SP Genel Başkan Yardımcısı, gündemi Mardin’de değerlendirdi

POLİTİKA

Mardin’de basın toplantısı düzenleyen Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Fesih Bozan, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan çıkışını kıymetli ve değerli buldu, desteklenmesi gerektiğini belirtti. Bozan, ayrıca TUSAŞ’a düzenlenen terör saldırısını kınadı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim'de terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’a, örgütü lağvetmesi koşuluyla, "Umut hakkı için başvurması ve TBMM’de DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşması" için çağrı yapması, Türkiye'de büyük yankı uyandırdı. MHP’liler, Bahçeli’nin çağrısını “milat” olarak nitelendiriyor. Siyasi partilerde çağrıyla ilgili farklı değerlendirmeler yapılıyor.

Mardin merkez Artuklu ilçesinde bir kafede Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Salih Kahraman ve Saadet Partisi Mardin İl Başkanı Hacı İlhan’ın katılımıyla basın toplantısı düzenleyen Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Fesih Bozan, Bahçeli’nin çıkışını kıymetli ve değerli buldu, desteklenmesi gerektiğini belirtti.

‘BARIŞA YÖNELİK ATILAN HER ADIM İLE SÖZÜN KIYMETLİ VE DEĞERLİ OLDUĞUNU KABUL EDİYORUZ’

Bozan, “Devlet Bahçeli’nin Kürt meselesi ile alakalı Apo’nun mecliste konuşması ile alakalı hiç milletin beklemediği ve tahmin dahi edemediği şekilde çıkışlar yaptı. Bizler, gençlerimiz ölmesin, anneler ağlamasın, ülkemiz barışa, huzura, kardeşliğe, sevgiye, birlik ve beraberlik içinde kalabilsin diye barışa yönelik atılan her adımın, her sözün kıymetli ve değerli olduğunu kabul ediyoruz. Ve bunun desteklenmesi gerektiğine inanıp tavsiye ediyoruz. Çünkü ölümler, kan ve gözyaşılar ülkelerin birliğini ve gücünü dağıtan kötü olan uygulamalardır. Bir ülkenin barışı için ne gerekiyorsa, kimin elinden oluyorsa tabi ki bunun olması gerekir.”

‘TERÖRÜN HER TÜRLÜSÜNÜ LANETLİYORUZ’

Bozan, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ'ye (TUSAŞ) yönelik terör saldırısıyla ilgili, “Ankara Kahramankazan'da bulunan TUSAŞ’a düzenlenen terör saldırısında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum ve terörün her türlüsünü lanetliyoruz.” dedi.

DSC_0005.JPG

İşte Bozan’ın tam konuşması…

EKONOMİ, REFAH VE ADALET
•Çiftçi, Emekli, esnaf, üretici, genç ve kadınıyla tüm vatandaşlarımız olarak çok ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Her gün gelen zamanlar ve vergi artışları silindir gibi vatandaşı ezmektedir.
•Vatandaşımız markete, kasaba, pazara gidemez, çiftçi tarlasını ekemez oldu. Bir avuç sermaye sahibi servetine servet katarken vatandaşlarımız giderek fakirleşiyor.

MARDİN
Bu ekonomik sıkıntıda Mardinli hemşehrilerimiz de nasibini alıyor
•Mardinli çiftçilerimizin yıllardır elektrik Tedaş sorunları var
•Çiftçilerimiz girdi maliyetlerinin fahiş artışından tarlasını ekemiyor
•Tarlasını eken çiftçimiz İktidarın düşük verdiği fiyat yüzünden buğday, arpa ve mısırını zararına satıyor
•Gençlerimiz işsiz, imkan bulan yurt dışına, aileler mevsimlik işçi olarak Batı illerimize gitmek zorunda kalıyor

TÜRKİYENİN GENEL DURUMUNA KISACA BAKALIM
Credit Suisse’in küresel servet raporu, 2022 yılındaki raporuna göre Türkiye’de çok ciddi bir gelir adaletsizliği görülmektedir.
* Türkiye'de nüfusun en zengin yüzde 1'inin toplam servetten aldığı pay yüzde 39,5 oldu.
* Nüfusun en zengin %5'lik kesimi toplam servetten yüzde 59,2 pay alırken, nüfusun %95'lik kesiminin aldığı pay sadece yüzde 40,8 oldu.
* Nüfusun en zengin %10'luk kesimi ise toplam servetin yüzde 69,8'ine sahip.

