Yol Arkadaşım - Gündüz Vassaf Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Yol Arkadaşım kimin eseri? Yol Arkadaşım kitabının yazarı kimdir? Yol Arkadaşım konusu ve anafikri nedir? Yol Arkadaşım kitabı ne anlatıyor? Yol Arkadaşım PDF indirme linki var mı? Yol Arkadaşım kitabının yazarı Gündüz Vassaf kimdir? İşte Yol Arkadaşım kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Gündüz Vassaf
Yayın Evi: Karakarga Yayınları
İSBN: 9786059670272
Sayfa Sayısı: 208
Yol Arkadaşım Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Gündüz Vassaf, bize gitmediğimiz diyarları, duymadığımız masalları anlatıyor; heyecan verici yol öyküleriyle sarıp sarmalıyor, yoldaşımız oluyor. Kurguyla gerçeğin iç içe geçtiği yazılarında bizleri de peşinden sürüklüyor. Onunla birlikte aynı gün içerisinde farklı ülkelerin farklı havaalanlarında buluyoruz kendimizi. Dünyanın yirmi farklı ülkesine uğurluyoruz bazen sevdiklerimizi, bazen de uğurlayanın yokluğu kıvrandırıyor bizi. Altmış dört yazıda, yazarla birlikte açtığımız kırk havaalanı kapısında kah mekanların mimarisini sorgularken buluyoruz kendimizi, kah hayaller kurarken...
Kitaptaki yazılarla bir zamanların hanları, bugünün havaalanlarına bambaşka bir gözle bakacaksınız. Belki de anısız olduğunu düşündüğünüz bu mekanların nice an ve anıyı sadakatle sakladığını göreceksiniz.
Yol Arkadaşım Alıntıları - Sözleri
- İnsana yakışmıyor birbirinden kaçmak, birbirine yabancılaşmak.
- Amerikalı siyaset konuşmaktan kaçınıyordu. Türkler memleketlerini konuşmaya bayılıyorlar. Birinde siyaset özel dünyası, diğerinde cemaatin parçası.
- Kontrol edemeyeceğim ya da düzeltemeyeceğim şeyler için üzülmemeyi öğrendim.
- Aşktan sanki bir hastalıkmış gibi söz ediyorlar, oysa aşık olmak değil, olmamak bir hastalık...
- Aşk hiç bir zaman özür dilememek demektir.
- Anılar anıları siliyor.
- Kızlar bize neden çiçek almaz? 70'li yıllarda gişe rekorları kıran "Love Story" filminden.
- Hayat zor, politikacılar sahtekar.
- İnandıklarının en iyi din olduğunu düşünenlerin başkalarını da ona mecbur tutmaları, acizliklerinin, aşağılık komplekslerinin ifadesi değil mi?
- Ödüllü kişiler kadar ödüllü eserlere de kuşkuyla yaklaşıyorum artık.
- Yaşar Kemal kitap pazarlamacılarının oyuncağı olmadı ama yurt dışında da hakkınca tanınamadı.
- Malezya'da devlet din değiştirerek Müslümanlıktan ayrılmak isteyenleri akıl hastanesine değil, İslami eğitim kamplarına gönderiyormuş.
- Dünyamızda askerden sonra en çok Müslüman kadınlar tek tip görünümünde.
- Dünyanın ilk kahvehaneleri İstanbul'da kurulmuşken, kahve kültürü dünyaya buradan yayılmışken, birkaç Amerikalı müteşebbisin kurduğu Starbucks'a mahkumuz.
- İnsan neden yoldayken anılarına daha çok dalar?
