Sosyal Belediyecilikte “Benim Mardin'im” Örneği

KÖŞE YAZISI

Mardin belediyesinin bu yıl üçüncüsünü düzenlediği “Benim Mardin’im” Kompozisyon yarışmasının ödül töreni vardı bugün..

Birincilere dizüstü bilgisayar ödülü verilen yarışmada dereceye girenlerin hepsinin kızlardan oluşması, salondakilerin gülümsemesine neden oldu.

Yuvayı koruyan dişi kuş olduğuna göre ona en iyi methiyeleri dizecekte elbette onlardır diye düşünüyorum. Hem delikanlı bir Mardin var karşılarında.. O’na dizmeyecekler de kime dizecekler methiyelerini.. :)

Geçmişten beri süregelen bir alışkanlık.. Belirli gün ve haftalar bakanlıklarca önceden ilan edilir. İlgili devlet kurumları ise bu talimatname doğrultusunda ne fazla, ne de eksik bir şey yapmamaya çalışırlar.

Oysa ki her şehrin kendine göre güzellikleri var.. Aynı zamanda içinde bulunduğu sosyal sıkıntıları… Bütün bunlara merkeziyetçi bir yaklaşımdan hareketle soğuk ve bigane kalmanın sosyal sorumlulukla izahı mümkün olamaz.

Yerel yönetimlerin sosyal sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri konusu son zamanlarda sıkça bahsedilen bir konu haline geldi. Özellikle belediyelerin, klasik anlayıştan kurtarılıp sosyal belediyecilik anlayışına kavuşturulması gerektiği görüşü ağırlık kazanmaya başladı.

Her ne kadar bir takım altyapı sorunlarını halletmiş, temel belediyecilik hizmetleri ile gelir-gider dengesini oturtmuş ve sosyal belediyeciliğe adım atmış belediyeler varsa da, bunların sayısı parmakla gösterilecek kadar az.

Oysaki, merkeziyetçi bir yaklaşımla çözümü uzak görünen kırsal hizmetler, Aile içi şiddet, yoksul çocuklar, kentlilik bilinci, ekonomik muhatapların harekete geçirilmesi, toplumsal bütünlük ve demokrasi bilinci gibi pek çok sosyal meselenin, yerel yönetimlerin el atması halinde daha çabuk çözüme kavuşturulabileceği söylenebilir.

Sosyal sorumlulukla hareket eden belediyelerin şehrin toplumsal sorunlarına çözüm bağlamında düzenleyecekleri her türden etkinliğin toplumsal barışa ciddi katkılar sunacağı aşikardır.

Mardin Belediyesi, geçmişten devraldığı borç mirasını aradan uzun yıllar geçmişse de temizlemiş ve ciddi yatırımlara yönelmiş görünüyor.

Başkan Beşir Ayanoğlu’nun, özellikle yeniden seçilmeyi düşünen başkanlar için riskli bir durum olan altyapı çalışmalarında ısrarcı olması takdire şayan bir durum..

Kısa süreli başkanlık dönemleri için cesaret gerektiren bu çalışmalarda birtakım aksaklıklar yaşanmışsa da önümüzdeki döneme fazla iş düşmeyecek gibi görünüyor.

Bütün bu sorunları aşmış bir belediyenin bundan sonrası için sosyal ve kültürel faaliyetlere yönelmesi, toplumsal sorunlara daha fazla eğilmek suretiyle sosyal belediyecilik anlayışı doğrultusunda çalışmalarına devam etmesi Mardin’i daha da yaşanılır hale getirecektir.

Bu açıdan, şehri sakinleriyle buluşturan, kentlilik bilincini geliştirip aidiyet duygusu kazandıran “Benim Mardin’im” yarışması bunun güzel örneklerinden biridir aslında..

Emeği geçen herkese teşekürler..

Sağlıcakla kalın