Yavaş Adam - J. M. Coetzee Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Yavaş Adam kimin eseri? Yavaş Adam kitabının yazarı kimdir? Yavaş Adam konusu ve anafikri nedir? Yavaş Adam kitabı ne anlatıyor? Yavaş Adam PDF indirme linki var mı? Yavaş Adam kitabının yazarı J. M. Coetzee kimdir? İşte Yavaş Adam kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: J. M. Coetzee

Çevirmen: Dost Körpe

Orijinal Adı: Slow Man

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750706431

Sayfa Sayısı: 264

Yavaş Adam Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Altmış yaşındaki fotoğrafçı Paul Rayment, bir bisiklet kazası sonucu sağ bacağını kaybedince, o güne dek yalnız sürdürdüğü yaşamı tamamen değişir. Başkalarına bağımlı olmaktan nefret etse de, ister istemez kendisini bir bakıcının ellerine teslim eder. Hırvatistan göçmeni olan bakıcısı Marijana’ya âşık olan Paul, kazayı izleyen ilk günlerdeki umutsuzluğundan ve karamsarlığından sıyrılsa da, Hırvat ailenin tutumu yüzünden yeni sorunlarla karşı karşıya kalır. Bu arada, Coetzee’nin başka yapıtlarının da baş kişisi olan yazar Elizabeth Costello da birdenbire ortaya çıkarak Paul’ün yaşamında etkin bir rol üstlenecektir.

Coetzee, Yavaş Adam’da ilginç bir öykü anlatırken, arka planda insanı insan yapan nitelikleri, yaşlanmanın ne demek olduğunu ve yaşamımıza nasıl değer katabileceğimizi irdeliyor. Paul Rayment’ın içine düştüğü durumda insanlığını sorgulayışı, Coetzee’nin duru anlatımıyla dile gelirken, aşk, yaşamak, ölmek üzerine her sayfada şaşırtan, düşündüren bir derinlik sunuyor yazar.

Yavaş Adam Alıntıları - Sözleri

  • Yaşadığımız her şeyin bir anlamı vardır.
  • Sevgiyle bakan yanılmaz. Seven sevdiği kişinin en iyi taraflarını görür, bu en iyi taraflar bazen yüzeye çıkmaya zorlansalar da.
  • Eros. Neden güzelliğin görüntüsü Eros'u canlandırıyor?
  • Unutma, dünyayı döndüren tutkudur. Don Quijote'u düşün. Don Quijote bir sallanan sandalyeye oturup La Mancha'nın tekdüzeliğinden şikayet eden biri değildi. Büyük işler başarmak için yola çıkan biriydi.
  • Sırf sevgi sevmeyi istemekle olmaz sevmeyi öğrenmemiz gerekir. Ruhlar bu yüzden yüksek boyutlardan inip tekrar doğarlar; yanımızda büyürlerken bizleri sevginin çetrefilli yollarında yürütmek için.
  • Seninliyken evindeyim; seninle değilken evsizim.
  • . Bu aşk mı, bu kolay cömertlik, bu anlaşılmış olma, numara yapmama duygusu mu? ...
  • Zaman tarafından öldürülüyorum.
  • Zamanın kendi başına değerli değilse değerlendirmek için bir şeyler yapabilirsin.
  • Sevgin yeterince derinse, karşılıklı olmasına gerek yoktur.
  • Sana bir nasihat vereyim Paul: Yıllar göz açıp kapayıncaya kadar geçer. Hayatın tadını çıkar. Buna her zaman geç kalmışsındır, anlamasan bile.

