Yorganımı Sıkı Sar - Abbas Sayar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Yorganımı Sıkı Sar kimin eseri? Yorganımı Sıkı Sar kitabının yazarı kimdir? Yorganımı Sıkı Sar konusu ve anafikri nedir? Yorganımı Sıkı Sar kitabı ne anlatıyor? Yorganımı Sıkı Sar PDF indirme linki var mı? Yorganımı Sıkı Sar kitabının yazarı Abbas Sayar kimdir? İşte Yorganımı Sıkı Sar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Abbas Sayar

Yayın Evi: Ötüken Neşriyat

İSBN: 9789754374056

Sayfa Sayısı: 90

Yorganımı Sıkı Sar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Gerçek hadiselerden yola çıkarak, taşrada yaşayan insanların birbirleriyle ve tabiatla kurdukları ilişkileri naif bir üslûpla anlatan dört hikâye... "Ama yine de düşünüyor elinde olmaksızın homurdanıyordu: Yoksa Mevlamın defterinde bizim köyün arazi gaydi yok mu? Gaydi olsa bizi böyle yağmursuz, susuz bırakmaz... Bizi kel kıraç bayırlarla terbiye etmez... Belki de zulmümüzün karşılığı... Azgınlığımıza verilen cüvab. Emsalsiz tabiat tasvirlerini muhtevidir.

(Arka Kapak)

Yorganımı Sıkı Sar Alıntıları - Sözleri

  • Olacak olur,aptalın çabası yanına kâr kalır
  • Kalk hele, kalk. Rahat arıyorsan o dediğin mezarda.. Toprak altından kalkamayacağın kalın yorganını üstüne örtünce bol bol uyursun..
  • Umutlanmaktan yılgınlığı vardı...Hem de üç değil, beş değil, sayı çizgisi kabarık bir yılgınlık.
  • Başkalarını kandırmak kolay iş.Emme insanın kendi kendini kandırması olmazların olmazı.
  • Hırsız, yanındakine hırsızlık yaptırarak kendine bağlar.
  • "Senden büyük Allah var," diye içinin dip köşesinde mırıldandı.. Allah dediği şimdi üstüne karakuş gibi çöken doğa idi.. Sessizliğini, boyun eğişini uzattı. Camiye girdiğini, ibadet yaptığını sandı.. Oysaki, caminin yolunu da bilmezdi.. Utandı..
  • Veysel Ağa'yı uyarttı karısı: - Komşular yola çıkıyor. Çabuk toparlan, dedi. Ağa homurdandı: - Şu dünyada da insanoğluna bir rahat yüzü yok.. Benim bağrım yeni yeni alıyordu. Öküzü de batsın, pazarıda batsın.. Karısı üsteledi: - Kalk hele, kalk. Rahat arıyorsan o dediğin mezerde.. Toprak altından kalkamayacağın kalın yorganını üstüne örtünce bol bol uyursun
  • ‘Başkalarını kandırmak kolay iş. Emme insanın kendi kendini kandırması olmazların olmazı...’
  • Cami yaptırsak boyumuz sanki arşa ulaşacak..
  • İş olacağına varır, ahmak çabalar.
  • Nisan, gökyüzünden yeryüzüne yansıttığı güzellik çizgisinin ortalarındaydı. Gökyüzünün yeryüzü ile nişanlandığı andı sanki.
  • Susmak konuşmanın ötesinde bir anlam taşıyordu şimdi..
  • ... Kurda kurban oluyum ...Çok aç kalır da saldırır adama..Kasabadaki dürzülerin tümü kurt.Hem de gözleri heç doymayan cinsinden..Yüreğini almayınca,yüreğinden el çekmeyen takımından. Bize göstermedikleri iğne ucu ışığı elleri uzanıp kabirlerini de delseler Tanrım onlara göstermesin.
  • Boş, kuru, ardı arası gelmeyen hayallemelerinin utancına ve pişmanlığına düşmüştü.
  • -Şu dünyada da insanoğluna bir rahat yüzü yok. Karısı üsteledi: "Kalk hele, kalk. Rahat arıyorsan o dediğin mezarda. Toprak altından kalkamayacağın kalın yorganını üstüne örtünce bol bol uyursun..

