Yaban Diyarlardaki Yabancı - Robert A. Heinlein Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Yaban Diyarlardaki Yabancı kimin eseri? Yaban Diyarlardaki Yabancı kitabının yazarı kimdir? Yaban Diyarlardaki Yabancı konusu ve anafikri nedir? Yaban Diyarlardaki Yabancı kitabı ne anlatıyor? Yaban Diyarlardaki Yabancı PDF indirme linki var mı? Yaban Diyarlardaki Yabancı kitabının yazarı Robert A. Heinlein kimdir? İşte Yaban Diyarlardaki Yabancı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Robert A. Heinlein
Çevirmen: Kaan Çam
Orijinal Adı: Stranger in a Strange Land
Yayın Evi: Artemis Yayınları
İSBN: 9789758733255
Sayfa Sayısı: 752
Yaban Diyarlardaki Yabancı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Yaban Diyarlardaki Yabancı ABD'li yazar Robert A. Heinlein'ın 1961 tarihli bilim kurgu romanı. Kitap Mars'ta doğan ve Marslılar tarafından büyütülen bir insan olan Valentine Michael Smith'in erken yetişkinlik çağında Dünya'ya gelişini ve dünya kültürü ile etkileşimini anlatır. Kitabın ismi Exodus Kitabı'nda geçen bir deyime kinayedir. Daha sonra yazılan sürümleri ile kitap "şimdiye kadar yazılmış en ünlü bilim kurgu romanı olarak nitelendirilmektedir".
Heinlein kitabı yazma fikrini 1948'de bir akşam vakti eşiyle yaptığı beyin fırtınası sonucu edindi. Eşi, Rudyard Kipling'in The Jungle Book kitabında ormanda kurtlar tarafından büyütülen bir çocuk yerine Marslılar tarafından büyütülmüş bir çocuk fikrini önerdi. Bunun üzerine Heinlein fikri ilerletmiş ve kitabını yazmaya başlamıştır. 1962'de kitabın yeni versiyonlarından biri En İyi Roman Hugo Ödülü'nü kazanmıştır.
2012 yılında ABD Kongre Kütüphanesi "Amerikayı şekillendiren kitaplar." kategorisine almıştır.
Yaban Diyarlardaki Yabancı Alıntıları - Sözleri
- “Sanırım mizahın zirvesi, kıçının üzerine düşmekten ibaret.”
- “Zehirli bir yılan tehlikeli değildir. En azından dolu bir tabancadan daha tehlikeli değildir. Tabii her ikisini de tutmayı bilmen koşuluyla.”
- “Bir kötülüğün kaçınılmaz olması onu ‘iyi’ olarak adlandırmayı gerektirmez.”
- “Sen bir adamsın, insansın. Bir kadından, belaya bulaşmak için doğmuş bir adamsın…”
- “Sırlar despotizmi doğurur.”