Yavaş Adam İncelemesi - Şahsi Yorumlar

YAVAŞ ADAM & COETZEE: Son bir yılın bana en güzel kazanımlarından biri hiç şüphesiz Coetzee. Öyle nitelikli, öyle üslup sahibi, öyle şahane bir kalem ki, okumamanız kesinlikle zararınıza olacaktır,benden söylemesi... Yavaş Adam, 2003 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi yazarın, ödülden sonra yayımladığı ilk kitabı. Altmışlı yaşlarını süren, emekli ve dul fotoğrafçı Paul Rayment, bir sabah bisiklet gezisi esnasında, bisikletine hızla seyreden bir aracın çarpması sonucu sağ bacağını kaybeder ve kalan hayatını engelli olarak geçirmeye mahkum kalır. Bu vaka sonrası tek kayıp bir bacak gibi görünse de kahramanımız için durum bundan ibaret değildir. Her ne kadar eleğini eleyip duvara asmış pozisyonda görünse, yaşı kemale ermiş olsa da, yine de hayalleri, planları ve istekleri vardı Paul'un. Psikolojik bir buhrana teslim olan Paul, bol bol geçmişini sorgular, bir eşinin, bir çocuğunun olmayışına hayıflanır ve geçmişinde kayda değer hiçbir iş yapmamış olduğuna kanaat getirir. Bu buhran içindeyken, kendi bakımını üstlenen, evli ve üç çocuklu bakıcısı Hırvat Marijana'ya tutuluverir. Onun oğlunu kendi oğlu yerine koyar ancak olaylar umduğu gibi gelişmez tabii... Derken, dünyaca ünlü yazar Elizabeth Castello, hiç umulmadık bir anda yol gösterici bir tanrıça edasıyla, Paul'un istememesine rağmen, onun evine yatılı konuk olur. Bu konukluğun sebebi ise çok farklı ve enteresan... Paul, bildiğimiz tipik yaşlı modeline çok uygun resmedilmiş bir karakter. Yaşının gereği olsa gerek, geleneksel alışkanlıklarından bir türlü vazgeçemeyen, dediğim dedik bir tip. Mesela, bilgisayar demek onun için sadece bir Word sayfası açıp, yazı yazmak demek, bilgisayarların başka özelliğini bilmez, bilmek de istemez. Fotoğraf baskılarını hep karanlık odasında yapar, dijital baskıyı kabul etmez, bunu karanlık odaya ihanet sayar. Yavaş Adam, ismi ile müstesna olarak durağan ama bir o kadar da ders verici, düşündürücü, sorgulatıcı bir eser. Yazarın insan ruhunu böyle derin ve detaylı analiz edebilmesi takdire şayan. Yer yer postmodern esintilere denk geldiğimiz roman, acizlik, kısıtlılık, kimsesizlik, yaşlılık, yalnızlık, aşk, şehvet ve psikoloji üzerine kurulmuş nefis bir anlatı sunuyor okura. ***Bir bacak kaybetmek, her şeyi kaybetmenin bir provasıdır. ***Bu ülkede çocuk yetiştirmek kolay değil. Erkeksiliğe önem veriliyor. Erkek çocuklara erkekçe işlerde, erkekçe sporlarda ustalaşmaları için epey baskı yapılıyor. Gözüpek olmaları söyleniyor. Risk almaları... ***Sözcükler vardır, bir de sözcüklerin ardında, etrafında ya da altında niyetler... ***Dünyanın bir yerinden başka bir yerine gidince tarihin silinir mi? ***Doğunca hayatlarına girdiğiniz insanlar ölmezler... Onları içinde taşırsın, senden sonra gelenlerin de seni aynı şekilde taşımalarını umarak. ***Aynaya bakacak cesareti toplamalıyız, orada göreceğimiz şeyden hoşlanmayacak olsak bile. Yaşlanmaktan bahsetmiyorum. Aynanın ardında hapsolmuş olan, normalde göz göze gelmekten korktuğumuz yaratıktan bahsediyorum. ***Bir sürü arkadaşım var... Robinson Crusoe değilim. Hiçbirini görmek istemiyorum, o kadar. (Seda Bera)

60 yaşındaki biri de aşkını genç birisi gibi tutkulu coşkulu hisseder. Ama artık yaşı gereği bunu kontrol etmeyi öğrenecek kadar yaş almıştır. Paul Rayment yaşadığı kaza ile bacağını kaybederek fiziksel yavaşlığı yaşamak zorunda kalırken, kendisine uygun olmayan bekıcısına aşkı ile duygularının iniş çıkışları da yavaşlamıştır. Yaşlılık nedir bizi neler bekler, umut bile yaşlanınca nasıl yavaşlar. Ve bütün bunların kabullenişini anlatan bir hikaye.. Genellikle sade anlatımı olan hikayenin olayların ucunu açık bırakması çok tatmin edici olmamiş. Bittiğinde yarim bıraktığım kitap gibi hissettim. (morella)

Yavaş Adam PDF indirme linki var mı?

