Yeşil Kapı - O. Henry Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Yeşil Kapı kimin eseri? Yeşil Kapı kitabının yazarı kimdir? Yeşil Kapı konusu ve anafikri nedir? Yeşil Kapı kitabı ne anlatıyor? Yeşil Kapı PDF indirme linki var mı? Yeşil Kapı kitabının yazarı O. Henry kimdir? İşte Yeşil Kapı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: O. Henry
Çevirmen: Mehmet Harmancı
Yayın Evi: Varlık Yayınları
İSBN:
Sayfa Sayısı: 125
Yeşil Kapı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
İÇİNDEKİLER
O. Henry hakkında
Yeşil Kapı
Tavanarası odası
Bahar Müjdecisi
Mobilyalı Oda
Yirmi Sene Sonra
Soapy'nin Cenneti
Kader Yolları
Cadının Somunları
Hırsızlığa veda
Kızıl Reisi Nasıl Kaçırdık
Rakkas
Black Bill'in gizlenişi
Bin Dolar
Yeşil Kapı Alıntıları - Sözleri
- Soapy'nin kucağına ölü bir yaprak düştü. Bu ayazın kartvizitiydi.
- Cinayet sanatını desteklemek istiyorsanız iki erkeği bir ay boyunca altıya yedi metre boyutlarındaki bir kulübeye kapatın. İnsanın doğası dayanmıyor buna.
- "Ben hislerimi söyledim."
- Yaşamındaki en ilginç şey, hemen ilerideki köşeyi dönünce karşılaşabileceği bir şeymiş gibi geliyordu ona.
- Ama tanınmadan önce ıstırap çekmek dehanın yazgısıdır her zaman.
- "Benden bu kadar kolay kurtulamazsınız."
- Bir aşık iç çekebilir, fakat oflayıp puflamamalıdır. "Tavanarası odası"
- Civası düşsün diye termometresini silkelerken “ Şansı onda bir diyelim” dedi, ve o bir şans da yaşamayı istemesine bağlı. İnsanlar cenaze işlerinin kapısında sıraya girince eczacılık mesleği tümden anlamsız kalıyor.
- Çabalarım yettiği sürece bilimin üstesinden gelebileceği her şeyi yapacağım. Fakat hastam cenaze alayındaki arabaları saymaya başladı mı ilaçların iyileştirme gücünden yüzde elli düşerim.
- Uzak, gizemli yolculuğuna çıkmaya hazırlanan bir ruh kadar yapayalnız başka bir şey yoktur bu dünyada.
- İnsan, bu dünyaya güçlükleri omuzlamak için gelmiştir.
- Kadının diğer kadınlar karşısında sonsuza dek bir pencere camı gibi saydam durması, erkek karşısında da sır küpü rolü oynaması konusunda görüş birliğine varılmıştı.
- Seni gece vakti stüdyoma çağırmamı garipsemedin mi? diye sordu. “ Yo neden ki dedi Nevada, gözlerini iri iri açarak “ Bana ihtiyacın olmuşsa neden garipseyecek mişim? Batı’da bir dost sana acil bir yardım çağrısı - sanırım burada siz böyle diyorsunuz- önce hemen oraya gider, olup biteni daha sonra konuşuruz. Zaten orada bu gibi şeyler olduğunda genellikte kar yağar. İşte bende hemen geldim. “
- “Kadınlar, duyguları ve saçları konusunda aşırıya kaçmadıkları sürece işlerini gayet iyi yürütürler. Sonra bir koca, beş çocuk, ipotek karşılığı bir ev işin içine girip işlerinden eder onları”
- Gençlikteki dertlerle, yaşlılıktaki dertler arasında şu fark vardır: İnsan gençken, derdini bir başkasıyla ne kadar paylaşırsa dert yükü o kadar hafifler; yaşlıyken derdini döküp durursun, ama kederin aynı kalır.
