Yıkıma Giden Adam - Alfred Bester Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Yıkıma Giden Adam kimin eseri? Yıkıma Giden Adam kitabının yazarı kimdir? Yıkıma Giden Adam konusu ve anafikri nedir? Yıkıma Giden Adam kitabı ne anlatıyor? Yıkıma Giden Adam PDF indirme linki var mı? Yıkıma Giden Adam kitabının yazarı Alfred Bester kimdir? İşte Yıkıma Giden Adam kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Alfred Bester

Çevirmen: Barış Tanyeri

Orijinal Adı: The Demolished Man

Yayın Evi: İthaki Yayınları

İSBN: 9786053755494

Sayfa Sayısı: 264

Yıkıma Giden Adam Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Tarihteki ilk Hugo Ödülü’nün kazananı.

“Tüm zamanların en iyi bilimkurgu klasiklerinden biri.”

–Isaac Asimov

“Bester’in iki muazzam kitabı zamanının ötesine geçmeyi başardı. Yaklaşık altmış senedir herkesin en iyi on bilimkurgu kitabı listesindeki yerlerini korudular.”

–Robert Silverberg

“Benim Bester’e duyduğum hayranlığı, aynı heyecanla paylaşmayan bir bilimkurgu yazarıyla henüz karşılaşmadım.”

–William Gibson

Alfred Bester dörtlülerini yakıp ayağını gazdan hiç çekmeden yazmış romanını. Derinlik ile eşi benzeri görülmemiş bir hayalgücünün birleşimi. William Gibson okulda arkadaşlarıyla oyuncak ışın tabancasıyla oynarken, Bester siberpunk yazmakla meşguldü.”

–James Lovegrove

24. yüzyılda, evrenin en güçlü adamlarından biri olan Ben Reich, yetmiş yıldır adı bile duyulmamış bir suç işlemeye karar verir: Cinayet. Esper adı verilen zihin okuyucuların, daha düşünce halindeyken suçları engellediği bu dünyada, Reich’ın amacına ulaşması neredeyse imkânsızdı.

Hükümdarlık adındaki şirketinin, rakip şirket D’Courtney’le girdiği mücadeleyi büyük ölçüde kaybetmesinin ardından başka bir çaresi kalmadığını düşünen Reich, bir yandan da kâbuslarında asıl korkusu Yüzü Olmayan Adam’la uğraşıyordu.

Tüm bunlara rağmen Ben Reich pes etmemeye kararlıydı. Aklında yıkımla, Yıkım’a hazırlandığının farkında değildi.

Yıkıma Giden Adam, galaksinin içimizdeki megalomana verdiği çarpıcı bir yanıt.

Her biri, uzay ve zamanda eşsiz olduğuna dair mağrur sanrılarla gelişen, sonu gelmeyen dünyalar ve kültürler var. Aynı megalomanlıktan muzdarip sayısız insan geldi bu hayata; kendisinin eşsiz, yeri doldurulamaz, benzersiz olduğunu düşünen. Daha da gelecek böyle insanlar... sonsuza kadar. Bu da böylesi bir zamanın ve böylesi bir adamın hikâyesi… bu, Yıkıma Giden Adam’ın hikâyesi.

