Toplumun Sessiz Çığlığı

İçerisinde bulunduğumuz bölgenin son günlerde artan silahlı olayların ve can kayıpları hepimizi derinden üzmüştür.

Toplumsal huzurunun korunması ve daha yaşanılabilir bir bölge oluşumu adına her türlü şiddetten uzak durulması, sorunların diyalog ve hukuki yollarla çözülmesi adına büyükönem taşımaktadır.

Bu vesileyle toplumsal huzurun oluşması ve huzurun korunması adına bütün ailelerin, başta da ebeveynlerinin yapması gereken bir sürü görev ve sorumluluklarının olduğunun bilinmesi gerektiğini bir kez daha şahsım adına yazmak / belirtmek istedim.

Her aile büyüğü her anne-baba her abi ve büyükler bunun yanında da başta toplumun ileri gelenleri toplum içerisinde her zaman doğru ve iyi birer rol model olmaları gerektiğinin bilincinde olmalılar.

Toplum içerisinde olsun, kendi evlerinin içerisinde olsun, içeride yahut dışarıda, okulda ya da çay ocaklarında çarşıda ya da pazarda, trafikte yahut yaya vb insanların gittiği, bulunduğu ve olduğu her noktada özellikle de büyüklerin gençlere nasihat ve öğütlerin verilmesi gerektiği bilincinde olmalılar.

İçerisinde bulunduğumuz bölgede yaşayan ve her seferinde bizler iyi anne babayız, bizler stk başkanlarıyız, bizler oda başkanlarıyız, bizler şu kurum müdürüyüz, bizler vekilleriz, bizler toplumun ileri gelenleriyiz deyip duran kişi(ler) öyle her noktada resim çekip atmakla olmuyor efendiler olmuyor.

Sizler madem toplumun ileri gelenlerdensiniz anne babasınız, madem başkanlarsınız madem oda kurum ve kuruluşlarda en üst noktadasınız o zaman bu toplumun içerisinde olan sorunlar/problemler için elinizi bir zahmet taşın altına koyun da bir çift laf edin, gençlere öğütler verin, onların arasına gidin, onların arasına karışın, dertlerini dinleyin, konuşun, sohbet edin, nasihat ve öğüt verin. Gençlerle ilişkileriniz daha iyi bir seviye ve noktada olsun. Onları kazanın, topluma kazandırın. Hep ben keyif çatayım, keyfimi süreyim düşüncesiyle yol almayın lütfen.

İçerisinde bulunduğumuz bölge de her geçen gün bir insan ya intihar ediyor, ya birini vuruyor ya da biri tarafından vuruluyor.

Her anne baba ve diğer herkes kendi çocuklarına, gençlerine bilhassa çeşitli tedaviler gören kişi ve kişilere gerekirse her ay, gerekirse her hafta yahut her gün çocuklarına nasihat etmeli ve aşağıda belirtilen öğütleri de onlarla paylaşmalı. Ki bunları dayapmanız önemle tavsiye edilmektedir.

Öfkenin ne kadar kötü olduğunu, bu öfkenin ne tür bir bela olduğunu ne kadar kötü sonuçlar doğurduğunu her defasında tekrar tekrar söylenilmeli ve üzerinde çok durulması gereken önem arz eden öğütlerin başında geldiği bilinmesi gerekir. Ufak bir sözün bile sonuçlarının ne kadar tehlikeli boyutlara ulaştığının hatırlatması yapılması ve söylenilmesi gerekir. Yanlış anlaşılmalar yüzünden ne kadar tehlikeli sonuçların ortaya çıktığının bilgisi öğütü ve nasihatı verilmesigerekir.

Çocuklara, gençlere ve toplum içinde bulunan her kesime özür dilemenin erdemlik olduğunu ve zayıflık olmadığını her defasında dile getirmeli, bu konuda da herkesin üstüne basa basa vurgu yapmaları gerektiği bilinmesi gerekir. Öyle ki, susmak zayıflık olmamakla beraber doğru kararların verilmesinde güzel bir zaman kazanma olduğunun da bilinmesi ve öğretilmesi gerekir.

Yarın öbür gün pişman olunacak hal hareket davranış ve sözlere bugünden engel olalım. Kırılan kalplerin onarılmadığı ve öldürülen canların geri gelmediği gelmeyeceğinin öğretilmesi gerekir. Öyle ki, kırılan kalplere dokunulması gerektiğinin nasihatı ve öğütü verilmesi gerekir.

Bizler insanlar olarak gün geçtikçe daha da çok hırçınlaşıp canavarlaşıyoruz. İçimizde büyüyen kini nefreti ve kötülüğü artık söndürmemiz gerekir. Söndürülmeyen her ateş öncelikle bizi sonrasında ailemizi ve çevremizden birilerini yakar. Böylelikle toplum çok daha fazla zehirlenmiş ve yanmış olur. Bilinmelidir ki, şiddetle hiçbir şey çözüme ulaşmaz.

Bu vesileyle, büyüklere açık çağırımızdır; lütfen herkes çocuğuna, gencine ve toplumuna sahip çıksın. Sahip çıkılmayan her birey kaybedilmeye mahkum kalır.

Daha güzel bir toplumun dizayn edildiği günler görmek umudu ve temennisiyle...

Saygıyla Hürmetle