Vicdan Hayat Kurtarır! - Yavuz Dizdar Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Vicdan Hayat Kurtarır! kimin eseri? Vicdan Hayat Kurtarır! kitabının yazarı kimdir? Vicdan Hayat Kurtarır! konusu ve anafikri nedir? Vicdan Hayat Kurtarır! kitabı ne anlatıyor? Vicdan Hayat Kurtarır! PDF indirme linki var mı? Vicdan Hayat Kurtarır! kitabının yazarı Yavuz Dizdar kimdir? İşte Vicdan Hayat Kurtarır! kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Yavuz Dizdar
Yayın Evi: Hayykitap
İSBN: 9786052214473
Sayfa Sayısı: 248
Vicdan Hayat Kurtarır! Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Biz Yavuz Dizdar’ı daha çok medyadan, kanser uzmanı ve beslenme konularında görüşler
açıklayan doktor olarak tanıyoruz. Bu kitap onun çocukluğunu, mesleğini nasıl seçtiğini, aşklarını, işlerin üzerine nasıl kaldığını, yani yaşama nasıl baktığını anlatıyor.
Oysa onun hassasiyeti gelecek, ama özellikle gençlerin geleceği. Mevcut sistemin getirdiği
değişiklikler bugünün gençlerini ister istenmez işsiz ve belki de eşsiz bırakacak. Dolayısıyla bu kitap sağlıklı beslenme kitabı değildir, sistemin açmazlarını ve direnç noktalarını tanımlar.
Kitabı tıpla ve doktorla ilişkisi olacak herkesin okuması önerilir. Ama bu kitap esas gençlere önerilir, çünkü bu durum özellikle gençlerin sorunudur. Ve en sonunda Yavuz Dizdar kendiyle olan ilişkisini de tanımlar: SÖZLEŞME
Bu kitapta detayını bulabileceğiniz bazı başlıklar…
Kızartmayı bırakarak kanserden korunulmaz.
Kanser tanısı konulan vakaların büyük bir kısmı kanser değil.
Hastalık patlamasının bilinçli olarak yapıldığını düşünüyorum.
Doktor öğrendiği her şeyi paraya çevirmeye çalışıyor.
Şaşaalı hastane olması önemli değil. İçinde adam var mı sen onabak.
2050’de iki kişiden birinin otistik olması bekleniyor.
Patronlar hile hurda bilen adamları işe almak istiyor.
Özel üniversiteler büyük boy kreş gibiler.
Kokoreç Avrupa Birliği’ne atılmış bir goldür.
Pilicin kanserle ilişkisini Ulusal Onkoloji Kongresi’nde anlatmak istedim, kabul edilmedi.
Herkes halkı suçluyor. Ama halk zaten biziz.
Vicdan Hayat Kurtarır! Alıntıları - Sözleri
- Çünkü paranın kazanılmasında çok daha fazlasını olabileceği beklentisi insanın içinde ihtiras yaratıyor.
- "Lafı esirgememek gerektiğini de o zaman anladım. Laf da zamanında ağırdır, taşın yerinde ağır olması gibi"
- Elit olmak için de insanlar çok para kazanmayı seçiyor. Ama elit olmak çok para kazanmak demek değil, çok bilgi biriktirmektir. Bu kavram Türkiye' de yanlış anlaşılıyor.
- Kedi ile insan birbirine benziyor. Ortak özellikleri, elinde bir şey varsa ikisi de gelir, yoksa gelmezler. Kedi sonrasında üstelemez ama insan öyle değil. İnsan söylenebilir ya da yaptığınız şeye müteşekkir kalması gerekirken size kızabilir. Ne olduğunu siz bile anlamazsınız.
- Doğa yine yaşamını sürdürür. Doğayla savaşın kazananı ben bugüne kadar görmedim. İnsan kendi hükümranlığını yayarken, yönünü eninde sonunda kötülüğe doğru çevirir. Kalıcı barışı yaratacak bir savaş biçimi de görmedim.
- Bilmekle onurlanmış oldum,ama doğruyu söylemekle de yükümlenmiş oldum.
- Bütün renkler kirlendi.Birinciliği beyaza verdiler.
- Düşünsel bir derinlik yakalatacaksınız. Buradan bir kültür çıkartabiliyorsanız eğer, ülkemiz kültürel bir derinlikle ileri gider.
- "Saygın olmak için para değil, bilgi ve kültür biriktirin..."
- Toplumun bilgi ve kültür düzeyi yükselirse reklamlardan fazla etkilenmezler.
