Yılların İzi - Mahir İz Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Yılların İzi kimin eseri? Yılların İzi kitabının yazarı kimdir? Yılların İzi konusu ve anafikri nedir? Yılların İzi kitabı ne anlatıyor? Yılların İzi PDF indirme linki var mı? Yılların İzi kitabının yazarı Mahir İz kimdir? İşte Yılların İzi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Mahir İz
Yayın Evi: Kitabevi Yayınları
İSBN: 9789757321903
Sayfa Sayısı: 560
Yılların İzi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Yılların İzi adını taşıyan bu kitap, nev'i şahsına münhasır bir "hatırat"tır. Hem muharriri, hem de muhtevası bakımından büyük bir kıymet ve hususiyet taşır.
Mahir İz Hoca seksen yıla yaklaşan (1895-1974) hayatında iz bırakan hatıralarını son senelerinde kaleme alarak bu eseri vücuda getirmiştir. Hatıraları çeşitli yönlerden değerli ve alaka çekicidir.
(Önsöz'den)
Yılların İzi Alıntıları - Sözleri
- Hocalar, çalışkanlar kadar tembelleri de tanırlar, orta halliler iz bırakmaz.
- Rubâi Âheng-i tarab her biri bir yanda söner Cânâna fedâ eylediğin can da söner Bürkân-ı kader, âteş-i mey, şem'-i visâl Hilmî gün olur, cümlesi bir anda söner
- Bilmez misin ki kat'î düstûrdur bu Hakk'ça Bir kavmi bozmaz Allah, onlar bozulmayınca -Tahir Olgun Bey
- Kıt'a Simsiyah tohmu ekersin, gelişir ak pak olur Emer esrârını arzın ve yeşil yaprak olur Reng ü bûlarla İrem Bağı'na benzer de cihân Âkıbet cümlesi tekrar bir avuç toprak olur
- Maâlesef halk câmiasında Müslümanlık câmide ve Arafat'ta tecelli etmekte idi; yani câmie ve hacca giden hâlis Müslüman sayılırdı. Halbuki cami ve Arafat'taki Müslüman, birçok vecîbelerinden yalnız ikisini yapan Müslümandır. Acaba o Müslüman işinin başında nasıldı? Mahallede zekât sandığı kurulsa hakikî zekâtını onlardan kaç kişi verecek ve cemiyete yardım edecekti? Müslümanın ölçüsü, insanın hakikat ölçüsü, mâlî vecîbesini yaptığı, sığınanın elinden tuttuğu, her işini doğru yaptığı zaman anlaşılır.
- Hâfız Bey'in hayatında tesadüf ettiği şeyhlerin hepsi bilgi itibariyle kendisinden câhildi. O, ilmi esas alırdı. İlimden nasibi olmayanda başka bir mânevî cevher bulunmayacağına kaniydi. Ona göre bir mevhibe-i ilâhiye olan irfân, nâdir tesâdüflerdendi; bunlar birer istisnâ idi, kaideyi bozmazdı.
- ...Sadece halkın sevgisine dayandılar ve güvendiler. Sonunda layık olmadıkları cezayı çektiler. Medeni sistem ile işin başına geldiler. Partilerinin adına göre hareket etmediler, medenî sistem dışında ceza gördüler.
- Zât-ı Hakk'dan taleb vukuunda Kalpten mâsivâ silinmelidir, Her duâ müstecâb olur amma Talebin sûreti bilinmelidir. -Üsküdarlı Tal'ât Bey-
- Sanman bizi kim şive-i engûr ile mestiz Biz ehl-i harâbâttanız mest-i elestiz. Yani: "Bizi üzüm suyu ile sarhoş olmuş zannetmeyin; biz tâ Elest Bezminde hitâb-ı izzete nail olduğumuz zaman mest olmuştuk. " dediği gibi, bizim de kainatın şarabıyla alâkamız yoktu, lâkin her an varlığın bütün güzellikleriyle mest idik. Kitap sevgisi ve vefakâr hakikî dostlar bana kendilerini ararır ve düşündürürdü. Yalnızlıktan hoşlanmaz, ama kalabalığı da hiç sevmezdim.
- Medine'nin hususiyetlerinden biri de, İslâm diyarından gelen mücâvirlerden çoğunun bir iş tutarak yerleşmiş olması, aşk-ı Resûl ile mücâvir olan bazı kimselerin, sabah namazlarını haber vermek üzere şafiî vaktinde sokaklarda yüksek sesle 《Ent'el hâdi ent'el-hak, yâ Hak》 diye zikretmeleridir.