VATANDAŞ BORCUNU ÖDEYEMİYOR
UYAP üzerinden açılan ve icra dairelerinde derdest bulunan toplam dosya sayısı 13 Eylül itibariyle 22 milyon 750 bine yükselmiş.
Gençlerimiz ve diğer yetişkinler gelecek ile ilgili umutları kalmadı, yolunu bulan yurt dışına gidiyor. Bu yılın ilk altı ayında Türkiye’den Avrupa ülkelerine toplam 28 bin 224 iltica başvurusu yapılmış. İlticada Türkiye 5. Sırada.
Büyük bir kısım Emeklimize reva görülen, 12.500 TL ile ölüme kadar sürünün denilmektedir

ÇİFTÇİ
İktidar adete “Tarım çiftçisine ekme, Hayvan besicisine besleme” diyor
Çiftçimiz, girdi maliyetlerinin fazla oluşundan dolayı tarlasını ekemez hale geldi, Buğdayı mısırı maliyetinin altına satarken, sebze ve meyveler tarlada kaldı. İktidarın kendisinin çıkardığı kanuna göre Milli Gelirin %1 olan destek 411 Milyar TL olması gerekirken 2024 bütçesine sadece 91 Milyar TL ödüyor ama diğer taraftan faize 1 Trilyon 254 Milyar TL ödenek ayırıyor.

VATANDAŞ VERGİYE ÇALIŞIYOR
* 2020-2025 Yılları arası vergi artışı %1.241 olmuş.
AKP iktidarı bu yıl akaryakıta 48 kez zam yaparak vatandaştan geçen yıla göre 3.2 kat artarak, Tam 243 milyar lirayı vergi toplamış

KRİZ DERİNLEŞTİ KEPENKLER İNİYOR
* Bu yılın ilk 8 ayında 28 bin 172 firma ve 57 bin esnaf kapandı.
Baba ekonomist Oğul ekonomist Damat ekonomist Ama Türkiye Eflasyonda:
• Dünyada 3.
• G-20 ülkeleri arasında 2.da
• Avrupa’da ise Türkiye açık ara birinci ve 31 ülkenin yıllık enflasyonu Türkiye’nin temmuz ayındaki aylık enflasyonun altında”
Vatandaşa tasarruf derken, Devletin bütün kurumları israf ve savurganlık deryası haline gelmiş. Hele bir saray var ki para dayanmıyor!

ADALET VE HUKUK YOK
İktidar Hakkın değil, güçlünün hukukunu uyguluyor. Hukuk parası ve dayısı olana çalışmıyor.
•Türkiye Hukukun Üstünlüğü kategorisinde 2023 yılı raporuna göre 173 ülke arasında Türkiye dünyada 148; Avrupa’da 45 ülke içeresinde ise sondan ikinci 44. Sırada yer alıyor.
•Küresel Organize Suçlar Endeksi 2023: Türkiye Avrupa’da 1. Dünyada 193 ülke içinde 14. sırada

VATANDAŞIMIZ MUTSUZ
•Dünya'nın en mutlu ülkeleri sıralamasında 2022 yılındaki bir rapora göre Türkiye Toplam 137 ülke arasında ancak 112. sırada yer alabiliyor

CUMHUR İTTİFAKININ SON GÜNLERDEKİ ÇIKIŞI VE KÜRT MESELESİ
“Yumurta içerden kırılırsa hayat bulur, dışarda kırılırsa hayat son bulur.”
Cumhuriyet döneminden bugüne kadar, farklı doj da devam eden Kürt halkına yönelik yapılan inkar, asimilasyon, baskı, güvenlikçi politikalar, terör ve dış mihraklar yüzünde 40 yıldır yaşanan acıların son bulması, barışın sağlanması, annelerin ağlamaması ve gençlerin ölmemesi için samimi olarak söylenecek her söz ve atılacak her adım önemli ve desteklenmelidir. Kürt Meselesine, günlük ve mevsimsel konjöktüre göre, siyasi beklentilere, çeşitli iç ve dış zorlama ve planlara, göre yaklaşılmamalıdır.

Kürt Meselesi, Kürt halkının insani, İslami ve hakkın gereği olan haklarının, anayasa, adalet, eşitlik ve kardeşlik zemininde değerlendirilmesi ve çözülmesi gereken en önemli sorunumuzdur.