Harry Harrison’ın sunumuyla

Yıkıma Giden Adam Alıntıları - Sözleri

  • Hepimiz bu deli dünyanın bakıcıları gibiyiz.
  • herkesin düşünceleri düzeldiği zaman bu dünya yaşanacak bir yer olur,
  • Bir insanın içinde sadece sevgi ve bağlılık, cesaret ve merhamet, cömertlik ve fedakarlık hissi vardır. Geri kalanların hepsi, körlüğünüzün perdeleridir. Bir gün gelecek hepimiz göz göze, kalp kalbe olacağız...
  • Atılgan, cesur olun, kendinize güveniniz sarsılmasın, bu takdirde başarısızlığa uğramazsınız.
  • Son derece geniş hayali öylesine bir hikaye uydurur ve öylesine samimi bir ifadeyle anlatırdı ki, onu dinleyen yalan söylediğini anlayamazdı.
  • Aynaya bakarak gülümsedi. "Düşmanını bilerek seç," diye mırıldandı. "Rastlantı düşmanın olmasın."
  • Patlama! Sarsıntı! Kasanın kapıları parçalanarak açıldı. Paralar yağma edilmek, çalınmak, ganimet olarak alınmak üzere sıra sıra istif edilmişti. Kim o? Kasanın içindeki kim? Oh, Tanrım! Suratı Olmayan Adam! Bakıyor. Gölge gibi duruyor. Sessiz. Korkunç. Koş... Koş...
  • Bazen delice bir fikre saplanırsın. Tamamen yeni bir şey olduğunu sanırsın. Yani... nasıl söylesem bilmem ki... Hani, insanları hep tek gözlü olarak düşünürsün, bir de bakarsın ki hepsinin iki gözü var. İşte bunun gibi bir şey.
  • Her insan birbirine zıt iki içgüdünün baskısı altındadır... Yaşama içgüdüsü ve ölüm içgüdüsü. Her iki baskının tek gayesi vardır... Cenneti kazanmak. Yaşama içgüdüsü her zorluğu yenerek cenneti kazanmaya çalışır. Ölüm içgüdüsü, kendi kendisini tahrip ederek cenneti kazanmaya çalışır. Genellikle her iki içgüdü de kişiye uyar.
  • Asıl zorluğu çekenler eğitmenler olduğu halde kazançları çok azdı.
  • Güneş sistemi, gezegenler, yıldızlar. Gerçek olan yalnız bizleriz. Gerisi kuklalardan başka bir şey değildir.
  • Personeli daima borçlandır ki maaşına zam isteyemesin.
  • En güzel şeyleri söylüyorsun. Yat ve yine rüya görmeye başla.
  • İnsanların yalnızca dışını görebildiğiniz için minnettar olun. Tutkuları, nefretleri, kıskançlıkları, kötülüğü, hastalıkları görmediğiniz için kendinizi şanslı sayın...
  • Yanımda ol! Yanımda ol! Yanımda ol!...

