MHP’yi Takip Edin-İşte Olabilecekler
Parti deki Muhalif Başkan adaylarının talebiyle ve mahkeme kararı sonucu MHP Pazar günü bir Olağan üstü kongre “Tüzük Kurultayı” yaptı. Kim katıldı, kim katılmadı- bu kadar sayı vardı, yoktu tartışmalarıyla sonuçlanan kongrenin tanınmayacağı açıklaması öne çıkan başlık oldu.
Katılan Delege sayısında bir türlü mutabık kalınmadığı kongre sonucunda, Ankara 13.Noterliği'nden bir açıklama yapıldı ki söylentiler durulandı. "MHP Olağanüstü Kurultayı'na 656 delege katıldı.” Çağrı heyeti, pazar günü yapılan kurultayda 753 imza toplandığını açıklamıştı. MHP yönetimi ise bu sayının 495'te kaldığını öne sürmüştü. Bunları niye söylüyorum, çünkü her iki kesim bu rakamlar üzerinde farklı hamleler yapma yoluna gidebileceğidir.
Şahsi kanaatim: Kurultay yapılmıştır. Geri dönüşü yoktur.MHP ve Adaylar 10 Temmuz’a odaklanmalıdırlar.Artık itirazlardan ve Anayasa Mahkemesinden medet beklenmemelidir.
Tüzükte “aması” çok olacak en az 10 maddede değişiklik yapıldı.Bu neye mal olur bilemem, bilsem de söylemem.Kurultayın muhaliflerin yani seçmenin talebiyle yapılmış olması önemlidir.Lakin bir de Genel Merkezin bir tarafı vardır.Şimdi herkes bu iki tarafın yapacağı hamlelere odaklanmış durumda.
Farklı beklenti ve düşünceye sahip kesimlerin olması doğaldır. Çünkü bu bir siyasi harekettir.Beklenti olması doğaldır.Bu havadan ve izlen siyaseten şu anda Ak Parti’nin gözünü açmış bekliyor diyenler, MHP ’nin parçalanacağı ve bu işin AKP’ye yarayacağını iddia edenler,Devlet Bahçeli’nin iş başında kalmasını daha düne kadar isteyen Ak Parti ve gönüldaşları, şimdi çok farklı konuma geçtikleri ve MHP ikiye bölünsün bir yarısı bize gelsin düşüncesiyle bıyık altından gülümseyenleri görür gibiyim.Hele bir de Devlet Bahçeli aşkına yakalananlar ve korumaya çalışanlar çabası.
AKP’nin tek başına Anayasa yapabilmesi, önümüzdeki seçimlerde MHP tabanından oy çekebilmesine bağlıdır. Bariz örnek kısa süre önce yaşanmıştı.
Bu iddia zor ve uzak bir ihtimal değildir. MHP’de buna benzer çekişmelerin yaşandığı 1 Kasım seçimleri sonucunda 1.9 milyon oy, oda 40 vekil demekti Ak Parti’ye kaymıştı. Bu iki parti arasında kaygan bir zemin olduğu kesindir.Bu siyaseten beklenen bir durum olabilir.Peki başka neler yapılıyor-yapılmak isteniyor kısaca analiz edelim.
MHP’nin alışık olmadığı bir şekilde gerçekleşen kongrede “Demokrasi,”Hukuk devleti, Yargı Kararı” vurguları çokça yapılmış olması önemliydi.Lakin kim ne kadar anlayacak. Anlıyoruz diyen bazı kesimler MHP’nin içine düştüğü bu durumdan kendilerine vazife çıkarmışlar bile. “Lider’den çok daha önemli olanın….MHP olduğunu iddia ederek, şunları dinlendiriyorlar. Cumhuriyet’le beraber konulan Türk’lüğün adının güçlü anlatımıyla ilgili eksiklikler olduğunu, Milliyetçiliğin tanımında hala eksiklerin olduğu hala herkese göre değiştiğini bunun sonuçlandırılması gerektiği, tamda şu dönemde ülkede çıkan iç güvenlik sorunları ve Kürt sorununa paralel olarak, Türk’lük tanımın daha açık tarif edilerek Milliyetçilik kavramının yerine oturtulması gerektiği için, MHP çok önemlidir diyorlar.Hayret etmemek elde değil…Şimdiye kadar nerdeydiler, neden şimdi önemli oldu birde şu na bakalım.
