Visal - Zeliha Eren Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Visal kimin eseri? Visal kitabının yazarı kimdir? Visal konusu ve anafikri nedir? Visal kitabı ne anlatıyor? Visal PDF indirme linki var mı? Visal kitabının yazarı Zeliha Eren kimdir? İşte Visal kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Zeliha Eren
Tasarımcı: Elif Kar
Yayın Evi: Müptela Yayınları
İSBN: 9786257099233
Sayfa Sayısı: 464
Visal Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bilişim İstihbarat Servisi’nin en tehlikeli oyunu başlamak üzere!
Sıkı tutunun ve kemerlerinizi bir kez daha kontrol edin!
İstihbarat Ajanı Jason Mert Soyalp’in hayattan çok yüksek beklentileri yoktu. Kötü adamları yakalamak, dünya barışı için çalışmak ve arkadaşlarıyla ölümüne dalga geçmek onun için yeterliydi. Bal rengi gözlü, hafızasını kaybetmiş bir kadın hayatına girdiğinde olacaklardan habersiz ona yardım ederken, hiç beklemediği bir anda her şeyi hatırlayan kadının gerçek kimliği beklentilerini yeniden gözden geçirmesini gerektirecekti.
Aylar sonra hafızasını yeniden kazanan Azra’nın yerine getirmesi gereken çok önemli görevleri vardı ve onları tamamlamak için aşamayacağı hiçbir engel yoktu. Tabii o engel bir arsız bir yavru kedi değilse... Azra başa bela olma kapasitesi yavru bir kediden hallice olan Mert’ten kurtulamayacağını anladığında onu da oyuna dahil etmekten başka çaresinin kalmadığını fark edecekti.
Bu aşk onlar için Rus Ruleti iken duygularıyla görevleri arasında bir seçim yapmak zorunda kaldıklarında kararlarının yalnızca onları etkilemeyeceğinin de farkındalardı.
Gizemli poker kartları, birbirinden tehlikeli görevler ve amansız bir aşk! Visal, küllerinden doğmak mı yoksa küle dönmek miydi?
Nasıl okumanız gerektiğini biliyorsunuz, değil mi?
Visal Alıntıları - Sözleri
- "LULU!" Mysty'nin kızgın sesini duyan Lucas yüzünü buruşturdu. Mert sırıtırken kız son hızla yanlarına geldi. Nefes nefese kalmış, yanakları kızarmıştı. Biraz önce Mert'in dostane bir şekilde dokunduğu noktaya sert bie yumruk geçirdi. "SEN!" dedikten sonra duraksayıp kısa, kesik bir nefes alam Mysty kızgınlıkla devam etti. "Ne cüretle beni kaçıran adamlara el sallarsın! Onlardan kurtulana kadar canım çıktı!" Mert ve Azra şaşkınlıkla Lucas'a döndüler ama adam yeni manikürünü inceleyen bir kokona kadar dikkatle tırnaklarına bakıyordu. Mysty'den yükselen titreşimlerin içeri ise, kıyamet gününün küçük bir örneğini yaşatabilecek kadar şiddet doluydu. "O an yanımda nakit para yoktu. Bu yüzden hizmetlerinin karşılığında üstüne para da veremedim, kusura bakma."
- "Sen daha önce yapmışsın. Biliyorsundur." Mert, Kawaga'nın tutarsız konuşmaya başladığını düşünerek kafasını kaldırdı ancak arkadaşı ciddiydi. "Neyi?" Kawaga'nın sabrının taşmaya başladığı belli oluyordu. Alnını kızgınlıkla ovalayarak nefesini sabırsızca dışarıya verdi. "Beyaz Saray'a gizlice sızmayı." Mert sırıtarak kafasını salladı. "Evet, onu biliyorum. Daha önce yapmıştım." Kawaga sonunda dayanamayarak arkadaşının omuzlarını tutup sertçe sarstı. "Evlilik beynini mi kemirdi? Neden böyle saklaştın sen?" Mert sarsıntının etkisiyle mi bilinmez, beyninde bir an çakan beyaz bir ışıkla olayı çözdü.
