Yıldırım Sesli Manasçı - Yüzyüze - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek - Cengiz Aytmatov Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Yıldırım Sesli Manasçı - Yüzyüze - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek kimin eseri? Yıldırım Sesli Manasçı - Yüzyüze - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek kitabının yazarı kimdir? Yıldırım Sesli Manasçı - Yüzyüze - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek konusu ve anafikri nedir? Yıldırım Sesli Manasçı - Yüzyüze - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek kitabı ne anlatıyor? Yıldırım Sesli Manasçı - Yüzyüze - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek kitabının yazarı Cengiz Aytmatov kimdir? İşte Yıldırım Sesli Manasçı - Yüzyüze - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Cengiz Aytmatov

Çevirmen: Refik Özdek

Yayın Evi: Ötüken Yayınları

İSBN: 9789754370270

Sayfa Sayısı: 183

Yıldırım Sesli Manasçı - Yüzyüze - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Bu hikâyede yaşanmış bir olayı anlattım. Hikâyenin kahramanı küçük Krisk halen yaşamaktadır ve bir yazardır, adı da Vladimir. Bana birgün başından geçen hadiseyi, hikâyede anlattığım hadiseyi anlattı. Bu hadiseyi bana vermesini, izin verirse yazmak istediğimi söyledim. Hiç tereddüt etmedi, hatta, "bundan da hikâye mi çıkarmış?" diye hafifçe burun kıvırdı. Ben oturdum yazdım. Yayınlandı. Birgün karşılaştık. Hayretler içindeydi. "Yahu nasıl yazdın? Olacak şey değil, keşke hikâyemi sana vermeseydim!" demez mi. Güldüm, "O hadiseyi yaşayan sensin, ama sen yazamazdın" dedim. `Ancak ben yazabilirim!' Ben ne yaptım? Vladimir'in yaşadığı, herkesin başına gelebilecek bir olayı aldım, kendi felsefemin içine oturttum. İnsanın `evrensel' özünü yakaladım o hikâyede, beşerî olanı yakaladım. Her usta yazar, dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, bütün insanlar arasında müşterek olan noktayı yakalar ve o noktayı hedef alarak eserlerini kaleme alır."

Yıldırım Sesli Manasçı - Yüzyüze - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek Alıntıları - Sözleri

  • Gözünün bütün yaşlarını dökerek ağlamak istiyordu, ağlayamıyordu.
  • "Geceyi dinliyor ve uyumuyordu..."
  • Yarınları ne olacaktı bu çocukların? Bunların ve bütün halkın yarını ne olacaktı?
  • İnsan karada olunca karayı hiç düşünmez, ama denizde olunca, denizden başka bir şey düşünemez.
  • Bütün gündüzler, bütün geceler boyu... Bir gece daha sona ermişti. Denizde Orhan Ata Rüzgârı uğulduyor, Mılgın Aka Dalgaları yuvarlanıyor, pırıl pırıl gökkubbenin bir ucunda, Emrayin Yıldızı ışıl ışıl parlıyordu. ...Bir gün daha doğuyordu...
  • "Çocuklarımın atası olan sen, bu dünyada her şeyden daha değerlisin benim için."
  • "Gözünün bütün yaşlarını dökerek ağlamak istiyordu, ağlayamıyordu."
  • Başını iyice eğmiş, iki büklüm olmuştu: Bir erkek ağladığını belli etmemeli, gözyaşlarını göstermemeliydi.
  • İnsan birini seviyorsa,bu sevginin gerçek boyutu ancak ayrılık sırasında anlaşılır.
  • "Ey ulu yaradan, sana sığındım, kaderimizi senin merhametine bırakıyorum..."
  • Dün var olan bugün yoktur. Bu dünyada insanlar doğar ve ölür. Yalnız yıldızlar ölümsüzdür. En eski zamanlardan beri doğudan doğan güneş ölümsüzdür. Ve,hiç yerini değiştirmeyen kara yerküre ölümsüzdür.
  • Dünyada ise sadece insanın hafızası herkesten fazla yaşar. İnsanın kendi ömrü ise kaşlar arasındaki mesafe kadar kısadır. Ancak ve ancak insandan insana aktarılan düşünce ölümsüzdür, ancak kuşaktan kuşağa aktarılan söz ölümsüzdür.
  • Bizi affedin göçmen kuşlar! Yaptıklarımız için bizi affedin! Yapacaklarımız için de affedin bizi. İnsanların niçin böyle yaratıldıklarını ben size anlatamam ve siz de anlayamazsınız.
  • Ne olursa olsun, kendi ayağımla ölüme gidemem, yaşanacak bir günlük ömrüm kalmışsa, onu evimde, istediğim gibi yaşayarak geçiririm.
  • "Herkes bilsin ki, savaş kapımızı çalmış olsa bile, biz insan olarak var oldukça, ölülerimizi gömmekten ve onlara ağlamaktan asla geri kalmayız."