Yol Arkadaşım İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Ana karnına düştüğün andan itibaren dünya, taksimetreyi açıyor. "Yok ben binmeyeceğim, yok cebimde verecek gözyaşı, kahkaha, ağartacak saç!..." desen de "Hoşgeldin yolcu, taksimetre çalışıyor"dan başka bir cevap gelmez dünyadan. Başa gelen çekilir misali, eyvallah dersin taksimetrenin ekranı kararana kadar yolculuk edersin bu dünyada. Not: Yolcu, ne sen Benjamin Button'sun ne benim taksimetrem geri sayar. İyi yolculuklar. Yolcu olduğumuz dünyada, yolculuk içinde yolcu olan yazarımızın ziyaret ettiği havalimanları, havalimanındaki insanlar, çalışanlar hakkındaki gözlemlerini, kendisinin hayal ettiği havalimanı konseptlerini anlattığı bir eser. Bulunduğu ülkenin havalimanını anlatırken siyasi konulara değinmiş. Oysa Vassaf Türk milleti memleketlerini, siyaseti konuşmayı çok seviyor diye eleştirirken, ülkemiz havalimanlarından bahsederken daha fazla siyaset içerik eklemiş. Kendisiyle çeliştiğini okurken: 'Yazarın dediğini yap, yaptığını yapma', diyesim geldi. İkinci olumsuz nokta çok fazla tekrar cümle var, 'Havalimanı mimarları, işletmecileri sesini duyacak, tamam anladık Vassaf' diye isyan ettirdi. Kimi sayfalar sağcıları kızdıracak türden, kimi sayfalar solcuları. Solcu tebessüm ederken sağcı: "Ne diyorsun adam sen?", sağcı tebessüm ederken solcu: ... deme garantili cümlelere denk geleceksiniz. Bazı sayfaların müslümanlığa dair eleştiriye gelemem diyen okuru iyi sinirlendireceğine eminim. Gitmediğim Uzakdoğu ülkeleri (Minik müslüman ülke havalimanları), Amerika havalimanları hakkında gözlem okumak güzeldi. Yolculuğa dair, yol arkadaşlığına dair bir yazarın düşüncelerini okumak da iyiydi. Ancak çok verimli bir eser demeye yetmiyor bu. Tavsiye konusunda gelirsem... Bu kitabını da okumalıyım diyen Vassaf hayranı değilseniz, çok ahım şahım bir kitap değil. Kitap fiyatları artmışken Zweig kitapları kadar ucuz olmayan bu kitap yerine başka kitap edinmenizi tavsiye ederim. (Verda)
Marketten başka bir yere gitmediğim halde, dünyanın çoğu havaalanını her ortamda anlatacak durumdayım, hatta konferans verip her türlü havaalanı sıkıntısına çözüm fikirleri sunabilirim. Hayır, şaka yapmıyorum. Gündüz Vassaf'ın Yol Arkadaşım kitabını okuyunca bu hale geldim işte! Düşün, o kadar etkili yazılmış. Kitabın sayfalarını çevirdikçe uluslararası bir havaalanı yolcusuna dönüşüyorsun; Vassaf'ın tanıklığında elinde tekerlekli bavul bekleme salonlarında sıkıntıyla vakit öldürürken buluyorsun kendini. Eh, boş boş oturamazsın , başlıyorsun gözlem yapmaya, sonra hayaller kuruyorsun, sonra geçmiş anılara........Vassaf sadece havaalanı anlatmıyor, hatta nasıl bir oran versem, kitabın yüzde altmışa yakın kısmı oradan, buradan takılmalarla geçiyor. Zaten havaalanlarının anlatılacak bir tarafı yok; Vassaf'dan öğreniyoruz ki, dünyanın bütün havaalanları aynı ve hepsi birer alışveriş merkezi.(İtalya'dakiler hariç). Her neyse. Su gibi akıp giden bir metin okuma aşkıyla yanıp tutuşan arkadaşlara havale ediyorum Yol Arkadaşımı. (feyzi kavcı)
Gündüz Vassaf seyahatleri sırasında not aldığı yazılarına, hikayelere yer vermiş bu kitabında.Hava alanlarını, orada oluşan rutin alışkanlıkları,kültürü, uğurlayanları, bazen karşılayanları, mimari yapılarını, adlarını nereden aldıklarını, yolculuk hallerimizi çok keyifli bir dille anlatmış. Çok samimi buldum hatta buna biraz da şaşırdım.Kendisi ile ilgili anılarına da yer vermiş.Dinlenmelik,eğlenceli bir kitap. (emel)
Yol Arkadaşım PDF indirme linki var mı?
Gündüz Vassaf - Yol Arkadaşım kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yol Arkadaşım PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Gündüz Vassaf Kimdir?
