Kızıltepe STK’ların “Darbe Tepkisi”
Gerek dünyada gerekse Türkiye’de yapılan askeri
darbeler, demokratik yaşamı kesintiye uğratan ve toplumsal bedelleri ağır olan
süreçler olarak kabul edilmektedir. Türkiye’de yapılan askeri darbelerden
kitlesel anlamda en fazla zarar gören Kürt halkı olmuştur. 12 Eylül 1980 Askeri
Darbesi adeta bu zararın zirvesi olmuştur. O nedenle “darbe” kelimesi
geçtiğinde bile Kürtler, buna tepki gösterir. Bu bağlamda askeri darbeler,
nedeni ne olursa olsun, Kürtler tarafından mahkum edilmektedir.
Bu yazımızda, 15 Temmuz gecesi yaşanan “darbe
girişimi” nedeniyle Kızıltepe mahreçli STK’ların sosyal medya üzeri
yayınladıkları mesajlarla ortaya koydukları tepkilere yer vermek istiyorum.
Kızıltepe’de bulunan STK’ların bu girişime tepki
göstermeleri, sivil toplumun gelişmesi açısından olumlu olarak değerlendirmek
gerekmektedir. Gerçeği de bu zaten. Bu anlamda tepki gösteren STK’ları (Sivil
Toplum Kuruluşları) kutlamak istiyorum.
Tepkilerden biri Kızıltepe Demir Doğramacılar Ve
Kaynakçılar Oda Başkanlığına ait. İsmail Urebe’nin yayınladığı mesaj şöyle:
“Halkın iradesine saygı duymayan demokrasi dışı
oluşumlar, demokratik yaşama, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne büyük
zarar verir. Geçmişte birçok ülke, demokrasinin kesintiye uğramasının acısını
yaşamıştır.
Demokrasiye insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne
olan inancımızla, Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşanan demokrasiye darbe girişimini
ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz.”
İsmail Urebe, mesajında hukukun üstünlüğü, insan
hakları ve demokratik yaşam kavramlarına vurgu yaparak sivil toplumculuk
anlayışını ortaya koymuştur, darbeye olan tepkilerini dile getirirken.
Dunaysır Kültür ve Araştırma Drneği Başkanı A. Nasır
Aydın da sosyal medyada bir mesaj yayınlayarak ‘rütbe darbesine karşı birlik
darbesi’ vurgusunu öne çıkardı. İşte Aydın’ın mesajı:
“Yüce milletimizin başı sağolsun. Dün gece islamın
son kalesi olan bu vatan topraklarına vatan haini vasfının bile az olacağı bazı
üst düzey asker tarafından demokrasiye, birliğe, islama karşı darbe girişiminde
bulunulmuştur. Yüce milletimiz parti, mezhep ve vb.gruplaşmaları bir kenara
koyup tek vücut olarak bu alçakça girişime bizzat siper olmuştur. Çanakkale, Gelibolu
ve kurtuluş Savaşları'nda yazdığı destanı 15-16 Temmuz
gecesi bir daha tüm dünyaya dinlettirmistir. Bu milleti tefrikaya atmaya,
minareleri susturmaya, demokrasiyi kaldırmaya yeltenen ehli-zındık, zalim güruha
karşı sabahın ilk ışıklarına kadar meydanlara inmiştir. Minareler selalarla milletimizin
demokrasiye sahip çıkması için birlik çağrısı yapılmıştır.”
Mardin Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği adına
2.Başkan İsa Tunç imzalı bir tepki yayınlandı.
“15 Temmuz darbe girişimi demokrasimize yapılan
saldırıdır, şiddetle kınıyoruz. 36 yıldır yapılan darbe şimdiye kadar Türkiye
halklarına büyük zararlar vermeye hala devam etmektedir. Artık demokrasimize
kimse zarar veremez 78 milyon onurlu Türkiye halkı geçit vermez, kanlarıyla canlarıyla
karşı durur.”
İsa Tunç, darbe girişimini demokrasiye saldırı
olarak nitelerken Türkiye Halklarının darbeye geçit vermediği şeklinde
tepkilerini ortaya koymuştur.
Mezopotamya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cemil
Aydoğan da darbeye karşı tepkilerini sosyal medya hesabında yayınladı. Aydoğan
mesajında:
“Demokratik sistemler halkın demokratik iradesi ile
el değiştirir. Bu demokratik irade dışında her nevi askeri darbeye karşı çıkmak
insan hakları, barış, demokrasi ve yurtseverlik görevi olmalıdır. Sağdan soldan
gelebilecek her nevi askeri cuntalara karşı cesaretle karşı bir duruş ile, tüm
halkımızı demokrasiye sahip çıkmak amacı ile duyarlı olmaya davet ediyorum.
Faşist bir darbeyi amaç eden demokrasi düşmanlarına
karşı böylesi karanlık saldırıların olduğu bir dönemde sayın cumhurbaşkanı ve
hükümetin yanında yer almak tarihi bir görev olmalıdır. Allah ülkenin birlik ve
beraberliğinden yana olan, barış ve demokrasi cephesini karanlık güçlere karşı
sürekli muzaffer eylesin.”
Aydoğan mesajında darbeyi, faşist bir darbe olarak
tanımlamış ve halkın iradesinin ancak demokratik yöntemlerle değiştirilebilir,
şeklinde inancını dile getirmiştir.
Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu (MTDF) Genel Başkanı Mehmet Şerif Öter de
başkanı olduğu federasyon adına bir mesaj yayınlayarak darbeye karşı çıktı.
Öter mesajında "Ülkemiz adına utanç
verici kara bir leke olarak tarihe geçecektir. Ülkede daha öncede darbeler, sıkıyönetimler
yaşanmıştır. Hiç bir darbede halkın göz bebeği ordusu ve öz evladı askerin silahları,
üniformaları yerlere, ayak altına düşürülmedi ve onuruyla oynanmadı, Irak’ta askerimizin
başına çuval geçirme olayı bile bu kadar onur kırıcı olmamıştı.
Bölgemizde yaşanan olumsuz gelişmeler karşısında ülke
halkı olarak her zamankinden daha çok kenetlenmeye, dayanışmaya ve demokrasiye
sahip çıkma ihtiyacı his ettiğimiz bu dönemde darbe teşebbüsünde bulunan
zihniyet ve onların arkasında bulunan derin güçlerin hain ve kanlı planlarını
bozarak ülkenin geleceğine ve demokrasiye sahip çıkan halkımızın kararlı ve
cesur duruşu sayesinde darbecilerin devleti ele geçirme planı suya düşmüş ve
darbeleri tam anlamıyla tarihe gömdüğünü tüm dünyaya göstermiştir. Biz Mardin
Toplumsal Dayanışma Federasyonu olarak her zaman demokratik olgunluktan yanayız."
Şeklinde tepkilerini dile getirdi.
Şerif Öter, mesajında halkı birlik ve beraberliğe
çağıran bir reaksiyon ortaya koymuş darbeci zihniyete karşı.
Elbette Kızıltepe’de adı geçen STK’ların haricinde
de bu anlamda kuruluşlar vardır. İster mesaj yayınlasın ister yayınlamasın,
bütün STK’larımızın demokrasiyi kesintiye uğratan, sivil siyaseti darbeleyen,
demokratik yaşama saldırıda bulunan darbeci zihniyete karşı olduğunu ve bu
konuda hassas olduklarını tahmin ediyoruz.
Kendi naçizane yaklaşımımı belirmek istersem, şeklen
olsa dahi darbeci zihniyete karşı olduğumu söyleyebilirim.
Saygıyla…