- “Sana o adamı baştan çıkaramayacağını söylemiştim.” Azra tüm sinirini ona yönelterek soğuk bir şekilde cevap verdi. “Sen de kına yakarsın artık!” Mert buna gerçekten güldü. Neşesi biraz yerine gelmişti. • #zelihaeren #müptelayayınları #sihirlikitaplarim #istanbul
- “Sonuçta dünya tesadüfler ve imkansız gibi görünse de gerçekleşen olaylarla doluydu.”
- “Geçiştiremeyeceğini bilse de insan umut etmekten vazgeçmeyen bir varlıktı.”
- “İçinden bir ses bu savaşta galibiyetin, mağlubiyetten çok daha acı verici olacağını fısıldıyordu.”
- Bu hale düşmelerinin sebebi olan çığlığın sahibi olarak pek sessizdi. Mert nemden nefes alamayacak duruda olsa da söylenmeye devam etti. “O altı üstü bir kediydi.” Azra bu sefer ince bir ses çıkardı. İnlemeye çok benzer olan bu ses, Mert’in kızın suratına bakmak istemesine neden oldu. “O altı üstü bir kedi değildi. O yumuşak, canlı ve sıcak bir kediydi. Düşündükçe başım dönüyor.”
- Hayal kurmak güzeldir. Seni dinç tutar
- "Seni böyle de mi görecektik, sert çocuk?" Mert, acısını unutup onunla alay eden kadına odaklandı. Azra da bu sırada üzerindeki atleti çıkarmıştı. Zarif, kaslı vücudu kadınsı kıvrımlarını kaybetmemişti. Omzundaki silah yarası tam olarak iyileşmemişti ama güzelliğini gölgelemek bir yana, vahşi havasını daha da vurguluyor, kadını adeta seyirlik bir şölene dönüştürüyordu. Herkes dikkat kesilmiş, Azra'yı izlemeye başlamıştı. Gözlerindeki açık hayranlığı gizlemeye dahi gerek duymuyorlardı. Mert dişlerini sıktı. Kadının diğer erkeklerin önünde yalnızca iç çamaşırıyla durması beynini kemiren küçük bir kurtçuk gibiydi. Neden rahatsız olduğunu, derisine diken batmış gibi hissettiğini bilmiyordu. Mümkünse bilmek de istemiyordu.
Visal İncelemesi - Şahsi Yorumlar
okudumbitti Bilişim İstihbarat Servisi'nin en tehlikeli oyunu başladı. Bilişim İstihbarat Servisinin ajanlarından Jason Mert Soyalp ile baş düşmanı HannTech'in ajanlarından Azra'nin hikayesini okuyoruz. Azra hafızasını kaybetmiş bir şekilde, Mert'in de içinde olduğu Bilişim İstihbarat Servisine gelir. Mert Azra'nın iyileşmesi için elinden geleni yapar. Ama Azra'nın hafızası hiç beklenmedik bir anda gelince Azra BİS'ten kaçar. Mert ve Azra arasında bir kovalamaca başlar. Azra, Mert'i bir şekilde yaralar ve onu birlikte hareket etmeye zorlar. Mert neden Azra'dan 100 metre uzağa gidemiyor? Azra yapması görevler neler? Bu görevler sırasında Mert ile neler yaşayacaklar? Azra ve Mert birbirine karşı neler hissediyor? Azra'nin nefret ettiği ve korktuğu şeyler neler? Mert ailem dediği insanlar için neler yapar? Hepsi ve daha fazlası Zeliha Eren'in "Visal" kitabında. (Burcu Şahin)
Yorum: Şahsen ilk 3 kitap'ıda okumuş olmama rağmen BİS'i okumak güzeldi ama ilk 3 kitap'ın tadı yoktu bu kitapta bence. Okumak isteyenler ilk üç kitap'ını okuyup bunu öyle okuyun derim yoksa Azra ve Mert'in tam olarak nasıl tanıştığını anlamazsınız. (Duygu)
Uzun ama çok uzun bir zaman olmuştu. Böyle eğlenceli, mizahi ve aksiyonu bol bir kitap okumayalı. Ama şöyle bir gerçekte var ki seri arasına uzun bir zaman girdiği için ilk başlarda adapte olmakla zorlanmıştım. Bir anda “Ne oluyor ya, biz nerede kalmıştık ki” olmuştum. Ama sonradan her şey oturdu. Spoiler içerir.. Azra’nın hafızasının yerine gelmesi ile bitmişti kitap. Şimdi ise Azra’nın gerçekte kim olduğu, amacının ne olduğu ve bunda Mert’in ve BİS ajanlarının neden önemli olduğunu okuyoruz. Azra, örgütte Cemre’nin yerine geçmek için en büyük aday ama bunun için bazı zorlu sınavlardan geçmek zorunda. Mert ile Azra, bu sınavları geçmeye çalışırken aynı zamanda birbirlerini de daha iyi tanımaya başlıyorlar. Yalnız kitapta favori karakterim Mysty ve Lulu.. Ama en çok Mysty’nin deli dolu çitlembik hallerini çok sevdim. Bence kitabın neşe, eğlence tarafı Mysty – Lulu, aksiyon kısmında ise Azra ile Mert bulunuyor. Okurken çok eğlendim. Mysty ile Lucas’ın hikayesini daha çok okumak isterdim. (mucdem)
Visal PDF indirme linki var mı?