Liseyi İstanbul Robert Koleji'nde tamamladıktan sonra 1968'de George Washington Üniversitesi'nde psikoloji eğitimi gördü. 1977'de Ankara Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden doktorasını alan Vassaf, uzun bir süre Ankara Üniversitesi Mediko-Sosyal Merkezi'nde öğrencilere psikolojik danışmanlık yaptı. Uluslararası Psikologlar Konseyi yönetim kurulu üyeliğinde bulunan Gündüz Vassaf, 12 Eylül askeri darbesinden sonra öğretim üyeliği yaptığı Boğaziçi Üniversitesi'nden istifa etti. Türkiye’de Psikologlar Derneği’nin kurucu üyelerinden olmasının yanı sıra 12 Eylül’e kadar Uluslararası Af Örgütü’nün İstanbul Şubesi başkanlığında, Tüm Öğretim Üyeleri Derneği (TÜMÖD) yönetim kurulunda yer aldı. O tarihten sonra Kassel, Marburg ve Bremen üniversitelerinde öğretim üyesi, Kanada McGill Üniversitesi Center for Developing Area Studies’de “konuk” akademisyen, Amsterdam’da Averroes Stichting’de klinik psikolog, Viyana’da Institute für Höhere Studium ve Avrupa Bilim Vakfı’nda da konuk araştırmacı olarak çalıştı. Halen çalışmalarını, Amerika Birleşik Devletleri'nde, doğduğu şehir olan Boston, Massachusetts'de sürdürmektedir.
Yazar, psikoloji alanındaki eserlerinden çok, tarihe farklı bir bakış açısıyla yaklaştığı çalışmalarıyla tanınmaktadır. Radikal gazetesinde Uçmakdere başlığıyla köşe yazıları kaleme almıştır. İnsan, tarih, sosyoloji, popüler kültür konularında her Pazar yayınlanan "Gerçek Orada Bir Yerde" adlı programda Murat Belge ve Şerif Mardin ile birlikte yer aldı.
Gündüz Vassaf Kitapları - Eserleri
- Cehenneme Övgü
- Cennetin Dibi
- Mostari
- Kimliğimi Kaybettim, Hükümsüzdür!
- Türkiye Sen Kimsin?
- Medeniyet, Kültür, Sanat
- Annem Belkıs
- Leventnâme
- Tarihi Yargılıyorum
- 40 Yıl Önce 40 Yıl Sonra Amerika - Rusya
- Daha Sesimizi Duyurmadık
- İstanbul'da Kedi
- Boğaziçi'nde Balık
- Nazım
- Ne Yapabilirim?
- Yol Arkadaşım
- Sınırsız
- Mehmet'in Babası Nâzım
Gündüz Vassaf Alıntıları - Sözleri
- Toplumsal patolojiye dönüştü satın alma ihtiyacımız. *sırf en pahalısı diye satın alınan ürünler var. (Medeniyet, Kültür, Sanat)
- “Çok yıllar sonra, 50’lerin başında oğlum Gündüz ile beraber Tepebaşı’nda tramvaya bindik, Şişli’ye veya Taksim’e gideceğiz. Yalnız bir kişilik oturacak yer vardı ben de oraya Gündüz’ü oturtup kendim ayakta durdum. Derken biletçi geldi. “Bu çocuk kimin?” dedi. Benim deyince, “Peki” dedi “öyleyse sen otur oraya, çoçuğu da kucağına al.” Oysa Gündüz büyüyordu. Onu bebek gibi kucağıma almak büyük çocuk olduğu için gururunu kırar hala ufak bebek yerine koymak gibi olurdu. Onu yapmak istemedim “İsterseniz ona da bilet keselim” dedim.” (Annem Belkıs)
- insana özgü anlaşamamanın acizliği zorunlu kılar otoriteye mahkumiyetini. (İstanbul'da Kedi)
- Tolstoy, Anna Karenina romanına şu ünlü cümlesiyle başlar: “Mutlu aileler birbirlerine benzer. Mutsuz ailelerin mutsuzluğu kendilerine özgüdür.” (Tarihi Yargılıyorum)
- "Devletlerin toprak köşe kapmacasında isimlerimiz bile bizim değil." (Mostari)
- Hepimizin aynı saatte, aynı yaşta, aynı hızda öğreneceğimiz üzerine kışla mimarisini kurmuş bir eğitim sistemi daha ne kadar sürebilir? (Medeniyet, Kültür, Sanat)