Yıkıma Giden Adam İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Çağının İlerisinde Bir Bilimkurgu: Yıkım’a Giden Adam: “Ama gerçek olan da zihindir. Siz düşündüğünüz şeysinizdir.“ -Alfred Bester. İlk olarak 1971 yılında Okat Yayınevi’nden “kitap/anarsist--34060” adıyla, sonrasında ise Aralık 1983’te yazar/selma-mine’nin çevirisiyle, Deniz Kitaplar Yayınevi’nden “kitap/24-yuzyilda-cinayet--175537” ismiyle çıkan Alfred Bester’in başyapıtı The Demolished Man, 1999 yılında ise Altıkırkbeş Yayıncılık tarafından Yıkım’a Giden Adam adı ile yayımlanmıştı. Tarihler 2016'yı gösterdiğinde ise İthaki Yayınları'nın Bilimkurgu Klasikleri dizisinde yazar/baris-tanyeri çevirisiyle yayımlandı kitap. 1952 yılında yazılan roman, bir sonraki yıl verilmeye başlanan ve günümüzde bilimkurgunun en prestijli ödülü olarak kabul edilen Hugo’yu kucaklamayı başarmıştır. yazar/Alfred-Bester’in ölümünden 1 yıl sonra “Büyük Usta” unvanını almasında pay sahibi olan 2 büyük eserden (diğeri kitap/kaplan-kaplan--12390) biri olan Yıkım’a Giden Adam, ilk olarak Galaxy Science Fiction dergisinde tefrika şeklinde yayımlanmış ve sonradan kitap haline getirilmiştir. Kitap, kitap/paslanmaz-celik-sican--21582 serisi ve kitap/yer-acin-yer-acin--21584 gibi distopik romanları ile tanıdığımız bilimkurgunun büyük yazarlarından yazar/Harry-Harrison’ın samimi önsözüyle açılıyor. Alfred Bester’e teşekkürlerini ileten ve oldukça içten bir şekilde konuşan Harrison’ın ardından bu muhteşem kitabın kapıları okura açılıyor. Bir süre dergilerde yazan ve çizgi roman senaryoları da kaleme alan Alfred Bester, edebiyata girişini bilimkurgu romanları ile yapar. Yazılma tarihlerini düşündüğümüzde birbirinden özgün kurgularının olduğunu gördüğümüz Bester, bu yapıtında bilimkurgu ile polisiyeyi harmanlıyor ve 80’li yıllarda patlama yaşanan siberpunk temasının temellerini atıyor. Bu sebeple, birçok ünlü bilimkurgu yazarının eserlerinde ve bilimkurgu temalı filmlerde Bester’den izler görmek mümkün. Bu da onun neden “Büyük Usta” sıfatını hak ettiğini çok net anlatıyor. “Eğer bir adamın topluma karşı gelecek yeteneği ve cesareti varsa, o, kesinlikle ortalamanın üzerinde demektir. Onu durdurmak istersiniz. Onu düzeltir ve daha değerli bir hale döndürürsünüz, kazandırırsınız. Ondan kim vazgeçebilir? Bunu yapmayı yeterince sürdürürseniz, geriye sadece koyunlar kalır.” Öykü, 24. yüzyılda geçiyor. Ben Reich, döneminin en zengin iki iş adamından biridir ve haklı olarak kapitalist bir düzene hizmet etmektedir. Şan, şöhret ve paranın tesir ettiği her insan gibi Reich de oldukça kıskanç, kibirli ve hırslıdır. Hırsı onun başına büyük belalar açacaktır zira Reich, rüyalarında sıkça karşılaştığı “Yüzü Olmayan Adam”ı bulmaya ve intikam almaya ant içecektir. Bu düşünce onu kusursuz bir cinayet planı düşünmeye itecektir, lakin hesaba katması gereken çok önemli bir şey daha vardır: 21. yüzyıldan beri dünyada cinayet denen bir olgu yer almamaktadır. En son cinayetin işlenmesinin üzerinden bir hayli zaman geçmiştir. Dünyanın bu denli iyiye gitmesinin sebebi ise elbette Esper adı verilen Düşünce Polisleri ile alakalıdır. Cinayet düşüncesine sahip kişileri dahi telepatik yöntemlerle bulup yakalayan Esper Loncası’na bağlı polislerle büyük bir mücadeleye girişir Reich. Sırf bu sebeple bir Esper kiralayan Reich, en az kendi şirketi kadar güçlü olan bir diğer şirketin başındaki Craye D’Courtney’le önce birleşmek isteyecektir. Fakat yaşanan elim bir talihsizlik sonucu Ben Reich’ın gözü dönecek ve intikam ateşiyle yanmaya başlayacaktır. Polis şefi Lincoln Powell ile Ben Reich arasında geçen kovalamaca gerçekten de nefesleri kesecek cinsten. Karşılaşacağınız en hırslı karakterlerden biri olacağına inandığım Ben Reich, kelimenin tam anlamıyla gözü dönmüş bir haldedir ve karşısına kim gelirse gelsin ezip geçmeyi kafasına koymuştur. Bester, Ben Reich’ın rüyalarına giren Yüzü Olmayan Adam ile kitabın sonunda tanıştırıyor bizi ve bir kez de bu kısımda şaşırıyoruz. “Yıkım” fikrinin ne kadar özgün olduğunu ise yine öykünün finalinde gözlemleyebiliyoruz. Kitabın sonunda Bester, okurunu ters köşeye yatırmayı başarıyor ve bizlere de son sayfayı da kapattıktan sonra müthiş bir bilimkurgu okuduğumuzu düşündürüyor. Kitapta en büyük dikkat çeken yeniliklerden biri hiç kuşkusuz v-fon denen alet. Görüntülü konuşmayı mümkün kılan bu araç, günümüzde artık sıradanlaşsa da, dönemine göre muazzam bir hayal gücünün ürünü olduğu anlaşılıyor. Bunun haricinde, Esperler’in kendi aralarında kullandığı zihinsel iletişim teknikleri de hayran bırakacak cinsten. Hatta günümüzün sosyal medya dilinin 1952 yılında kaleme alınmış hali demek de pek tabii mümkün. Yaşam zorlaştığında, tamamen yalan olan bir düşünceye sığınmaya eğilim gösterirsiniz… devasa bir yalan.” -Lincoln Powell. Kitapta dikkat çeken kısımlardan bir diğeri ise bazı sahnelerin çizgi romanlardan fırlamış gibi olduğudur. Bunun sebebi de elbette Alfred Bester’in usta bir çizgi roman senaristi olmasıdır. Kaplan! Kaplan! adlı romanında da bunu görebilmek mümkündü. Bester’in daha önce Kaplan Kaplan! adlı romanını ve kitap/muhammedi-olduren-adamlar--114381 isimli öyküsünü okumuş biri olarak söyleyebilirim ki bu üç eserin ortak yönü her birinin özünde bir intikam öyküsü olduğudur. Eserlerinde ağırlıklı olarak bu temayı kullandığını gözlemlediğim Bester’in dilimize çevrilmeyen diğer eserlerini de oldukça merak ediyor ve İthaki Yayınları’na buradan çağrıda bulunuyorum: Yıkım’a Giden Adam ve Kaplan! Kaplan! haricinde yeni Bester metinleri istiyoruz bilimkugu okurları olarak. yazar/philip-k-dick’in bir kısa öyküsünden sinemaya aktarılan Minority Report’un (öykünün bulunduğu kitap için bk: kitap/azinlik-raporu--265976) kurgusuyla benzerlik gösteriyor kitap. Fakat belirtilmesi gereken en önemli faktör bu kitabın, Dick’in öyküsünden tam 3 yıl önce yazıldığıdır. Alfred Bester, bilimkurgunun büyük ustalarındandır ve onu okumayan her bilimkurgu okuru biraz eksiktir. “Sadece korkaklar, güvensizler ve kaybedenler kuralların ve dürüst oyunun arkasına yaslanır.” -Ben Reich. (Bahri Doğukan Şahin)