Yorganımı Sıkı Sar İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Yozgat romancısı,öykü yazarı denilince akla gelen tek isim Abbas Sayar.Yerel söyleyişleri bayıla bayıla okuyan ben Abbas Sayar’ın bol armonili bu hikaye kitabının tek bir sayfasını okurken bile zorlandım ya da yoruldum diyebilirim.Hikayelere bu söyleyişler serpilmemiş adeta hikayelerin tümü bu söyleyişlere batırılıp çıkarılmış.Orta Anadolu gerçeklikleri,su sorunu,çiftçilik,yobazlık,sahtekarlık,kurnazlık,kumar,cahil halk,uyanık muhtar,masumiyet,hakkaniyet,en dikkat çeken hikayesi ise Alevi köyüne camii yaptıran ve zimmetine para geçirmeye çalışan muhtarın hikayesi. (mєczup)

Kitap dört öyküden oluşuyor. Öyküler gözleme dayalı ve mizahi bir dille kurnazlıktan, yoksulluktan, sahtekarlıktan, kumardan,saflıktan bahsediyor. Kurnazlık, yazarın romanlarında da işlediği konulardan biridir. Yazar, şair,gazeteci,ressam olan ve köy edebiyatımızın yazarlarından olarak anılan Abbas Sayar bu dört öyküyü gerçek olaylardan yola çıkarak kaleme almıştır. Öykü ve romanları Orta Anadolu’da geçer,yöresel gözlemlere dayalıdırlar. Yorganımı Sıkı Sar ,”Bozkırın Romancısı" olarak da anılan yazarın tek öykü kitabıdır. Öykülerde bol bol Anadolu deyimleri yer alır ,öykü kahramanlarının konuşmaları olduğu gibi aktarılır ve öykülerde yer yer şiirsel bir dil kullanılır. Yorganımı Sıkı Sar öyküsünde yazarın Çello romanındaki kadar olmasa da köylü ile toprak ilişkisi – iletişimi vardır. (hernevikitap)

Ünlü romancının dört hikâyesi bir araya getirilmiş. İçimizden birilerinin anlatıldığı hikâyelerde karakterler tanıdık, çevremizden insanlar. Samimi anlatımıyla okuru sıkmayan hikâyeler. (Kupa Kızı Sinek Valesi)

Yorganımı Sıkı Sar PDF indirme linki var mı?

Abbas Sayar - Yorganımı Sıkı Sar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yorganımı Sıkı Sar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Abbas Sayar Kimdir?

Nail Abbas Sayar, 21 Mart 1923 tarihinde Yozgat’ta doğdu. 1941’de Yozgat Lisesi’ni bitirdikten sonra 1945 yılında evlendi ve İstanbul’a yerleşti. Dört dönem İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde Türkoloji eğitimi aldı ancak eğitimini yarıda bırakarak Yozgat’a döndü. Bir süre çiftçilikle uğraştı. Yeniden İstanbul’a giderek matbaa kurdu, 1953’te Yozgat’a dönerek İstanbul’daki matbaasında 15 günde bir çıkarttığı gazeteyi Yozgat’ta yayımlamaya devam etti ve böylece şehrin Bozlak adlı ilk yerel gazetesini çıkarttı. Yozgat’ın Bozok ve İleri gazetelerinde çeşitli yazıları yayımlandı. Kısa bir süre politika ile ilgilendi. Yozgat Demokrat Parti müteşebbis heyeti kurucuları arasında yer aldı ama politikaya olan ilgisini kısa zamanda yitirdi.

11.07.1989 yılında Ayvalık Lisesi Edebiyat Öğretmeni Hanife Ender Sayar'la ikinci evliliğini yaptıktan sonra Ayvalık, Balıkesir’e yerleşti. Edebiyatın yanı sıra resim sanatı ile uğraştı. 1990’larda Ankara, Antalya, Ayvalık ve İzmir’de sergiler açtı. 04.08.1999’da yatağında uyurken, gece yarısına doğru fenalaşarak beyin kanaması geçiren Sayar, bir hafta sonra 12 Ağustos 1999 tarihinde-9 Eylül Ünv. Tıp Fakültesi-İzmir ’de hayatını kaybetti. Mezarı Yozgat’tadır.