Vicdan Hayat Kurtarır! İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Gıda sektörünün ne kadar acımasız olduğunu, bu sektörün arkasında da ilaç ve gübre sektörünün olduğunu ufak dokunuşlarla anlatan söyleşi tarzında güzel bir kitap. Yediğimize içtiğimize ne kadar dikkat eder özen gösterirsek o kadar sağlıklı oluruz. Doğal kalalım. Bizi bozmalarına izin vermeyelim. (Ender Mete)
Yavuz hocamız bu kitapta kendi hayatından, aile fertlerinden, fikirlerinden, anılarından bahsetmiştir.Kitapta elitist bir hava içerisine girilmemiş, yazar halktan biri olduğunu göstermiştir. Yaşlanmış ve yıllanmış insanların hayat hikayelerini okumak genç yaştaki okurlar için yön gösterici olmaktadır.Kendi rotalarını çizecek gençlerin daha isabetli davranmasını da sağlar.Fikirlerine katılsa da katılmasa da insanın kendi fikirlerini olgunlaştırmasında bu kitaplar çok önemlidir. Kanser tanısı konulan vakaların çoğu kanser değil demekle milleti boştan yere kuşku sahibi yapıyor, bu sözüne katılmadım.Ayrıca 2050de 2 kişiden 1inin otistik olacağını söylemek için de ciddi verilere ihtiyaç duyulur, basit bir ekstrapolasyonla bu işin içinden çıkılmaz. (Mantık Akademi)
Vicdan Vicdan Hayat Kurtarır Gençler İçin Yaşam Klavuzu Yavuz Dizdar • Saygın olmak için para değil, bilgi ve kültür biriktirin. • Mutluluğu, bir başarıya ulaşmaya veya farklı beklentilere bağlamamalı. Çünkü onlara ulaşma ihtimali var. • Karşııksız yardım mutlu eder. • Sevmeyi bilmek lazım • Saygınlık para ile satın alınmaz. • Zaman önemli değil, yaşam önemli. • Tanınmakla meşhur olmak aynı şey değil. • Aşk yenilenebilir bir kaynaktır. Ama sürdürülebilir bir kaynak değildir. Sürdürülebilir olmadığına göre belli bir noktadan sonra sevgiye dönüşmelidir. • Çıkarlarımız olaylara objektif bakışı zorlaştırıyor. • Hastalık yoktur, hasta vardır. • Gerçek inanç hastalığın seyrini değiştirir. • Bir hedef, dava, ülkü yoksa yaşlanırsın. • Paylaşmıyorsan varlığın bir şey ifade etmiyor demektir. • Hedef: 1- İyi eğitim, 2- Yardımcı olmak, 3- Maddiyatçılıktan uzak durmak. • Zenginleştikçe mutluluk azaldı. • Troleybüs: boynuzlu otobüs. • LV en çok çakması yapılan çantadır. • Para kazamak odaklı değil, işini iyi yapmak odaklı ol. Zaten para kazanırsın. • ABD’de bir kaç tane çok iyi üniversite var. • Siyah kuğu, beyaz fil, zümrüdü anka: bunlar küllerinde doğmak demek. Önemli etki yaratan sıradışı olaylar. • Artık kahramanlık, bilgelik ve cesaret üzerine değil, zengin olma, yakışıklı olmak üzerine. • Köyde bir kişiye çamaşır makinesi hediye edin, kalan herkes makine alsın. • Yabancı şirketlerin çoğu, darbe dönemlerinde Türkiye’ye girdi. • Kanser tanısı konanların çoğu kanser değil. • Aktif devlet: Bilgi sahibi, korkulan devlet: Askeri güç sahibi. (Volkan Öztürk)
Vicdan Hayat Kurtarır! PDF indirme linki var mı?
Yavuz Dizdar - Vicdan Hayat Kurtarır! kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Vicdan Hayat Kurtarır! PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Yavuz Dizdar Kimdir?
Yavuz Dizdar 1964 yılında İstanbul'da doğmuştur. Orta ve yüksek öğrenimini İstanbul'da tamamlamış olup 1982 yılında İstanbul Erkek Lisesindenmezun olmuştur. Yüksek öğrenim için İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesine kaydını yaptırıp 1988 yılında da buradan mezun olmuştur. Tıp eğitiminibitirdikten sonra mecburi hizmet nedeniyle Batman'da bir yıl kadar görev yaptıktan sonra İstanbul'a gelip 1989 ve 1992 yıllarında İstanbul Tıp FakültesiFarmakoloji Anabilim Dalında ilaç bilimi üzerine. 1992 ve 1996 yıllarında Radyasyon Onkolojisi Anabilim Bölümünde onkoloji üzerine uzmanlık eğitimini tamamlamıştır. Bu eğitiminin dışında İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsünde kanser biyolojisi ve immunolojisi üzerinde
doktorasını yapmıştır. Günümüzde halen İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsünde radyasyon onkolojisi üzerinde çalışmalarına devam etmektedir.