Bilimkurgunun başarılı örneklerinden biri olduğunu düşünüyorum. Adının fazla duyulmaması şaşırtıcı. Kitap gerilimi yüksek ilerliyor okurken kendinizi polisiye bir film izler gibi hissediyorsunuz. Üç saatlik bir filmin otuz dakika geçmiş hissettirmesi gibi bir solukta okunuyor. Başta oldukça karamsar bir dünya çiziliyor ama kitabın sonunda distopyanın karamsarlığı yerini ütopyanın pozitif havasına bırakıyor. Kitabı basit bir polisiye bilimkurgu olarak görmek haksızlık olur. Sayfaları çevirirken suç işleme psikolojisi üzerine derin düşüncelere dalabilirsiniz. :) (İrem Türkoğlu)

1953 yılında ilk kez verilen Hugo ödülünü kazanan roman Siberpunk türünün öncüsü olarak görülüyor. 24. yüzyılda evrenin en zenginlerinden olan Ben Reich'ın esperler yüzünden cinayetin ortadan kalktığı bir düzende en büyük rakibini öldürmeye karar vermesiyle başlayan kitap boyunca Ben Reich ile esper polis şefi Lincoln Powell'ın akıl oyunlarını okuyoruz. Dili, üslubu farklı bir roman. Şirketlerin gelebilecekleri noktayı öngörebilen yazar, bu durumun tehlikelerine karşı akıl yürütüyor. Beni çok cezbetmediğini söylemem lazım. İyi okumalar. (Bülent Ekşi)

Yıkıma Giden Adam PDF indirme linki var mı?

Alfred Bester - Yıkıma Giden Adam kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yıkıma Giden Adam PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Alfred Bester Kimdir?

