi Roman) kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Jack London

Çevirmen: Levent Cinemre

Çizer: Will Morris

Orijinal Adı: The Call of the Wild

Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9786052952214

Sayfa Sayısı: 40

Vahşetin Çağrısı (Çizgi Roman) Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bu klasik öykü, rahat bir hayat yaşayan evcil köpek Buck’ın hayatını anlatıyor. Buck evinden çalınır ve Alaska’ya gönderilir. Artık bir kızak köpeği olmanın bütün zorluklarını yaşamak zorundadır. Hayatta kalmak için mücadele eden Buck, acaba ne kadar başarılı olacak? Ormandan gelen gür sesli çağrıya cevap verecek mi?

Vahşetin Çağrısı (Çizgi Roman) Alıntıları - Sözleri

  • “Varoluşun zirvesini gösteren, hayatın artık daha fazla yükselemediği bir kendinden geçme hali vardır.”
  • “Bitti artık. Uzun uzun dinleneceğiz. Öyle değil mi? Öyle tabii. Kocaman bir dinlenme var size.”
  • “...acı çekiyorlardı; kasları sızlıyor, kemikleri sızlıyor, yürekleri sızlıyor ve bu yüzden dilleri keskinleşiyor, sabahları ilk, akşamları son sözleri hep kırıcı kelimeler oluyordu.”
  • “Tuhaf bir hissizlik içindeydi.”
  • “Hayatında hiçbir zaman ona bu kadar iğrenç şekilde davranılmamıştı ve hayatında hiçbir zaman bu kadar kızmamıştı.”
  • “Bütün bunlar çok aptalcaydı, biliyordu ama onuruna karşı yapılan bu hareketler onu sinirlendirdikçe kızgınlığı artıyor, artıyordu.”
  • “Aramızda küçük bir tartışma yaşadık ve yapabileceğimiz en iyi şey, bunun bu kadarla kalmasını sağlamak.”
  • “Dersini almıştı ve bundan sonra hayatı boyunca bu dersi unutmadı.”
  • “Geçen her saat, sarsıcı, dehşete düşürücü şeylerle doluydu.”
  • “Aylaklık etmek, haylazlık yapmak ve sıkılmaktan başka hiçbir şey yapmadığı, tembel ve güneşli bir hayat değildi bu.”
  • “Burada ne huzur, ne rahat, ne de bir an olsun güven vardı.”
  • “Demek burada işler böyle oluyordu. Adil oyun diye bir şey yoktu. Bir kere yere düştün mü sonun geldi demekti.”
  • “Yenebilecek ne şey varsa, hiçbiri kurtulamamıştı onların dişlerinden.”
  • “O andan sonra ikisi arasında olan şey, savaştı.”
  • “Her gün, tıpkı ötekine benziyordu.”

Vahşetin Çağrısı (Çizgi Roman) İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Çizgi Roman: Bugün okuduğum ikinci resimli kitaptı.Birincisi ilahi komedya (manga),ikincisi Vahşetin çağrısı (Çizgi roman).Budala kitabını okurken arada bu iki kitabı okudum.Benim için keyifli bir okuma oldu. Vahşetin Çağrısı daha büyük yasta ki çocukların okuma akışkanlığının kazandırılması icin tercih edilebilir.Resimli ve kisa cümlelerden oluştuğu için çocukların ilgisini çekebilir.Benim gibi yetişkinlerde zevkle okuyabilir.Cizimleri ve anlatımı güzeldi. Kitabın sonunda okuduğumuzu anladık mı ?başlıkla çocuklara öyküyle ilgili sorularda var. (Zeliha şahin)

Kitabın Yazarı Jack London Kimdir?