Yeşil Kapı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Çok keyifli çay, kahve arkadaşı olarak değerlendirilebilir bir eser. İçerisindeki öykülerin sonları özellikle beğenmenize sebep olacaktır. Öyküye merakı olan ve hatta öykü yazmak isteyen ve öykü matematiğini öğrenmek isteyen herkese öneririm. (Elif Özge Vurmaz)
Batı edebiyatının güzel bir öykü derlemesi şeklinde bir eser olmuş. Öyküler bazen şaşırtıcı bazen ise komik sonlara doğru ilerliyor. Keyifle okunacak bir eser olmuş Öykü severler için biçilmiş kaftan. (Ersin Altıntaş)
Yıllar sonra yeniden William Sydney Porter okuyacağım diye seviniyordum lakin 3 yılda sadece 1 kitabını arşivleyebilmişim. Çok çok eski bir basım ve güncel basımlar arasında hani isimle yeniden yayımlandı bulamadım. İçeriğini paylaşmak istiyorum ki diğer eserlerini okuyan biri varsa kıyaslama yaparak güncel baskısını bulabiliriz: Yeşil Kapı, Tavanarası Odası, Bahar Müjdecisi, Mobilyalı Oda, Yirmi Sene Sonra, Soapy’nin Cenneti, Kader Yolları, Cadının Somunları, Hırsızlığa Veda, Kızıl Reisi Nasıl Kaçırdık, Rakkas, Black Bill’in Gizlenişi, Bin Dolar. Aslında elimdeki tek kitabını okumak için tek bir sebebim vardı. Aradığım bir söz vardı aralarında ve bulamadım gene bulamadım. O meşhur sözü aslında çoğumuz duymuşuzdur: “Adam saatini satıp kadının güzel saçları için gümüş bir tarak aldığı sırada, kadın adamın saatine zincir alabilmek için saçlarını satıyordu...” Porter gerçek anlamda kadınlardan korkan birisidir. Onu çok iyi araştırdım ben. Hatta kadınlar hakkında da sözleri kendine yetmemiş olacak ki bir de kitap yazmış. Çünkü çok kandırılmış, çok yıpratılmış, aynı insan tarafından defalarca kullanılmış ama hiç kıyamamış. Anlıyorum ben onu, hem de çok iyi anlıyorum. Gene de sevgi dolu biri olmaktan asla vazgeçmemiş. Kısacık ömrüne sımsıcak öyküler sığdırmayı başarmış biri Henry. Ellerine sağlık. Hepimize iyi okumalar dilerim.. (Sadık Kocak)
Yeşil Kapı PDF indirme linki var mı?
O. Henry - Yeşil Kapı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yeşil Kapı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı O. Henry Kimdir?
O. Henry, (d. 11 Eylül 1862, Kuzey Carolina – ö. 5 Haziran 1910, New York) ABD'li yazar William Sydney Porter'ın takma adıdır. Yazar özellikle yazdığı öykülerin şaşırtıcı sonları ile ünlüdür.
Yazar, Kuzey Carolina'da Greensboro kasabasında doğdu. Doğduğunda aldığı ikinci ismi Sidney'in yazım şeklini 1898 yılında Sydney olarak değiştirdi. Fizikçi olan babası Dr. Algernon Sidney Porter (1825-1888); annesi ise Mary Jane Virginia Swaim Porter (1833–1865) idi. Babası ve annesi 20 Nisan 1858 yılında evlenmişlerdir. William üç yaşındayken annesini veremden kaybetmiş ve ardından babasıyla birlikte babaannesinin yanına taşınmıştır. Çocukluk yıllarında Porter, klasiklerden ucuz romanlara kadar herşeyi okuyordu.
1876 yılında Porter, halası Evelina Maria Porter'nın ilköğretim okulundan mezun oldu. Daha sonra Lindsey Street Lisesi'ne kaydını yaptırdı. Halası ona on beş yaşına kadar vasilik etti. 1879'da, amcasına ait bir eczanede çalışmaya başladı. 1881'de on dokuz yaşında eczacılık ruhsatı aldı.