Abbas Sayar’ın bir oğlu vardır. Yozgat’ta askeri gazinonun bulunduğu bir sokağa adı verilmiştir

Yazın Yaşamı  

Yazmaya şiir ile başladı. Toplam 6 şiir kitabı yayımladı. Bu kitaplar çok dar bir çevrenin dışına çıkmadığından bugün bilinmemektedir. Ancak daha önce yayımladığı tüm şiirleri 1992 yılında derlenip Boşluğa Takılan Ses adıyla kitaplaştırılmıştır. 1999’da ölümünden sonra derlenebilen şiirleri ise Şiirler adıyla yayımlanmıştır.

1950’lerde roman türüne geçti. İlk romanı Yılkı Atı’nı yazdıktan yaklaşık on - on beş yıl sonra 1970’de yayımladı. Yılkıya bırakılan bir atın doğadaki yaşam savaşını anlatan ve arka planda köy halkının yoksulluğu ve çaresizliğini sergileyen roman daha sonra filme uyarlanmıştır.

Yılkı Atı’nı yayımladıktan sonra ikişer yıl arayla romanlarını yayımlamayı sürdürdü. 1972’de yayımladığı Çelo, radyo oyununa (Nebahat Abla’yı Yitirdik adıyla)uyarlanmış; 1974’te yayımladığı Can Şenliği ise TV1'de dört bölümlük bir dizi film olarak gösterime sunulmuştur.

Yazarın tek öykü kitabı Yorganımı Sıkı Sar 1976’da, Dik Bayır adlı romanı 1977’de yayımlandı. Takip eden yıllarda Tarlabaşı Salkım Saçak (1987, roman), Anılarda Yumak Yumak (1990, anı-roman), Boşluğa Takılan Ses(1991, şiir), Noktalar (1991, vecizeler) adlı kitaplarını yayımladı.

Abbas Sayar’ın yapıtları köy edebiyatı kategorisinde değerlendirilir. Yapıtlarında genellikle Orta Anadolu’yu anlatır. Romanlarında Türk köylüsünün nasıl yaşadığını bilmek, öğrenmek ve yaşam koşullarını değiştirmek gerektiğini aydınlara ve politikacılara haykırır.

El Eli Yur El de Yüzü adlı romanında ise politika ile uğraştığı dönemdeki anılarından yola çıkarak; 1954-1957 seçimlerinde Zağcıoğlu köyünün genel durumu, köylünün politikacılara bakışı; politikacılarla köy halkının birbirlerinden beklentileri nibir kara mizah örneği olarak gözler önüne serer.

 

Ödülleri  

1971 - TRT Roman Başarı Ödülü, Yılkı Atı

1973 - TDK Roman Ödülü , Çelo

1975 - Madaralı Roman Ödülü , Can Şenliği

1987 - Yozgatlılar Dayanışma ve Kültür Derneği Şükran Plaketi

1992 - Yibitaş Holding - Erdoğan M. Akdağ - 50.Sanat Yılı Plaketi

1992 - Kültür Bakanlığı - Kültür Bakanı : D. Fikri Sağlar - 50.Sanat Yılı Plaketi

1992 - Yozgatlılar Kültür ve Dayanışma Derneği - 50.Sanat Yılı Plaketi

1992 - Gazeteciler Cemiyeti - Başkan : Osman Hakan Kiracı - Yozgat'ın İlk Gazetecisi Plaketi

1995 – Edebiyatçılar Derneği Onur Plaketi ve Altın Madalya Ödülü

1998 - Türkiye Yazarlar Sendikası - İzmir Kitap Fuarı 98 - Yazarlık Emeğine Saygı Plaketi

