Yüreğim Seni Çok Sevdi - Canan Tan Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Yüreğim Seni Çok Sevdi kimin eseri? Yüreğim Seni Çok Sevdi kitabının yazarı kimdir? Yüreğim Seni Çok Sevdi konusu ve anafikri nedir? Yüreğim Seni Çok Sevdi kitabı ne anlatıyor? Yüreğim Seni Çok Sevdi kitabının yazarı Canan Tan kimdir? İşte Yüreğim Seni Çok Sevdi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Canan Tan
Yayın Evi: Doğan Kitap
İSBN: 9786050931501
Sayfa Sayısı: 444
Yüreğim Seni Çok Sevdi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Biliyorum, imkânsız aşk bu! Ama hükmedemiyorum kendime..." demişti Murat. "Çünkü, Yüreğim Seni Çok Sevdi!.."
Ardından da dizelere dökmüştü sevdasını.
"Yüreğim seni çok sevdi
o yürek talan
o yürek yangın yeri
o yürek seni istiyor
bir tek seni..."
Aslı ile Murat'ın İstanbul-Bursa-Amerika üçgeninde yaşadıkları destansı aşkın öyküsü.
Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği kadar gerçek...
Yüreğim Seni Çok Sevdi Alıntıları - Sözleri
- “Yüreğim seni çok sevdi o yürek talan o yürek yangın yeri o yürek seni istiyor bir tek seni…”
- yalnızca bendeki izlerini sürdüreceklerini çok iyi bildiğim, asla yüreğimden söküp atamayacağım yaşanmışlıklarım var benim…
- Başkaları tarafından yazılmış senaryoda verilen rol uymadıysa, kendi rolünü kendin yaratıcaksın. İkinci ve üçüncü şahıslara da, senin oynadığın oyunu seyretmek düşecek yanlızca. Beğenseler de, beğenmeseler de...
- Karşısındakini boğmadan, bunaltmadan, özgürlüklerini kısıtlamadan da sevemez mi insan?
- Bilemiyorum... İçine düştüğüm bu duygu karmaşasını nasıl çözeceğimi bilemediğim gibi.
- Bence, yürek işiydi aşk!..
- ''Sevilmek istiyorsan önce sevmeyi bileceksin.''
- . bir adın kalmalı geriye birde o kahreden gurbet beni affet KAYBETMEK İÇİN ERKEN, SEVMEK İÇİN ÇOK GEÇ....
- Birinde kül olduysan, bir başkasını ısıtamazsın.
- Kafam çok karışık, duygularım daha da beter.
- "Sevdiğin müddetçe ve sevebildiğin kadar, sevdiğine her şeyini verdiğin müddetçe ve verebildiğin kadar gençsin." Nazım Hikmet
- En acısı da ne biliyor musun..? "Aslında sana hiç sahip olamadığımı, seni kaybettiğimde anlamış olmam."
- ~ Birinde kül olduysan, bir başkasını ısıtamazsın...
- "Yüreğim seni çok sevdi O yürek talan, O yürek yangın yeri O yürek seni istiyor Bir tek seni..."
- Seni düşünmek güzel şey ümitli şey.. Dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey.
