Yarın Savaşta Beni Düşün - Javier Marias Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Yarın Savaşta Beni Düşün kimin eseri? Yarın Savaşta Beni Düşün kitabının yazarı kimdir? Yarın Savaşta Beni Düşün konusu ve anafikri nedir? Yarın Savaşta Beni Düşün kitabı ne anlatıyor? Yarın Savaşta Beni Düşün PDF indirme linki var mı? Yarın Savaşta Beni Düşün kitabının yazarı Javier Marias kimdir? İşte Yarın Savaşta Beni Düşün kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Javier Marias

Çevirmen: Seda Ersavcı

Editör: Saliha Nilüfer

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789750837456

Sayfa Sayısı: 312

Yarın Savaşta Beni Düşün Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Hiç kimse bir gün kollarında, yüzünü bir daha asla göremeyeceği fakat adını hiç unutmayacağı bir kadının cesedini tutacağını aklından geçirmez."

Dünyaca ünlü İspanyol yazar Javier Marías'ın en çok övgü alan romanlarından biri olan Yarın Savaşta Beni Düşün bu cümleyle başlıyor... Víctor, yeni tanıştığı evli bir kadın olan Marta'nın akşam yemeği davetini kabul edip kocası yokken evine gider. Ancak kadın bir anda rahatsızlanır ve Víctor'un kollarında can verir. Her şeyi unutup ortadan yok olmaya katlanamayan Víctor, kadın ve ailesi hakkında daha çok şey öğrenmek için araştırmalara girişir.

Yarın Savaşta Beni Düşün, yaşayan en usta romancılardan birinden sırlar, yalanlar ve gerçekler üzerine nefis bir roman.

"Marías muazzam bir yetenek… Her kitabı soluksuz okunuyor."

-The New York Times-

"Büyük bir yazar."

-Salman Rushdie-

(Tanıtım Bülteninden)

Yarın Savaşta Beni Düşün Alıntıları - Sözleri

  • Eskiden hürmet ederdi insanlar, en azından anısına saygı duyarlardı, ellerinde çiçeklerle mezarlarını ziyaret ederlerdi, fotoğrafları evlerde başköşeye konurdu,.... Bugünse birer vebalı gibi unutulup gidiyor hepsi, bizi bıraktıkları bu sefil durumdan dolayı suçlamak veya sorumlu tutmak adına birer kalkan yahut bok atma unsuru olarak kullanılıyor..
  • Her kariyer aslen yitirdiklerimizi, heder ettiklerimizi, noksanlarımızı, tamamlanmamış arzularımızı, bir kenara bıraktıklarımızı, seçmediklerimizi, başaramadıklarımızı, çoğu gerçekleşmeyen sayısız imkanı, tereddütlerimizi, hayallerimizi, hayal kırıklığıyla sonuçlanan projelerimizi, yanlış yahut ilgisiz hasretlerimizi, kaskatı kesilmemize neden olan korkularımızı, geride bıraktıklarımızı ve bizi geride bırakanları da içinde barındırır. Kısacası biz insanların mayasını olduklarımız kadar olmadıklarımız; kanıtlanabilir, sayılabilir, hatırlanabilir olanlar kadar asılsız, belirsiz ve bulanık olanlar da oluşturur; belki olanlarla eşit oranda olabilecek olanlardır özümüzü oluşturan.
  • Hayatımızda beş, altı kişi vardır ki, başımıza bir şey geldiği anda hemen haberdar olmalıdırlar, eğer ölmüş­sek bizi hala canlı sanmalarına dayanamayız.
  • Fakat her birimiz nasıl algılamak istersek öyle algılarız yaşananları, her birimiz kendi hikâyemizi anlatırız, aynı değildir aynı şeyi yaşayan iki kişinin hikâyesi bile.
  • her bir bireyden geriye ne kadar da az şey kalır kar kadar kaygan nafile zamanın içinde; ne kadar da az iz bırakılır ve bunların ne kadar da azı konuşulur, konuşulanlardansa ancak ufacık bir bölüm hatırlanır, o da kısa süreliğine: zamanın öte tarafına, karanlık sırtına geçmek üzere kendi sonumuza doğru yol alırız çünkü hepimiz yavaşça; devam edemeyiz orada düşünmeye ve vedalaşmaya: “elveda sana kahkaha, elveda sana kin. ne ben sizi göreceğim bir daha ne de siz beni. elveda sana heyecan, elveda size anılar."
  • Saray'ın eli sıkıdır, herkesin kendileriyle çalışmak için can atmasına öylesine alışmışlar ki ödeme yapmak akıllarına bile gelmiyor.
  • "Zaman hiçbir şeyi bekleme­den akıp gidiyor."
  • Adalet anlayışımız ihtiyaçlarımıza göre değişir ve ihtiyaçlarımızın adil olana denk düştüğüne inanırız her zaman.
  • Her şey, sadece bir kez yaşanan, ya da gündelik ve rahat tekrarlar halinde yaşamımızda yer alan her şey, kendi hiçliğinde yitmeye yazgılıdır ve pek az şey yüreğimizde gerçek bir sızıyla hatırlanır.