1998 - Türkiye Yazarlar Derneği Ödülü

Abbas Sayar Kitapları - Eserleri

  • Yılkı Atı
  • Yozgat Var Yozgatlı Yok
  • El Eli Yur, El De Yüzü
  • Şiirler
  • Dik Bayır
  • Noktalar
  • Çelo
  • Yorganımı Sıkı Sar
  • Can Şenliği
  • Anılarda Yumak Yumak
  • Tarlabaşı Salkım Saçak
  • Boşluğa Takılan Ses

Abbas Sayar Alıntıları - Sözleri

  • Saat oniki, saat bir Göm, gecenin koynuna dertlerini Yatağına gir.. (Şiirler)
  • Cami yaptırsak boyumuz sanki arşa ulaşacak.. (Yorganımı Sıkı Sar)
  • Bir Türk-Kürt davası akıllardan bile geçmezdi. Bizimkiler; bir Kürt kızını, bir Çerkez kızını, bir Türk kızına tercih ederlerdi. (El Eli Yur, El De Yüzü)
  • Dünya iki kapılı bir han. Hemi de geniş. Kimse sırtına vurup bir yana götüremiyor. Sevgi, gardaşlık dünyayı büyütür. Haset, fesat el ufağına döndürür. (Dik Bayır)
  • Bilmem ne ister insanlar insanlardan, Yer cömert, ağaç cömert. Gök alabildiğine kerem saçarken üstümüze Kin besler, darılır, kırılırız birbirimize. (Şiirler)
  • Bektaşi ne demiş: "Allah olmaya Allah değilsin, ama Allah'tan önce senin hükmün geçiyor dünyada.." Öyle gavur şeydir para.. Anayı babadan, kardeşi kardeşten, yari yardan ayırır. Bir defa esaretine düşmeyegör.. (Anılarda Yumak Yumak)
  • Ne olacaksa, bu dünyada zulum edenler, biraz da ettiklerinin karşılığını yine burada bulmalı... (Can Şenliği)
  • İnsan, insanda başlar ,insanda biter... (Anılarda Yumak Yumak)
  • ... Kurda kurban oluyum ...Çok aç kalır da saldırır adama..Kasabadaki dürzülerin tümü kurt.Hem de gözleri heç doymayan cinsinden..Yüreğini almayınca,yüreğinden el çekmeyen takımından. Bize göstermedikleri iğne ucu ışığı elleri uzanıp kabirlerini de delseler Tanrım onlara göstermesin. (Yorganımı Sıkı Sar)
  • Zulüm insan için var edilmiş herhal... Yoksa adı olmazdı. (Dik Bayır)
  • Elif kaşlarını çatar Gamzesi sineme batar Ak ellerin kalem tutar Yazar Elif Elif diye (Dik Bayır)
  • ‘Başkalarını kandırmak kolay iş. Emme insanın kendi kendini kandırması olmazların olmazı...’ (Yorganımı Sıkı Sar)
  • Seni de adam yerine koydum. Mayanız batsın! Suç sende değil, benim gibi hâlâ insandan umutvar olan kerhanecide... (Can Şenliği)
  • Dünya üç günlük yol gibi gözükür. Heç de öyle değil. Acısını, zulmunu bir bilinmedik güne saklar. Ahının, vahının tükendiği bir güne... (Dik Bayır)
  • Artık hükmümüze girmiyor günler (Şiirler)
  • Yurt ayrılığı, ölüm ayrılığından ağır. Namus lekesi gibi böyük, (Dik Bayır)
  • Başkalarını kandırmak kolay iş.Emme insanın kendi kendini kandırması olmazların olmazı. (Yorganımı Sıkı Sar)
  • "Ahir ömrümüzde şu yalnızlık belasiyla uğraşıp durmasak ! Birbirimize CAN ŞENLİĞİ olsak..." (Can Şenliği)
  • Bir şeyi yazarken, bir şeyi söylerken içinden ‘acaba’ diyorsan, hürriyet ve demokrasi yoktur. (Yozgat Var Yozgatlı Yok)
  • Dünya iki kapılı bir han. Hemi de geniş. Kimse sırtına vurup bir yana götüremiyor. Sevgi, gardaşlık dünyayı büyütür. Haset, fesat el ufağına döndürür. (Dik Bayır)