Zeliha Eren - Visal kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Visal PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Zeliha Eren Kimdir?
1988 yılında Mersin’de doğdu. Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra özel sektörde çalışmaya başladı. Çocuk yaşta tutmaya başladığı günlükler ve katıldığı şiir yarışmaları yazmaya olan ilgisini arttırdı. 2012 yılında ilk defa sosyal medyada yazmaya başladı ve o günden bu yana yazmayı hiç bırakmadı. Kuzey Masalı, Mekanik Aşk ve Yemezler Güzelim yazarın basılı eserleridir. Halen işini aşkla yapmaya ve yazamaya devam etmektedir.
Zeliha Eren Kitapları - Eserleri
- Kuzey Masalı
- Mekanik Aşk
- Yemezler Güzelim
- Visal
Zeliha Eren Alıntıları - Sözleri
- "Neden hep burnumu öpüyorsun?" diye sormaktan kendini alamadı. Kuzey önce bu soruyu duymazdan gelmeye karar vermiş gibi önündeki gazetelerden birinde uzandı. Ancak Masal kolundan dürtünce, nefes vererek ona döndü. "Evet?" dedi Masal ve tek kaşını kaldırmaya çalıştı ama yine başaramadı. Lanet olsun! "Pekâlâ. Söyleyeceğim ama gülmek yok." Masal merakla başını sallarken, Kuzey yeniden gazeteye gözlerini dikti ve konuşmaya başladı. "Çünkü burnunun hemen yanında kalp şeklinde bir çil var ve ben orayı öperken sanki senin kalbini öpüyormuşum gibi hissediyorum." (Kuzey Masalı)
- “Gözlerinin içinde cam kırıkları gibi katmerler var ve her biri yeşilin farklı bir tonunda. Sanırım bu yüzden duygularını direkt yansıtıyorlar ve loş ışıkta balta girmemiş ormanları anımsatıyorlar.” (Kuzey Masalı)
- "Tyler, bütün kızları öpemezsin hayatım. Kreşteki bütün kızlar senin peşinde koşuyor ve aileleri kızlarını sana olan aşklarından kurtarmak için okuldan alıyorlar. Buna bir son vermelisin. Hepsini baştan çıkaramazsın." "Ama ben de seni bulmak istiyorum, anne. Babam seni her öptüğünde çok mutlu görünüyor ve ben de öptüğümde çok mutlu olacağım kızı bulmak zorundayım. Bu yüzden hepsini deniyorum." (Mekanik Aşk)
- Yekta gözlerini rakı bardağına dikti ve kimseye bakmadan yavaşça konuştu. "Çok az insan gerçek aşkı bulacak kadar şanslıdır." Rakısından bir yudum aldıktan sonra devam etti. "Daha da azı onu kaybedecek kadar ahmaktır." Ardından başını kaldırıp kadehini eline aldı. "Şerefe!" (Yemezler Güzelim)
- "... Benim ailem yok ve artık sen benim ailemsin. Seni öylesine seviyorum ki, canım acıyor, dengemi kaybediyorum ve sensiz nefes alamıyorum. Ben sana âşığım, Masal. Lütfen sen de bana âşık ol." Masal kocaman gözlerle Kuzey'e bakarken kalbinden akan mutluluk o kadar fazlaydı ki, gözlerinden taşmaya başlamıştı. Kuzey onun gözyaşlarına hafifçe dokunduktan sonra Masal'a doğru eğilip dudaklarına yaklaştı. "Senin gözyaşlarına kıyamam ben. Ağlama sevgilim," (Kuzey Masalı)
