Yirminci Mil - Trevanian Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Yirminci Mil kimin eseri? Yirminci Mil kitabının yazarı kimdir? Yirminci Mil konusu ve anafikri nedir? Yirminci Mil kitabı ne anlatıyor? Yirminci Mil kitabının yazarı Trevanian kimdir? İşte Yirminci Mil kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Trevanian
Çevirmen: Şen Süer Kaya
Orijinal Adı: Twenty Mile
Yayın Evi: E Yayınları
İSBN: 9789753901499
Sayfa Sayısı: 288
Yirminci Mil Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Şibumi, Katya'nın Yazı'nın gizemli yazarı Trevanian, 15 yıllık bir sessizlikten sonra Yirminci Mil'de ortaya çıktı. Özgün kurgusu ve çarpıcılığıyla görkemli bir geri dönüş yaptı. Bu kez Vahşi Batı'ya yöneliyor, silahşör efsanesini kendine özgü bir gerilim ve heyecanla anlatıyor.
Tüm zamanların en usta yazarlarından birinin eseri olan bu kitap, Vahşi Batı'yı efsaneleştiren yüzlerce kitap ve filmden daha karanlık ve karmaşıktır. Trevanian "western" türüne özgü bütün geleneksel malzemeyi kullanarak sürükleyici bir kitap ortaya çıkarmış.
Ayrıca kitabın sonunda, bir düşün - Batı'nın Sonsuz Çayırları'nın - geçen yüzyılın sonunda nasıl tarihe karıştığına tanık oluyoruz.
Fakat bütün bunları okuyucuyu saran bir sürükleyicilik ve inanılmaz rastlantıları geleneksel bir tarzda toparlıyor. Ayrıca bir düşün sonunu - sonsuz Batı - yüzyılın sonunda keşfediyor.
Genç, gizemli bir yabancı "hiçbir yerin" ortasından tükenmekte olan Yirminci Mil kasabasına gelir. Kendini yavaş ve sezdirmeden kasaba halkına kabul ettirirken sorular çoğalır ama yanıtlar çok azdır. Ardından üç yabancı daha gelir, Tanrı'nın unuttuğu bu kasabaya. Özellikle biri Batı'nın gördüğü en vahşi ve acımasız adamdır...
Trevanian, romanı usta bir dokunuş ve sarıcı bir yetenekle, görülmemiş bir sonla noktalıyor.
İnsanı okumaya zorlayan, sayfaları hızla çevirten bir kitap. Amerikan efsanesinin arkasındaki acımasız gerçekleri ve acı yalanları gerçekçi bir anlatımla sergiliyor.
Yirminci Mil Alıntıları - Sözleri
- "Bazı meslekler insanlar üzerinde iz bırakır, tıpkı bir marangozun kollarındaki küçük çizikler ya da bir madencinin kapkara tükürüğü gibi .Okul öğretmenliğide bir insana onmaz bir cenebazlık bırakır."
- "Okur musunuz? Ben insanların okuması gerektiğine inanırım. Zihnini açık, ufkunu geniş tutar okumak."
- -Kaç yaşında ? -Söylemesi zor. Otuzdan elliye kadar herhangi bir yaş olabilir. Yüzü ince çizgilerle kaplı. Nefret ve kötülükle büyütülmüş gibi bir görünüşü var. Herkesle.. ödeşmeyi amaç edinmiş bir insan.
- Bir insan bu tür kızlarda çoğunlukla duygusallık bulur. Şişenin dibindeki sevgi kalıntıları. Ama duygusallıkla sevgi arasındaki ilişki, etikle ahlaklılık, hukukla adalet ya da adaletle şefkat arasındaki ilişki gibidir - hepsi büyük bir idealin daha düşük biçimleridir.
- Gülmek hayatımızı renklendirir ve yükümüzü hafifletir.
- Ben sadece İncilden alıntı yapmanın bir günahkarı bir azize dönüştürmeyeceğini söylüyorum.
- İşler kötü gittiğinde bir kitap saklanmak için iyi bir yerdir. Ya da çok sıkıcı olduğunda.
- Korkaklar tehlikelidir , çünkü insanı sırtından vururlar.
- Bu hayalet şehir zaman zaman hatıra avcılarını kendisine çeker.
