ANAYASAYA göre Erdoğan 3. kez cumhurbaşkanı adayı olabilir mi? İşte net cevabı

POLİTİKA

Seçimlerin gündeme gelmesiyle birlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden aday olup olamayacağına dair gündeme gelen tartışmayı yeniden başladı. Peki Recep Tayyip Erdoğan yeniden cumhurbaşkanı adayı olabilir mi? Bu sorunun bakış açısına göre iki cevabı var. işte olabilir veya olamaz diyenlerin cevapları...

Cumhurbaşkanlığı seçimleri 25 Haziran 2023 tarihinde yapılacak. Henüz iki sene bulunmasına rağmen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden aday olup olamayacağına dair gündeme gelen tartışmalar devam ediyor.

Anayasada bulunan cumhurbaşkanlığı maddesine göre bir kişi en çok 2 kez bu göreve gelebiliyor. Aynı madde içerisinde görev süresinin 5 sene olduğu da vurgulanıyor. 

  • Peki buna rağmen Recep Tayyip Erdoğan yeniden cumhurbaşkanı adayı olabilir mi?
  • Hukuçular bu konuda ne diyor?
  • Bu sorunun bakış açısına göre iki cevabı var. 

İşte olabilir veya olamaz diyenlerin cevapları...

Anayasa'nın 101'inci maddesinin 2'nci fıkrası :

"Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir."

Erdoğan ilkin 2014'te seçilmişti. 2018'de yeniden seçildi. Dolayısıyla iki defa seçilmiş oldu; kural olarak yeniden seçilemez. Buna karşın,  Anayasa'nın 116'ncı maddesinin 3'üncü fıkrası ise bu kurala bir istisna getirmiştir:

"Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir." 

Dolayısıyla olası bir erken seçimde Erdoğan yeniden Cumhurbaşkanı adayı olabilir.

Fakat böylesi bir erken seçim için Meclis'in üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun seçimlerin yenilenmesine karar vermesi gerekir. Bu çoğunluk 360 milletvekili demektir.

2023'te süresinde yapılacak seçimde aday olamaz

Herhangi bir erken seçim yapılmadan 2023'teki olağan zamanda yapılacak seçimde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden aday olup olmayacağına noktasında yapılan tartışmlar ise sürüyor. Bu konuda görüş bildiren anayasa hukukçularının çoğunluğu bu olasılıkta Erdoğan'ın aday olamayacağı görüşünde.

Bu görüşün ortak noktası Anayasa'nın kendi sözüdür: "Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir." Bu denli açıklık karşısında başkaca bir söz etmeye aslında gerek yok.

İkinci bir görüş iseki bu görüşün özü şöyledir:

"2017 Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanı ifadesi korunmuş olsa da, cumhurbaşkanlığı makamının anayasal statüsü değiştirilerek, başkanlık sistemine uygun başkanlık statüsü getirilmiştir. Dolayısıyla, "bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir" hükmü, Anayasanın 101 ve 102. maddelerinin değiştirilmesi ile yeni bir içerik kazanmıştır. Bu nedenle, mevcut Cumhurbaşkanının bu hüküm karşısındaki durumunu, Cumhurbaşkanının yeni anayasal statüsü üzerinden değerlendirmek gerekmektedir. (…) Anayasa Değişikliği hakkında 6771 sayılı Kanun'a göre (md. 18/b) ‘101 ve 102'nci maddelerinde yapılan değişiklikler, birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte, … yürürlüğe girer.' Bu hüküm gereğince ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvim, 30 Nisan 2018 tarihinde başladığından, 101. maddenin yeni halinde yer alan "Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir" hükmü de  24 Haziran 2018 tarihinde yapılan ilk birlikte seçimde uygulanmış olmaktadır. Dolayısıyla, 24 Haziran tarihinde seçilen Cumhurbaşkanının ilk başkanlık seçimidir. Bundan sonra yapılacak ilk birlikte seçim ikinci seçimi olacaktır."

Bunun yanında, bu sava destek olarak Anayasa Mahkemesinin Abdullah Gül'ün görev süresiyle ilgili verdiği karardaki "seçilme hakkı" lehine yorum da hatırlatılmaktadır.

 

HUKUKCULAR NE DİYOR

Prof.Dr. Mustafa Kamalak / Anayasa Hukuku Uzmanı

“CHP, Erdoğan’ın adaylığını Anayasa Mahkemesi’ne götüremez”

Kamalak, hukukçu kimliğinin yanı sıra Erdoğan’ın da içinden çıktığı Milli Görüş geleneğinden gelen ve Saadet Partisi’nde eski Başbakan Necmettin Erbakan’dan sonra genel başkanlık yapmış bir siyasetçi.