1882 yılının Mart ayında Porter, Dr. James K. Hall ile birlikte Texas'a taşındı. Bir mandırada toplam yedi yıl çalıştıktan sonra emlakçılık ve proje ressamlığı yaptı. Evlendikten sonra hesaplarında bulunan bir yolsuzluk nedeniyle işine son verildi. Evlendiği eşini de annesi gibi verem nedeniyle yitirdi. Yerleşmek üzere gittiği Houston'da Houston Post gazetesinde çalışmaya başlayan Henry, hakkında açılan davaya girmeyerek Honduras'a gitti. Eşinin rahatsızlanması üzerine iki yıl sonra dönerek yargıç karşısına çıktı. Kaçması nedeniyle üç yıl fazla ceza alarak Colombus cezaevinde hapsedildi. Buradaki bir gardiyanın isminden edindiği takma adıyla öyküler yazmaya başlayan O. Henry, cezaevinden çıkınca Pittsburg'a gitti.
1902 yılında bir yayınevinin çağrısı üzerine New York'a yerleşti. Orada bulunduğu süre içerisinde 381 adet kısa hikâye yazdı. New York World Sunday Dergisi için haftada bir hikâye yazmaya başladı. Hikayelerindeki ilginç sonlar okurları tarafından beğeniyle karşılandı. Porter 1907 yılında North Carolina'yı ziyaret ettiğinde karşılaştığı çocukluk arkadaşı Sarah (Sallie) Lindsey Coleman ile evlendi. Yazar, dergilerde yayınlanan öyküleriyle gösterdiği başarıya rağmen aşırı alkol alıyordu. Bu nedenle 1908 yılında sağlığı kötüye gitmeye başladı. Bu durum yazdığı öykülerde de etkisini göstermiştir. Eşi Sarah onu 1909 yılında terk etti. 1910 yılında yazar, kalp büyümesi ve şeker hastalığının da etkisiyle karaciğer sirozundan hayatını kaybetmiştir.
Yalın dili, yayımlandığı çağı yansıtması, özentisiz kalemi ve doğal anlatımı nedenleriyle Amerikan edebiyatının en güçlü öykü yazarlarından biri olarak bilinen O. Henry'nin yapıtları, 1901 yılından sonra 10 cilt olarak yayımlanmıştır.
O. Henry Kitapları - Eserleri
- Yaşamak Güzel Şey
- Noel Hediyesi
- Son Yaprak
- Öyküler
- Sevgi Pusulası
- Kadına Güvenmeli mi?
- Yaşam Dönemeçleri
- Kız
- Dünya Vatandaşı
- Kalpler ve Haçlar
- Yeşil Kapı
- Öyküler 2
- Yanlış Tahmin
- O. Henry
- Anadan Doğma Diktatör
- Yaşayan Görür
- Kaktüs
- New Yorkers
- The Ransom of Red Chief
- Bilgiyle Gelen Mutluluk
- Kızıl Şefin Fidyesi
- The Gift of the Magi and Other New York City Stories
- Bolivar İki Kişiyi Çekemez
- Bir Aşk Hizmeti
- New York'u Nasıl Sevdi?
