Yaşama Felsefesi - Nermi Uygur Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Yaşama Felsefesi kimin eseri? Yaşama Felsefesi kitabının yazarı kimdir? Yaşama Felsefesi konusu ve anafikri nedir? Yaşama Felsefesi kitabı ne anlatıyor? Yaşama Felsefesi PDF indirme linki var mı? Yaşama Felsefesi kitabının yazarı Nermi Uygur kimdir? İşte Yaşama Felsefesi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Nermi Uygur
Editör: Burak Şuşut
Tasarımcı: Nahide Dikel
Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
İSBN: 9789753638784
Sayfa Sayısı: 215
Yaşama Felsefesi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Beden, gönül, kafa olarak tüm insanı, toplum ve kültür evrenindeki pekçok dolambaçlı ilişkileriyle Nermi Uygur'ca kavramaya yönelen bu başucu kitabı, 1981 yılında çıkan ilk basımın tıpkı-basımıdır. İşte size Türkiye'nin ilk "özdeyiş düşünürü" Nermi Uygur'dan "yaşama felsefesi"ne yönelik rasgele bir tutam:
"Akla güvensizlik: işte akılsızlığın en inandırıcı göstergesi."
"Özünü sınırsız sanan akıl mutlu da olsa mutsuz akıl."
"Güzel görünümlerin gerçekten tadına varmak için nice nice bayırlar tırmanıp yükseklere çıkmak gerek".
"Devrim, yeni bir ufka sıçramaktır."
Yaşama Felsefesi Alıntıları - Sözleri
- İnsanlar arası ilişkilerde ilişkiyi alış-verişe indirgemek; … yok yere küçültmektir insanı. … alınana karşılık başka bir şeyi vermek değil, kendini vermek, özünü vermek, insan olarak bağlanmaktır.
- Sevmek özgürlüktür. Seven, ıvır-zıvırın tutsağı olmaktan kurtulur.
- Sevilmeden bile sevsen gene de çok kazanırsın; Sevgiye sığmayan hiçbir şey yoktur
- Yaşamının tam ortasına inen böylesi bir tokattan sonra, yaşamasına yaşarsın ama nasıl? Bilen bilir, bilmeyene anlatılamaz, anlatılsada ne çıkar sanki, hem anlayan hem anlatan için bir üzüntü pınarıdır bu.
- Sevgidir seveni var eden. Sevgiyse; sevgiliden ötürüdür. Sevginin dirisi, ölmüşünü de diriltir.
- Akıllı, daha az akıllıdan daha çok akıllıysa; aptal, kendinden daha aptaldan daha az mı aptaldır? Akıl yanılır…
- Dağ uzaktan yükseltir: ötelerden bakarken başını kaldırman gerek. Dağ yakından alçaltır: tırmanırken, bakmasan bile gözlerini ayak uçlarından ayırmamak zorundasın.
- Ya ortancalar da güller gibi koksaydı, delirmek işten değildi o zaman.
- Yanlıştan, yanılmadan birşey öğrenmeyen akıl, akılsızdır.
- Belki dağlar özlemle Tanrı’ya yaklaşmak isteyen taşın toprağın göklere uzanışıdır. Ama çok geçmeden yerle göğün birleşemeyeceğini gören dağlar dizi , dizi; diz çöküp yalvarmaya başlarlar.