Yarın Savaşta Beni Düşün İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Uzun zamandır Marías'ın kalemi ile tanışmak istiyordum, yazar ile tanışma kitabım oldu. Adı dolayısıyla savaş karşıtı bir kitap okuyacağımı zannederek bu eserini tercih etmiştim, ancak kitabın konusu ile isminin pek de bir alakası yok açıkçası. Yarın savaşta beni düşün Shakespeare'ın Macbeth isimli eserinden bir alıntı ve kitapta pek çok kez tekrarlanıyor. Kitabın konusu ise yazarın tabiri ile "en geniş anlamı ile aldatma" ve hem metin içerisinde hem de sonsözde şu ifadeye yer vermiş: "Bir sanrı içinde yaşamak ya da kandırılmak kolaydır, hatta doğalımız bu: Dolayısıyla bunun hayatı bize böylesine zehir etmesine izin vermemeliyiz." Yazara göre hepimiz öyle ya da böyle bir aldatmaca içinde yaşarız ve olayları hiçbir zaman olduğu gibi anlatmayıp, kesip biçmek yoluyla gerçeği manipüle ederiz. Bir hikayede aldatılan konumunda olan biri, başka bir hikâyede aldatan kişi olabilir ve yaşananlarla yaşanmayanların iç içe geçtiği böylesi bir aldatmaca içinde geçmiş bile değişkendir. Yazarın metin içerisine yer yer müdahil olup düşüncelerini aktardığı kitapları çok seviyorum. Milan Kundera bunu ustalıkla yapıyor örneğin. Bu kitapta da Marías aldatma, ölüm, ilişkiler gibi temalarda düşüncelerini metin içerisine çok başarılı bir şekilde serpistirmiş, tarzını çok beğendim. Kesinlikle okumaya devam edeceğim yazarlardan oldu ve içimden bir ses okudukça en favori yazarlarımdan biri olacağını söylüyor. Son olarak, bu harika çeviri için de Seda Ersavcı'yı tebrik etmek gerek, gerçekten çok iyi bir iş çıkarmış. Bir solukta değil, yavaş yavaş, tadını çıkararak okunacak eserlerden, tavsiye ederim. (Fatma)

Javier Marias'dan okuduğum ilk kitap "Yarın Savaşta Beni Düşün" oldu. Farklı yazarlar tanımak istediğim şu günlerde iyi oldu diyebilirim. Kitap hem adı hem de konusuyla beni etkiledi okumadan önce. Önce arka kapağındaki yazıyı okumadan, kitabın bir savaş kitabı olabileceğini düşünmüştüm, adından dolayı. Fakat öyle değil, yine de işin içinde psikolojik bir savaş olduğu doğrudur. Kitabın adı Shakespeare'in "Macbeth" adlı oyunundan bir alıntı. Ve bu alıntı sürekli olarak kitapta tekrar ediliyor. Sadece tekrar eden bu alıntı değil elbette, kitapta çokça tekrar var. Kitabın ana karakteri senaryo yazarı Víctor, kısa süre önce tanıştığı Marta adlı evli ve çocuklu bir kadının bir akşam evinde bulunması ve kadının o gece aniden kollarında ölmesi ile başlıyor. Daha sonrasında Víctor'un paranoyak düşünceleri ile beraber olaylar seyri devam ediyor. Okurken sıkıldığım zamanlar oldu, fakat sonrasında ne olacak diye merak ettiğim de çok oldu. Yazarın şiirsel bir dil kullanması da hoşuma gitti. Aynı zamanda yazar, kendi düşüncelerine çokça yer vermekte. Gündelik hayattaki ilişkiler, psikolojik durumlar, evlilik, ölüm ve daha bir sürü konu şiirsel bir dil ile açıklanıyor, anlatılıyor. Aşırı beğendiğimi söyleyemem. Ama detaylı anlatımını beğendim. Marias, okumaya devam edeceğim. Detaylı anlatımları, psikolojik incelemeleri bolca okumayı sevenlere tavsiyemdir. (luftmensch)

Yarın Savaşta Beni Düşün PDF indirme linki var mı?

Javier Marias - Yarın Savaşta Beni Düşün kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yarın Savaşta Beni Düşün PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Javier Marias Kimdir?