Bahçeli’yi Paralele “Meral Akşener kastedilerek” yem etmeyeceğiz duygusuna kapılan bazı kesimler ile “Bahçeli aşkı” var olmaya başladı.Lakin bu kesimin gözden kaçırdığı şu söylem ve yaklaşım çok enteresan.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Haziran seçimlerinden sonra ki yaklaşımı ve 1 Kasım sonrası söylemleri şunlar değimliydi.“17-25 Aralık’ta foyası ortaya çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, gerçekleri bastırmak, doğruları öğütmek, dürüstlüğü mahkûm etmek için başlattığı inkar ve saldırı kampanyası artık çok tehlikeli boyutlardadır. Erdoğan’ın, yıllar yılı yediği içtiği ayrı gitmediği çevrelere ‘inlerine gireceğiz’ diyerek acımasız ve çok şiddetli tepki göstermesi esasen ruhundaki panik ve korkunun tezahürüdür.”
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 14 Aralık 2014’te Devletin egemenliğini ele geçirmek amacıyla örgütsel yapı oluşturmak” iddiası çerçevesinde gerçekleştirdiği gözaltı uygulamasını o günlerde zehir zemberek cümlelerle eleştiren Bahçeli Samanyolu ve Zaman gazetesi yayın yönetmenlerini şefkatli kanatları altına alarak şunları söylüyor: “AKP, muhalif sesleri kısmak, hür basını susturmak, ifade ve haber alma hürriyetini engellemek için tüm gücüyle uğraşmakta, tüm gücünü kullanmaktadır.” Şimdi ne oluyor da Bahçeli’yi Paralele yedirmeyeceğiz yaklaşımı.Bu Perhiz bu ne lahana turşusu demekten kendimi alamıyorum.Ayrıca….
Bugünlerde Bahçeli sevdasına kapılan kalemlerin gece yastığa başlarını koyduklarında vicdanlarının nasıl rahat ettiğini doğrusu çok merak ediyorum: “Yatak odalarındaki haram madenleri, bakan ve başbakan çocuklarının çevirdiği dolaplar, dört yüzsüz bakanın hırsızlıkları dillerdedir. Ve hala Erdoğan’ın zeki oğluyla para eritme üzerine yaptığı konuşması akıllardan çıkmamıştır. Gün gelecek devran dönecek, rüşvetçi, hortumcu, haramzade, millete küfreden, yüzdelerle ihale alan kim varsa doğruca adaletin önüne çıkacaktır.”diyen kimdi?
Bu ifadeler Bahçeli’nin hiçbir siyasi üslup ve ahlak tanımayan açıklamalarından sadece küçük bir bölümü. Acaba diyorum memleketimizin “Milli Kalemleri’nin söylediği gibi MHP’yi dizayn etmeye çalışan bu (üst akıl), AK Parti’ye ve Erdoğan’a daha iyi hakaret etmesi için mi Bahçeli’yi koruma altına alıyor. Kim bilir belki de bizim bilmediğimiz hikmetler vardır bu yıldırım aşkında... Neyse Bahçeli ile kol kola yeni hedeflere yürümek isteyenlere kolay gelsin...diyorum…
Sonuç: Siyasi partilerin sadece liderleri değişti diye çok gelişeceklerine hiç inanmadım.Lider tabii ki önemlidir, ama partinin kurumsal yapısı, toplumla kurduğu köprüler çok daha önemlidir.Lider sadece güçlü bir temel bulursa etkisini gösterebilir.Bu yüzden ben MHP’de liderin kim olacağı ile fazla ilgili değilim.Son Uyarımdır: “Genel Merkez Yönetimi (Tarafı) Muhalifleri (Tarafı) hazmedemez ise, her biri faklı tarafa çekip, 10 Temmuz günü kongreye katılım sağlanmazsa iyi bilsinler ki senaryo devrede olacak ve MHP bölünme yoluna gidecektir.”
Vesselam….
Osmy47@gmail.com