Otubis Notları-2
Güzel geçen Fethiye gezisi sonrası Dalaman ve Ortaca üzerinden Köyceğiz’e yoluculuk devam etti.
Muğla’nın tanınmış simalarından, bir önceki dönemin Beyobası belediye başkanı Şadi Bey’in otogardaki sıcak karşılaması ve Köyceğiz gölünün kıyısındaki kısa çay keyfinin akşamında, hoşgeldine gelen misafirlerle, gecenin bir yarısına kadar doğu batı kardeşliği üzerinde oynanan oyunlar üzerine sohbet etme imkanı bulduk.
Diğer ilçelerde de tekrar fırsatı bulduğum bu sohbetlerden anladığım bir husus: pek çok insan, bu olayların müsebbibi olanlara karşı son dönemde yapılan operasyonları sonuna kadar desteklemekte..
Umudum odur ki, acılarla uzun yıllar yoğrulmuş ve faili meçhullerle içi yanmış bölgemizdeki etkin gruplarda aynı desteği verip samimiyetlerini ortaya koyarlar.
Alkol kokusunun yanık beden kokusuyla karıştığı Marmaris, Bodrum ve Milas’taki günübirlik turun ardından gezinin son durağı İzmir’deyim.
İzmir’i nasıl okumak isterseniz, öyle bir kent çıkıyor karşınıza..
Mütedeyyin insanlardan oluşan camiler şehri diye tanımlamak için, Konak’ta hafif bir yamaçtan Kemeraltı’na doğru bakmanız yeterli.. Mardin dahil pek çok ilde örneğine rastlayamayacağınız, küçük bir alanda bir araya toplanmış tam 6 adet minareli cami görürsünüz.
Tabi diğer yönüyle görmek için de Alsancak’a gitmeniz gerekecek. Hocazade caminin dışında bir cami bulamayacağınız gibi karşınıza tam 3 tane faal kilise çıkıyor koca Alsancak’ta… Üstelik Kıbrıs şehitleri caddesi civarında..
İnciraltı, Konak meydanı, kordon sahili vitrinsel bir düzenlemeyle güzel bir hale getirilmiş.
Ufak notlar:
Anadolu’nun her köşesi ayrı bir Cennet.. Gezilecek, görülecek çok yeri var..
Tüm sahil kenarındaki binlerce midye satıcısının hepsi Mardinli…
Marmaris’in her tarafı, Belediye tarafından “Cumhuriyetin kalesiyiz” flamalarıyla donatılmış.. Cumhuriyetin kalesi, 1/50 oranında ve babasınının çiftliğinden daha hor kullanan yabancılar kaplamış.. Anlayacağınız; kalemiz, ucuz, kelepir ve seviyesiz turist işgali altında.
Turistlere maymunluk yaparak iş yapacağını zanneden kalenin yerli sakinleri de, işin başka bir yüzü..
Bölgedeki öğretmenevlerinde içki satışı, eğitimin özüne ve ruhuna çok ters bir görüntü veriyor. Hele de bazılarında ayyaş görüntüsü veren eğitim camiasının bu görüntüsü içler acısı..
Milas’ın meşhur Salı pazarı çok renkli görüntülere sahne olmakta…
Atatürkçü olarak bilinen İzmir’de koca konak meydanında bir Atatürk heykelinin olmaması büyük bir eksiklik…!
Sonuç olarak; izin ve tatillerden, her seferinde çok farklı zevkler alabilir, birikiminizi arttırabilirsiniz.
Ama anlayabileceğiniz en iyi şey: tatilde yorulup evinizde dinlenmenin çok zevkli olduğu…
Dinlenme adı altında yaptığınız yorucu tatillerden sonra, yılın kalan günlerinde, eviniz ve işiniz uzun bir süreliğine size daha tatlı gelecektir.
Sağlıcakla kalın