Kamalak, her şeyden önce kamuoyunda kimi çevreler tarafından dillendirilen bir yanlışlığı düzelterek CHP’nin veya herhangi bir partinin Erdoğan’ın yeniden aday olup olamayacağı konusunu Anayasa Mahkemesi’ne götüremeyeceğini söyleyerek şöyle konuştu:

CHP, bu konuda Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı adayı olması konusunu Anayasa Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle engelleyemez. Kimin Anayasa Mahkemesi’ne hangi şartlarda, nasıl, ne zaman başvuracağı anayasada belirtilmiştir.

"Seçimler normal yapılırsa Erdoğan üçüncü defa aday olamaz"

“Seçimler normal zamanda yapılırsa Erdoğan üçüncü defa yeniden aday olamaz” diyen Kamalak, şu iddiaları dile getirdi:

Bir tek Anayasa’nın 116. maddesinin 3.’üncü fıkrasında bu konuda bir istisna var. Eğer meclis erken seçime karar verirse ikinci dönemini yapmakta olan cumhurbaşkanı yeniden aday olabilir deniyor. TBMM’nin erken seçime karar verebilmesi için 360 milletvekiline ihtiyaç var. AKP’nin ve MHP’nin sayısı 360 bulmuyor.

“Önümüzdeki süreçte milletvekili transferleri olabilir”

Erdoğan’ın yeniden aday olması için 360 milletvekilinin oyu ile meclisin erken seçim kararı alması gerektiğini söyleyen Kamalak’ın bir öngürüsü de var.

Bu nedenle benim kanaatime göre önümüzdeki süreçte mecliste bir takım hareketlilikler olabilir,  milletvekili transferi gibi. Nitekim bunun örneklerini  yaşadık. 28 Şubat sürecinde DYP’yi paramparça etmişlerdi. Bir takım hareketlilik yine olabilir. Sizler daha iyi tahmin edersiniz. Benim şu parti üzerinde oyun oynanır demem şık olmaz. Oradaki arkadaşlara haksızlık olur. Ama geçmişte bunun örnekleri yaşandı.

“Başkanlık sistemi geldi ama anayasa değişmedi. İki dönem şartı duruyor”

Kamalak, Erdoğan’ın yeniden aday olup olamayacağının Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) görev kapsamında olduğunu belirtti.

Kamalak, ayrıca iktidara yakın bazı kişilerce dile getirilen “Yeni bir sisteme geçtik. Bu nedenle Erdoğan’ın birinci dönemi olan parlamenter sistem içindeki görevi değil Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildikten sonraki seçildiği dönem ilk dönemi sayılır. Bu nedenle erken seçim kararı almadan da ikinci kez aday olabilir” iddiasına şöyle cevap verdi:

Anayasa gayet açık. Yeni bir sisteme geçtik ama yeni bir anayasa’ya kavuşmadık. Mevcut anayasada bazı rötuşlar yapıldı ama cumhurbaşkanıyla ilgili iki dönem şartı orada duruyor. Halen 1982 Anayasası yürürlükte. Anayasanın 17. maddesinde bazı değişiklikler yapıldı ve başkanlık sistemine geçildi, doğru ama orada geçici madde konulsaydı örneğin cumhurbaşkanı için iki dönemlik süre uygulanmaz denseydi dedikleri olabilirdi ama böyle bir geçici madde yok ki.

“CHP, YSK’ya da başvuramaz”

Kamalak, “CHP, o durumda YSK’ya başvurabilir mi?” sorusuna da “CHP, YSK’ya da başvuramaz. Anayasayı değiştirmediler ki. YSK, anayasanın 116. maddesini askıya mı alacak ki? Anayasa net olarak belirtmiş görüşlerini” diyerek sözlerini bitirdi.

 
Prof.Dr. Ergun Özbudun / Anayasa Hukuku Uzmanı

“Her türlü denetim mekanizmasına tahammülsüzlüğün işareti”

Özbudun, 12 Eylül 2010 yılındaki referandumu ile kabul edilen anayasa değişikliklerinin hazırlanmasında görüşleriyle etkili olmuştu.

Özbudun’a Cumhur İttifakı’nın Anayasa Mahkemesi’ne yönelik son çıkışlarını cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili görmediğini söyleyerek şu eleştiride bulundu:

Fevkalede hatalı ve yanlış bir çıkış.  Anayasa Mahkemesi, demokraside en önemli denetim mekanizmalarından biridir. Ben eleştirileri her türlü denge ve denetim mekanizmalarına karşı bir tahammülsüzlüğün işareti olarak görüyorum.