Yüreğim Seni Çok Sevdi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Aslı ile Murat'ın İstanbul, Bursa ve Amerika üçgeninde yaşadıkları aşk öyküsü, malesef ki destansı aşk diyemeyeceğim bu hikayede yanan Murat oldu ne yazık ki... KAYBETMEK İÇİN ERKEN, SEVMEK İÇİN ÇOK GEÇ.... Aslı'cım ●Yazarın 3 kitabını okudum ama ne yazık ki kitapların hepsinde sürekli kendini tekrarlıyor, değişen tek şey isimler, meslekler ve şehir. ●Değişmeyen tek şey ana karakterimizin ağır basan solcu yanı, feministliği, saçma gereksiz gururu ve Nazım Hikmet hayranlığı. ●Eğer gerçekten bir Canan Tan eseri okumak istiyorsanız bu Piraye olmalıdır ve onunla son bulmalıdır. (: yazar/canan-tan kitap/yuregim-seni-cok-sevdi--123202 (mmrvcsknn)
Okurken ağladığım tek kitap diyebilirim. Sonu için defalarca okunabilir. Basit bir anlatımı olduğu için okurken hiç sıkılmadım. Aşk kitabı normal de sevmem ama Canan Tan sonuçta.. (Yeşim Ariç)
Canan Tan'dan okuduğum ikinci kitaptı. Yazar diğer okuduğum kitabı Piraye gibi duyguları gerçekten yaşıyormuşçasına hissettirmede oldukça başarılıydı. Dili çok güzeldi. Yapılan betimlemeleri okumaktan zevk aldım. Akıcılık bakımından, 1 günde bitirdim diyeyim siz anlayın. (Aslında kitaba bir türlü başlayamadığım için okuma planımda geriye düştüğümden suçluluk hissi vesilesiyle de 1 günde bitirmiş olabilirim dhkdjkdj) Canan Tan, sanırım büyük bir Nazım Hikmet hayranı. Hem Piraye'de hem de bu kitapta şaire büyük bir yer vermiş. Aynı şekilde şiirlerin de iki kitapta rolü büyüktü. Lakin ben şiir sevmem :(( Şiirleri okumak benim için zordu. Atlamamak için irademle savaşıp okudum ama ne kadarı bana geçti derseniz az bir miktar diyeyim :D Kitap, üniversiteye başlayan Aslı ve sınıf arkadaşı Bursalı Murat arasındaki aşkı konu ediniyor. Kitap öncelikle gelecekten başladı sonra geçmişe dönüp baştan anlatmaya başladı. Hal böyle olunca ben spoiler almış gibi hissettim. Sürekli o gelecek anına gitmeyi istedim, devamında ne olacak diye merak ettim. Maalesef taa en son da o geleceğe varabildik. ≈Spoiler≈ Evet gelelim fasulyenin faydalarına; öncelikle Aslı'nın davranışını doğru bulmadım. Başlarda sonuna kadar arkasındaydım, 'evet evlenme, sana dayatılacak hayata karşı gel' diyordum. Amerika'ya git evet, olabilir. Tamam, çalışmaya da başla. Ama evlilik... Bu olmadı işte. Mantık evliliği yaptı, bunun kendisi de farkındaydı ve mutsuz oldu. Beklenen son gerçekleşti. Robin'le geçirilen zamanlarda ben bir süre sonra sıkılmaya başladım. Bu 'ilişkinin' bir yere varmayacağından o kadar emindim ki, 'hadi artık, aşkını itiraf etsin, Aslı'da reddetsin, sonra da kitaptan çıksın gitsin' diye düşündüm hep. Maalesef evlendiler. Robin Türkiye'ye bir kere bile gitmedi, işine aşırı bağlıydı. Boşanmalarına çok sevindim. Murat'a karşı düşüncelerim bir olumlu bir olumsuz arasında değişip durdu. Mesela gerektiğinde ailesine karşı gelebilmesi sevdim. Ama 'seneye nişan yaparız, Bursa' da yaşarız' gibi kararları kendi başına almasını sevmedim. Fakat aşık bir adam olarak, sonuna kadar aşkını unutmaması güzeldi. (Bu durumda karısı adına biraz üzüldüm aslında.) Ve en önemlisi kızına Aslım adını koymuş! Çok şaşırdım. Aslı'yı hala sevmesine ve unutmamasına sevindim. Belki bir gün Aslı ile Murat olurlar. Ben iflah olmaz bir mutlu son bağımlısı olduğum için sonunda Aslı ile Murat bir şekilde evlenir ya da sevgili gibi görürüz en azından diye düşünüyordum. Olmadı. ≈Spoiler Bitti≈ Ben aslında tatlı aşk romanlarını severim ama araya bir de farklı bir aşk romanı alayım diyorsanız tavsiye ederim. İyi okumalar. (Ayşenur)
Kitabın Yazarı Canan Tan Kimdir?
Canan Tan Ankara'da doğdu. Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunudur. Kendisi değişik edebiyat türlerindeki yarışmalarda birçok derece ve ödül aldı.