- Doğuda herkesin herkesle akraba olduğu küçük kasabalar vardır. Babam köpeklerin bile kedilerle akraba olduğunu söylerdi.
- Hayır , hiç de aptal değil. Ne ki , bir şeytan o. Yüzde iki yüz damıtılmış saf şeytan. Peki kurnaz mı ? Tatlı diliyle yılanı deliğinden çıkarır.
- Tartıştıkları zaman annem onun hiç eğlenceli olmadığından yakınır , babam da ona şık giysiler almak için gece gündüz çalıştığını bağırırdı.
- İki kuralım var. Her zaman beklemedikleri şeyi yap. Ve her zaman çok aniden yap.
- -Efendim , sizden bir iyilik isteyebilir miyim ? -Bana endişe , iş , para ya da zamana mal olmayacak her şeyi isteyebilirsin.
- Aslını ararsan , çirkinlik Tanrının bir armağanı olarak görülebilir , çünkü bir kızın erdemini korumasını kolaylaştırır !
Yirminci Mil İncelemesi - Şahsi Yorumlar
TÜM ZAMANLARIN EN İYİ WESTERN KİTABI: Büyük Okyanustaydı sanırım , bir bölge var ismi şöyle "Hiçbir Yere Yakın Olmayan Yer" İşte kitaba ismini veren Yirminci Mil de böyle , başka yerlere bu mesafede bir kasaba-cık. Hatta sadece birkaç ev , 1-2 işyeri ve küçük bir otel olan bir yerleşim. Trevanian sen ne muhteşem bir yazarsın ! Sene 1898. Yer : Amerika Kahramanımız Ringo Kid. 16-17 yaşlarında evini barkını bırakıp gitmek zorunda kalan bir genç , yolu Yirminci Mile düşer. Bu küçük yerde şu karakterlerle karşılaşır , Otel işleten bir aile , anne baba ve 2 çocuktan oluşan. Bir genelev patronu ve ona çalışan 3 kadın. Küçük bir ahırda hayvancılık yapan 2 ihtiyar. Ne ararsan bulunan ıvır zıvır dükkanı işleten bir baba ve kızı. Bir berber. Bir kilise papazı. Hepsiyle tanışır ve çoğunun ayak işlerini yapmaya başlar boğaz tokluğuna ya da komik sayılacak ücretlerle. Kalacak yeri de yoktur elbette , kasabayı çoktan terketmiş olan şerifin yıkık dökük ofisine yerleşir. Boş zamanlarında en sevdiği yazarın kovboy kitaplarını okur , bütün çocukluğu boyunca okuduğu gibi. Ringo Kid lakabını da bu kitaplardan alıp vermiştir kendisine. Günler böyle geçip giderken bir gün kasabaya “kötü adam” gelir. Lieder isimli hapishane kaçağı , yanında da aptal iki adamı “Ufaklık” ve “Boby Evladım” Kasabada kendi çapında terör estiren Lieder , sonunda Ringo Kid tarafından haklanır. Bu birkaç günlük macerayı yazar bize öyle detaylı bir şekilde anlatmış ki bir filmi izlemekten daha heyecanlıydı , bir filmdi adeta.. Peki temelde ne var bu kitapta ? Amerikanın güney-kuzey savaşı denilen iç savaşı , siyahiler ve diğer ülkelerden gelen göçmenler meselesi , adalet arayışı. Ve elbette insanın “kötücül” tarafları.. Olayların anlatıldığı zamandan 100 sene sonra yazılan bu kitapta en ilginç nokta da Travenian tarafından kitabın sonuna eklenen bir bölüm , burada yazar yazdıklarını gerçek olaylar ve gerçek kişilerden yola çıkarak yazdığını , bunu nasıl yaptığını , üzerinde senelerce çalışıp belgeler topladığını anlatıyor. Karakterleri bir bir anlatıyor. Buna benzer başka kitaplar var mı ne kadar var bilmiyorum. Fakat sanırım bazı açılardan benzersiz.. İyi , Kötü , Çirkin filmi nasıl benzerlerinin ötesinde bir efsaneyse bu kitap da öyle bir efsane fakat henüz yeterince keşfedilmemiş. Okumanızı tavsiye ederim , Western filmleri de böylece daha anlamlı bir hale gelecektir. Bütün sanatlar çok şey öğretir ama edebiyat bir başka.. https://www.youtube.com/watch?v=APpB1fHhtzA (Osman Y.)
