Midyat’ın Kayıp Güzelliği: Tarihi Gölün Ardında Kalan Sessizlik
Midyat’ta bir zamanlar hayatın merkezi olan, çocuk seslerinin yankılandığı, kuşların gökyüzünü şenlendirdiği tarihi göl, bugün sadece bir hatıra… Doğal ve kültürel mirasımıza sahip çıkmazsak, elimizde sadece yok oluşun sessizliği kalacak.
Bir zamanlar Midyat’ın kalbinde, medeniyetlerin buluşma noktası olan o tarihi göl vardı… Etrafında çocukların oynadığı, kadınların su taşıdığı, hayvanların serinlediği ve kuşların özgürce kanat çırptığı o göl, sadece bir su kaynağı değil; Midyat’ın çok kültürlü, çok dilli ruhunun da simgesiydi.
Bugün ise o gölden geriye sadece çocukluk anılarımız ve bir kaç fotoğraf karesi kaldı.
Yıllar içerisinde kaderine terk edildi
Zamanında korunamayan, bakımı yapılmayan bu doğal miras, yıllar içerisinde kaderine terk edildi. Sular çekildi, yaşam çekildi… Koku sardı çevresini, güzelliğin yerini ihmal aldı. Nedeni belli: İlgisizlik, sahip çıkmama ve değer bilmeme. Ve sonunda, içi molozlarla doldurulup üzerine otogar inşa edildi.
Midyat gibi geçmişi binlerce yıla dayanan bir kültür havzasında, böylesine bir doğa ve tarih hazinesinin yok olması, sadece bir gölün kuruması değil; hafızanın, kimliğin ve aidiyetin de eksilmesidir.
O göl, yaşasaydı bugün Midyat’ın en kıymetli turizm değerlerinden biri olabilirdi. üzerinde bir yürüyüş yolu çepeçevre sarardı. İçinde ördekler kazlar yüzer Gelen turistler tarihî taş yapılarla birlikte o gölü de fotoğraflar, kartpostallara konu ederdi. Ama olmadı…
Bu yazı bir ağıt değil, bir hatırlatmadır
Midyat artık bir turizm cazibe merkezidir. Bu da demektir ki elimizde kalan her doğal ve kültürel değere dört elle sarılmalıyız. Çünkü geçmişini unutan bir şehir, geleceğini de inşa edemez.
Mardin Tures Başkanı; Ayaz Çiçek