Yaşama Felsefesi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
215 Sayfalık Kahve Keyfi: Eserin adı; "Yaşama Felsefesi" olunca insanın aklına bir sürü soru geliyor. Felsefenin varolma nedenlerinden olan "Varlık Felsefesi"ni ciddi anlamda çağrıştıran eser adı, aynı zaman da 215 sayfada bu okyanuslar kadar derin, sıra dağlar kadar yüksek konuda ne anlatılabilir ki diye düşünmeden geçemiyorsunuz. Üstüne birde aklınıza Fransız düşünürler gelince yüzünüz iyice buruşup mutsuz oluyorsunuz çünkü Fransız düşünürler; küçücük harflerle yazılmış eserlerini kavram denizine çevirip, okuyucuyu da o denize atıp, üstüne de "fikirlerimi anlayamıyorsan akıl sahibi de değilsin zaten" deyip gidiyorlar. Kendi başınıza kalıyor ve çırpınmaya başlıyorsunuz. Nermi Uygur ise eserinin daha ilk sayfasında bütün sıkıntılarınızı alıyor. Zaten hemen anlıyorsunuz eserine neden "Yaşam Felsefesi" değil de "Yaşama Felsefesi" adını verdiğini. Ancak bir düşünürün kıvrak zekasının yapabileceği incelikte bir güzellik bu ve takdir ediyorsunuz. Çünkü bir harf değişimiyle; konuyu genelden özele indirmeyi ve okurun beyninde kavramsal rahatlamayı sağlamayı başarmıştır. Eser, Yazarın; Doğadan, yollara, dağlara, kentlere, hastalıklara, kültüre, politikaya ve sevdaya ve yine daha birçok konuda ki düşüncelerini, kendisiyle yani bir düşünürle sanki karşılıklı sohbetteymişçesine ele alan harika ötesi bir yapıt. Eser bir felsefe ders kitabı, bir referans veya kaynak veya yardımcı kitap değildir. Bu eserle felsefeyi değil ama felsefi yaklaşımla güncel olaylara bakmayı ve en önemlisi de olaylar karşısında mutlu olmayı ve hatta mutlu kalmayı öğrenebilirsiniz Okumaya fazlasıyla değecek bir eserdir. Bu eser 215 sayfa boyunca Size taze kavrulmuş, yeni çekilmiş kahve keyfi yaşatacak bir eserdir. (Para Amare Bellum)
Bir denemeden beklenebilecek her türlü özelliğe sahip olduğunu düşündüğüm bir kitap. Daha önceki kitaplarına nazaran -kronolojik olarak önceki- Nermi Uygur'un kendi düşüncelerini okuyabildiğimiz, onu tanıyabildiğimiz ve kendi düşüncelerimizi oluşturabildiğimiz birçok denemeden oluşuyor kitap. Yaz aylarına ve bisiklete ayrı bir ilgi duyduğunu, Tanrı ve din konusunda sessiz kalmayı tercih ettiğini, insanın kendini tanımasına verdiği önemi okuyoruz; yazarlık ve dil arasındaki o belirgin ancak çoğu zaman gerektiği kadar önemsenmeyen ilişkiye bahşettiği değerle, iyimserliği ve kötümserliğiyle, ustası ve çırağıyla, penceresi ve doğasıyla, dağcısı ve politikasıyla birçok farklı yönden öğreniyoruz onu. Gerçekten de adını tam olarak yansıtan, yaşamın içinden bir eser. Okuyun, okutturun. (Sinemis Özdemir)
Bu gece sizlerle paylaşacağım kitabın çok güzel bir anısı var bende. Evime çok yakın büyük kitapçılar yok. Sık sık ders için fotokopi çektirdiğim bir kırtasiye var. En son oraya gittiğimde alt kata indim sayısı elliyi geçmeyen kitapları görünce deyim yerindeyse gözlerim ışıldadı. İlk dikkatimi çeken Yaşama Felsefesi oldu ve almak için kasaya gittiğimde kırtasiyenin sahibi hoş bir gülümsemeyle; "İki yıldır o kitap rafta bekliyor kimse sormadı bile, madem ki değerini biliyorsunuz bu kitap benden size hediye." dedi. Ve kitap kitaplığımda en değerliler arasında yerini aldı Nermi Uygur Yaşama Felsefesi beni etkileyen hayatı sorgulatan bir kitap oldu. Soyut, somut tüm hatlarıyla insan yaşamını derinlemesine irdeleyen, ve farklı bir boyuttan hayata bakmayı sağlayan başucu kitabı bana göre. Derinlemesine düşündüren cümlelerin her biri bir ders niteliği taşıyor. (Aysel Turan)
Yaşama Felsefesi PDF indirme linki var mı?
Nermi Uygur - Yaşama Felsefesi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yaşama Felsefesi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Nermi Uygur Kimdir?
Pendik'te başladığı ilkokulu Büyükada İlkokulunda tamamladı. Galatasaray Lisesi'nin Latince Bölümü'nü 1944 yılında bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin Felsefe Bölümü'nden 1948 senesinde mezun oldu. Köln Üniversitesi'nden mezun olan Profesör Nermi Uygur, 1950 yılının Ocak ayında İstanbul Üniversitesi'nde asistan olarak göreve başladı. 1952'de Kültür Bilimlerinin Varlık Yapısı teziyle doktor oldu.1955 senesinde doçent oldu.1964 senesinde profesör oldu. Almanya, Fransa, Belçika'ya görevli olarak gönderilerek bisikletle dolaştığı bu ülkelerde fenomenoloji üzerine araştırmalar yaptı. Türkiye'ye dönüşte ‘Husserl'de Başkasının Ben'i' teziyle doçent oldu.