İspanyol romancı, deneme yazarı, çevirmen. 1951'de Madrid'de doğdu. Çocukluğunun bir kısmını babası düşünür Julián Marías'ın çeşitli üniversitelerde ders verdiği ABD'de geçirdi. Yazarlık hayatına on yedi yaşında yazdığı Los dominios del lobo (Kurdun Toprakları) ile atılan Marías, Madrid Üniversitesi'nde İngiliz edebiyatı eğitimi gördü ve okuldan mezun olduktan sonra bir süre çevirmenliğe ağırlık verdi. Çevirdiği yazarlar arasında Hardy, Conrad, Nabokov, Faulkner, Kipling, James, Stevenson, Browne ve Shakespeare sayılabilir. 1980'ler boyunca Madrid, Oxford ve Venedik'teki çeşitli üniversitelerde, ayrıca Boston'daki Wellesley College'da ders verdi. Halen Reino de Redonda adlı küçük bir yayınevinin başında olan Marías, bunun yanı sıra El País gazetesinde köşe yazıları yazıyor.Eserleri otuzun üstünde dile çevrilmiş olan Marías'ın Türkçede yayımlanmış kitapları şunlar: Beyaz Kalp (Gendaş Kültür, 1999), Yarın Savaşta Beni Düşün (Sistem, 1999), Ufkun Öte Yanı (Everest, 2000), Yazınsal Yaşamlar (Can, 2008), Duygusal Adam (Sel, 2009).

Javier Marias Kitapları - Eserleri

  • Karasevdalılar
  • Beyaz Kalp
  • Yarın Savaşta Beni Düşün
  • Yarınki Yüzün Cilt: 1 Ateş ve Mızrak
  • Duygusal Adam
  • Acı Bir Başlangıç Bu
  • Yazınsal Yaşamlar
  • Yarınki Yüzün Cilt: 2 Dans ve Rüya
  • Tüm Ruhlar
  • Yarınki Yüzün Cilt 3: Zehir, Gölge, Veda
  • Berta Isla
  • Kötü Niyet Öyküleri
  • Ufkun Öte Yanı
  • Zamanın Karanlık Yüzü

