Fadime’den Berivan’a Kardeşlik Eli
9-12 Şubat tarihleri arasında Basın Mensupları Gönül Elçisi Projesi kapsamında Mardin, Batman, Şırnak, Diyarbakır, Siirt, Şanlıurfa, Kilis, Adıyaman ve Kızıltepe’den gazeteciler, Trabzon ve Rize’den meslektaşları ile buluştu.
Bu proje ile daha önce Trabzon-Mardin arasında kurulan Kardeşlik Köprüsü il boyutundan bölgesel bir boyuta taşındı. Yani Güneydoğu ve Doğu Karadeniz buluşması olarak nitelendirilebilir. Hatta Bunu Türkiye’nin güneyi ile kuzeyinin buluşması, bölgeler arası kardeşlik köprüsü aşaması biçiminde de yorumlamak isterim.
Ülkemizin içinde bulunduğu süreci dikkate aldığımızda böylesi projelerin pratiğe geçirilmesi yaşamsaldır. Zira toplum olarak hem içten hem dıştan gelen saldırılarla karşı karşıyayız. Bu saldırılarda bulunanların amacı huzurumuzu bozmak, ülkede kaos çıkarmak ardından bizi canımızdan ve malımızdan alı koymaktır.
Tam da bu nokta bu gibi projelerin hayata geçirilmesi oynanan oyunların teşhiri anlamına gelir. Ülkede demokrasinin eksiklikleri vardır elbette, özgürlükler alanının hacminin daraldığını biliyoruz ama bütün bunlar ülkede yaşatılmak isteten toplumsal kargaşanın karşısında bir hiç olduğunu belirtmek gerekir. O nedenle her şeyden önce huzur ve tabi ki iç barış.
Vurgulamak gerekir ki, sosyal barış siyasal barıştan daha kalıcı ve daha kıymetlidir. Güneydoğulu basın mensuplarının katıldığı bu son proje ile aslında sosyal barışı temellendirmek ve bu doğrultuda adım atmak ilk mesaj anlamına gelmektedir. Bunun rövanşı 15 Martta Karadenizli gazetecilerin katılacağı Güneydoğu Anadolu bölgesi gezisi ile gerçekleşecektir. Gazetecilerin misyonu aldıkları mesajları halka aktarmak ve bu yönde bilinç geliştirmektir.
Berivan’a, Fadime’nin Selamlarını Getirdik
Güneydoğulu gazeteciler olarak üç gün boyunca Doğu Karadeniz Bölgesinin kalbi sayılan Trabzon ve Rize illerinin coğrafyalarını gezdik, izlenimler edindik. Sahilden içerilere doğru yol aldıkça Karadenizli insanının özellikle kadınının sarp doğa ile mücadelesine tanık olduk. Mücadeleci ve zeki oldukları ürettikleri değerlerde görülebiliyor rahatlıkla. Tabi Karadenizli kadının temel karakteri Fadime isminde şekillenmiştir. Bu kapsamda diyebiliriz ki, Fadime, bir irade, bir duruş ve bir semboldür Karadeniz için. Buna karşın Güneydoğulu kadının kişiliği ise Berivan isminde cisimleşmiştir. Berivan ismi, Güneydoğulu kadın için üreten ve dik duruşa sahip olma ile kodlanmıştır. Bu anlamda Fadime ile Berivan arasında benzerlik çoktur; zira ikisi de birer ana, ikisinin de acısı ortak ve her ikisinin özlemi aynı: BARIŞ
Evet barışsever Berivan’dan barışsever Fadime’ye selam götürdük Karadeniz’e. Artık ülkemizde analar ağlamasın, üzülmesin ve çocukları sonsuzluğa uğurlanmasın. Barış ve kardeşlik gerçekleşecekse anaların ortak tavrı ile mümkün olacaktır.
Karadeniz bölgesine yaptığımız kısa gezide amacımız mehir ve mıhlamayı aynı sofrada buluşturmaktı. Sembusek ile kaygana ittifakı sofrayı zenginleştirmez mi?
Külekçi Kardeşimizin Yaptığı Barışa Dair Bir Tarzdır
Barışın talebi büyüktür, barışın sorumluluğunu hissetmek ağırdır, barışa hizmet etmek ise kutsal bir görevdir. Ahmet Külekçi’nin yapmaya çalıştığı budur aslında. Barış ve Kardeşlik Köprüsünün yayaları bu kez basın emekçileri oldu, zaman darlığı nedeniyle yarım kalan işlerin tamamlanmasında dair sözler verildi son gün yapılan değerlendirme toplantısında.
Adım adım kuzey-güney buluşuyor, bütünleşiyor ama ortak talep ülkenin doğusu ve batısı arasında kardeşlik köprülerinin yapılması. Bunun için de artık iş Ahmet Külekçi’yi aşacaktır. Bu işe onlarca Ahmet Külekçi’nin gönül vermesi gerekmektedir. İnanıyorum ki, kuzey-güney arasında gelişen kardeşlik dinamizmi doğu-batı istikametini etkileyecek ve onu harekete geçirecektir.
Ahmet Külekçi, barış ve kardeşlik köprüleri için bir değer, bir sembol. Bu nedenle başta Trabzon Valisi ve Trabzon Büyükşehir Belediye başkanı onu daha da sahiplenmesi gerekiyor.
Barış dostu Külekçi, kendini o kadar bu işe adamış ki, ruhundaki barışa dair özü hemen karşısındaki insanı etkiliyor. Onun motive edici ve ikna edici özelliklerinin toplamı olan bileşkeyi bilince çıkarmak önemli. Güneydoğu’daki gazetecileri, STK yöneticilerini, esnaflarını vs… bu zor süreçte ikna etmek her babayiğidin harcı değildir, derim. Bu nasıl oluyor denilirse, tek kelime ile SAMİMİYETle olur.
Ülkede huzurun sağlanması ve sosyal barışın sağlanması için, daha nice projelere ve köprülere gereksinim vardır.
Basın mensuplarının katıldıkları son gezide, ev sahipliklerinden ötürü Trabzon valisi Sayın Yücel Yavuz’a, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sayın Yusuf Turgut’a, cemiyetin eski başkanları ve yöneticilerine, belediye başkanlarına Canan ve Cansel Hanımefendilerine çok teşekkür ediyorum. Bir diğer teşekkür ise bize doğru pusulası ile Rize’de rehberlik eden Muhammet Delal kardeşime...
Saygılarımla