(1913, New York -1987, Pennsylvania)

Alfred Bester, hukuk okurken yazdığı bir hikâyeyle bilim kurguya girdi. (Broken Axiom - 1939) 1942 yılına kadar on üç öykü daha yazdı; daha sonra DC Comics'lerde Superman ve Batman gibi çizgi romanlarda çalıştı. 4 yıl boyunca çizgi roman senaryoları ve diyalogları hazırladı. Bir süre Captain Marvel'da çalıştıktan sonra radyoya geçerek Charlie Chan ve The Shadow gibi serilerde senaryo yazarı olarak çalıştı.

Hareketli senaryolar yaratarak geçirdiği bu yoğun dönemin ardından 1950 yılında yeniden bilimkurguya yönelerek altı yıl boyunca onu devler arasına sokacak eserlerini yazdı. 50'ler biterken Holiday dergisi için gezi yazıları yazmaya başlamıştı ve uzun süre boyunca derginin editörlerinden biri olarak çalıştı.

1974 yılında tekrar bilim kurgu yazmaya yönelen Bester, The Computer Connection, Golem too, The Deceivers gibi romanların yanı sıra öyküler de yayınladı. Alfred Bester çok üretken bir yazar olmamasına karşın (1960 yılına kadar yalnızca 12 kısa öykü yazmıştı), yazdıklarıyla bilim kurgunun en büyükleri arasında yer alabilirdi. Alfred Bester'in 1953 ve 1956 yıllarında yazdığı iki roman; The Demolished Man ve The Stars My Destination (İngiltere'de Tiger! Tiger! adıyla basılmıştı) gerçek anlamda birer bilim kurgu başyapıtlarıdır. The Demolished Mân'in basit bir konusu vardır; (sanayici Ben Reich bir cinayet işler ve en sonunda telepat dedektif Lincoln Powell tarafmdan yakalanarak, tedavi için bir dizi beyin yıkama operasyonuna tabi tutulur.) Romanı olağanüstü kılan ayrıntılar, kurgu ve anlatımdır. Tiger! Tiger! da tıpkı The Demolished Man gibi Jacobean intikam tiyatrosunun bilimkurgudaki karşıtıdır.

Amerika Bilim Kurgu ve Fantasy Yazarları tarafından Büyük Usta unvanını kazanan Alfred Bester, tüm yaşamı boyunca bir New York'lu olmasına rağmen 1987 yılında Pennsylvania'da öldü.

Bilim kurgu alanında James Blish ve Michael Moorcock gibi iki ayrı uçta yer alan yazarları bile etkilemiş olan Alfred Bester, belki de farkında olmadan eski bilim kurgu ile yeni dalga arasında bir köprü kurmuş, her ikisinin de mihenk taşlarını oluşturmuştur.

Romanlar:

1951 The Demolished Man (Anarşist, 24. Yüzyılda Cinayet, Yıkım'a Giden Adam)

1953 Who He? / The Rat Race

1956 Tiger! Tiger! / The Stars, My Destination (Kaplan! Kaplan!)

1975 The Computer Connection / Extro

1980 Golem 100

1981 The Deceivers

1991 Tender Loving Rage

1998 Psychoshop (Roger Zelazny ile birlikte)

2008 The Flowered Thundermug: A Science Fiction Comedy

Toplu Öyküler:

1958 Starburst

1964 The Dark Side of the Earth

1976 Star Light, Star Bright: The Short Fiction of Alfred Bester, Volume 2

1976 Starlight: The Great Short Fiction of Alfred Bester

1976 The Light Fantastic Volume 1: The Short Fiction of Alfred Bester

1976 The Light Fantastic Volume 2: The Short Fiction of Alfred Bester

1997 Virtual Unrealities

2000 Redemolished

Alfred Bester Kitapları - Eserleri

  • Kaplan! Kaplan!
  • Yıkıma Giden Adam
  • Muhammed'i Öldüren Adamlar
  • 24. Yüzyılda Cinayet