kitap/yirminci-mil--262379 yazar yazar/trevanian nin okuduğum ikinci kitabı, başlangıçta sanırım bu son kitabı olacak demiştim ancak kitap 100. Sayfa sonrası yani yaklaşık yarısında bir açılıyor ki inanılmaz keyifli bir Western haline geliyor. 80 li yıllarda doğanların çok daha iyi hatırlayacağı pazar sabahı Western filmi yayında çok keyifli bir kitap. (Bir garip Montaigne)
Trevanian' ın daha önce okuduğum kitabı Şibumi'den etkilendiğimden dolayı bu kitabını da okumaya karar verdim. Yirminci Mil, Şibumi'ye göre farklı türde bir kitap olması dolayısıyla başta şaşkınlığa uğradığım doğrudur. Ama tabii ki yazarın üslubu beni kitabın içine yine aynı heyecanla çekti diyebilirim. Bu arada Yirminci Mil, Western yani vahşi batı türünde yazılmış ve benim de bu türde okuduğum ilk kitap olması dolayısıyla bu türdeki kitaplarla karşılaştıramayacağım. Ama bu türü bu kitapla beğendim. Kitap; gözden uzak, duyulmamış bir kasabada geçiyor ve o kasabada yaşayan insanlar sanki hepsi tesadüf eseri oraya yerleşmiş izlenimi veriyor yazar. Yalnızca 18 yaşlarındaki bir genç ve onun ardından 3 kaçık sonradan kasabanın durgunluğunu değiştiriyor. Bu insanların psikolojisini, kasabalıların birbirlerinden sakladıklarını aslında kötü insanların da içinde bir miktar iyiliğin olduğunu görüyoruz bu kitapta. Kitapta geçen tarih 1898 senesi ve bu senelerde kitaptaki karakterlerin diyaloglarından da anladığım kadarıyla Amerika' ya göçmenlerin gelmesiyle yaşanan sorunların olması, yerlilerin bu durumdan şikayetçi olması gibi durumları görüyoruz. Aslında kitap vahşi batının yanında siyaseti de işliyor ve yazar kitap aracılığıyla bu konudaki düşüncelerini okura aktarıyor. Kitabı beğendim fakat yazarın daha önce hiçbir kitabını okumadıysanız bu kitabından başlanılmamasını tavsiye ederim. Çünkü kitapta yaşanan olaylar, insanların birbiri üzerinde uyguladıkları iğrenç durumlar sizi yazardan uzaklaştırabilir ve bir daha okumak istemeyebilirsiniz. Tavsiyem öncelikle Şibumi kitabını okumanız. Ben Şibumi' den sonra bu kitapta yaşananları "olabilir" gözüyle baktım. Keyifli okumalar dilerim... (Grace)
Kitabın Yazarı Trevanian Kimdir?
Rodney William Whitaker, (doğum 12 Haziran 1931, New York - ölüm 14 Aralık 2005 İngiltere) ABD'li yazar. Romanlarında genellikle Trevanian takma adını kullandığı için bu isimle tanınır.
14 Aralık 2005'te 74 yaşında hayata veda etti. İngiltere'nin batısında adı açıklanmayan bir kronik akciğer hastalığı tedavisi gören Whitaker, 15 Aralık'ta toprağa verildi. Vasiyetine uygun olarak mezarının yeri açıklanmadı.
"Trevanian" adıyla yazdığı casusluk ve macera romanlarıyla ünlenen Rod Whitaker, kendi adının dışında, "Nicholas Seare" ve "Benat LeCagot" gibi birçok takma isimle değişik konularda eserler yayımladı.
Katya'nın Yazı, Şibumi, Hesaplaşma, Yirminci Mil Türkçe'ye çevrilen ve en bilinen kitapları. Kitapları dünyada milyonlarca basılan Whitaker, yaşamı süresince hiç ortaya çıkmayarak kendisini gizledi.
Şibumi (Shibumi) adlı macera romanı dünyada satış rekorları kırmıştır(Şibumi). Yazarın Yayımlanmış 10 kadar romanı 5 milyonun üzerinde satış yapmıştır. Türkçe'ye İnfazcı adıyla çevrilen ilk romanı The Eiger Sanction, ünlü oyuncu / yönetmen Clint Eastwood tarafından sinemaya kazandırılmış ve çok başarılı performans sergilemiştir.