Yavuz Dizdar Kitapları - Eserleri
- Vicdan Hayat Kurtarır!
- Yemezler!
- Julia ile Akşam Yemeği
- Olmak ya da Olmamak
Yavuz Dizdar Alıntıları - Sözleri
- sanılanın aksine, bağırsak duvarı hücreleri kandan değil, gıda içeriğinden beslenir. örneğin incebağırsaklardan geçen proteinlerin bir kısmı flora sayesinde bütirik aside dönüştürülür ve bağırsak hücrelerinin ana besin kaynaklarından birini oluşturur. (Yemezler!)
- Bilimde bir laf vardır, “Kokusunun çıkmasını istiyorsan hep aynı yere işemelisin.” (Julia ile Akşam Yemeği)
- ''Marketler modern zamanların gıda mezarlarıdır.'' (Yemezler!)
- Paranın milliyeti yoktur, nereyi uygun görürse oraya yerleşecek, oraya doğru akacaktır. (Olmak ya da Olmamak)
- ''Ülkemizdeki piliçlerin tamamı GDO'lu soya ve mısırlarla beslenmektedir. Ve bunlar Arjantin veya ABD'den ithal edilir.'' (Yemezler!)
- Anne sütü steril özellik göstermez. Bilakis, sütte bulunan ve genel olarak laktobasiller olarak adlandırılan mikroorganizmaların süt kanallarından kaynaklandığı düşünülmektedir. sütün yoğurda dönüştürülmesinden de bu bakteriler sorumludur. (Yemezler!)
- "Tarihte esas olan savaşlardır, zaman zaman barış dönemleriyle kesintiye uğrar." (Olmak ya da Olmamak)
- Hiçbir aşı tamamen güvenli değildir, çok güvenli hale getirirseniz bu durumda etkisi kalmaz, arada bir denge tutturacaksınız, ne aşırı yan etkisi olacak ne de etkisiz kalacak. Yeni üretilen bir aşının etkinliğini ve güvenliğini test edebileceğiniz tek bir kıstas var, o da zaman. Ama öyle bir durumdasınız ki, hastalık yayılıyor, can kayıpları artıyor, o zaman seçim yapmak zorundasınız. Faz 3’ü atlayıp, ilk iki fazın değerleriyle yetinip bu aşıyı yaptıralım mı? Teorik olarak yapamazsınız, yani çok büyük risk var diyerek standart prosedürü göz ardı edemezsiniz. Bu aşıların riski de bundan kaynaklanıyor. Hiçbir sorun yaşanmayabilir, ama çok ciddi sorunlar da ortaya çıkabilir. (Olmak ya da Olmamak)
- Beslenmede genel kural belli, tencere yemeğinden şaşmayacaksınız. Bonfile de yeseniz hayvanın nasıl beslendiğine bağlanır. Siz bunu et olarak tüketmek zorunda değilsiniz, esas olan tencere yemeği, bunda da zorunlu olan soğan ve sarımsak, soğan türü bitkilerden daha iyi kaynak yok, patates bile bunların katkısı olur. Proteinin esası zaten fasulyedir, etli yaparsanız az bir kemikli et yeter, zira kuru fasulye zaten protein sağlar. Ama iş soğan ve sarımsaktan alacaklarınıza gelince bunun bir emsali bulunmamakta. Üstelik az da değil, çok kullanacaksınız. (Olmak ya da Olmamak)
- ''Kırk beş günde büyüyen piliçler, yedi-sekiz ay içinde bir tona ulaşan danalar güvenle yenilebilir et kaynaklarından ziyade hayvanı daha az yemle daha kısa sürede büyüten gıda endüstrine fayda oluşturur.'' (Yemezler!)
- Bütün renkler kirlendi.Birinciliği beyaza verdiler. (Vicdan Hayat Kurtarır!)
- Toplumun bilgi ve kültür düzeyi yükselirse reklamlardan fazla etkilenmezler. (Vicdan Hayat Kurtarır!)