- Yıllar sonra Sakallı Celâl Bey'e bir gün Kadıköy vapurunda rastladığımda kendisine "Sizi hâlâ huzura kavuşmuş göremiyorum. Siz ne istiyorsanız, ne düşünüyorsanız, hatta şimdiye kadar düşünmediklerinizin hepsini, Mustafa Kemal Paşa yaptı. Neden hâlâ memnun değilsiniz?" diye sordum. Bana: " Sen hiç tiyatroya gitmedin mi? Perde açılır, karyolaya uzanmış bir hasta görürsün, başında ilaç veren bir de hemşire görürsün. Biraz sonra kulaklığını boynuna asmış beyaz gömleği ile doktor içeri girer, nabız yoklar, reçete yazar. Bu sahne nedir? Ortada ne hasta, ne hastabakıcı, ne doktor vardır. Bunların hepsi bilirsin ki rolden ibarettir. İşte bizim cumhuriyetimiz de 'Yaşasın Cumhuriyet' rolünden ibarettir." diye karşılık verdi.
- Hâsılı Câhid Bey nereden baksak mantığınızın kuvveti ile kaleminizin çatlağı örtülemiyor. Aaah! Cahid Bey! Sizler işinize geldiği zaman "millet reşiddir", gelmediği zaman "millet henüz rüşdünü ispat etmemiş " dediniz. Yıllarca bu milletin idaresinde bu komedya oynandı...
- "Ne sendendir, ne bendendir, ne çarh-i kîneverdendir, Bu derd-i ser hümâr-ı neşve-i câm-ı kaderdendir." Ne sendendir, ne bendendir, ne de kin güden felektendir. İnsanın başına gelenler, kader kadehinin verdiği neş'enin baş ağrısıdır.
- Aldırır, gelmek için hak, yerine, Birinin sârını bir diğerine. "Hak, yerine gelmek için, birinin intikamını ötekine aldırır."
- Şeref-i zât iledir insanlık Himmetin kesbine masrûf olsun Sûretin kıymeti yoktur aslâ Nazarın sîrete mâtuf olsun.
Yılların İzi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Osmanlı Döneminin sonuna, Milli Mücadele yıllarına, Cumhuriyetin kuruluşuna ve yakın tarihimizin en mühim olaylarına şahit olmuş tam bir İstanbul beyefendisi Mahir İz Hoca'nın son derece samimi ve alçakgönüllü tutumuyla hayatını anlattığı bir hatırat kitabı Yılların İzi. Ne diyeceğimi nasıl anlatacağımı bilemiyorum. Bu kitabı halk kütüphanesinden temin ederek okudum ve okudukça anladığım şey; böyle bir şahsiyetin böyle bir hatıratı, çok büyük ve değerli bir kaynak kitap mahiyetinde. Bu yüzden keşke kütüphanemde olsaydı dedirtti. Yeni tanıdığım kıymetli Mahir Hocaefendinin bu kitabına dair hissettiklerimi düşüncelerimi sayfalarca yazabilirim. O kadar kıymetli ve okunması ve bilinmesi gereken bir hatırat ve zat ki kitabın dilinin ağırlığına yılmadan pes etmeden okuyacaksınız çünkü kitap kendiliğinden akıp gidiyor sizi içine çekiyor siz daha iyi idrak edebilmek için durmaya çabalıyorsunuz. Lise edebiyatımın küçük ve önemli bir kısmında öğrendiğim bazı isimler, şairler bana çok uzak bir devirde yaşamış insanlar gibi gelirdi. Bu kitapta ise adeta onlara yaklaştığımı benden çok da uzak bir dönem olmadıklarını gördüm hatta ve aksine bu kadar yakın olup onlara bu kadar kültür ve dil olarak uzaklaşmış olmanın üzüntüsünü yaşadım. Bu kitapta birçok ama birçok önemli zatların ve belki de onlar da hatırat yazmadılarsa sadece burada geçen bazı kıymetli, gülümseten, düşündüren hatıralarını bulacaksınız. Bilmediğimiz görmediğimiz ne isimler ne zatlar varmış diyeceksiniz. Derslerde