- Polis ve İlahi
- A Poor Rule Stage 2
- Katmerli Sahtekar
- One Thousand Dollars and Other Plays
- One Thousand Dollars and Other Plays
- Ayakkabılar
- O. Henry's Selected Short Stories - Stage 4
- Pinti Âşık
- Borsacının Aşkı
- The Gift of the Magi and Other Stories
- Reis Kara Kartal
- Kuklalar
- The Ransom of Red Chief
- 100 Selected Stories
- The Last Leaf and Other stories
- Harlem'de Bir Trajedi
- Gurur ve Samur
O. Henry Alıntıları - Sözleri
- Karısı onun varlığına öylesine sızmıştı ki, ciğerlerine çektiği nefes gibi... vazgeçilmez ama belirsiz olmuştu. (Harlem'de Bir Trajedi)
- “…saç bantları da kadınsılığın mütevazı, kişiliksiz, sıradan süsleridir ve hiçbir hikâye anlatmazlar.” (Borsacının Aşkı)
- "Düşünmekten Yoruldum. Her şeyi bırakıp o zavallı yorgun yapraklardan biri gibi süzüle süzüle gitmek istiyorum." (Son Yaprak)
- Mayıs ayında Aşk Tanrısı oklarını gözü kapalı fırlatır. (Anadan Doğma Diktatör)
- Bill, "Jeff, sen akıllı ve okumuş bir insansın." dedi bir gün. "Yalnızca bilimin temellerini değiL hayatın gerçeklerini ve değerlerini de çok iyi bilirsin. " "Çok doğru." dedim. "Ve bundan hiç de pişman değilim. Ben kültürü bedava yapıp da değeri_ ni düşürenlerden de değilim. Söyle bakalım, insanlık için hangisi daha yararlıdır: Edebiyat mı, yoksa at yarışı mı?" "Şey... At yarışı ... Yani şairler ve büyük yazarlar elbette." "Tamam. Peki, o halde maliyenin ve iyilikseverliğin o parlak zekalıları bizleri neden kütüphanelere bedava sokuyorlar da, at yarışianna girerken ikişer dolarımızı kesiyorlar? Kendi kendini yetiştirme ile düzensizlik iki yollu değerlerinin halk kitlelerine aşılanması bu mu?" (Anadan Doğma Diktatör)
- "Talih bazen yüzüne gülmek için senden rüşvet bekler." (Pinti Âşık)
- Endişe ve fazla çalışmak yüzünden beyin pıhtılaşıyor. (New York'u Nasıl Sevdi?)
- "...asil kızgınlığı kendineydi! Çünkü önünde açılan bu yeni çukura balıklama atlamaya, daha da dibe vurmaya hazır olduğunu biliyordu." (Pinti Âşık)
- Fakirliği, aşkı ve savaşı bilmeyen biri hayatın tüm lezzetlerini tatmamış demektir. (Kızıl Şefin Fidyesi)
- Aşk, Shakespeare'in dediği gibi, kendisinden besleniyor olabilir. (Borsacının Aşkı)
- Aşkın, yirmi dokuz yıllık yaşamında ilk kez gelip onu bulduğunu biliyordu. (Pinti Âşık)
- “…koku, ne zamandan beri insanı çağıracak bir sese sahip olmuştu ki?” (Borsacının Aşkı)
- “Gerçek aşkın olduğu yerde zenginliğin lafı bile olmaz. Aşk her şeyden güçlüdür.” (Noel Hediyesi)
- Talih bazen yüzüne gülmek için senden rüşvet bekler. (Pinti Âşık)
- "Hayat hıçkırıklar, burun çekmeler ve gülümsemelerden ibarettir." (Son Yaprak)
- Tıbbın icap ettirdiği her şeyi, elimden geldiği kadar yapacağım. Ama ne zaman bir hastam cenazesinde kaç araba olacağını saymaya başlarsa ilaçların şifa verici güçlerinin yüzde elli azaldığını düşünürüm. (Kız)
- “Uyduruk komodinin üzerine saçılmış yarım düzine kadar saç tokası vardı - kadın cinsinin bu ağzı sıkı, ayrılmaz dostları; cinsiyeti dişi, ruh hali sonsuz, zaman ötesi sırdaşlar.” (Borsacının Aşkı)
- Bakmaktan bıktım. Düşünmekten bıktım. Her şeyden elimi eteğimi çekip şu yorgun yaprakların bir teki gibi uçuşarak düşmek istiyorum. (Son Yaprak)
- Aşk, Shakespeare'in dediği gibi, kendisinden besleniyor olabilir. (Borsacının Aşkı)
- "Mecazi olarak -en azından öyle diyelim- bazı insanlar Gögüs, bazıları El, bazıları Kafa, bazıları Kas, bazıları Ayak, bazıları ise yük taşıyacak Sırt'tır. Hetty bir Omuz'du. Sivri ve sertti omuzları belki, ama hayatı boyunca insanlar hem gerçek, hem mecazi anlamıyla başlarını onun omzuna yaslamış, dertlerinin tamamını veya yarısını orada bırakmışlardı." (Yaşamak Güzel Şey)