Düşünce Özgürlüğü ve Sırrı Süreyya'nın Mirası
“Her zer nabe zêr, her nêr nabe mêr.” Bu kadim atasözü, hafızalarımızda yer eden pek çok kahramanı hatırlattığı gibi, 3 Mayıs 2025’te Sırrı Süreyya Önder’i de belleklere kazıdı. Onun düşünceleri, mesajları ve idealleri, yalnızca bir dönemin değil, insanlık tarihinin özgürlük mücadelesine ışık tutan birer meşale olarak parlamaya devam ediyor.
Bu vesileyle, Sırrı Başkan’ın düşünce özgürlüğüne dair mesajlarından ilham alarak, onun çok sevdiği Mardin’den bir kayıt düşmek istedim. Eğer düşünce ve özgürlüğü Sırrı Süreyya Önder’e sorsaydık, o kendine has nüktedan üslubuyla, kulağı okşayan sesi ve gerçek sanatçı kimliğiyle şöyle derdi:
“Kenetlenmiş dişlerle, özgürlük türküleri söylenmez.”
Evet, düşünce özgürlüğü idealleri peşinde koşanlar, tarih boyunca Sırrı Süreyya Önder gibi pek çok bedel ödemiştir. İnsanlık, düşünce özgürlüğü için ödenen bu bedelleri her zaman büyük bir saygıyla anacaktır. Sırrı Başkan, bu uğurda bilerek ve seve seve bedel ödeyerek vicdanlarda müstesna bir yer edinmiştir. Ancak, yaşanan ve yaşanmakta olan acı günlerin hatıralarının da belleklerimizdeki tazeliğini kaybetmeyeceğini bilmek gerekir.
Reformcu İdealler ve Düşünce Özgürlüğü
Sırrı Süreyya Önder’in reformcu idealleri, yalnızca bir olay ya da bir ana bağlı değildi. Onun idealleri, hayatının tamamını barış ve istikrara katkı sağlayacak düşünce özgürlüğüne kodlamıştı. “Türk’üm ama bir Kürt gibi düşünüyorum” diyerek, ülkemizin tarihinde ve kaderinde hiçbir azınlığın tek başına önemli bir yer tutamayacağını, tüm halkların his ve düşünce dünyasıyla birbirine temas ederek özgürlük türkülerini yazması gerektiğini vurguluyordu.
Düşünce özgürlüğünün olmadığı yerler, kargaşa alanlarıdır. Bu kargaşa, en başta barışçıl insanları cezalandırır ve toplumlara sosyal ve ekonomik bedeller ödetir. Sırrı Başkan, düşünce özgürlüğünün olmadığı yerde ekonomik dengelerin de çökmeye mahkûm olduğunu sık sık dile getirirdi. Göreceli barış ve istikrara olan inancıyla, düşünce özgürlüğüne büyük katkılar sunmuş, yaşanan birlik sürecine çabalarıyla destek olmuştu. Bunalımlar yerine istikrarı ve birlik ortamını sağlamaya çalışarak ülkemize hizmet etmeye çalıştığına hepimiz şahit olduk.
Barışın ve Özgürlüğün Sırrı
Sırrı Süreyya Önder, sertliği getiren bilgisizlerden değil, barışın, özgürlüğün ve sevginin sırrını bilenlerdendi. Onun düşünceleri, yalnızca bir dönemin değil, geleceğin de yol haritasını çizen birer rehber niteliğindedir. Düşünce özgürlüğü için verdiği mücadele, yalnızca bir bireyin değil, bir toplumun özgürleşme çabasıdır.
Bugün, onun reformcu idealleri ve barışa olan inancı, bizlere yol göstermeye devam ediyor. Sırrı Süreyya Önder’i rahmet ve minnetle anarken, onun düşünce özgürlüğü için ödediği bedellerin, insanlığın yüce divanında her zaman saygıyla hatırlanacağını biliyoruz.
Sırrı Başkan’ın dediği gibi:
“Kenetlenmiş dişlerle, özgürlük türküleri söylenmez.”
O, bu türküleri özgürce söyleyebilmemiz için mücadele etti. Şimdi bize düşen, onun mirasını yaşatmak ve düşünce özgürlüğünü her daim savunmaktır.
AK Parti 23. Dönem Mardin Milletvekili
Mehmet Halit Demir