“Meclisin erken seçim kararı alabileceğini sanmıyorum”

Erdoğan’ın yeniden aday olması için anayasaya göre meclisin 3/5’inin erken seçim kararı alması gerektiğini söyleyen Özbudun, “Ben böyle bir şeyin gerçekleşeceğini sanmıyorum. Diğer partiler böyle bir teklifi kabul etmez. Dolayısıyla şimdiki tartışmaları bir propaganda ve gündemi değiştirme çabası olarak görüyorum” diye konuştu.

“Anayasa metinleri çok açık. YSK da aksine bir karar veremez”

Anayasa Mahkemesi’nin Erdoğan’ın aday olup olamayacağına yönelik bir başvuruyu görüşme gibi yetkisi olmadığını söylen Özbudun, “Gelirse de benim yetki alanım dışında diye karar vermesi lazım. Bu konuda YSK, kararı verecek. Anayasa metinleri de çok açık. YSK’da aksine bir karar verirse tamamen anayasa dışı davranmış olacak. Tereddüte yol açacak bir hüküm yok. Erdoğan, tekrar aday olamaz. Tek bir istisnası var. 5/3 çoğunluk ile Meclis’in erken seçime karar verirse” dedi.

“Bu kadar Anayasaya aykırılık yapılırsa yapacak bir şeyimiz yok”

“YSK, erken seçime gerek görmeden Erdoğan’ın görev süresinin bitiminde de aday olabileceği yönünde karar verirse buna karşın itiraz edebilecek bir kurum var mı” şeklinde sorumuza da Özbudun şöyle cevap verdi:

YSK kararlarına karşı Anayasa Mahkemesi’ne başvuru imkanı mevcut değil. Bu kadar Anayasa’ya aykırılık yapılırsa yapabileceğimiz bir şey yok ama her şeye rağmen yapamaz sanıyorum.

 

Prof.Dr. Mustafa Şentop / Anayasa Hukukcusu

İddialar Cumhurbaşkanı ibaresinde düğümlü

Mustafa Şentop Türkiye’nin önde gelen hukuk profesörlerinden olmasının yanısıra, Anayasa Uzlaşma Komisyonlarında görev almış, Anayasa Komisyonu Başkanlığı yapmış bir isimdir. Bütün bunlara ilaveten Cumhurbaşkanlığı sisteminin mimarlarından olan Şentop, bence meselenin hukukî boyutunu ortaya koyacak en ideal isimdir.

Şentop bu iddiaların düğümlendiği “cumhurbaşkanı” ibaresinin altında gizlemeye çalıştıkları sinsi oyunu şöyle açıkladı:

Yönetim sistemi değişikliğinden sonraki cumhurbaşkanı’nın, parlamenter sistemdeki cumhurbaşkanı’ ile tek ortaklığı, isim benzerliğidir. Parlamenter sistemin cumhurbaşkanı, başkanlık sistemindeki başkanla aynı değildir. İki makamın, isim benzerliği dışında hiçbir benzerliği yoktur. İcranın başında başbakanın olduğu parlamenter sistemdeki cumhurbaşkanı’na karşılık, başkanlık sistemindeki; bizim cumhurbaşkanı’ demeyi tercih ettiğimiz başkan’ hem cumhurbaşkanının, hem başbakanın ve hem de bakanlar kurulunun icra görevlerini üstlenmiştir. Bu bakımdan başkanlık sisteminin ilk seçimi olan 24 Haziran seçimini, Sayın Erdoğan’ın 2. Başkanlık seçimi gibi yansıtmak, isim benzerliği üzerinden tezgahlanan basit bir oyundur.

Kelimeler değil; içerdikleri anlam ve kapsam önemlidir. Hukuk lafza değil manaya itibar eder. Yeni sistemde cumhurbaşkanı yerine başkan’ ifadesini kullansaydık acaba bu kişiler şimdi yine ‘Erdoğan iki defa aday oldu, artık olamaz’ diyecek miydi?”

         Kafamızı allak-bullak ettikleri konu meğer ne kadar basitmiş… Bu durumda “3. defa” ifadesini de, özellikle “aldatmaca” olarak kullanıyorlar demektir.

ANAYASA MAHKEMESİ REDDETTİ”

Şentop Anayasa Mahkemesi’nin konuya yaklaşımını da yakın zamandan bir örnekle ortaya koydu:

Sayın Gül 7 yıllığına cumhurbaşkanı seçilmişti. Anayasa değişikliğinden sonra Sayın Gül’ün tekrar aday olamayacağına dair TBMMde yaptığımız kanunî düzenlemeyi, Anayasa Mahkemesi iptal etti, herkes gibi Gül’ün de yeni düzenleme çerçevesinde; 5 yıl için tekrar aday olabileceğine karar verdi. Üstelik o zaman değişen sadece seçim yöntemiydi, statü, görev ve yetki değişikliği yoktu.”