- Alex, 'yardım' sözcüğünü duymanın canını bu kadar yakacağını daha önce hiç düşünmemişti. Julie'nin ona yardım etmesini istemiyordu ki... Onu sevmesini istiyordu. Ona sarılmasını ve her şeyin geçeceğini söylemesini istiyordu. Ona âşık olmasını istiyordu. (Mekanik Aşk)
- “Sonuçta dünya tesadüfler ve imkansız gibi görünse de gerçekleşen olaylarla doluydu.” (Visal)
- “İçinden bir ses bu savaşta galibiyetin, mağlubiyetten çok daha acı verici olacağını fısıldıyordu.” (Visal)
- "Eğer esir bir şekilde yüz yıl yaşamak mı, yoksa özgürce bir yıl yaşamak mı diye soruyorsan, cevabım her zaman ikinci şık olacak." (Yemezler Güzelim)
- Acı, hissedilmeyi talep eder. (Kuzey Masalı)
- Cennetten çıkmış ancak günaha çağıran bir melek gibiydi. (Kuzey Masalı)
- "Bu prenses - koruyucu saçmalığı da ne?" "Bildiğiniz üzere Habil öldüğünde çocuğu yoktu. Ama ikiz kız kardeşi vardı ve iyiliğin temsilcisi o oldu. Bu yüzden liderimiz her zaman bir kadın olmuştur. Ve sen Mila, bizim son liderimizsin." (Yemezler Güzelim)
- "Acıların Asla geçmeyecek. Yalnızca hafifleyecek. Onu yine özleyeceksin. Ama artık ölüyormuş gibi hissetmeyeceksin." (Yemezler Güzelim)
- "Seviyesiz insanların en büyük sorunu ne biliyor musun?" Kızın sözleri üzerine Zack tek kaşını kaldırarak meydan okudu. "Seviyelerinin ne kadar düşük olduğunu fark etmemeleri. Tıpkı aptalların, aptal olduklarını anlayabilecek zekaya sahip olmamaları gibi," dedikten sonra kendini beğenmiş bir şekilde gülümsedi. Bu kız ona laf mı sokmuştu? "Sanırım tecrübe konuşuyor, "dedi ve umursamaz bir şekilde omuz silkti. (Yemezler Güzelim)
- Alex iri cüssesiyle onun narin bedenini sarınca, Julie hayatı boyunca hissetmediği bir duyguyu hissetmeye başladı. Güven. (Mekanik Aşk)
- Yaratıcı, bu iki şanslı insanı aşk denen o kutsal duygu ile ödüllendirmişti ve onlara düşen de, hediyelerinin tadını çıkarmaktı. Aşkları talihsiz bir karşılaşma ile başlamış, kaderin bir cilvesi sayesinde gerçeğe dönüşmüştü ve artık yalnızca doyasıya yaşanacaktı. (Mekanik Aşk)
- Julie'nin yanında olması, sanki yıllardır eksik olan bir tarafını tamamlanıyor gibi hissettiriyordu. Julie ile vakit geçirmek, onunla uyumak, daha doğrusu uyuyamamak o kadar güzel ki Alex kendini yıllardır karanlık bir fırtınanın içinde yol alan fakat sonunda korunaklı bir limana ulaşmayı başaran bir gemi gibi hissediyordu. Yorgun ama mutlu. Daha da önemlisi, umutlu. (Mekanik Aşk)
- "Bazen saçma sapan bir romanın karakterleri olduğumuzu ve çatlak bir yazarın bizi yazarken çok eğlendiğini düşünüyorum." (Yemezler Güzelim)
- "Çünkü ben sana aşık olan kadınım, sen de beni hatırlamayan adamsın ve artık buna katlanamıyorum!" (Yemezler Güzelim)
- ...ruhlarını birbirine bağlayan aşk çoktan her zerrelerine kök salmıştı ve bu güçlü duygu, iliklerine kadar işlediği bu iki âşığın kalplerinden bir daha asla ayrılmamak için elinden geleni yapacaktı. (Mekanik Aşk)