Milletvekili ataması?

KÖŞE YAZISI

Milletvekili seçmek iki taraflı bir süreçtir. Bu tarafların biri sistemdir diğeri de halktır. Sistem kendi bekası için mebusa ihtiyaç duyar, yani sistem kendisini devam ettirebilmek için seçilmişlere muhtaçtır ki kendisine meşruluk kazandırabilsin.

Bu seçimin bir tarafıdır, ikinci tarafı halktır. Halk öncelikle seçmeğe mecbur bırakıldığı için gidip seçiyor. Bu baskı sadece devletin oy kullanmama cezası değildir, bu baskı ağa baskısı, muhtar baskısı, mahalle baskısı veya bıkkınlığın baskısıdır.  Dolayısıyla niye bunu seçtin diye soruduğunda baskının türü ve nedeni de ortaya çıkar. Ya köyüne şebeke suyu ister, ya mahallesinin kanalizasyonun hal olmasını ister ya da ve bana göre en önemlisi “onu seçmeyip de kimi seçeyim?” baskısıdır.

Bundan dolayı demokrasimizde yeterince hür fikre yeşermedi çünkü demokrasinin kendisi bir yöntemden çok bir fikir halini aldı ve kendisine alternatif olacak her tür fikre savaş açmış durumdadır. Bu yüzden demokrasiyi istemeyenler partisi olmaz. Ben buna demokratik baskı diyorum ve bu baskı en az diğer baskılar kadar fena.

Bunu bilen sistem kendisini aklamak için sözünden dışarı çıkmayacak adaylara muhtaç. İster iktidar partisi olsun isterse muhalefet olsun bunun için gerektiğinde halkın fikrini es geçip milletvekili adayı atar ve halk da atananı seçmek zorunda kalır. 3. Sıradaki birini seçmek için ilk ikiyi seçmek zorunda kalmak antidemokratiktir. Şimdi demokrasi bunu neresinde? Temayül yoklaması yapacaksın, halkın nabzını tutacaksın sonra da Ankara’dan adayı göndereceksin ve onu seçtireceksin. Madem atayacaktın niye bu kadar masraf? Bu demokrasi değildir, bu bilakis istediğini yaptırmaktır.