Yıldırım Sesli Manasçı - Yüzyüze - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Cengiz Aytmatov'un birçok kitabını okudum. Okuduğum kitapların hepsi de beni etkileyen kitaplar olmayı başardı. Cengiz Aytmatov'un bir eserinden bahsedilecekse sanırım akla gelecek ilk konu savaş olur. Hemen hemen her eserinde beslendiği konu savaş, kırgız gelenek gorenekleri, köy hayatı, açlık vs vs. Bunun sebebi de yazarın yaşam öyküsüdür denebilir. Büyük usta bu eserinde de üç farklı hikayeyle karşımıza çıkıyor. Ilk hikaye "YILDIRIM SESLI MANASCI." Bu hikayede yine savaş konusu işlenmiş. Savaşa gidenlerin arkasından yapılan dualar , yakarislar, yalvarmalar... O kadar güçlü ve etkili ki...Hikayenin adı buradan gelmiş olabilir. Manas destanını hemen hemen hepimiz duymuşuzdur. Yazar bu eserinde fikirlerin dilden dile aktarılarak kalıcı hale geleceğini olumsuzlesecegini belirtir. Beni en çok etkileyen bölüm ise şüphesiz "YÜZYÜZE" adlı hikaye oldu. Konu tahmin edeceğiniz üzere yine savaş. Ama Aytmatov bu kez beni hikayeyi okurken şaşırttı. Şöyle ki: Aytmatov denince, Kırgız geleneklerine göreneklerine bağlı, ülkesine,diline, vatanına bağlı bir yazar olduğunu söyleyebiliriz. Fakat bu eserde savaş durumu surmekteyken, halk ülkesi için geleceği için milleti için şehit olurken yazarin, askerden kaçan bir kahraman yaratması beni oldukça şaşırttı. Fakat hikayenin sonunda kendisine doğru koşan Seyde'nin kederini, cesaretini görüp yaptığı yanlısı görerek teslim olması bir kez daha şaşırttı beni. Yani sağ gösterip sol vurdu adeta diyebilirim yazar için. Kitabın bir diğer hikayesi ise "DENIZ KIYISINDA KOŞAN ALA KÖPEK " Bir kez daha şaşırmaya var miyiz :) bu kez yine çok şaşırdım. Çünkü yazar yukarıda söylediğim gibi hemen hemen her eserinde savas konusunu ele almıştı. Fakat bu bölüm savaştan konusunu alan bir hikaye değil. Denizin ortasında kayıkta babasıyla amcasiyla Orhan atasiyla geçen çetin mucadeleler, yaşam savaşı... Ekmeğini taştan çıkarmak diye bir deyim vardır bizde. Bu hikayede ise ekmeğini denizden çıkaran insanların mücadelesi. Kesinlikle sizi derinden etkileyecek bir kitap. okuyun ve de okutun. Keyifli okumalar. (Victor Hugo)

Asker kaçaklarının yalnızlığa mahkum özgür dünyası Ezilen, fukaralıkta ve açlıkta birleşen, geride kalanları savaşın. . Kahramanlığın ilk gününde gök kapısını kapatınca sonsuz dünyasına denizin Mavi yarasa bana su ver Mavi yarasa bana su ver Ne olursunuz geri gelin yıldızlar Aytmatov rüzgarı Ne olursun esmeye devam et Mavi yarasa su ver bana. (Kazım Soylemez)

Kitabın Yazarı Cengiz Aytmatov Kimdir?

Cengiz Aytmatov, (Kırgızca: Чыңгыз Айтматов (Çıňğız Aytmatov), Rusça: Чингиз Торекулович Айтматов) (d. 12 Aralık 1928, Kırgızistan - ö. 10 Haziran 2008, Almanya).

Ünlü Kırgız Türkü edebiyatçı, gazeteci, çevirmen ve siyasetçi. 12 Aralık 1928 tarihinde Kuzeybatı Kırgızistan'daki Talas eyaletinin Şeker köyünde doğdu. Babası Torekul Aytmatov, Sovyet Kırgızistanı'nda seçkin devlet adamı idi, ancak 1937'de tutuklandı ve 1938'de kurşuna dizildi. Tatar kızı olan annesi Nagima Hamziyevna Abdulvaliyeva tiyatro aktrisiydi. Adı, Cengiz Han'dan esinlenerek konulmuştur.