Kariyeri
"Eczacı iken, nasıl edebiyatçı oldunuz ?" sorusuyla sıkça karşılaştığını vurgulayan Tan, asıl sorunun "Edebiyatçı iken nasıl eczacı oldunuz?" diye sorulması gerektiğini belirtiyor. Bunun nedeni ise edebiyata olan ilgisinin daha önce başlaması. Lise yıllarında, Hisar Dergisi'nin düzenlediği şiir yarışmasında aldığı birincilik bu dünyanın kapılarını ona aralamış. Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin Basın Yayın bölümünü Türkiye derecesi ile kazanarak, yakınlarının isteği doğrultusunda eczacılık fakültesini tercih etmiş, ancak daha sonra evlenerek Diyarbakır'a gelin olarak gitmiş ve orada yaşadığı süre içinde yazım hayatını sürdürse de bunları gün ışığına çıkartmamıştır. Ne Diyarbakır'a gitmesinin, ne de eczacılık mesleğini tercih etmesinin onun için bir eksik değil aksine Piraye, Eroinle Dans, En Son Yürekler Ölür adlı eserlerine birer ilham kaynağı olduğunu belirtmiştir.
Bu sıralarda yazdığı bir öykü, Hürriyet Gazetesi'nin düzenlemiş olduğu bir yarışmada birinci olmuş ve fotoroman olarak çekilmiştir. İzmir'e geldiği sıralarda da bir çok öyküsü ona ödüller getirmiştir. Bunun yanı sıra Hürriyet Ege ve Yeni Asır'da konuk köşe yazarı olarak güncel yazılar, Milliyet Pazar'da mizahi yorumlar yazmaya başlamış. İlk kitabı olan İster Mor, İster Mavi 1996'da Aziz Nesin'in birinci ölüm yıldönümünde İnkılap Kitabevi'nin düzenlediği mizah öyküleri yarışmasından başarı elde ederek basılmıştır ve aynı zamanda Canan Tan'a, Türkiye'de mizah öyküleri kitabı olan ilk kadın yazar unvanını kazandırmıştır. Devam eden mizahi öyküleri ve çocuklar için yazdığı eserleri ona bir çok ödüller getirmiştir. Asıl sağlam adımlarını yetişkinler için çıkardığı ilk roman olan Çikolata Kaplı Hüzünler ve devamında gelen Piraye adlı eserleriyle atmıştır. Hafta da üç gün ise Yeni Asır'da köşe yazıları yazmış ve 2004 yılında kazandığı köşe yazarı ödülüyle de bunu noktalamıştır. Daha sonra yarışmalara katılmaya son vermiş, okurlarının sevgisi için yazmayı sürdürmüştür.
Ödülleri
Türk Kütüphaneciler Derneği'nden, Türkiye'deki kütüphaneler bazında, "2009 yılının en çok okunan yazarı" ödülü/ 2010
İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü'nden 2004 Yılı Köşe Yazarı Ödülü
10.Orhon Murat Arıburnu Ödülleri'nde, uzun metrajlı film öyküsü dalında Birincilik Ödülü/ 1999
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Cumhuriyetin 75.Yılı Çocuk Öyküleri Ödülü /1998
İzmir Büyükşehir Belediyesi Çocuk Romanları Ödülü/ 1997
Rıfat Ilgaz Gülmece Öykü Yarışması'nda Birincilik Ödülü/ 1997
BU Yayınevi'nin Çocuk Öyküler Yarışması'nda 1. Mansiyon/ 1997
İnkılap Kitabevi'nin Aziz Nesin Gülmece Öykü Yarışması'nda basılmaya değer görülen İster Mor, İster Mavi adlı kitabıyla, Türkiye'de mizah öyküleri kitabı olan ilk kadın yazar unvanı/ 1996
1.Ulusal Nasrettin Hoca Gülmece Öykü Yarışması'nda 1. Mansiyon/ 1988
Kelebek (Hürriyet) Gazetesi'nin senaryo yarışmasında birincilik ödülü
Canan Tan Kitapları - Eserleri
- Yüreğim Seni Çok Sevdi
- Aşkın Sanal Halleri
- Yolum Düştü Amerika'ya
- Piraye
- Eroinle Dans
- En Son Yürekler Ölür
- İz
- Söylenmemiş Şarkılar
- Hasret
- Issız Erkekler Korosu
- Çikolata Kaplı Hüzünler
- Beyaz Evin Gizemi
- İster Mor İster Mavi
- Ah Şu Uzaylılar!
- Beşiktaş'ım Sen Çok Yaşa!
- Fanatik Galatasaraylı
- Oğlum Nasıl Fenerbahçeli Oldu?
- Sevgi Dolu Bir Yürek
- Sevgi Yolu
- Arkadaşım Pasta Panda
- Sol Ayağımın Başparmağı
- Sokakların Prensesi Şima
- Türkiye Benimle Gurur Duyuyor!!!