Trevanian Kitapları - Eserleri
- Şibumi
- Katya'nın Yazı
- İnfazcı
- Hesaplaşma
- Kasaba
- Yirminci Mil
- İnci Sokağı
- Kentte Sıcak Gece
- Ölüm Dansı
- 1339...Ya da Öyle Bir Yıl - Bir Sokak Satıcısı Adına Apoloji
- Kaba Saba Masallar
- Şibumi
Trevanian Alıntıları - Sözleri
- İki kuralım var. Her zaman beklemedikleri şeyi yap. Ve her zaman çok aniden yap. (Yirminci Mil)
- Hayat o kadar korkunç ve o kadar tehlike dolu ki, can sıkıntısı bir kurtuluş oluyor. (Ölüm Dansı)
- Faşizm. Yasanın yönetimi yerine bir insanın yönetimi faşizmdir. (Kasaba)
- Birdenbire hiçbir şeyin önemi kalmadı. (İnfazcı)
- Bütün savaşlar sonunda kaybedilir. İki taraf da kaybeder. (Şibumi)
- Tanrı'nın bizimle zalim oyunlar oynamadığının en büyük kanıtı bize üzülme ve unutma yeteneğini vermiş olmasıdır. (Kasaba)
- “ Kalabalığın çıkardığı gürültü mantıksızdır ama kulakları sağır edecek kadar güçlüdür. Beyinleri yoksa da, binlerce kolları vardır. Bunları seni yakalamak, çekmek, aşığıya indirmek ve batırmak için kullanırlar. “ (Şibumi)
- Bir şeyi nazikçe ifade etmek ne yazık ki çoğu zaman anlam belirsizliği yaratıyor. (Hesaplaşma)
- "Olumlu düşünmek gerçekten etkili oluyor" ... (İnfazcı)
- "Zaman da çelişkili bir tutum içindeydi. Bir yandan donmuş gibi yerinde duruyor, bir yandan parmaklarımızın arasında akıp kaçıyordu." (Katya'nın Yazı)
- Tartıştıkları zaman annem onun hiç eğlenceli olmadığından yakınır , babam da ona şık giysiler almak için gece gündüz çalıştığını bağırırdı. (Yirminci Mil)
- Hepimiz karşımızdakinin bizi anlamasını isteriz ama, ayna gibi içimiz dışımız görünsün istemeyiz. (Katya'nın Yazı)
- İnci Sokağında oturan hiç kimsenin, suyu merdaneden geçirerek sıkan çamaşır makinesi yoktu. Zaten kadınların öyle bir şeyi istediği de yoktu. Kent söylentilerini hepsi duymuştu. Parmaklarını merdaneye kaptıran insanlar! Biri çığlıklarını duyup yardıma gelene kadar kolları omuzlarına kadar ezilebiliyordu. ( Zenginlerin de o tür sorunları vardı işte!) Gazetelerin bu tür faciaları hiç yazmaması çamaşır makinesi yapan büyük şirketlerin onları susturmak için el altından para vermesindendi- ya da bize öyle söyleniyordu. (İnci Sokağı)
- Yalnızdım ve yaşlanıyordum. (Ölüm Dansı)
- "Hayatım alelacele çizilmiş ama vakit yetmediği için ayrıntıları doldurulamamış bir resme benziyor." (Şibumi)
- "Bütün savaşlar sonunda kaybedilir. İki taraf da kaybeder...” (Şibumi)
- Ben sadece İncilden alıntı yapmanın bir günahkarı bir azize dönüştürmeyeceğini söylüyorum. (Yirminci Mil)
- Dans duyguları özgür kılar, ruhu rahatlatır, insana enerji verir ve insanları bir araya getirir. (Ölüm Dansı)
- "Bazı meslekler insanlar üzerinde iz bırakır, tıpkı bir marangozun kollarındaki küçük çizikler ya da bir madencinin kapkara tükürüğü gibi .Okul öğretmenliğide bir insana onmaz bir cenebazlık bırakır." (Yirminci Mil)
- İnsanı en mutlu eden şey, ihtiyaçlarıyla varlıkları arasında bir denge bulunmasıdır. (Şibumi)