Geri sayım başladı: Bu araçların satışı yasaklanacak
Avrupa Birliği, otomobil üreticilerine CO2 emisyonu hedeflerine uyum sağlamaları için ek süre tanıyacağını açıkladı. Ancak karar gereği, 2035 yılından itibaren yeni benzinli ve dizel araçların satışı yasaklanıyor.
Avrupa Parlamentosu’nun onayladığı yeni düzenleme kapsamında, otomobil üreticileri CO₂ emisyon verilerini yıllık değil, 2025 ile 2027 arasındaki üç yılın ortalaması üzerinden bildirebilecek. Bu değişiklik, üreticilerin ani dalgalanmalardan etkilenmeden uzun vadeli planlama yapabilmelerine olanak tanıyor.
Avrupa Komisyonu tarafından önerilen bu esnek hesaplama modeli, 458 milletvekilinin "evet" oyuyla kabul edilirken, 101 ret ve 14 çekimser oy kullanıldı. Bu yeni çerçeve, üreticilere cezai yaptırımlara karşı hazırlık süresi kazandırmakla kalmayıp, elektrikli araç üretim yatırımlarını da hızlandırmalarını teşvik ediyor.
İÇTEN YANMALI MOTORLAR İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI
2025-2029 döneminde geçerli olacak yeni emisyon hedefleri kapsamında, araçlardan salınan ortalama CO₂ miktarının %15 oranında azaltılarak kilometre başına 93,6 grama düşürülmesi öngörülüyor. Fakat bu yalnızca ilk adım. 2030’dan itibaren hedef daha da sıkılaşarak 49,5 g/km’ye çekilecek ve 2035 itibarıyla sıfır emisyon zorunluluğu devreye girecek.
Bu da pratikte, geleneksel benzinli ve dizel motorlu araçların sonunu getiriyor. Ancak bazı istisnalar da masada: Eğer sentetik yakıtlar ya da hidrojen gibi karbon nötr teknolojilerde ciddi ilerlemeler sağlanabilirse, içten yanmalı motorların belirli koşullarda kullanılmasına kapı aralanabilecek. Aksi halde, bu motorlar Avrupa yollarından tamamen silinebilir.
DEV OTOMOBİL MARKALARI BASKI ALTINDA
Yeni kurallar, otomotiv devlerinin üzerindeki mali baskıyı artırıyor. Volkswagen gibi büyük üreticiler, hedefleri tutturamamaları durumunda milyarlarca euroluk cezalarla karşı karşıya kalabilir. Şirketin, yalnızca 2025 sonrası dönem için 1,5 milyar avroluk bir ceza riski taşıdığı belirtiliyor.
Benzer şekilde Stellantis grubu da termal motorlu araç üretimini kısıtlayarak bu riskten kaçınmayı hedefliyor. Renault CEO’su Luca de Meo ise sektör genelinde toplam cezanın 15 milyar avroyu bulabileceğine dikkat çekiyor.
Mercedes-AMG gibi bazı lüks markalar ise V8 ve V12 gibi güçlü motor seçeneklerini, plug-in hibrit ve tam elektrikli modellerle dengede tutarak ürün gamını koruma stratejisi izliyor. Mercedes, ikonik V8 motorunu yeni nesil teknolojilerle güncelleyerek geçiş sürecine uyum sağlama çabasında.
MARKALAR ZORLANMAYA, VERGİ YÜKLERİ ARTMAYA BAŞLADI
Geçiş süreci her marka için eşit kolaylıkta ilerlemiyor. Mazda, Avrupa’da popüler MX-5 modelinde yer alan 2.0 litrelik benzinli motoru devreden çıkardı. Aston Martin ise V12 motorlarının üretimine önümüzdeki on yıl içinde tamamen son vereceğini duyurdu.
Elektrikli araç menzili ve batarya teknolojisinde geride kalan markalar, Avrupa pazarında ciddi zorluklarla karşılaşabilir. Bu dönüşümle birlikte içten yanmalı araçlara uygulanan vergiler de artırıldı. Bu durum, Toyota GR Yaris ve Honda Civic Type R gibi performans odaklı modellerin fiyatlarının yükselmesine neden oldu.