12 Ocak 1876’da San Francisco’da doğdu. Gerçek adı John Griffith Chaney’dir. Evlilik dışı bir çocuk olarak dünyaya gelen Jack London, soyadını, henüz sekiz aylıkken annesinin evlendiği John London adlı savaş gazisinden aldı. Maddi sıkıntılar nedeniyle küçük yaşta okulu bırakıp gazete satıcılığı, tayfalık, balıkçılık, istiridye korsanlığı, gazetecilik, sahil koruma devriyeliği gibi çeşitli işlerde çalıştı ve Amerikan işçi sınıfını tanıdı. 1894’te serserilik suçlamasıyla otuz gün hapis yattı. Hapisten çıktıktan sonra hayatını değiştirmek arzusuyla liseye kayıt yaptırdı. Lise öğrenimini bir senede tamamlayarak 1896 yılında Kaliforniya Üniversitesi’ne girdi. Bir dönem okuyabildiği üniversiteden maddi zorluklar sebebiyle ayrıldı. 1897’de Klondike bölgesinde altın arayanlara katıldı ama bir yıl sonra yine yoksul ve işsiz olarak geri döndü. Yoğun bir çalışma programı hazırlayarak şansını yazarlıkta denemeye karar verdi. Soneler, baladlar, nükteli fıkralar, anekdotlar, korku ve serüven öyküleri yazmaya başladı. 1909’da yazdığı Martin Eden bu dönemi yansıtması bakımından otobiyografik izler taşır. İlk kitabı Kurt Dölü (1900) büyük ilgiyle karşılandı. Aynı yıl Elisabeth Maddern ile evlendi ve bu evlilikten iki kızı oldu. Ancak bu beraberlik uzun ömürlü olmadı ve 1904’te sona erdi. Charmian Kittredge ile ikinci evliliğin ardından 1916’da Kaliforniaya’daki çiftliğinde hayatını kaybetti. London yazarlık kariyeri boyunca elliye yakın kitap yazdı ve döneminin en çok okunan yazarlarından biri oldu. Yazdıkları, yaşadıkları etrafında şekillenmiş, sosyalizmin de etkisiyle toplumcu bir dünya görüşüne ulaşmıştır. Başlıca eserleri arasında Beyaz Diş, Martin Eden, Uçurum İnsanları, Vahşetin Çağrısı yer alır.

Jack London Kitapları - Eserleri

  • Beyaz Diş
  • John Barleycorn
  • Martin Eden
  • Demir Ökçe
  • Ay Vadisi
  • Demiryolu Serserileri

  • Vahşetin Çağrısı
  • Deniz Kurdu
  • Uçurum İnsanları
  • Alın Teri
  • Şampiyon
  • Dehşet Ülkesi
  • Güneşin Oğlu

  • Yanan Günışığı
  • Kız, Kar ve Kan
  • Düş Ülkelerine Yolculuk
  • Sevginin Katıksızı
  • Tanrılar ve Köpekler
  • Suikast Bürosu
  • Kurt Dölü

  • Denizin Çağrısı
  • Midas'ın Müritleri
  • Yıldız Gezgini
  • Ölüme Boyun Eğmeyen Adam
  • Ataların Tanrısı
  • Beyaz Sessizlik
  • Can Yoldaşı

  • Devrim
  • Dönek
  • Gece Doğan
  • Halk Avcısı
  • İnsanın Sadakati
  • Meksikalı
  • San Fransisco'nun Güneyi

  • Sınıf Farkı
  • Makaloa Hasırı Üzerinde
  • Bana Göre Hayatın Anlamı
  • Hawaii Öyküleri
  • Büyük Serüven
  • Kurt Kanı
  • Yakalanış

  • Öyküler
  • Uzak Diyarlarda
  • Bir Kuzey Macerası
  • Gece Geçen Serseriler
  • Gemide İsyan
  • Geleceğin Hikayeleri
  • Beyaz Cehennem

  • Büyük Evin Küçük Hanımefendisi
  • Beyaz Diş - Madam Bovary
  • Şafak Kızı
  • Beyaz Diş - Esrarlı Ada
  • Yumruk
  • Buzun Çocukları
  • Bin Düzine Yumurta

  • Adem'den Önce
  • Oyun
  • Ateş Yakmak
  • Acemi Gece
  • Vahşetin Çağrısı (Çizgi Roman)
  • Kumarbazlar Cenneti
  • Vahşetin Çağrısı - Beyaz Diş

  • Ateş Yakmak
  • Hayatın Kanunu
  • Demir Yolu Çocukları
  • Kızıl Veba
  • Büyük Sorgu
  • Mapuhi’nin Evi
  • Ölümcül Dalgalar

  • Kadın Denen Mucize
  • İlk Savaş, İlk Zafer
  • İnsanlığın Sürüklenişi
  • Kepaze
  • Çinago
  • Bütün Dünyanın Düşmanı
  • Alice Ruhunu Açınca

  • Kahekili’nin Kemikleri
  • Dağ Adamı
  • Bir Dilim Biftek
  • Kırmızı
  • Tek Özgürlüğüm
  • Güneşe Doğru
  • Lost Face And Other Stories