- Kayış kapar kolumuzu Kırılan kemik, kan. Hani şimdi bizim soframıza Haftada bir et gelir Ve çocuklarımız işten eve Sapsarı iskelet gelir. Hani şimdi biz; İnanın güzel günler göreceğiz çocuklar Güneşli günler göreceğiz. Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar Işıklı maviliklere süreceğiz... (Nazım)
- Annelerimiz, babalarımız, sonra da öğretmenlerimiz kutsaldır mesela. Dinler, dersler, aile terbiyesi bize onların nasıl yüce insanlar olduklarını anlatır. Sonra büyürsünüz ve diyelim çocuk psikolojisi dalında ihtisas yaparsınız. Bu sefer çocukluğunuzda, okulda size ezberlettirilen şiirlerle yücelttiğiniz analar, babalar karşınıza birer canavar olarak çıkarlar. Kimi çocuğunun ırzına geçmiş, çocuk başından geçeni yıllarca içine gömmüştür. Kimi çocuğunu, onlar kendi kendilerini büyütürler havasında, hiç kaale almamış; kimi de çocuklarına, altında hayat boyu ezileceği hedefler koymuştur. Öğretmenlerin beylik laflarla süslenen dokunulmaz yüceliği başka bir yalandır. Çocukların çoğu haksızlığın ne olduğunu ilk onların sınıftaki gaddarca davranışlarından öğrenir. (Medeniyet, Kültür, Sanat)
- “Beraberken de özgür olabiliriz,özgürken de bağlılıkla sevebiliriz diyor.” (Annem Belkıs)
- dini olsaydı hayvanların insan olurdu şeytanları. (İstanbul'da Kedi)
- Dünya evrenin merkezidir, kıyısına da gitme boşluğa düşersin diyorlar .peki diyoruz daha sonra yok öyle değilmiş diyorlar..ona da peki.bilim gibi tarihte de önceden inanıp sonradan safsata diye baktıklarımızın haddi hesabı yok.. (Cennetin Dibi)
- Cami sayısının hızla arttığı Türkiye’de en son ne zaman kütüphane açıldı? Ya da ara sıra uğrayabileceği bir kütüphanenin eksikliğini hisseden kaç kişi tanıyoruz? (Türkiye Sen Kimsin?)
- ...Ama Türkiye'de tahsilime devam ettiğimde bize evrensel olarak öğretilen insan psikolojisinin, insan zekasının, davranışlarının, aslında hep Amerikan insanı ya da Amerika'da yapılan laboratuvar araştırmalarına göre açıklandığını görünce, bu ülkenin dünya gücü olmasının sırf zenginliği ya da askeri gücüyle açıklanamayacağını gördüm. Hangi davranışımızın normal, hangi vasfımızın zekice olduğu, Amerika'da oluşturulan normlara göre kararlaştırılıyordu. (40 Yıl Önce 40 Yıl Sonra Amerika - Rusya)
- Her şey tanrı adına yapıldığından karşı çıkan yok. (Cennetin Dibi)
- Ben yanmasam sen yanmasan biz yanmasak, nasıl çıkar karan- -lıklar aydın- -lığa.... (Nazım)
- Biz Tükettikçe Eksiliriz. (İstanbul'da Kedi)
- Bizi yönetmeye kalkışanlara güvenimizi yitirmemiz aslında kendimize olan güvenimizin belirtisi. (Kimliğimi Kaybettim, Hükümsüzdür!)
- Almanya'da 16 yaşında bir Türk kızının Ankara Radyosu'na yazdığı bir mektuptan: "... tek arkadaşım Türkiye'nin Sesi Radyosu'dur. İki yıldır buradayım. Annem ve babam beni sokağa bile bırakmıyor, bütün ev işlerini bana yaptırıyorlar. Bir yere giderken, beni evde kilitliyorlar. Konuşacak kimsem yok. Hep radyo dinliyorum." (Daha Sesimizi Duyurmadık)
- Kötümserliğe kapılıp edilgenleştikçe, değişim erteleniyor, düzen sürüyor. Değişim biziz. (Ne Yapabilirim?)
- değerle deşer insan insanı. sevdiler mi silah yaparlar sevgiyi. (İstanbul'da Kedi)