Barış Sofrası mı? Yoksa Kurtlar Sofrası mı?

KÖŞE YAZISI

            Her renkten, her dilden ve her dinden yüzlerce insanın barış için Mardin’de bir araya gelmesine vesile olan Barış Sofrası Projesinin organizasyonu düzenleyen böyle anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yapan emeği geçen tüm katılımcılara, sivil toplum kuruluşlarına,  sponsorlarına, bölgemizin güzide basın mensuplarına, organizasyonda yer alan Mardin Life’nin köşe yazarlarından Kadir Üründü’ye, kıymetli milletvekillerime ve başta Sosyal Gelişim Enstitüsü Başkanı Murat Çuhadır Bey’e barış ve dayanışma adı altında düzenlediği etkinlikten şahsında kendisine şahsım ve  barış isteyen bütün insanlar adına teşekkür ediyorum.

            Ancak Ortadoğu Coğrafyası ve Güneydoğu Anadolu Bölgesini ben bir hastaya benzetiyorum.

Öyle bir hastalık ki, kan kaybetmekte olan bir hasta  bu hastaya sürekli ilaç veya serum ağrı kesici ilaç verirseniz hastaya insanlık adına ihanet etmiş olursunuz.Ancak hastaya kayıp ettiği kanı ve kan grubundaki kanı verirseniz hastaya iyilik etmiş olursunuz. Bu hastayı ayağa kaldırmış ve sağlığına kavuşturmuş olursunuz.

Bunun için meselelere bakış açımız ne olursa olsun bence önce teşhis edelim sonra tedavi etmeye başlayalım. Teşhis olmadan tedavi olmaz. Olsa bile sonuç olumsuz olur. Ortadoğu Coğrafyasında ve bölgemizde Güneydoğu Anadolu Bölgesinde demek ki bir sıkıntı bir hastalık var.

Tarih tekerrürden ibaret. Her ne hikmetse Ortadoğu ve Güneydoğu Anadolu Coğrafyası ve bu  coğrafyadaki sınır komşularımız dahil geçmişten günümüze hep bazı süper güçlere ve birilerine uşaklık etmiş karanlık güçlerin siyasi malzemesi olmuş halen olmaya da devam ediyor.

Bu coğrafyada yaşayan insanlar üzerinde siyasi, rant, çıkar ticari hesapları yapılmış ve bu yanlışlar gün be gün daha da artmakta.

 

Nesiller katlediliyor toplu katliamlar kıyımlar oluyor. Bu süper güçler tarafından organize edilen ayak oyunları kardeşi kardeşe  düşman etmeyi de becerdi. Tabiri caizse bu güçlerin tek gayesi sınırların değiştirileceği petrol kuyularından uranyum yataklarına, bakır rezervlerinden yer altı kaynaklarına kadar hepsine biran önce sahiplenmek hepsinden önemlisi kimlik ve mezhep çatışması yani hak ve batıl savaşı.

Rant menfaatin çıkarın olduğu bir coğrafyada barıştan söz etmek tabi ki birilerinin hesabını elbette bozar. Bundan dolayı yazımın başlığını Barış Sofrası mı yoksa Kurtlar Sofrası mı diye yazdım.

Yoksa bu barış sofrasını tenzih ederim. Bu tür etkinliklerin devamını temenni ediyorum.

 

Hz. Mevlana söyle der:

“Bu yüce milleti nazar ettiler.

Cumasını Pazar ettiler.

Ne ettiler ise bize

Azar azar ediler.”diyor.

Böyle bir zaman da barıştan söz etmek çok güzel barış sofrasında tabii  ki güzel şeyler söylenmiştir, konuşulmuştur, temenniler olmuştur. Umarım bunlar sadece söylemde kalmaz, söylenenleri eyleme icraata dökmek lazım. Herkes kendi evinin önünü temizleyince şehir tertemiz olur misali herkes üzerine düşeni yapmalı.

Hani adam gibi adam olmalı diyorlar ya, gerçi ülkemizde adam olmak yetmiyor. Adam olan bir yerlere gelmiyor. Olsa olsa adamı olan bir yerlere gelebiliyor adam yerine.

 

Ortadoğu coğrafyasında ve başta bölgemizde oynanan oyunun ne kadar ciddi ve önemli olduğuna bu oyunun kimler tarafından hazırlandığına bakmak lazım. Bunu çok ama çok iyi okumak ve analiz etmek bu oyunu oynayan oyuncuları ve oynanan oyunun neye, kime ve ya kimlere hizmet ediyor. Bunu çok iyi okumak ve anlamak lazım.

            Yıllardır bölgede ve Ortadoğu’da kardeş kanı akıyor. Neden ve niçin? İşte bu yüzden kurtlar sofrası dedim. Irak Libya, Suriye bakın hepsi Müslüman hepsi kardeş. Ölen çocuklar, dul bırakılan anneler,  açlık ve sefalet bir insanlık ayıbı. Ateş çemberi her yer kan revan. Ölenin adı Ahmet öldürenin ki Mehmet. Ne acı ne tuhaf ne ibret.

Televizyon ekranlarından hepimiz bakıyoruz. Birbirilerine ateş ettiklerinde iki tarafta Allahu Ekber diyor. Sorarsan kendilerine onlarda kime ve ye neye hizmet ettiklerinin inanın bilmiyorlar.

Bir nifak tohumudur atıldı aralarına bir kere. Belki bu oyunlar bu coğrafyadaki insanların Müslümanların kaderi mi yoksa alın yazılarına yazılmış bir yazgı mı?

Bir millet kendini bozmadıkça Allah cc onları bozmaz. Bir an önce özümüze dönelim ve dua edelim. Gayrimüslimlerden size dost olmaz. Sizlerle menfaatları olduğu müddetçe sizlere dost gibi görürünler diyor ayet.

Yine de bu etkinliğin dünyaya bölgemize ve insanlığa barış, huzur ve hayırlar getirmesini Allah cc’tan temenni ederim.

 

Dünya isterim

Bir dünya isterim kavgasız olsun,

Bir kuvvet isterim silahsız olsun,

Bir dostluk isterim kalıcı olsun.

 

Bir dünya isterim kardeşlik olsun,

Bir toplum isterim sınıfsız olsun,

Bir ömür isterim yaşanır olsun.

 

Bir dünya isterim sınırsız olsun,

Bir ufuk isterim hep açık olsun,

Bir gençlik isterim hoşgörülü olsun.