J. M. Coetzee - Yavaş Adam kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yavaş Adam PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı J. M. Coetzee Kimdir?

John Maxwell Coetzee (9 Şubat 1940) şimdilerde Avustralya'da yaşayan Güney Afrikalı yazar ve akademisyen. Daha ziyade J.M. Coetzee olarak bilinir. 2003 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldı.

Coetzee Cape Town'da doğdu. Babası avukat, annesi ise öğretmendi. Ailesi 17. yüzyılda ülkeye gelen ilk Hollandalı göçmenlerdendir. 

İlk yıllarını Cape Town ve Worcester'da geçirdi. Bu dönemi 1997 yılında yayımlanan kitabı Boyhood'da anlatır. Cape Town Üniversitesi'nde matematik ve İngilize okudu. 1960'da İngilizce bölümünden, 1961'de de matematik bölümünden mezun oldu.

1960'ların başında Coetzee Londra'ya taşındı. Bir süre IBM firmasında bilgisayar programcısı olarak çalıştı. Bu dönemdeki tecrübelerini sonradan Youth (2002) adlı kitabında anlatmıştır.

Doktorasını Teksas Üniversitesi'nde yaptı. 1971 yılına kadar New York Eyalet Üniversitesi'nde İngilizce ve edebiyat dersleri verdi. 1971 yılında ABD'de kalıcı oturma izni için başvurdu ancak Vietnam Savaşı karşıtı protestolardaki faaliyetleri dolayısıyla reddedildi. Sonrasında Cape Town Üniversitesi'nde İngiliz edebiyatı profesörlüğü yapmak üzere Güney Afrika'ya döndü. 2002 yılında emekli olduktan sonra Avustralya'da Adelaide'e yerleşti ve Adelaide Üniversitesi'nde araştırma görevlisi oldu. 2003 yılına kadar Chicago Üniversiesi'nde ders verdi. 6 Mart 2006 tarihinde Avustralya vatandaşı oldu. Romanlarının yanında Flamanca ve Afrikaan dillerinden tercümeler yapmıştır.

J. M. Coetzee Kitapları - Eserleri

  • Utanç
  • Barbarları Beklerken
  • Yavaş Adam
  • Michael K. Yaşamı ve Yaşadığı Dönem
  • Petersburg'lu Usta
  • Romancının Romanı
  • Düşman
  • Yuvayı Keşfetmek
  • Kötü Bir Yılın Güncesi
  • Gənclik
  • İsa'nın Çocukluğu
  • Taşra Hayatından Manzaralar
  • Demir Çağı
  • Seçilmiş Əsərləri