şairlerin, yazarların sadece yaptıklarından ve eserlerinden bahsederler: Bu hatıratta onların şahıslarına, karakterlerine bakabileceksiniz. Tarafsız bir bakış açısı değil belki ama inançlı, imanlı, hakkaniyetli ve çok iyi (Osmanlı edeb ve adabıyla eğitim görmüş) yetiştirilmiş, mesleğine ömrünü adamış bir muallim, bakış açısıyla, o şahsiyetler ve tarihin önemli olayları hakkında kendi ifadeleri ve düşünceleriyle bize çok güzel ışık tutuyor. Eğitim neymiş yetişmek nasıl olurmuş yenilik ve değişim var olan değerler üzerine nasıl inşa edilirmiş..insan durmadan ve yılmadan hizmet bilinciyle nasıl hareket edermiş Mahir İz Hocaefendi'de görüyoruz. Hâlis Enginer şu rubaîsinde onu ne güzel ifade etmiş: "Kimse bilmez şu felek bazı ne cevher çıkarır Lîk Mâhir gibi bir cevheri ender çıkarır Öyle mahmûl-i edebdir ki o zât-i âli Her cebinden içi şâir dolu defter çıkarır." (Ela İpek)
Bir İz Bırak: Merhum Mahir İz kimdir? - Fikirleri, aksiyonları, inanışı , yaşayışı - Ailesi, aile terbiyesi, ailede ilk eğitimi - Hocaları, nasıl etkilendi, nasıl ilim aldı. - Dostları, kimleri etkiledi , kimlerden etkilendi. - Tarihe Tanıklıkları : Son dönem Osmanlı, Cumhuriyet Tükiyesi - Tecrübeleri : Farklı şehirler ve okullarda öğretmenlikleri. - Şiir- Edebiyat: Muhabbete, aşka, tarihe, heyecana yelken açacak beyitler. Tarihe tanıklık etmiş beyitler. .... Ufuk , umut, değer, inanmışlık, aksiyonun davranışa, ete kemiğe bürünmüş haliyle, hayatımda İz bırakan eser. (Fikir Senfonisi)
Otobiyografik bir kitap. Hayatını, tanışık olduğu kimseleri anlattığı, hayatında iz bırakmış değerlerini anlattığı mümtaz bir şahsiyetin hayatını anlattığı güzel bir kitap. (Koray)
Yılların İzi PDF indirme linki var mı?
Mahir İz - Yılların İzi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yılların İzi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Mahir İz Kimdir?
Ankara Kadısı İsmail Abdülhalim Efendinin oğlu, edebiyat tarihçisi yazar/fahir-iz 'in ağabeyidir.
Babasının vazifesinden dolayı öğreniminin bir kısmını Midilli, Balıkesir, Isparta, Medine, İstanbul ve Ankara'da gördü. Ankara Sultanisini bitirdi. Birinci Büyük Millet Meclisinde zabıt katipliği yaptı. İstanbul İmam Hatip Lisesinde ders verdi. Bu ara iki yıl Kimya, bir yıl Hukuk fakültesinde okudu. Sonra Edebiyat Fakültesini tercih etti ve Türk Dili ve Edebiyatı Bölümün bitirdi (1936). Haydarpaşa Lisesinde edebiyat; İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünde hitabet, irşad ve tasavvuf tarihi dersler verdi.
Mahir İz, İslami ilimlerde geniş kültürü ve hitabetiyle çevresinde saygı uyandırmıştır. Şiirlerinde Maksud Kamran, edebi yazılarında Namık Yaz, ilmi yazılarında Abdullah Söğüt imzalarını da kullanmıştır. Yazı ve şiirleri Sa'y (Ankara), Sebilüreşad, Yeni İstiklal, İslam Düşüncesi, Bugün, Yeni Asya, Sabah, Yeni İstanbul dergi ve gazetelerinde yayınlandı. Diyanet İşleri Başkanlığının hazırlattığı Kur'an-ı Kerim Meali'nin redaksiyon kuruluna başkanlık etti.
Eserleri: Din ve Cemiyet (1973), Tasavvuf (1969), Yılların İzi (Hatıraları, 1975).
