İnternet Sansürü Anneler günü hediyesi olmalı.

KÖŞE YAZISI

Son zamanların hararetli tartışmaları arasına "İnternetin Güvenli Kullanımına” yönelik mevzuat çalışmaları da girmiş oldu.

Kimilerine göre bir fikir katliamı ve sansür, kimilerine göre gecikmiş bir aile güvenlik önlemi olarak görülmekte bu çalışma…

Lafı pek dolandırmadan, şahsım adına böyle bir çalışma yapılmasına sevindiğimi itiraf edeyim.

Şu; “yasağın her türlüsüne karşıyız” cümlesini, bilerek veya bilmeyerek kullananlardan da değilim.

Eğer mesele toplumun huzuru ve barışı ise, eğer mesele ailenin korunması ise, pek tabi ki sınırları mantık kuralları çerçevesinde çizilmiş ortak aklın bir takım kısıtlamaları olmalı derim..

Yazıyı okuyanların, geçmişte yaşanmış bir takım akıl almaz yasaklamaları  hatırlayarak “yasakların olmadığı demokratik ortamlar olmasa, internet olmasa, sen bu yazıyı yazabilir miydin”  şeklinde düşünmelerini de saygıyla karşılıyorum.

Eğer olaya bu şekilde yaklaşırsak, sapla samanı birbirine karıştırmamamız gerektiğini söylemeden geçemeyeceğim.

 Millete rağmen konan yasaklamalarla, millet için konan kısıtlamaları birbirinden ayırt etmek gerektiği kanaatindeyim.

Elbette bahsedilen yasakçı zihniyeti  tasvip edecek değilim.

Çok uzağa gitmeden, 28 şubat sürecinde millete ve milletin değerlerine karşı uygulanan yasaklamaları unutmuş değilim.

Lakin  sansür-yasaklama ile kısıtlama-güvenlik önlemi almayı birbirinden ayırt etmek gerektiğini ifade etmek zorundayım.

Basına, basının haber alma özgürlüğüne mani olduysanız yasakçı bir zihniyetiniz var demektir.

Bilgi ve bilgiye erişime mani olursanız yasakçı bir zihniyetiniz var demektir.

İletişim ve iletişim hakkına mani olursanız yasakçı bir zihniyetiniz var demektir.

Ama ipleri dizginlenemeyen, değerli bilgi paylaşımının beklide onlarca katı kabih ve çirkin unsuru da içinde barındıran yüzyılın icadı internetin başıboş kullanımının getireceği zararları kısıtlamak için isteğe bağlı filtre imkanı veriyorsanız yasakçı değil, koruyucu olursunuz.

Acizane, 15 yıllık ilk internet kullanıcılarından birisi olduğumu söylemeden geçemeyeceğim.

Şu 15 yıllık kullanımdan çocuk ve gençlerle ilgili elde ettiğim net sonuç: bu durumdaki interneti ya kullandırtmayacaksın, ya da ebeveyn olarak her adımını takip edeceksin ki, sonuncu şık imkansız…

Başka çaresi yok. Zira google ye arattığınız çok masum bir kelime bile masum zihinleri idlal edecek görüntü veya linklerle karşı karşıya bırakabiliyor.

Sonrada saf ve iyi niyetli bir yargıtay savcısı iddianamesine google de gördüklerini bile ekleyebiliyor.!

Oyun siteleri, ödev siteleri ve daha neler neler.. yüzbinlerce örnek bulursunuz bu konuda…

Sözün özü; internetin fişi kesilecekse hayır, özgürlükler kısıtlanacaksa hayır..

Ama ailelere, isterlerse çocuklarını korumak için bazı filtreler takabilme imkanı veya alternatif paketler verilecekse evet denir buna…

Hatta TV lerde bile sonradan oturtulan çocukları koruma ile ilgili kuralların, internete birkaç yıl öncesinden getirilmesi gerekirdi.

Hem ben çocuğumu çirkeften korumaya yönelik paket alacam diyecek ailelere karşı  gocunanların ve olayı çarpıtanların derdi ve niyeti ne? Onlar, kendi özellerinde ne yapıyorlarsa yapsınlar.

İnternet Sansürü 22 ağustosa bekletilmeden, 8 mayısta, çocukları üzerinde titreyen tüm değerli anneler gününde yürürlüğe girmeliydi.

Anneler gününüz kutlu olsun.

Sağlıcakla kalın

Yazı http://www.ustad.org.tr adresinde yayınlanmıştır.