‘Filozof denemeci gibi çalışırsa başarıya ulaşır' düşüncesiyle edebiyata yöneldi. 1962'de ‘Dilin Gücü'yle başlayıp dünyayı, felsefeyi, kültürü sorgulama serüvenini denemeler şeklinde kitaplaşırdı. 1960'lardan itibaren yazıları yurt dışında yayımlanarak tanınmaya başladı. 1966'da bursla Almanya, 1970'te Fransa ve İngiltere üniversitelerinde çalıştı. 1979 - 1981 arasında Almanya'da, Wuppertal Üniversitesi'ne konuk profesörlük yaptı.
Almanya'nın Wuppertal Üniversitesi'nde Mantık, Dil, Sanat, Kültür Felsefesi ağırlıklı dersler verdi.
1992 yılındaki emekliliğinin ardından Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde Felsefe tarihi dersleri vermeye başladı. 2002 yılında YÖK tarafından yeniden üniversiteyle ilişiği kesildi.
PEN (Dünya Yazarlar Birliği), Türk Dil Kurumu ve Türk Fizik Derneği'nin üyeliklerinde de bulunmuş olan Nermi Uygur, Dağcılık Kulübünün ilk üyelerinden olup, felsefede denemeci anlayışın öncüsü sayılmaktaydı.
Nermi Uygur'un, Türkçe dışında Almanca, İngilizce ve Fransızca yapıtları da bulunmaktadır
Nermi Uygur Kitapları - Eserleri
- Dilin Gücü
- Felsefenin Çağrısı
- Yaşama Felsefesi
- İnsan Açısından Edebiyat
- Denemeci
- Denemeli Denemesiz
- Bunalımdan Yaşama Kültürü
- Kültür Kuramı
- Edmund Husserl'de Başkasının Ben'i Sorunu
- Tadı Damağımda
- Başka-Sevgisi
- Türk Felsefesinin Boyutları
- Güneşle
- Çağdaş Ortamda Teknik
- Dünya Görüşü
- Dil Yönünden Fizik Felsefesi
- İçi Dışıyla Batının Kültür Dünyası
- Kuram Eylem Bağlamı
- Bütün Eserleri 1
- Salkımlar
- Bütün Eserleri 2
- Eşekler, İkindiler, Yetişimler
Nermi Uygur Alıntıları - Sözleri
- “Adını anmak istemiyorum Nasıl isterim Burada kalacak tüm kitaplarım Açık söyleyeyim gene de Öldükten sonra bile kitaplarlayım Hep okuduğum okuyacağım kitaplarlayım Sezi sezi özlem hiç okumayacağım kitaplar Yazdığım yazmayı tasarladığım Yazmadığım yazamadığım kitaplarlayım hep Tadı damağımda.” Nermi UYGUR (Tadı Damağımda)
- Dilekler gerçekleşebilir de gerçekleşmeyebilir de. Birçok şeyi dilemek insanın kendi elindedir ama gerçekleştirmek değil. (Dilin Gücü)
- Yaşamının tam ortasına inen böylesi bir tokattan sonra, yaşamasına yaşarsın ama nasıl? Bilen bilir, bilmeyene anlatılamaz, anlatılsada ne çıkar sanki, hem anlayan hem anlatan için bir üzüntü pınarıdır bu. (Yaşama Felsefesi)
- Ne bir fizik kitabı bu, ne de genellikle bir fizik felsefesi: Fizikçi değil bu kitabın yazarı; yıllarca üniversitede bilim felsefesi okuttuysa da, salt fiziğe dönük bir uzmanlığı yok. Kitabın amacı: insan-kültür-tarih-toplum gerçekliğinin vazgeçilmez bir koşulu olarak dilin, fizik bilimleri öbeğindeki rolünü araştırmak; bu dilsel örgüden ötürü de, fiziğin, olumlu-olumsuz görünümüyle kültür ortamındaki durumunu gözden geçirmek. Böylece, kestirmeden dendikte, kitap: bilgi, dil ve kültür felsefesinin oluşturduğu kavşakta. (Dil Yönünden Fizik Felsefesi)
- Elime aldığımda çoğunuz yeniydiniz. Sizi eskittim beni yenilediniz... (Tadı Damağımda)