Yaban Diyarlardaki Yabancı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Bilimkurgu kitaplarını, barındırdığı felsefe için severim genellikle. Heinlein’ın eserlerini ortaya çıkardığı döneme, Clarke ve Asimov ile birlikte, “altın çağ” denmesini ise hiç bu denli anlamlı bulmamıştım. Bu kitap gerçekten muhteşem! “İnsan” nedir acaba? Bu kalıbın içinde yaşarken ne kadar anlamaya çalışıyoruz acaba? İhtiyaç duymuyoruz belki de doğuştan “Dünya vatandaşı” olduğumuzdan. İnsan, insanın zaafları, kültür ve onun insana yaptıkları, “doğuştan” sandığımız ama yalnızca bir öğrenme süreci olan kimi davranışlar… ince ince anlatılmış kitap boyunca. İnsanın özü her şeye muktedir aslında, toplumsal sistemler de insan davranışından bağımsız olarak anlaşılamaz ve toplumsal yaşantıda karşımıza çıkan olumsuz şeyler de asla tesadüf değil. Ben gerçekten çok etkilendim. Bu derin felsefenin yanında eserin dili de gerçekten eğlenceli. Heinlein’ın kelimeleri keyifli hissettiriyor, tabii bu eseri muhteşem çeviren Kağan Çam’ın etkisi inkar edilemez. Kitap başucu kitaplarım arasında yerini çoktan aldı. (Damla)
Bilim kurgunun James Joyce’u diyebiliriz.Hem mitoloji terimleriyle, hem İncil’den alıntılarla ve bilimle alakalı ilginç bilgilerine bizleri edebiyatta birleştiren bu yazara ne kadar teşekkür etsek azdır. Felsefi düşüncelere de azda olsa yer vermiştir. İnsanların ne kadar yanlış davranışları varsa çok güzel bir şekilde groklamıştır...Sabrederek, anlayarak okunması gereken Nadide bilim kurgu eserlerinden biridir...İnsanların ne kadar kusurlu olduğunu ve Marslıların ne kadar masum olduğunu hatta insanları ciddiye alarak ne kadar yanlışlık varsa onları kopyalamaya çalıştıkça aslında insanlardan daha kusursuz olduklarını anlatılmak istenmiş. İnsanları onların Davranışlarıyla ve tutumlarıyla, gülüşleriyle onları yani insanları eleştiriyor... Sabırla okunması gereken bir eser.Herkese iyi okumalar... (Tinúviel Galadhrim)
İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinden okuduğum 34. kitap oldu... Biliyorum, bir kısmınız bu şekilde başlayan incelemelerimi özledi, bir kısmınızın da "geldi yine tipini sevdiğim" dediğini duyar gibiyim. Evimize hapsolduğumuz, sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği şu korona günlerinde bilimkurgu kitaplarına dönmenin en uygun zamanıydı bana göre. Bu düşünceyle, evden çıkamadığım günlerde evrenin köşelerinde yasaksız bir şekilde dolaşabilmek için 8 bilimkurgu kitabı daha sipariş ettim ve önümüzdeki günlerde de sizi evinizden alıp evrenin farklı köşelerine seyahat ettireceğim. Hiç merak etmeyin, biletler benden. Daha önce Robert A. Heinlein'in iki bilimkurgu kitabını okumuştum. Diğer iki kitap askeri bilimkurgu kitabı özelliği taşıyordu ve her ikisine de 9/10 puan vermişim. Bu kitap ise yazarın felsefesinin ve ustalığının ortaya konulduğu en iyi eseri, bana göre. Açıkçası kendisine neden klasik bilimkurgunun üç büyük ustasından biri denildiğini şimdi daha iyi kavradım. Kitabın konusuna gelirsek, bildiğiniz üzere, evrende üzerinde canlı bir yaşamın olduğunu bildiğimiz tek gezegen Dünya(Mavi gezegen). Şimdiye kadar, başka bir yerde yaşama rastlamadık. Bir takım bulgular elde edildiği söylense de maalesef tatmin edici, net bir sonuca varılamadı. Fakat tüm bunlara karşın aramalar devam etmekte. Özellikle kızıl gezegen olarak adlandırdığımız Mars'ta canlı bir yaşamın bulunacağına