J. M. Coetzee Alıntıları - Sözleri

  • " Zaman gerçekten her şeyin ilacı." (Utanç)
  • Mesleğiniz? Yazar. Yazar mı? Ne tür bir yazar? Kitap yazıyorum? Ne tür kitaplar? Öyküler. Öykü kitapları. Çocuklar için mi? Hayır, özellikle çocuklar için değil. Ama çocukların okumasını isterdim. (Petersburg'lu Usta)
  • “Hiç kimse, görmek istemeyen biri kadar kör olamaz!“ (Petersburg'lu Usta)
  • " İnsan ancak ölünce mutlu sayılır." (Utanç)
  • “Hiçbir şey hayal edebileceklerimizden kötü olamaz.” (Barbarları Beklerken)
  • “Yöneticilerimizi yazı tura atarak seçmiyoruz- yazı tura atmak itibarsız bir etkinlik olan kumarla ilgili görülmektedir- ama yöneticileri tarihin başından beri yazı tura yöntemiyle seçilen bir dünyanın daha kötü bir durumda olacağını kim ileri sürmeye cüret edebilir?” J.M.Coetzee/Kötü Bir Yılın Güncesi (Kötü Bir Yılın Güncesi)
  • Zamanın kendi başına değerli değilse değerlendirmek için bir şeyler yapabilirsin. (Yavaş Adam)
  • Değişmeye başlayan şey düşüncelerim değil, düşüncelerim hakkındaki düşüncelerim. (Kötü Bir Yılın Güncesi)
  • Bir yandan üstat Tolstoy’un ölçüsü, öbür yandan üstat Dostoyevski’ninki. Onları örnek alarak daha iyi bir sanatçı olunabilir; ve daha iyi demekle hünerli olmayı değil, ahlaken iyi olmayı kastediyorum. Onlar sahte tavırları yok ediyor; görüşü berraklaştırıyor; eli güçlendiriyorlar. (Kötü Bir Yılın Güncesi)
  • İnsanlar ölümü kabullenir, yas tutar, daha sonra da unutur. Unutmazsak derler, dünya çok geçmeden kocaman bir kitaplığa dönüşür... (Petersburg'lu Usta)
  • Dikenlerle dolu, sık bir çalılıkta hangi kuşun içinden şakımak gelir ki? (Barbarları Beklerken)
  • Ama ben kimim, kimdir bu ben dediğim, siz dediğim kimsiniz? Günden güne değişiyor, yine de aynı kalıyoruz. Hiçbir ben, hiçbir sen bir diğerinden daha gerçek değil. (Romancının Romanı)
  • "İnsanın bir yerde yaşayıp geride kendisinden hiçbir şey bırakmaması mümkün değil." (Petersburg'lu Usta)
  • Her şey ne kadar çok değişirse o kadar aynı kalıyor. (Utanç)
  • “Her şeye sahip olun­ca yazmayız, acı çekince yazarız, ek­siklik duyunca.” (Petersburg'lu Usta)
  • İyi niyetten dostluk ve mutluluk doğuyor, parklarda samimi piknikler ya da ormanda öğleden sonrası yürüyüşleri doğuyor. Aşktan ise, ya da en azından daha acil tezahürleri olan özlemde ise hayal kırıklığı, şüphe ve yürek acısı doğar. İşte bu kadar basit. (İsa'nın Çocukluğu)
  • "Hayatımın ne kadar büyük bir bölümü beklemek ile geçiyor!" (Düşman)
  • Bir zamanlar kim olduğumuzu söyleyebileceğimize inanırdık. Şimdi yalnızca kendi rolümüzü oynayan oyuncularız. (Romancının Romanı)
  • Okul sadece okuma yazma öğretmez. Diğer oğlanlar ve kızlarla geçinmeyi de orada öğrenirsin. Okul toplumsal hayvan olmanı sağlar. (İsa'nın Çocukluğu)
  • “Xoşbəxtlik heç nə öyrədə bilməz – o öz-özünə deyir. – Bədbəxtlik isə insanı bərkidir, gələcəyə hazırlayır. Bədbəxtlik ruhun məktəbidir. Bədbəxtlik sularına daldıqdan sonra sahilə təmizlənmiş, güclənmiş və incəsənətin çağırışına cavab verməyə hazır şəkildə çıxmaq olar”. Amma əslinə qalsa, bədbəxtliyin arındırıcı xüsusiyyətini, yuyulub təmizləndiyini hiss eləmir. Əksinə, başına gələnlər çirkli nohurda yuyunmağa bənzəyir. İztirabları onu nə ağıllandırır, nə də möhkəmlədir, əksinə, daha da keyləşdirib, ölüvaylaşdırır. Bəs iztirabla gələn məşhur təmizlik hanı? Bəlkə kifayət qədər dərinə üzməyib? Bəlkə daha dərinə – bədbəxtlik, kədər və dəliliyin dibinə qədər üzmək lazımdır? (Gənclik)