Gençliği sıkıntılı bir döneme denk gelmişti. O dönemde zaten yeni yerleşmeye başlayan siyasî sistemle, bir de savaşla mücadele etmek zorundaydı. Çok genç yaşta çalışmaya başladı; çünkü II. Dünya Savaşının SSCB üzerindeki etkileri gençleri de etkiliyordu, yetişkinler savaşta olduklarından, gençlere büyük iş düşüyordu. On dört yaşında köyündeki sekreterliğe girdi. Burada tarım makinelerinin sayımı, vergi tahsildarlığı gibi işlerde çalıştı. Köyünden, Kazakistan'a giderek Cambul Veterinerlik Teknik Okulu'nda okudu. Daha sonra şimdiki Kırgızistan'ın başkenti olan Bişkek'e giderek burada Frunze Tarım Enstitüsü'nde öğrenimine devam etti. Ardından Maksim Gorki Edebiyat Enstitüsü'ne geçti ve 1956 ile 1958 yılları arasında Moskova'da okudu. Yazmaya bu yıllarda Pravda gazetesinde başladı. Yazdığı eserleriyle üne kavuştu ve 1957 yılında Sovyet Yazarlar Birliği'ne üye kabul edildi. 1963'te Lenin Ödülü'nü aldı. Eserleri yüz elliyi aşkın dile tercüme edildi. 1990-1994 yıllarında Sovyetler Birliği'ni ve Rusya Federasyonu'nu, sonra ise 2008 yılına kadar Kırgızistan Cumhuriyeti'ni büyükelçi olarak temsil etti.

Aytmatov, Gün Olur Asra Bedel romanının film çekimleri için gittiği Rusya'nın Tataristan Cumhuriyeti'nin başkenti Kazan'da 16 Mayıs 2008'de rahatsızlandı ve böbrek yetmezliği teşhisiyle tedavi için Almanya'ya getirildi. Almanya'nın Nürnberg kentindeki Klinikum Nord'da tedavi gören Cengiz Aytmatov, komaya girdi.10 Haziran 2008 tarihinde Nürnberg'de hayatını yitirdi.

Cengiz Aytmatov Kitapları - Eserleri

  • Beyaz Gemi
  • Toprak Ana
  • Gün Olur Asra Bedel
  • Cemile
  • İlk Öğretmenim
  • Cemile - Sultanmurat

  • Elveda Gülsarı
  • Yıldırım Sesli Manasçı - Yüzyüze - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek
  • Dişi Kurdun Rüyaları
  • Çocukluğum
  • Ebedi Gelin
  • Kızıl Elma - Oğulla Buluşma - Beyaz Yağmur - Asker Çocuğu - Deve Gözü
  • Cengiz Han'a Küsen Bulut

  • Sultanmurat
  • Selvi Boylum Al Yazmalım
  • Kassandra Damgası
  • Elveda Gülsarı / Yüzyüze / Cemile / Oğulla Görüşme / Askerin Oğlu
  • Şafak Sancısı
  • Sokrat'ı Anma Gecesi
  • Al Yazmalım, Selvi Boylum - Erken Gelen Turnalar - Fuji Yama - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek

  • Beyaz Gemi - Toprak Ana - Deve Gözü - İlk Öğretmenim
  • Kızıl Elma - Oğulla Buluşma - Beyaz Yağmur - Asker Çocuğu
  • Yüz Yüze / Oğulla Görüşme / Deve Gözü / Askerin Oğlu
  • Fuji-Yama
  • Yıldırım Sesli Manasçı - Kızıl Elma - Beyaz Yağmur - Baydamtal Irmağı’nda
  • İlk Turnalar - Fuji Yama
  • Kader Ağı (Kıyamat)

  • Cemile - Deve Gözü - Selvi Boylum
  • Deve Gözü
  • Yüzyüze
  • Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek
  • Kızıl Elma - Oğulla Buluşma
  • Yıldırım Sesli Manasçı - Asker Çocuğu - Beyaz Yağmur
  • Cemile - Öğretmen Duyşen

  • Hekayələr
  • Kuz Başındaki Avcının Çığlığı
  • Bütün Eserleri: 2
  • Cengiz Aytmatov Uluslararası Bilgi Şöleni Bildirileri
  • Time to Speak
  • Seçilmiş Əsərləri
  • Yüz Yüze - Oğulla Görüşme