- Aliş Sünnet Oluyor Maviş de Gelin
- Aliş'e Kardeş Geliyor
- Sokaklardan Bir Ali
- Hayvanat Bahçesinde
- Aliş Okula Başlıyor
- Aliş Anaokulunda
- Uzay Kampı Maceraları
- Pembe ve Yusuf
- Ah Benim Karım! Ah Benim Kocam!
- Kelepçe
- Başıbozuk Sevdalar
- Şiirce
- Sızı
- Issız Kadınlar Sokağı
- Anneannem İnternette
- Uzaylılar Aramızda
- Önce Sen Vardın
- Sokaklardan Bir Ali
- Piraye
- Hasret
Canan Tan Alıntıları - Sözleri
- Nefretin olduğu yerde soluk alamazdım ben. (Söylenmemiş Şarkılar)
- Biliyorsun, ne yaşanmış olursa olsun… önce sen vardın! (Önce Sen Vardın)
- Gerçekler ortada. "İnsanı ağlatan, imkânsızlıklardır. Ve çaresizlik! senin asla bana ait olmayacağını düşünmek.. kabullenmek zorunda olmak..vazgeçememek, sınır tanımaz sevginin büyüklüğü karşısında âciz kalmak.." Bunlara ağladım işte ben. (Aşkın Sanal Halleri)
- Rahat kıçına mı battı? (Ah Benim Karım! Ah Benim Kocam!)
- Evet, ne kadar gayret gösterirsem göstereyim “Çabalama kaptan ben gidemem!” diyordu evliliğimiz. (Ah Benim Karım! Ah Benim Kocam!)
- Ben de seni sevdikten sonra kendime hiç rastlamadım. (Piraye)
- Hasret taneleri biriktirdim senin için. Hiçbir zaman veremeyeceğimi bilsem de. (Issız Erkekler Korosu)
- Beni öyle yalana inandır ki, Ömrümce sürsün doğruluğu... Özdemir Asaf (Issız Erkekler Korosu)
- “Koca var Baş tacı edilir. Koca var Kilim niyetine yere serilir. Hatta yetmezmiş gibi Üstünde tepinilir.” (Ah Benim Karım! Ah Benim Kocam!)
- En acısı da ne biliyor musun..? "Aslında sana hiç sahip olamadığımı, seni kaybettiğimde anlamış olmam." (Yüreğim Seni Çok Sevdi)
- Sırtlan: ''İnsanlar birbirini Çok severler sanmayın ! Parçalarlar , kırarlar, Kıstırırlar , boğarlar; Bir küçük çıkar için Gözlerini oyarlar...'' (İster Mor İster Mavi)
- "Yeni fikirler, gereksinimlerden doğarmış..." (İster Mor İster Mavi)
- Gel artık bebeğim.... Gel artık! Daha fazla bekleyecek gücüm kalmadı. Bak, baban da, ben de sabırsızlıkla yolunu gözlüyoruz Gel artık Haşim Artukoğlu! Babanın adını yaşatmak için gel artık... (Piraye)
- "Boş ver!" dedi kaygılarına. Çarpıkistan'da, az sayıda olsa bile, "çarpık" lar kadar, "Davut" lar da bulunmalıydı... (Anneannem İnternette)
- Ölmüş! Öyle diyorlar, inanamıyorum. (İz)
- "Yalanla,dolanla, Hileyle,talanla Dört ayak üstüne düşmeyi Marifet sayanlar... İşte onlar, İnsanlar! Aslında bazıları İki değil, Dört değil, Kırk tane ayaklılar... Her biri çevremizde Yaşayan Kırkayaklar!..." (İster Mor İster Mavi)
- "Şampiyon Galatasaray" (Fanatik Galatasaraylı)
- Sen demez miydin, özleme dayanmak için onu parçalara bölmek gerek, diye? (Eroinle Dans)
- “Kadın var Pırıl pırıl Tektaş pırlanta misali. Kadın var Çakıl taşı Ondan daha değerli.” (Ah Benim Karım! Ah Benim Kocam!)
- Ses çıkarmıyorum. Haklı evden kaçan çocukların sokaklarda yattığını bilmiyor muydum sanki?... Adı üstünde: Sokak çocuğu. Evi: Sokaklar... (Sokaklardan Bir Ali)