Maksat hayra vesile, şerre alet olmamaktır.(1)

KÖŞE YAZISI


            Günümüzün ahvalini ihbar etmenin internet olduğu bir dünyada, düşünce ve okumalarımızı, büyüklerimizden almaya çalıştığımız feyiz ile tecrübemizi, bir vesile çerçevesinde, edebimizi ve irfanımızı bilerek gönül dünyamızı paylaşmaktır.

İnsanoğlu konuşarak veya yazarak meramını ifade eder. Ama bunu edep ve nezaketle birlikte maksadına uygun olarak da yapmalı. Burada din ve ahlakla beraber ilim ve tecrübenin çok büyük önemi vardır. Bu yüzden eskiler "üslubu beyan, aynıyla insan" derlerdi. Konuşurken yalan, dolan, iftira vs. elbette çirkindir. Söylenen sözün doğru olması gerektiği gibi, her doğrunun da her yerde söylenmez" olduğunu da bilmeli insan. Evet, Medeniyet şehrimizin en önemli mevkisi, yaşayan dillerin ve dinlerin şehri, bir toprakta hayat sürmenin de üzerimize yüklediği büyük sorumluluğun farkında olarak gördüğümüz olayları ve çevremizde olup bitenlerin sorumluluğunu hissederek hayata bakmak durumundayız.

Geçmiş tarihi itibariyle çevresindeki birçok ilden tarih ve kültürel miras yönünden zengin olan ilimizin hak ettiği konuma yaraşır bir seviyede olmamasının nedenleri üzerinde düşünerek şu gerçeklere varabiliriz.

               Nüfus ve sosyal hareketlilik yönüyle Mardin yeni gelişmeler gösterdiği bir gerçek. Bu konuda girişimcilerinin, yöneticilerinin, basın kuruluşlarının sivil toplum kuruluşlarının önemli çalışmalar yapması gerektiği gibi yapılacak çalışmaların da mutlaka gelişen büyüyen şehrin dokusuna uygun şekilde yapılması ama öncelikle yerel düzeydeki hizmetlerin mutlaka etkin bir şekilde planlanması ve yürütülmesi gerekmektedir.

Şehir (Eski) coğrafi konum yönünden uzun yıllar yerel hizmetlerden mahrum kalmış bir görüntü verdiği aşikârdı. Ancak geçmişte sosyal dokusu, mimari yapısı ile gıpta edilen bir şehir iken Şehir (Yeni) yapılaşma yönüyle ne yazık ki gıpta ile izlenilecek bir durumda değil. Çünkü otoparkları, alış veriş merkezleri, dinlenme merkezleri, geniş caddeleri, bulvarları ile önemli hizmet eksiklikleri ile karşı karşıya kalmış bir il olması hasebiyle şehre ilk gelenlerin gözünde büyük bir kasaba görüntüsü veriyor.

Bu görüntünün değiştirilmesinde önemli bir paya sahip olan yerel hizmet kurumu yapacağı hizmetleri ile şehrin çehresini değiştirecektir. Bu doğrultu da ilde yaşayan, görev yapan herkesin, herkesimin mutlaka kendi yaşam kalitelerini geliştirmek için neler yapılması gerekiyor sorusunu kafa yorarak yapılması gerekenler neler ve bizler bu konuda gereken çalışmaları yapıyor muyuz sorusunu kendilerine sorup cevaplarını düşünmeleri gerekiyor.  Zira hepimiz seyir halinde olan bir gemide olduğumuzu yapılacak en ufak bir tahribatın batışımıza neden olacağını görev ve sorumluluklar konusunda duyarsız kalınmaması gerektiğini bilmeliyiz. Herşeyin insanın hizmetine müsahhar kılındığı anlayışından hareketle, hizmet denilince akla insan gelmelidir. İnsana hizmette ise, yaşam kalitesini yükseltecek, rahatlık, temizlik, gibi niteliklerin olması gerekmez mi? Bu temel niteliklerin, var olup olmadığı konusunda topluma hizmet amacıyla oluşturulmuş kurumların öncelikle yetkilileri düşünmeleri ve harekete geçmeleri gerekiyor. Yeni yapılaşma projelerinde ihtiyaç duyulan oyun-park alanlarının, düzenli bir ulaşım sistemi için geniş yollara, otopark alanı ve yaya yollarına yer verilmesi gerekmez mi?

Standart bir durak sisteminin olmaması, trafik akışının yoğun olduğu (Diyarbakır yolu güzergâhı) alanında yolcu indirme yeri olmayışı, ,Çöp arabasının trafiği engelleyecek saatlerde çöpleri toplaması, çöplerin etrafa yayılması şehir içinde ulaşımı karmaşaya dönüştürmektedir. Kaliteli bir şehir yaşamı adına bina sahiplerinin bu yönüyle uyarılması, takip edilmesi, yönlendirilmesi her tür çalışma konusunda halkın görüşlerinin alınması, memnuniyet anketleri uygulanması gibi çalışmalar yapılması gereken en önemli unsurlardan olup bu tür düzenlemeler insanların hayatlarını kolaylaştırabildiği gibi zorlaştırabiliyor.

Bu düşüncelerle maksada vesile hayır ise; İstenilen… Arzu edilen… Bir Mardin için Yükselişe bir vesile bulmalı… Duraksayan… Geriye giden bir Mardin’i, Mardin halkı hak etmediği gibi İstek ve arzuları olan bir Mardin için yazımı düş şiiri ile noktalıyorum.

 Esen kuvvetli bir rüzgâr olmak isterdim

 Dünyadaki bütün kötülükleri bir esişte yok etmek için

 En önemlisi cesaret olabilmek isterdim

 Düşlerimi gerçekleştirebilmek için