- Akıl kadar az rastlanır birşey yok şu yeryüzünde. (Dilin Gücü)
- Çözümleyici yöntemi , birçok yandaşları gibi, hazırlop benimsemekten çok, amacıma en uygun bir beceri olarak eğip bükmek canıma can katıyordu. Arayışlarımda gidebileceğim her yere gittim diyemesem de, kendimden, çevremden, eğitimden, özel okumalarda, hayranlıklanmdan, tutkulardan türeyen pek çok engeli aştım sanıyorum. (Bunalımdan Yaşama Kültürü)
- Bu budur diyerek kesip atmak yok edebiyatta. Kafadan çok yaşantılar konuşur. (İnsan Açısından Edebiyat)
- Boğum boğum tuhaflık: Açık-seçik konuşulmasa da, her zaman her yerde, en çok özlenen şey olduğu için olacak, en çok konuşulan şey sevgi. Gene de en az ‘biliniyor’. Çok özlendiği, sesli-sessiz çok konuşulduğu için mi? (Başka-Sevgisi)
- Çeviri yaratıcıdır: çevirdiğine varlık kazandırır. (Dilin Gücü)
- Düşünmek, bir çeşit borçlanmadır (Bütün Eserleri 2)
- İki okyanus var; biri yazarlar, öbürü okurlar. Ya kitaplar? Onlar da okyanusların birinden diğerine akan ırmaklar, dereler. (Tadı Damağımda)
- Başkasına karşı sabırla davranmayan, başkasına özgü yaşamı içten anlama fırsatını kaçırır çoğu kez. (Kültür Kuramı)
- Söz, varoluşun kesinliğidir. (Bütün Eserleri 1)
- Husserl'in Türkçeye "yaşama-dünyası" diye çevrilebilecek olan "Lebenswelt" üzerindeki fenomenolojik betimlemeleri, geriye bıraktığı pek değerli bir gömü dür. Özellikle basılı yapıtlardan Erfahrung und Urteil'ın 10. paragr. ile Krisis'in 34. paragraflarında, yayımlanmamış yazılardan da E öbeğinde toplananlarda "yaşama-dünyası" ile ilgili önemli işaretlere rastlanmaktadır. Existenz felsefesi yönünde, en çok, Husserl'in öğrencilerinden M. Heidegger'in "varolma çözümlemeleri"yle (Daseins-analysen) akraba bir tutumla kaleme alınmış olan bu işaretler, henüz bütünüyle incelenmiş değildir. Fransız Felsefesinde (örneğin Merleau Ponty'de) ortaya çıkan "monde vecu" kavramı ile Amerikan Felsefesinde (örneğin H. Spiegelberg'de) görünen "lifeworld" kavramı hep Husserl'den esinlenmiştir. (Edmund Husserl'de Başkasının Ben'i Sorunu)
- Reduktion-epokhe, yalnız yepyeni bir araştırma biçimi değildir; aynı zamanda şimdiye dek işitilmedik bir araştırma alanı da ortaya çıkarmaktadır: transzendental ben. İşte bu transzendental ben'i olanca varlığıyla: yapısı, yetisi, ana kuruluşları ve bağlamları bakımından intuition'a dayanarak eidetik olarak betimlemek, Husserl fenemenolojisinin en belli başlı çizgisidir. (Edmund Husserl'de Başkasının Ben'i Sorunu)
- Her felsefe temellendirmesi doğruluk ölçüsünü kendi içinde taşır. (Felsefenin Çağrısı)
- .... yavaş yavaş daha uzaktan, dolayısıyla da gittikçe başka türlü bakmaya başlıyorum yaşadığım bunalıma .... (Bunalımdan Yaşama Kültürü)
- Söz, varoluşun kesinliğidir. (Dilin Gücü)
- Bundan ötürü 'başkasının be'i sorununa, transzendental fenomenolojinin düğüm-noktası' gözüyle bakmak yerinde bir yorum sayılmalıdır. (Edmund Husserl'de Başkasının Ben'i Sorunu)