  • Gülsarı / Yüz Yüze

Cengiz Aytmatov Alıntıları - Sözleri

  • Bir erkek, bir adam ol oğlum.Nerede olursan ol, erkek ol, mert bir erkek olarak kal! (Kızıl Elma - Oğulla Buluşma - Beyaz Yağmur - Asker Çocuğu)
  • İnsana korku veren bazı sözler vardır. "Artık hiçbir zaman!" gibi. Böyle sözlerden sonra söyleyecek bir şey kalmaz. (Elveda Gülsarı / Yüzyüze / Cemile / Oğulla Görüşme / Askerin Oğlu)
  • Biraz daha; birkaç dakika daha yaşatmak istiyordu onu gönlünde. (Kızıl Elma - Oğulla Buluşma)
  • Gün gelir, ağacın kendisi değil, gövdesi bile işe yarar. (Yüz Yüze / Oğulla Görüşme / Deve Gözü / Askerin Oğlu)
  • Gözünün bütün yaşlarını dökerek ağlamak istiyordu, ağlayamıyordu. (Yıldırım Sesli Manasçı - Yüzyüze - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek)
  • “Yalnız çalışmak için mi yaşar insan?” (İlk Turnalar - Fuji Yama)

  • 20. yüzyıl insanlığın iki büyük dünya savaşına ve türlü kan döküşlere, nükleer felaket ve depremlere, uzayı ele geçirme ve bilimsel teknik uçuşlara tanıklık etmekle kalmadı. Bununla birlikte nice bin yılların, nesillerinin eleğinden geçip seçilmiş manevi zenginliğin, en önemlisi inanç değerlerinin düşmesine; hayatı çürümekten, bozulmaktan koruyangelen yüce sevgi duygusunun basitleşmesine, yok edici edep dışı davranışların mizahı haline gelip zayıf düşmesine yol açtı. Bence bu, insanlık için nükleer savaştan sonra en tehlikeli beladır. (Kuz Başındaki Avcının Çığlığı)
  • "Seviyordu ama özlemiyordu , yanındayım diyordu ama uzaktaydı ; sadece sözler vardı , kendisi yoktu." (Selvi Boylum Al Yazmalım)
  • Talih vardır güldürür, talih vardır öldürür. (Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek)
  • Hayatım boyunca hep seni özledim, seni düşündüm ben. Bu kadar çok beklettiğim için özür dilerim. (Kızıl Elma - Oğulla Buluşma)
  • Demek ki, düşünmemek unutmak demek değilmiş. (Elveda Gülsarı)
  • İnsanoğlu ömründe bir kerecik olsun vicdanıyla baş başa kalmak, yaşamın hay-huyundan uzak durmak istiyor, … (Al Yazmalım, Selvi Boylum - Erken Gelen Turnalar - Fuji Yama - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek)
  • "Uzun zamandan beri seviyorum seni.. Bilmediğim zamanlardan beri seni sevmiş, seni beklemişim ben. Ve işte geldin, seni beklediğimi biliyormuş gibi geldin! (Cemile)

  • İnsan kalbi böyledir: Onu kolayca dondurabilirsiniz ama çok zor eritir, çok zor ısıtırsınız. (Kızıl Elma - Oğulla Buluşma)
  • Sanki sevginden utanç duyuyor gibisin! (Kızıl Elma - Oğulla Buluşma)
  • İnsanın kahpeliği sınır tanımaz. (Ebedi Gelin)
  • Aşk, yaratılışın hediyesi, sonsuzluğun gizli enerjisidir. (Ebedi Gelin)
  • İnsanlar ne diye böyle yaparlar, bilmem ki! İyiliğe karşılık hep kötülük, hep kötülük. Sonra yaptıklarından utansalar, pişman olsalar bari! O da yok.... (Beyaz Gemi - Toprak Ana - Deve Gözü - İlk Öğretmenim)
  • İnsanın sağlığı yerindeyse, eli kolu tutuyorsa çalışmaktan daha iyi ne var yeryüzünde? (Beyaz Gemi - Toprak Ana - Deve Gözü - İlk Öğretmenim)
  • “Öyle bir bakıyordu ki sanki hem acı çekiyor hem de hayranlık duyuyordu Cemile’ye ve mutlulukla acıyı aynı anda yaşıyordu bakışlarında.” (Cemile - Öğretmen Duyşen)