Alfred Bester Alıntıları - Sözleri

  • Yüzünde pis bir sırıtış vardı. Dudaklarında da çok garip bir tebessüm oynuyordu. Beni kapana kıstırdığını zanneden, budala yerine koyup nihayet faka bastırdığım zanneden bir insanın tebessümüydü bu. (Muhammed'i Öldüren Adamlar)
  • Her insan birbirine zıt iki içgüdünün baskısı altındadır... Yaşama içgüdüsü ve ölüm içgüdüsü. Her iki baskının tek gayesi vardır... Cenneti kazanmak. Yaşama içgüdüsü her zorluğu yenerek cenneti kazanmaya çalışır. Ölüm içgüdüsü, kendi kendisini tahrip ederek cenneti kazanmaya çalışır. Genellikle her iki içgüdü de kişiye uyar. (Yıkıma Giden Adam)
  • Yaptığını ödeyecekti. (Muhammed'i Öldüren Adamlar)
  • Bazen delice bir fikre saplanırsın. Tamamen yeni bir şey olduğunu sanırsın. Yani... nasıl söylesem bilmem ki... Hani, insanları hep tek gözlü olarak düşünürsün, bir de bakarsın ki hepsinin iki gözü var. İşte bunun gibi bir şey. (Yıkıma Giden Adam)
  • Aynaya bakarak gülümsedi. "Düşmanını bilerek seç," diye mırıldandı. "Rastlantı düşmanın olmasın." (Yıkıma Giden Adam)
  • “Herkes bilmelidir ki elektrik akımı gücü amper olarak isimlendirilir ve bunun onuru Ampere'indir.” (Muhammed'i Öldüren Adamlar)
  • Ben altı ay boyunca öldüm ve hiç sızlanmadım. (Kaplan! Kaplan!)
  • Karanlık, sessizlik, monotonluk mantığı yok ediyor ve umutsuzluk yaratıyordu. (Kaplan! Kaplan!)
  • Birisini sevip ondan aynı zamanda tiksinebilirsin. (Kaplan! Kaplan!)
  • Esasen kimse bir başkasının kendisi hakkında ne düşündüğünü bilmek istemez. İstediğimizi sanırız ama aslında istemeyiz . (Kaplan! Kaplan!)
  • Personeli daima borçlandır ki maaşına zam isteyemesin. (Yıkıma Giden Adam)
  • herkesin düşünceleri düzeldiği zaman bu dünya yaşanacak bir yer olur, (Yıkıma Giden Adam)
  • Hiç kimse gerçekten başkalarının kendisi hakkında ne düşündüğünü bilmek istemez. Bilmek istediğimizi düşünür ama istemeyiz. (Kaplan! Kaplan!)
  • Unuttum. Aklımda bir şeyler vardı ama, simdi önemli değil. (Muhammed'i Öldüren Adamlar)
  • Kendimizi dışarıya karşı ne kadar korursak koruyalım, hep içimizdeki bir şeyler tarafından tongaya düşürülürüz. (Kaplan! Kaplan!)
  • Atılgan, cesur olun, kendinize güveniniz sarsılmasın, bu takdirde başarısızlığa uğramazsınız. (Yıkıma Giden Adam)
  • Sonra birdenbire silâh sesleri gelmeye başladı. Yağmurlu geceyi birdenbire cehenneme çeviren silâh sesleri... (Muhammed'i Öldüren Adamlar)
  • Bu insanlar aptal değillerdi. (Muhammed'i Öldüren Adamlar)
  • Bir insanın içinde sadece sevgi ve bağlılık, cesaret ve merhamet, cömertlik ve fedakarlık hissi vardır. Geri kalanların hepsi, körlüğünüzün perdeleridir. Bir gün gelecek hepimiz göz göze, kalp kalbe olacağız... (Yıkıma Giden Adam)
  • Patlama! Sarsıntı! Kasanın kapıları parçalanarak açıldı. Paralar yağma edilmek, çalınmak, ganimet olarak alınmak üzere sıra sıra istif edilmişti. Kim o? Kasanın içindeki kim? Oh, Tanrım! Suratı Olmayan Adam! Bakıyor. Gölge gibi duruyor. Sessiz. Korkunç. Koş... Koş... (Yıkıma Giden Adam)