ilişkin inançlarımız oldukça yüksek... Eser, Dünya yılı ile 2040 civarı bir yılda, birçok teknolojik gelişim sayesinde insanlığın gezegenlere yolculuk yapmaya başladığı bir dönemi anlatıyor. Dünya tarafından Mars'a ilk insanlı keşif gezisi planlanıyor ve bunun için dört çift seçiliyor, tabii her zamanki gibi hepsinin birden çok uzmanlık alanı var. Keşif gemisinin adı Envoy(Elçi). Bu gemi Mars'a iniş yapıyor; fakat indikten hemen sonra kendilerinden haber alınamıyor. Buraya kadar "klasik bilimkurgu eseri." Aksilik yaşanmasa şaşardık zaten... Neyse, bu "başarısız" girişimin ardından, 25 yıl sonra ikinci keşif gemisi, Champion, Mars'a gidiyor ve ilk gemideki herkesin öldüğünü belirtiyor. Hemen sonra ise mesajı düzelterek Mars'ta hayat olduğunu ve Envoy isimli gemiden bir kişinin sağ kurtulduğunu söylüyor. Bu sağ kurtulan kişi ise, kitabın baş kahramanı, yaban diyarlardaki yabancı, Valentine Michael Smith. Meğer ilk keşif gemisi olan Envoy gemisindeki kadınlardan biri hamile kalmış ve Mars'ta doğan çocuk (Valentine Michael Smith) Marslıların içinde büyümüş. Dünya kültürüne tamamen yabancı olan Smith, Marslıların da rıza göstermesi ile Dünya'ya getiriliyor ve akabinde olaylar silsilesi başlıyor. Tabii Mars'ta doğan "insan"ın Dünya'ya ayak basması ile insanlığa dair birçok tartışmanın da fitili ateşlenmiş oluyor. Mülkiyet, demokrasi, inanç, batıl inanç, hukuk, din, sadakat, aile, özgür aşk, devlete karşı güvensizlik, tek tanrıcılık, tek eşlilik... Eğer bu konularda kendinizden emin olduğunuzu düşünüyorsanız, mutlaka bu kitabı okuyun, ne kadar sarsıldığınızı göreceksiniz... Yazar, her gün içinde yaşadığımız, nefes alıp verdiğimiz, avucumuzun içi gibi tanıdığımız "çağdaş toplumu," Mars'tan gelen ve insan olmayan bir bakış açısıyla kuralsız ve kısıtlamasız olarak eleştiriyor. İtiraf etmeliyim ki, toplumu eleştirmek için seçilen en harika yollardan biri... Ayrıca Sense8 dizisini izleyenler, dizinin bu kitaptan çokça yararlanmış olduğunu göreceklerdir. Son olarak, kitabın kapağına bayıldım. İthaki bilimkurgu klasikleri, kitap kapakları ile adeta büyülemeye devam ediyor. Kırmızı gezegen Mars ile mavi gezegen Dünya'nın, birer küme şeklinde kesiştirildiği, ortasına da kafasında hale olan bir insan yerleştirildiği çizim belki de tek başına kitabı resmediyor diyebilirim. Keyifli okumalar. Umarım yazdıklarımı "groklamışsınızdır." (Semih Doğan)
Yaban Diyarlardaki Yabancı PDF indirme linki var mı?
Robert A. Heinlein - Yaban Diyarlardaki Yabancı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yaban Diyarlardaki Yabancı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Robert A. Heinlein Kimdir?
Robert Anson Heinlein ABd!li roman ve bilimkurgu yazarıydı. Sıklıkla "bilim kurgu yazarlarının duayeni" olarak tanımlanan Heinlein, sert bilim kurgu türünün en popüler, etkili ve tartışılan yazarlarındandı. Bilim kurgu eserlerinde bilim ve mühendislik bakımından akla yatkınlık ölçütlerinin yükselmesini ve türün edebi kalitesinin artmasını sağladı. 1940'larda, The Saturday Evening Post gibi genelde ana akım eserler yayımlayan dergilere yalın bilim kurgu eserleriyle sızmayı başaran ilk yazar oldu. Çağdaş kitle pazarlama döneminde, roman boyutunda çoksatar bilim kurgu eserleri veren ilk yazarlardan biriydi. Heinlein, Isaac Asimov ve Arthur C.Clarke uzun yıllar boyunca "bilim kurgunun büyük üçlüsü" olarak anıldı.