Mahir İz Kitapları - Eserleri
- Peygamber Efendimiz
- Yılların İzi
- Tasavvuf
- Din ve Cemiyet
Mahir İz Alıntıları - Sözleri
- Kul emek sarfeder, Allah karşılığını zamanı gelince verir. (Din ve Cemiyet)
- Medine'nin hususiyetlerinden biri de, İslâm diyarından gelen mücâvirlerden çoğunun bir iş tutarak yerleşmiş olması, aşk-ı Resûl ile mücâvir olan bazı kimselerin, sabah namazlarını haber vermek üzere şafiî vaktinde sokaklarda yüksek sesle 《Ent'el hâdi ent'el-hak, yâ Hak》 diye zikretmeleridir. (Yılların İzi)
- Rubâi Âheng-i tarab her biri bir yanda söner Cânâna fedâ eylediğin can da söner Bürkân-ı kader, âteş-i mey, şem'-i visâl Hilmî gün olur, cümlesi bir anda söner (Yılların İzi)
- “Edep İlahi nurdan bir taçtır ki, onu başına geçirdikten sonra istediğin yere gidebilirsin.” (Tasavvuf)
- Onların nazarında muharebede şehîd olmaktan daha kıymetli bir saadet yoktu. (Peygamber Efendimiz)
- Ne şemmet bülbülün verdin, ne de hârdan incin Ne gayrın yârına meyl et, ne sen ağyârdan incin Ne sen bir kimseden âh al, ne âh u zardan incin Ne sen bir kimseden incin, ne senden kimse incinsin. (Pertev Paşa) (Tasavvuf)
- Hazret-i Dâvud’un kabin güzel sese ve saza hayrandı. Cenâb-ı Hak, onlara gönderdiği Dâvud aleyhisselâma öyle fevkâlade bir ses verdi ki, herkes kendinden geçti. (Din ve Cemiyet)
- Şeref-i zât iledir insanlık Himmetin kesbine masrûf olsun Sûretin kıymeti yoktur aslâ Nazarın sîrete mâtuf olsun. (Yılların İzi)
- "Hak ezilirken sükut etmek, şeytana ümmet olmaktır.." (Din ve Cemiyet)
- "Kadere iman, kısmete rıza..." (Din ve Cemiyet)
- "Evlenen bir kimsenin düşüneceği ilk şey, kadına müstakil ev kurmaktır. Ev kadına aittir. Onu koruyacak ilk ocak, kocasının kendisine temin ettiği evdir.." (Din ve Cemiyet)
- Kıt'a Simsiyah tohmu ekersin, gelişir ak pak olur Emer esrârını arzın ve yeşil yaprak olur Reng ü bûlarla İrem Bağı'na benzer de cihân Âkıbet cümlesi tekrar bir avuç toprak olur (Yılların İzi)
- "..Herkes niyetinin karşılığını alır.." (Din ve Cemiyet)
- Naz, âşıkın ma’şûka kuvvet vermesidir. (Tasavvuf)
- Üç haslet vardır ki, kalbe darlık verir.Bunlardan birincisi çok yemek,ikincisi fazla uyku,üçüncüsü de gevezeliktir. (Tasavvuf)
- Maâlesef halk câmiasında Müslümanlık câmide ve Arafat'ta tecelli etmekte idi; yani câmie ve hacca giden hâlis Müslüman sayılırdı. Halbuki cami ve Arafat'taki Müslüman, birçok vecîbelerinden yalnız ikisini yapan Müslümandır. Acaba o Müslüman işinin başında nasıldı? Mahallede zekât sandığı kurulsa hakikî zekâtını onlardan kaç kişi verecek ve cemiyete yardım edecekti? Müslümanın ölçüsü, insanın hakikat ölçüsü, mâlî vecîbesini yaptığı, sığınanın elinden tuttuğu, her işini doğru yaptığı zaman anlaşılır. (Yılların İzi)
- Aldırır, gelmek için hak, yerine, Birinin sârını bir diğerine. "Hak, yerine gelmek için, birinin intikamını ötekine aldırır." (Yılların İzi)
- İnsanoğlu kendini başıboş bırakılıyor sanmasın. Zerre kadar iyilik yapan da, bir o kadar kötü işler işleyen de mutlak karşılığını bulacaktır. (Din ve Cemiyet)
- "..Dinde her amel niyete bağlıdır. Niyeti ne ise onun karşılığını görür.." (Din ve Cemiyet)
- "..Allah'ın rızası ibadetin temelini teşkil eder. İbadetlere Allah'ın rızasından gayrı menfaat düşüncesi hakim olursa, ibadet hükümsüz olur.." (Din ve Cemiyet)