  • Theft
  • Tom Pomplun
  • Kaval Kemikleri

Jack London Alıntıları - Sözleri

  • “Sanki kendimin dışında durmuş da kuşkuyla kendime bakıyor gibiydim.” (Deniz Kurdu)
  • Henüz çıldırmadım ama çıldırmaya başladığım zaman beni görün;))) (Büyük Evin Küçük Hanımefendisi)
  • Yaşlılık zamanlarımızda dine ihtiyaç duyarız Alice. Din bizi yumuşatır, diğer insanların zayıflıklarına, özellikle de nerede sabah orada akşam hovardalık ettikleri ve ne yaptıklarını bilmedikleri gençlik zamanlarında gösterdikleri zayıflıklara karşı daha hoşgörülü ve affedici olmamızı sağlar. (Alice Ruhunu Açınca)
  • Ömrüm boyunca gövdemle hayvan gibi çalıştım ve ne kadar çok çalıştıysam çukurun dibine o kadar fazla yaklaştım. (Tom Pomplun)
  • °• İnsan her zaman hayattan talep ettiğinin daha azını alır . (Uçurum İnsanları)
  • Dünyaya egemen olan kanunu iyi biliyordu: zayıflar ezilir, güçlülere itaat edilirdi. (Beyaz Diş)

  • “Bana o gözleriyle bir dakika içinde, bin yılda kitaplarda okuyabileceğimden daha çok şey söylüyordu.” (Büyük Sorgu)
  • Bundan şu çıkıyordu ki bir kişi dostluğun d'sini bile bilmez ama soylu biri olabilir! (Uzak Diyarlarda)
  • İnsanlar neden şarap içer, at biner, aktristleri tutar, papaz ya da kitap kurdu olur? Öyle isterler de ondan. İşte sana cevap. Hepimiz, elimizdeyse, hoşlandığımız şeyleri yapmak isteriz, elde edelim etmeyelim, istediğimiz şeylerin peşinden koşarız. (Sevginin Katıksızı)
  • Güneş her sabah doğar. (Makaloa Hasırı Üzerinde)
  • Korkak olduğu için, zorbalığı da korkaklığıyla uyumluydu. (Can Yoldaşı)
  • Derler ki, bu aşk hayattan bile daha kıymetliymiş, aşık olanlar böyle söyler. Bir kadın ya da erkek, birini dünyadaki herkesten daha fazla severse, o zaman aşık olduğunu anlar. Böyle denir ama kelimelerle açıklamak fazlasıyla zor. Sadece bilirsin işte, o kadar. (Kadın Denen Mucize)
  • “Kalbimde sana duyduğum hisler yıldızlar kadar parlak ve çok, bunu ifade edebilecek bir dil yok. Sana nasıl anlatabilirim ki? Oradalar... Görüyor musun?" (Kadın Denen Mucize)

  • Tekdüzelikten uzak olması belki de serseri yaşantısının en güzel yanıdır. Topluluklar hâlinde yaşayan serserilerin ülkesinde, yaşamın yüzü sık sık biçim değistirir. (Demir Yolu Çocukları)
  • Yaşamaktan mutluyum, kendi akıl ve gücümden mutluyum, işleri yapmaktan mutluyum, kendim için yapmaktan. Bundan başka yaşamak için bir neden olabilir mi? Kendimden ve yaptığım işlerden keyif almayacaksam, neden yaşayayım? (Buzun Çocukları)
  • “Aramızda küçük bir tartışma yaşadık ve yapabileceğimiz en iyi şey, bunun bu kadarla kalmasını sağlamak.” (Vahşetin Çağrısı (Çizgi Roman))
  • Kötü olan iyi olanı bozar, her şey birlikte iltihaplanır. (Uçurum İnsanları)
  • Bugün n'oluyor, ilkokuldan sonra ortaokul, lise, sonra üniversite, sonra ya memur oluyoruz ya doktor moktor, bildiğimiz serüvenleri de sadece kitaplardan öğreniyoruz. (İlk Savaş, İlk Zafer)
  • Hayat hayal kırıklıklarıyla dolu ve öyle olmalı zaten. En tatlı et kıtlıktan sonra gelen ve en yumuşak yatak da zor bir avdan sonra yatılandır. (İnsanın Sadakati)
  • Kazanılacak bir oyun gibi gördükleri şeyi yıllarca oynayan insanları izledim. Sonunda kaybettiler... (Dönek)