Heinlein'ın ürettiği bilim kurgu eserlerinde sıklıkla kullanılan bazı sosyal temalar mevcuttu: bireysel özgürlüğün ve özgüvenin önemi, bireylerin topluma karşı görevleri, örgütlenmiş dinin kültür ve hükümet üzerindeki etkisi, toplumun genel görüşlerine uymayan düşüncelerin toplum tarafından bastırılması vb. Ayrıca fiziksel ve duygusal aşk arasındaki ilişki, sıradışı ailevi ilişkiler ve uzay yolculuğunun kültürel uygulamalar üzerindeki etkisi gibi konuları ele aldı. Bu konuları yerleşmiş fikirlere aykırı biçimde ele alması, eserlerinin çok farklı şekillerde algılanmasına ve hatta kimi zaman birbiriyle çelişkili olduklarının öne sürülmesine sebep oldu. Örneğin 1959 tarihli Yıldız Gemisi Askerleri romanı militarizmin, hatta bir yere kadar faşizmin savunusu olarak değerlendirildi. Oysa romanda safi militarist düşüncenin değişmezliği ve aptallığına ilişkin pek çok bölüm vardı. Öte yandan 1961 tarihli Stranger in a Strange Land romanı Heinlein'ın beklenmedik şekilde cinsel devrimin ve karşı-kültür hareketinin öncüsü olarak değerlendirilmesine, poliamori ya da sorumlu poligami kavramlarını popülerleştiren kişi sayılmasına yol açtı.
Heinlein romanlarıyla dört defa Hugo ödülü kazandı. Yayınlanmalarından elli yıl sonra üç romanı daha, geçmişte ödül verilmemiş yıllar için geriye dönük verilen "Retto Hugo" ödülüne değer görüldü. Ayrıca Heinlein, Science Fiction Writers of America'nın hayat boyu başarı alanında verdiği Büyük Usta Ödülü'nün de ilk sahibi oldu.
Ölümünden sonra eşi Virginia Heinlein yazarın mektuplarını ve notlarını bir araya getirerek bir tür otobiyografik kariyer değerlendirmesi hazırladı. Bu çalışma 1989'da Grumbles from the Grave adıyla yayınlandı.
Heinlein'ın eserlerinde kullandığı "grok", "TANSTAAFL" ve "waldo" gibi bazı terim ve kelimeler daha sonra İngilizce dilinin birer parçası haline geldi.
İlk hikâyesi "Hayat-Çizgisi" 1939 yılında yayınlanmıştır.
Robert A. Heinlein Kitapları - Eserleri
- Ay Zalim Bir Sevgilidir
- Yıldız Gemisi Askerleri
- Yaban Diyarlardaki Yabancı
- Uzayda Kaybolanlar
- İkiz Yıldız
- Kızıl Gezegen
- Kaybolan Miras
- Uzay Elbisemle Yolculuğa Hazırım
- Yeni Dünyalara Doğru
- 2100 Yılında İhtilal
- All You Zombies
- Merih'te Panik
- Dünya Batıyor
Robert A. Heinlein Alıntıları - Sözleri
- "Eğer Şeytan Tanrı'nın yerine geçseydi, tanrılık vasıflarını üzerine alması gerektiğini görürdü." (İkiz Yıldız)
- Siz gençlerin en aptal tarafı, bir konuyu anlayamadığınız zaman, onun hakikat olamayacağını sanmanız, diye Joe devam etti. İhtiyarlarınızın hatası ise, anlayamadıkları bir konuyu, başka bir biçimde yorumlamaları ve böylece anladıklarını sanmaları. (Uzayda Kaybolanlar)
- "Bir kez aslında epeyce çoktur." (Yıldız Gemisi Askerleri)
- Bir çok gördün, üstelik onları canlı olarak gördün. Buda çoğu psikologda olmayan bilgilere sahipsin demektir. Sence düşünce ne demek? Bedenin işleyişini sağlayan şey nedir? (Kaybolan Miras)
- Benim dini inancım Tanrıyla kendi aramdaki özel bir meseledir. (2100 Yılında İhtilal)
- Mark Twain'in sözünü hatırlar mısınız? 'Tanrı alıştırma olsun diye budalayı yarattı, o budala da gidip okul yönetimi denen şeyi kurdu.' (Kaybolan Miras)
