Hindistan'da ortaya çıkan Kara Mantar (Mukormikoz) hastalığı nedir? Bulaşıcı mı? Belirtileri neler? Tedavisi var mı? Hangi ülkelerde var?
İlk olarak Hindistan’da ortaya çıkan kara mantar (Mukormikoz) hastalığı Meksika’ya da sıçradı. Peki Hindistan'da ortaya çıkan kara mantar hastalığı nedir? İnsandan insan bulaşır mı yani bulaşıcı mıdır? Belirtileri nelerdir? Tedavisi var mı? Kara mantar hastalığı tedavisi var mı?
Kara mantar olarak da bilinen mukromikoz hastalığı Meksika’da da ortaya çıktı. Meksika'da bir kişide kara mantar hastalığının tespit edildiği açıklandı.
Sağlık yetkilileri, hastanın enfeksiyon nedeniyle sol gözünü, burnunu ve damağını kaybettiğini, ayrıca beynin de etkilenmesinin an meselesi olduğunu belirtti. Ayrıca hastanın hayati riskinin yüksek olduğu bildirildi.
Dünya genelinde Covid-19 salgınıyla mücadele devam ederken, bir yandan da insan sağlığını olumsuz etkileyen kara mantar hastalığının daha fazla insana sıçramaması için mücadele veriliyor. Hastalık özellikle Hindistan'da gittikçe yayılıyor. Her gün binlerce insanın virüse yakalandığı ülkede, şimdi de kara mantar hastalığı nedeniyle ciddi sorunlar yaşanmaya başlandı.
Normalde nadir görülen ve mukormikoz olarak da bilinen bu enfeksiyonda hayatta kalma ihtimali yüzde 50 olarak kayıtlara geçiyor. Bazı hastalar ancak tek gözleri alınırsa hayata tutunabiliyor.
Doktorlar, hastalığın Covid-19 tedavisinde kullanılan stereoidlerle bağlantısı olduğunu söylüyor. Özellikle diyabet hastaları risk grubunda görülüyor.
Doktorlar, kara mantar enfeksiyonunun, Covid-19 hastalarında iyileştikten 12-18 gün sonra ortaya çıktığını ifade etti.
KARA MANTAR (MUKORMİKOZ) NEDİR?
Bir enfeksiyon hastalığı olan mukormikoz, genellikle toprak, bitki, gübre veya çürüyen meyve ve sebzelerde bulunan mukor küfüyle temas sonucu ortaya çıkıyor. Sinüs, beyin ve akciğerleri etkileyen kara mantar, diyabet hastalarında veya kanser ile AIDS hastaları gibi bağışıklık sistemi ciddi şekilde zayıflamış kişilerde hayati tehlikeye yol açabiliyor.
BELİRTİLERİ NELER?
Mukormikoz hastalarında ortaya çıkan belirtiler arasında, burun etrafındaki deride siyahlaşma veya renk değişmesi, burunda kanama veya tıkanma, göğüs ağrısı, nefes darlığı, öksürükle kan gelmesi, gözde şişme veya ağrı, bulanık veya çift görme ve son aşamada da körlük yer alıyor.
Doktorlar hastaların çoğunun görme yetilerini yitirmeye başladıktan sonra geldiğini ve bunun da tedaviyi zorlaştırdığını söylüyor.
TEDAVİSİ VAR MI?
Tedavide geç kalınmış vakalarda enfeksiyonun beyne ulaşmaması için gözün alınması gerekiyor.
Bazı vakalarda doktorların iki gözü birden alması, bazı nadir vakalarda ise çene kemiğini alması gerekebiliyor.
Hastalığın tedavisinde kullanılan yalnızca bir ilaç var. Enjektörle yapılan bu ilacın her bir dozu 48 dolar ve 8 hafta boyunca her gün yapılması gerekiyor.
ÖLÜM ORANI NE?
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi verilerine göre, mukormikoz vakalarının yüzde 54'ü ölümle sonuçlanıyor.
Ancak bu oran, hastanın genel durumu ve enfeksiyonun vücudun hangi kısmını etkilediğiyle bağlantılı olarak değişebiliyor.
BULAŞICI MI? İNSANDAN İNSANA BULAŞIR MI?
Hastalık bulaşıcı değil; yani insandan insana veya hayvandan insana bir bulaşma söz konusu değil.
Fakat havadaki veya ortamdaki mantar sporları ile bu küf mantarı yayılabiliyor.
Uzmanlar, vücutta birçok bakteri ve mantar olduğunu, ama bağışıklık sistemi sayesinde bunların kontrol altında tutulduğunu söylüyor.
Kanser tedavisi, diyabet veya steroid kullanımı nedeniyle bağışıklık sistemi zayıfladığında ise bu organizmalar hızla çoğalıp enfeksiyona yol açabiliyor.
Doktorlar mukormikozun, yoğun bakımdaki hastaların hayatını kurtarmak için verilen streoidler tarafından tetiklendiğini düşünüyor.
Bağışıklık sisteminin koronavirüse karşı hararetli mücadelesi, vücuda zarar vermeye başladığında kullanılan steroidler, bazı insanlarda bu mücadele sırasında oluşan akciğer iltihabını önleyebiliyor.
Fakat aynı zamanda bağışıklığı da düşürüyor ve hem diyabet hastalarında hem de şeker sorunu olmayanlarda kandaki şeker seviyesinin yükselmesine yol açabiliyor.
Mukormikoza yol açan şeyin de bağışıklık sistemindeki zayıflama olduğu sanılıyor.
Hindistan'daki vaka artışında, hastanelerdeki ortamın ve cihazların hijyenik olmamasının da etkili olabileceği belirtiliyor. Ancak bu konudaki çalışmalar henüz sonuçlanmış değil.
Diyabet ve Metabolik Sendrom: Klinik Araştırma dergisinde yazan araştırmacılar, Hindistan'da ikinci Covid-19 dalgasının birçok bakteri ve mantar enfeksiyonuna da yol açmış olduğunu belirtiyor.
Bunda, düşük oksijen oranı, diyabet, bağışıklığın baskılanması, hastanede solunum cihazına bağlanma ve uzun süreli kalış gibi birçok etkenin rol almış olabileceği ifade ediliyor.
Uyarı: Bu haber genel bilgi verme amaçlıdır; teşhis veya tedavi konusunda tıbbi tavsiyelerin yerine kullanılmamalıdır. Haberde dile getirilen konularda endişe duyulması halinde doktora başvurulmalıdır.