Javier Marias Alıntıları - Sözleri

  • Ortak bir dili tek paylaşmayalar, canlılarla ölülerdir Jacobo (Yarınki Yüzün Cilt: 1 Ateş ve Mızrak)
  • "Unutma kapasitemiz için yeterli bir süre geçmemişti, ayrıca her şey fazlasıyla uzun süre açık bir yara gibiydi, rejim öyle olmasını sağlıyordu. Hiçbir zaman zihin temizliği yapılmadı, ruhları yatıştırmak için de birşey yapmadılar; rejimin yardım etme konusundaki ihmali sürekliydi ve diğer her şey gibi totaliterdi, çünkü hayatın bütün alanlarında ve aşamalarında geçerliydi, elle tutulmayan konularda bile." (Yarınki Yüzün Cilt: 2 Dans ve Rüya)
  • Her kariyer aslen yitirdiklerimizi, heder ettiklerimizi, noksanlarımızı, tamamlanmamış arzularımızı, bir kenara bıraktıklarımızı, seçmediklerimizi, başaramadıklarımızı, çoğu gerçekleşmeyen sayısız imkanı, tereddütlerimizi, hayallerimizi, hayal kırıklığıyla sonuçlanan projelerimizi, yanlış yahut ilgisiz hasretlerimizi, kaskatı kesilmemize neden olan korkularımızı, geride bıraktıklarımızı ve bizi geride bırakanları da içinde barındırır. Kısacası biz insanların mayasını olduklarımız kadar olmadıklarımız; kanıtlanabilir, sayılabilir, hatırlanabilir olanlar kadar asılsız, belirsiz ve bulanık olanlar da oluşturur; belki olanlarla eşit oranda olabilecek olanlardır özümüzü oluşturan. (Yarın Savaşta Beni Düşün)
  • "Öyle ya, hiç değilse sırtında ütülü giysilerle ölmeli insan." (Duygusal Adam)
  • Dünya piç oldukları bilinmeyen ve onları pehdahlamış olmayan kimselerin servetlerini ya da sefaletlerini devralan piçlerle doludur. (Tüm Ruhlar)
  • Ve kendimden nefret ettim. (Kötü Niyet Öyküleri)
  • Anlatmak en çok öldüren ve en fazla defneden, yüzümüzü profilimizi ya da ensemizi sabitleştiren ve dondurup öylece bırakan şeydir. (Zamanın Karanlık Yüzü)
  • Bizim için yaşamsal önemde ne çok insan bizi yarı yolda bırakmıştır. (Karasevdalılar)
  • Hep sanırız ki bugün ve dün olan ve akıp giden şeyin durdurulabileceği bir yarın vardır, biz farkına varmaksızın o hal bir yeni rutine dönüşür, o da günlerimizi ve gecelerimizi eşitler, öyle ki sonunda barındırdıkları şeylerden hiçbiri olmaksızın düşünülemez olurlar, böylece gecelerin ve günlerin en azından özünde birbirinin tıpkısı olmaları gerekir, vazgeçişler de özveriler de, onları isteyen de güçbela tahammül eden de olmasın diye. (Kötü Niyet Öyküleri)
  • ...hep sanırız ki bugün ve dün olan ve akıp giden şeyin durdurulabileceği bir yarın vardır, biz farkına varmaksızın o hal yeni bir rutine dönüşür, o da günlerimizi ve gecelerimizi eşitler, öyle ki sonunda barındırdıkları şeylerden hiçbiri olmaksızın düşünülemez olurlar... (Kötü Niyet Öyküleri)
  • Dedim ki gerçekten son noktayı koyan şey son değildir, o sonun ve önceki gelişimin anlatısıdır. (Zamanın Karanlık Yüzü)
  • Herkesin kendi hayatı vardır, bir tanecik hayatı, kimse onun arzularına göre gerçekleştiğini görmekten vazgeçmeye razı olmaz, arzuları olmayanlar dışında ki onlar aslında çoğunlukta. (Kötü Niyet Öyküleri)
  • Eğer insan ne pahasına olursa olsun vicdanını rahatlatmak istiyorsa ya da buna ihtiyaç duyuyorsa, kendi vicdanına kendini bağışlatmak çoğunlukla zor değildir; hele vicdanı daha büyük, kolektif bir vicdanın, hatta yığınların vicdanının bir parçasıysa, işi daha kolaydır: "Bir tek ben değildim, ben canavar değildim, başkalarından farklı değildim, göze batmadım; hayatta kalmak zorundaydım, neredeyse herkes aynı şeyi yaptı, o sırada hayatta olsa herkes yapardı." Belki dindar olanların işi herkesten daha kolaydır, özellikle de Katoliklerin; rahipler en yüce ve mahrem konularda onları temize çıkarmaya hazırdır. (Yarınki Yüzün Cilt: 2 Dans ve Rüya)
  • Yalanı iş edinmiş çok sayıda insan müthiş bir güçtür, etkisiz hale getirilmesi imkansızdır. Her savaşta çok sayıda yalan vardır, yalanlar savaşın temel unsurlarından biri, bazen başlıca unsurudur. İşin kötüsü, hiçbir şey asla kesin olarak yalanlanamaz. Aradan kaç yıl geçerse geçsin, aldatmacayı sürdürmeye hazır insanlar vardır her zaman; herhangi bir aldatmacayı, en gerçeğe aykırı, en çılgınca olanları bile. (Yarınki Yüzün Cilt 3: Zehir, Gölge, Veda)
  • Gül ey saf çelişki bütün gözkapaklarının altında hiç kimsenin uykusu olamamanın sevinci. Rilke (Yazınsal Yaşamlar)
  • Onunki iktidarsız ve sonuç vermeyecek, engellenmiş bir nefretti, panik ya da korkuyla karışıktı; belki de çocuklarınki gibi bir nefretti, çocuklar fazlasıyla uzun süre aykırı çocuk bedenlerinde kalmaya, kendilerini zıvanadan çıkaran fuzuli bir bekleyişe mahkum olduklarını bilirler, oysa nihayet büyüdüklerinde o nefreti hatırlamayacaklardır bile. (Yarınki Yüzün Cilt 3: Zehir, Gölge, Veda)
  • Sen benim yaşamımsın, yaşamımın anlamısın ve sen benim yaşamım olduğun için öldüğümde yanımda senden başkası olsun istemiyorum. (Duygusal Adam)
  • Mutlak kesinlikle yaşamanın sıkıcı olduğunu, bunun insanı bir tek yaşam sürmeye ya da aynı yaşamı hem gerçek hem hayali olmaya mahkum ettiğini keşfetmişti ve hiç kimse bu sonuncusundan tümüyle kaçınamaz. (Berta Isla)
  • İnsanı aşırı utançtan fazla lekeleyen şey yoktur. (Kötü Niyet Öyküleri)
  • Ama insanlar tek yönlü değildir dedim. Koşullara, karşılarına çıkan durumlara bağımlıdırlar, ayrıca değişirler, bozulur, düzelirler ya da sağlamlaşırlar. (Yarınki Yüzün Cilt: 1 Ateş ve Mızrak)