- Küçük de olsa bir şans varsa, üzerine oynamamak için fazla Aykırıyım. Bana ihtimalin bire ondan daha düşük olmadığını göster, her şeyi riske atayım. (Ay Zalim Bir Sevgilidir)
- Değerin hiçbir türlüsü bedava değildir. Nefes bile doğum esnasında çaba ve acıyla satın alınır... "Yeni doğan bir bebeğin yaşamak için mücadele etmesi gibi siz de oyuncaklarınız için ter dökmek zorunda kalsaydınız, daha mutlu olurdunuz... ve tabii daha zengin. Bazılarınızın servetinin yoksulluğuna acıyorum." (Yıldız Gemisi Askerleri)
- Lider ilkesi gibi bir saçmalık; totalitarizm; insanlara birey olarak önem vermeden, salt ekonomik ve politik birimler gözüyle bakıldığı için özgürlüğe koyulan bütün o kısıtlamalar. Saygınlık diye birşey kalmadı - söyleneni yap, söylenene inan ve çeneni kapat! İşçiler, askerler, ıslah birimleri... "Eğer hayatın amacı bu olsaydı işe bilinci dahil etmenin hiç bir anlamı olmazdı." (Kaybolan Miras)
- Bütün normal insanlar, telepati, önceden bilme, özel bir matematiksel beceri, beden ve işlevleri üzerinde özel bir hâkimiyet gibi, söz ettiğimiz bütün –ya da muhtemelen çoğu– tuhaf yetenekleri kullanma potansiyelini taşır. Bu potansiyel beceri, beynin belirli bölgelerinde gizlidir. (Kaybolan Miras)
- Binlerce insana duygusal yönden seslenerek onları istediği yola sürükleyebilirsin. Bu onları mantık yoluyla uyarmaktan daha kolaydır. (2100 Yılında İhtilal)
- “Sanırım mizahın zirvesi, kıçının üzerine düşmekten ibaret.” (Yaban Diyarlardaki Yabancı)
- ... bir asırlık acı gerekmiyor, sadece insan öyle hissediyor. Seksen iki saniye ama insanın sinir sisteminin ayrı ayrı hissettiği bir süre. (Ay Zalim Bir Sevgilidir)
- ...Felsefede hiçbir numara yok aslında. Panayır meydanlarında satılan pamuk helvadan yedin mi hiç? İşte, felsefe de onun gibi bir şey; sanki esaslıymış gibi durur, çok da güzel görünür, tadı da tatlıdır, ama iş ısırmaya gelince dişlerini bir türlü geçiremezsin, yutmaya çalışırken insanın ağzına hiçbir şey gelmez. Felsefe, kelime-kovalamacadır, kuyruğunu kovalayan köpek kadar önemi vardır ancak... (Kaybolan Miras)
- "Anlarsan affedersin" lafi sacmaliktan baska bir sey degil. Bazen bir seyi daha iyi anladiginizda ondan daha fazla igrenirsiniz. (Yıldız Gemisi Askerleri)
- Jamie, Amerika'nın batısındaki bir olayı hatırladım. Saygın bir vatandaş profesyonel bir silahşörü arkasından vurmuş. Niye öbür adama silahını çekme şansı vermediğini sorduklarında sağ kalan, 'İyi de, o şimdi ölü, bense hayattayım, zaten istediğim de buydu,' demiş.Jamie, eğer namussuzun birine sportmence davranmaya kalkarsan başın belaya girer. (Kızıl Gezegen)
- Hiçbir insan kendi rızası olmadan idare edilemez. Üç nesildir Amerikan halkı beşikten mezara dünyanın en zeki ve yetenekli pisiko-teknisyenleri tarafından işlenmektedir. İnanıyor onlar. Yeterli pisikolojik hazırlık yapılmadan onları serbest bırakırsanız yine zincirlerine döneceklerdir. (2100 Yılında İhtilal)
- ...güneşin doğduğunu 30 defa ya da 300 defa görmüşsün, ne fark eder? Mesut yaşamış mısın, mühim olan odur. (Merih'te Panik)
- Silahlar tehlikeli değildir; İnsanlar tehlikelidir. (Yıldız Gemisi Askerleri)
- "Yalnızlıktan özlem, özlemden bir hayal doğdu." (Uzayda Kaybolanlar)