Haberin Merkezinden İnancın Merkezine

KÖŞE YAZISI

Ertelenmemesi gereken bir takım görevler vardır insanoğlu için…

Bu görevlerin bir kısmı dünyevi sorumluluk, bir kısmı da uhrevi sorumluluklardan oluşmakta…

Hele de siz bir basın mensubu iseniz, haber peşinde koşuyorsanız ve inancınızı da muhafaza eden bir kişiliğe sahipseniz sorumluluğunuzun katlanarak arttığını kimse inkar edemez.

Zira haberci olarak ne ölüm, ne de düğün, sizi bu görevinizi yerine getirmekten alıkoyamaz.

Bazen taziyenizi yarıda bırakır, bazen de çocuğunuzun yanağına kondurduğunuz  tatlı öpücüğün diğer yanaktaki tekrarını yapmadan, makinanızı kaptığınız gibi haberin merkezine gidersiniz.

Uzaktan bakınca heyecanlı ve güzel görünen bu mesleği, kendi hayatınızı  hiçe sayarak yerine getirmeye çalışırsınız.

Bu gün, Mardin life’ta yer alan bir haber alışılmışın dışında bir haberdi...

Bu haber çok farklıydı ve bizzat habercilerin kendisi, haberin kendisiydi.

Nezir Güneş, Rıdvan Fidan, Şeyhmus Edis, Ekrem Arslan, Kadir Üründü, Murat Bağış, Lütfü Günlüoğlu, Hıdır Çomaktekin ve Aileleri 11 günü Mekke'de, 4 günü de Medine'de olmak üzere 15 günlük bir umre ibadetine gitmişlerdi..

Habere göre; Umre ibadetlerinin yanı sıra Mekke ve Medine'de bulunan tarihi ve kutsal ziyaret yerleri de ziyaret edeceklerdi.

Haberin merkezindekiler, İnancın merkezindeydiler.

Üstelik İnancın merkezinden, gördüklerini yaşadıklarını mesleki bir sorumlulukla, haberin merkezine aktarmayı da ihmal etmiyorlardı..

Ertelenmemesi gereken gazetecilik görevleri olanlar, ertelenmemesi gereken uhrevi görevlerini de ihmal etmemişlerdi.

Ne mutlu sizlere..

Helalliğimiz sizinle, dualarınız bizimle olsun.