Hak, birileriyle pazarlıklar sonucu veya birilerinin lütfetmesiyle değil, adalet gereği, Rum 22, Hucurat 13, evrensel insan hakları, eşit yurttaşlık ve kardeşlik hukuku çerçevesinde verilmelidir. Bu birlik, beraberlik, huzur, barış ve iç cephenin güçlenmesi için önemlidir. Küresel güçlere ve şiddet yanlılarına malzeme verilmemelidir.

Bu sorunun öneminden dolayı, 2018 yılında Genel Başkanımız Sayın Temel Karamollaoğlu, Coğrafyamızda ‘kardeşlik iklimi’nin sağlanması gerektiğini, Türkiye, İran, Irak, Suriye ve teröre bulaşmamış Kürt Parti, aşiret ve temsilcileri katılmasıyla ‘Barış, İstikrar ve Kardeşlik’ başlığı altında “Diyarbakır’da geniş katılımlı, bölgesel bir konferans organize edilmeli” demişti. 4 ülkede yaşayan Kürt halkının sorunlarını bu dört ülke İslami, İnsani, hak ve adalet zemininde çözmezse dış güçler ilgilenir ve bölgeye huzur ve barış gelmez. Unutmayalım ki, “Yumurta içerden kırılırsa hayat bulur, dışarda kırılırsa hayat son bulur.”

GÜNDEM DEĞİŞTİRMEK İÇİN YENİ ANAYASA VE YUMUŞAMA
•1982 Darbe Anayasası bugüne;
•19 Kez değiştirilmiş. AKP iktidarı tarafından 12 kere değiştirilmiş.
•177 Maddeden, 134 maddesinde değişiklik yapılmış.
•AKP mevcut anayasaya uymuyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi olsun Anayasa Mahkemesi olsun aldığı kararlara uymuyor.
AKP İktidarı ekonomide, yatırımda, tarımda, insan hakları ve özgürlükleri, Adaleti sağlamak istiyor da, mevcut anayasanın hangi maddesi engel oluyor?
AKP İktidarının yeni anayasa ve Yumuşama ile ilgili söylemlerinde samimi olmadıklarını bize gösteriyor.
Temel maksadın Erdoğan’a tekrar Cumhurbaşkanı seçme yolunun açılması olduğu açıktır.

ÖZETLE
Son 22 yıldır tek başına iktidar olan Erdoğan/AKP iktidarı, ekonomide, tarımda, üretimde, insan hakları ve özgürlüklerinde, yargı mekanizmasında, devletin yönetim kademelerinde, dış politikada, eğitim ve ahlaki yozlaşmada, sağlıkta, can güvenliğinde, kutuplaştırmada, çete ve mafya liderlerinin söz sahibi olmasında… öyle kötü bir yönetim ve icraat gösterdi ki insanları hayatından bezdirdi ve çok çok yordu.

İSRAİL / GAZZE
Katliam vahşet ve soykırım
Tam 1 Yılı geçti
Aslında 1 yıldır değil, 76 yıl bu işgal ve soy kırım devam ediyor.
Bütün dünyanın ve Müslüman ülkelerin gözü önünde, Gazze ve Lübnan’da İşgal, katliam, vahşet, soykırım, sürgün, hapis, zindan, işkence
Türkiye kestim dediği ticareti devam ediyor.

Kürecik’ten istihbarat sağlamaya ve Azerbaycan petrolünü Ceyhan üzerinden akıtmaya devam ediyor.

Türkiye bir an önce ticareti kesmeli Kürecik ve Ceyhan’daki vanaları kapatmalıdır
İsrail’e karşı Protestolar, Basın açıklamaları, yürüyüşler, Mitingler ne gerekiyorsa hepsi yapıldı. Son seçenek Türkiye’nin öncülüğünde ASKERİ MÜDAHALE KALMIŞTIR.
Hani Erdoğan “İslam Ordusunu Kurmuştu”

BM ve NATO gibi Uluslararası kurumlar ABD’nin güdümünde İsrail’i korumaya devam ediyor.

Müslümanların tek kurtuluş çaresi, farklılıklarını bir kenara bırakarak bizim yıllardır söylediğimiz; İslam Birleşmiş Milletleri, İslam NATO’su, İslam Dinarı, İslam Ortak Pazarı, İslam Kültür İş Birliğini kurmaları gerekir. Çünkü güce karşı, güç gerekli.
Müslüman ülkelerin dağınıklığı böyle devam ederse ve işbirlikçi liderler tarafından yönetilmeye devam ederse, İsrail inancına göre "Arz-ı Mev'ud" haritasını oluşturmak için adım adım, ülke ülke işgal ve katliamlarını sürdürecektir.