İsrail'in Ehven-i Şeytan Tercihi

KÖŞE YAZISI

Literatürümüze Ehven-i şerri , şer olana tercih etmek şeklinde klasik bir deyim yerleşmiş durumda...

Mutlak hayır ve mutlak şerrin dışında, ikisinin arasına yerleştirilen, daha az fena veya daha az kötü anlamına gelen ehven-i şer..

Her ne kadar beyaz ile siyah arasından griyi tercih etmek çok anlamlı değilse de, zaman ve mekanın zorlaması ile kullanılagelmiş bu kavramın cevazı, dini camiada da uzun bir süre tartışma konusu olmuştu.

Ehven-i şerri tartışan sadece biz değiliz elbette..

Suriye’de başlayan halk hareketinin ardından İsrail’de de benzer bir konu tartışılmaya başlandı.

            Suriye’de devam eden ve rejimin baskıcı tavrına karşı direnişini sürdüren göstericilerin arasında, İslamcıların hangi ölçüde rolü olduğunun tam olarak bilinememesi,  İsrail için korku kaynağı olmaya başlamış.

Basında yer alan haberlerde, Suriye’deki devam eden olayların, Suriye muhalefetinin yapısı hakkında kesin bilgiye sahip olmayan İsrail’i, ilginç gelebilecek yorumlara ittiği yazılıyor.

Öyle ki; Suriye’de gelişen olayları, ‘Biz, bildiğimiz şeytanı tercih ederiz’ şeklinde yorumlayan  MOSAD istihbarat müdürlerinden Ephraim Halevy,   İslamcıların Suriye muhalefetinde en düzenli ve siyasi açıdan en yetenekli kesim olduğuna dikkat ederek, ‘Bizim bir gün gerçekleşmesini arzuladığımız rüyamız, Suriye’deki laik rejimi İran ekseninden uzaklaştırmaktır. Ancak rejim İslami olursa bu hayali gerçekleştirmek imkansız olmasa da çok zorlaşacaktır.’ şeklinde konuştu.

Netenyahu’nun eski siyasi danışmanı Dore Gold, “Müslüman Kardeşlerin muhalefette yerinin ne olduğunun iyice bilinmesi ve çok iyi gözetlemesi gerektiğini”, İsrail dışişleri bakanlığı genel müdürü Alon Liel ise, “Esad’dan sonra gelecek hiç kimsenin Golan Tepeleri’ni hediye olarak İsrail’e vermeyeceğini” açıklamışlar.

Halevy’nin Suriye muhalefetini tam olarak tanıyamayan İsrail için, bildiği şeytanın bilmediği düşmandan daha iyi olduğunu söylemesi, kendi penceresinden düşman tanımına yeni bir bakış açısı kazandırmış durumda..

Ehven-i Şeytanı, Şeytana tercih etmek.

Kendi bakış açılarına göre belki de haklılar.. Laik Rejim dost, Müslüman Kardeşler Şeytan ise halihazırdaki Esat’ta Ehven-i Şeytan olsa gerek..

Ne dersiniz? Son çıkışlardan ve ardından gelişen restleşmelere rağmen, İsrail penceresinden, Türkiye dost mudur? Şeytan mıdır? Yoksa ilişkilerin sürdürülmesi gereken Ehven-i Şeytan mıdır?

Sağlıcakla kalın.

www.ustad.org.tr adresinde yayınlanmıştır.