 

Doç.Dr.Tolga Şirin / Anayasa Hukuku Uzmanı

"Tartışma Erdoğan’ın görev süresiyle ilgili değil, politik"

Şirin, Anayasa Mahkemesi’yle ilgili iktidar kanadından gelen eleştirilerin Erdoğan’ın görev süresiyle ilgili olmadığını, tartışmaların hukuki olmaktan çok politik olduğunu iddia ederek, bu konuda şöyle konuştu:

Bir erken seçim kararı alınırsa zaten anayasada bir hüküm var.  116. maddeye göre ’Cumhurbaşkanının ikinci döneminde meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.’

Dolayısıyla erken seçim hâlinde Erdoğan’ın aday olmasında sorun yoktur.  Bir erken seçim için meclisin üye tam sayısının beşte üç çoğunluğunun seçimlerin yenilenmesine karar vermesi gerekir. Bu çoğunluk 360 milletvekili demektir. Dolayısıyla diğer partilErden birinin erken seçim konusunda destek vermesi gerekir. CHP, bu yönde bir irade olursa buna katılacağını defalarca kez söylemişti. Yani eğer bir sürpriz olmaz ve AKP yeni bir anayasal mağdurluk devşirmek istemezse Haziran 2023’teki olağan tarihten önce bir erken seçim yapılacaktır.

Ben bu polemiklerle esasen MHP ve Soylu’nun kendilerine yeni bir politik alan açtıklarını düşünüyorum. Belli ki aralarında bir ittifak var ve Erdoğan sonrası veya Erdoğan’a rağmen sağ siyaset içinde bir müttefikliğin alt yapısı hazırlanıyor olabilir.  Tabii bunlar birer spekülasyon.

Fakat her hâlükârda bundan zarar gören Anayasa Mahkemesi ve dolayısıyla hukuk devletidir. Toplumumuz, bu türden politik hesaplara karşı Zühtü Arslan’ın yanında olmalıdır.

“Erdoğan’ın yeniden adaylığı Anayasa Mahkemesi’nin önüne gelmeyecek”

Şirin, Erdoğan’ın görev süresiyle ilgili konunun zaten Anayasa Mahkemesi’nin değil YSK’nın konusu olduğunu da kaydederek, şöyle konuştu:

2023’e gelindiğinde aday olmak istediğinde böyle bir tartışma olursa öncelikle YSK karar verecek. Bizim anayasamıza göre YSK kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz. Dolayısıyla teknik olarak Anayasa Mahkemesi’nin devreye girmesi ihtimali zaten çok düşük. İnsan Hakları Sözleşmesi de cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili bir hüküm barındırmadığından AİHM’de devreye giremeyecek. Eğer olur da bir tartışma çıkarsa bu hukuksal olmaktan çok politik bir tartışma olacak ve yine muhtemelen mahkemeler devreye giremeyecek. YSK’nın şu anda görev yapmakta olan üyelerinin durumu tartışma konusu olacaktır.

“Şu an YSK’ya bir tespit başvurusuna gerek yok”

Şirin, YSK’ya Erdoğan’ın görev süresiyle alakalı olarak bir tespit başvurusunda bulunup bulunamayacağına dair de şu görüşleri dile getirdi:

Şu an böyle bir başvuruya gerek yok böyle bir tespit kararına gerek yok. Bu ancak erken seçimi kararı alınması olasılığında gündeme gelir. Şu anda AYM ile süren gerilimin bununla ilgili olmadığını düşünüyorum. Gerilim daha çok mahkemenin hükûmetin politik ajandası ile uymayan bazı kararlarından ve mahkemeye tam olarak hâkim olamamasından duyulan rahatsızlıktan ileri geliyor olabilir. Bu rahatsızlıkların eleştirel bir dille ileri sürülmesi mümkündür fakat böylesi bir yıkıcı üslubun zaten krizde olan hukuk devletini daha da yaralayacağı açıktır.

Sonuç itibarıyla olağan durumda, Erdoğan'ın bir erken seçim olmadıkça yeniden Cumhurbaşkanı adayı olması olanaklı değildir. Şu anda sürdürmekte olduğu Cumhurbaşkanlığı görevinin sona ereceği an olan 9 Temmuz 2023 günü saat 00.00'dan sonraki herhangi bir seçimde de aday olamaz.