- İnsanoğlu açgözlü, bırakırsanız hakkından fazlasını almak için tüketmeye devam eder. (Olmak ya da Olmamak)
- Doğa yine yaşamını sürdürür. Doğayla savaşın kazananı ben bugüne kadar görmedim. İnsan kendi hükümranlığını yayarken, yönünü eninde sonunda kötülüğe doğru çevirir. Kalıcı barışı yaratacak bir savaş biçimi de görmedim. (Vicdan Hayat Kurtarır!)
- Düşünsel bir derinlik yakalatacaksınız. Buradan bir kültür çıkartabiliyorsanız eğer, ülkemiz kültürel bir derinlikle ileri gider. (Vicdan Hayat Kurtarır!)
- "Lafı esirgememek gerektiğini de o zaman anladım. Laf da zamanında ağırdır, taşın yerinde ağır olması gibi" (Vicdan Hayat Kurtarır!)
- Özel önem atfedilecek ürünlerden bir kısmı da mayalanmış ürünler, bunlar gıdanın ham biçiminin farklılaşmasıyla oluşuyor. Mikroorganizmaların bizim için en önemli faaliyeti bu, mayalama. Probiyotikleri tüketmek zorundasınız; turşu, boza, sirke, kefir ve elbette yoğurt bu kategoride sayılabilecek başlıca ürünler. Nitekim salgının bazı ülkelerde daha ağır seyretmesi de kısmen buna bağlandı, yani artık doğru düzgün mayalı ürün tüketmiyorlar. Bende ise; sizlere anlattığım beslenme alışkanlıklarına genel olarak uydum, ama soğan, sarımsak, domates ve biber harcı içinde pişirdiğim makarna esas yiyeceği oluşturmaya devam etti. Bunu mutlaka iyi bir beyaz peynir ve sonrasında reçelle tatlandırılmış yoğurtla taçlandırdım. Yaz akşamlarında ana öğünü bazen zeytinyağlı soğanlı roka salatasına kaydırdım. (Olmak ya da Olmamak)
- Diyelim ki kobra zehri çok güçlü, ısırma mertebesine erişirse sizi öldürebiliyor. Ama Galen ‘den (129-216) beri bilinen genel bir kural var, “zehri doz belirler”, bunun halktaki karşılığı “öldürmeyen güçlendirir”; bu araştırmacı da zehri çok küçük miktardan başlayıp zamana yayarak yavaş yavaş kendine uyguluyor. Sonunda vücut bu zehri tanır ve etkilenmez hale geldiğinde artık yılanın gerçekten ısırması sorun değildir. Hiçbir mikrop, eğer özellikle laboratuvarda geliştirilmiş değilse yoktan var olmaz. Hep bir akrabası, uzak da olsa komşusu vardır, bunların bir kısmı da bizde yaşar ya da dolaylı yoldan karşılaşma şansımız vardır. Aşırı hijyen sorunu da bu, kendine karşılaşma olasılığı tanımıyor. Sistem hiç karşılaşmadığı bir şeyle bir anda karşılaşırsa olumsuz etkilenir, üstesinden gelemeyebilir. Oysa aşırı hijyenik davranmazsanız akraba mikroorganizmalardan bir şeyler öğrenme şansınız var. Sözünü ettiğim günlük yaşam koşullarındaki bu aşırı korumacılığın ya da özellikle beslenmedeki süper-hijyen takıntısının tıptaki karşılığı hijyen sendromudur. (Olmak ya da Olmamak)
- Konu kalp hastalıkları olduğunda, buna gıda (özellikle margarin) endüstrisi de destek vermektedir. Destek makulse ve çıkar çatışmasına dayalı değilse sorun olmayabilir. Ancak geçtiğimiz yıllarda "falanca kalp vakfı kanola yağını tavsiye ediyor" diye reklamlar dönmeye başladığında, adını CANadian Oil Low Acid'den (düşük asitli Kanada yağı) alan bu yağ hakkında "bilimsel veri var mı" diye bizatihi oturup araştırdım, hiçbir klinik veri bulamadım. Sonunda vakfın yönetim kurulundan bir arkadaşımızla bir yemekte karşılaştık, "neden desteklediniz?" diye sordum, "sponsor oldular" dedi. Nitekim çıkar ilişkisi konusunda kimsenin şüphesi olmasın, çünkü zaten var. (Yemezler!)
- yumurtayı kızgın yağa attığınız anda proteinden çok zengin şeffaf kısmı anında beyazlaşır, yani doğal yapısını yitirir. İşte bu pişme anlamına gelir. Aynı durum etteki proteinlerin doğal yapısını yitirmesi için de geçerlidir. Ancak içinde kollajen olduğundan et lastik kıvamına gelir (Yemezler!)