Mucize tarif; bu hastalıkları bıçak gibi kesiyor: İkşut

SAĞLIK

Mardin'e özgü şifalı bir ot olan ikşut, karaciğer yağlanması, hepatit ve şeker tedavisine iyi geliyor. Ortaçağ’ın tıp, eczacılık ve botanik bilgini olan İbn-i Baytar, günümüzde bile verdiği bilgilerle hastalıklara çare olmaya devam ediyor. Kaleme aldığı bilgiler hem Türkçe’ye hem de Almanca’ya çevrilen İbn-i Baytar, sadece Mardin yöresinde yetişen ikşut otunu işaret etmiştir. Üretmiş olduğu ilaçlar ile dünyanın en iyi eczacılarının başında gelen İbn-i Baytar'ın önerdiği iddia edilen ikşut otu bitkisi hastalıklara şifa oluyor.

İbn-i Sina'dan sonra 13. yüzyılda Endülüs'te yetişen büyük Müslüman botanik âlimi ve eczacı olan İbn-i Baytar, günümüzde hala varlığını sürdüren "Bitkisel İlaç ve Gıdalar Sözlüğü" kitabında sağlıklı yaşam için kullandığı bitkilerin sırlarını vermeye devam ediyor.

Üretmiş olduğu ilaçlar ile dünyanın en iyi eczacılarının başında gelen İbn-i Baytar'ın önerdiği iddia edilen ikşut otu bitkisi hastalıklara şifa oluyor. Büyük botanik alimi İbn-i Baytar, İslam alimlerinin eserlerinden okumalar yapmış ve ilaçları kıyaslama yoluna giderek onların kimyasal özelliklerini incelemiştir. Ünlü alimin bu yöntemleri kendisinden sonraki botanik ve tıp ilmine katkılarda bulunmuştur.

İKŞUT OTU NEDİR?

13. yüzyılda Endülüs'te yetişen büyük Müslüman botanik âlimi n-i Baytar'a ait kitabın 300 yıllık el yazması kopyası 'Tabiat Eczanesi'nde yer alan 300 çeşit bitkiden elde edilen karışımlar hastalıklara şifa olmaya devam ediyor.

Mardin'de 600 yıllık tarihi Tellallar Çarşısı'nda babadan devraldığı aktarlık mesleğini devam ettiren Remzi Yağmurcu, İn-i Baytar'a ait olduğunu belirttiği el yazması kitabın kopyasında yer alan 300 çeşit bitki, nebat ve baharat türü karışımlarla birçok hastalığa şifa dağıttığını ileri sürüyor. 25 yıllık aktar Remzi Yağmurcu, 'Tabiat Eczanesi' (El mecmue bedeniye fi ilmi hikmen muktesar el adviye el müfrede İbn-i Baytar) kitabında yazılan şifa reçetelerini, milimetrik karışımlarla, hastalıklara karşı tedavi amaçlı bitkisel ilaç yaptığını söylüyor.

İBN-İ BAYTAR EN ÇOK MARDİN'DE YETİŞEN İKŞUT BİTKİSİNİ KULLANDI

Kullanan hastaların çoğu iyileşme belirtileri ve azalan şikayetlerle gelip kendisine teşekkür ettiğini belirten 35 yıllık imam olan Remzi Yağmurcu, "Kitapta yazılan şifalı bitkilerde en çok satılan bitki ikşuttur. Türkçe'de Küsküt otu olarak bilinen İkşut, Arapça'da 'yerekan', mahalli Arapça'da ise 'Ebu safar' olarak bilinir. Ortaçağ'ın en büyük botanik bilimcisi İbn-i Baytar'ın müfredat kitabında ikşut ile ilgili faydalı bilgiler yer alıyor. Hicri 1168 tarihinde yazılan kitapta bu bilgileri görüyoruz. Yurdun dört bir yanında ikşut bitkisi için gelen özel siparişler alıyoruz. Mardin'e özgü şifalı bir ot olan ikşut, karaciğer yağlanması, hepatit ve şeker tedavisine iyi geliyor. Mayıs, ağustos dönemi boyunca toplanan bu ot, kurutulduktan sonra kullanıma hazırlanıyor. Ayrıca kanser için önemli şifa kaynağı olan ısırgan otu, en çok ilgi gören bitki türüdür. Birçok kanser türü üzerinde etkili, acı ve sızıları azaltıyor." dedi.

"İBN-İ BAYTAR 14000 BİTKİYİ İNCELEDİ"

Kitabın yüzyıllardır babadan oğula el değiştirdiğini belirten Yağmurcu, şöyle konuştu:

"25 yıldır İbn-i Baytar'ın kitabında yazılan şifalı bitkilerden elde ettiğim karışımlarla, hastalar önce Allah sonra bu ilaçlarla şifa buluyor. Kitaba gözüm gibi bakıyorum. Dedelerimden kalma bir kitaptır. İbn-i Baytar tarafından kaleme alınmış kitapta birçok hastalığa iyi gelen şifalı bitkiler yer almaktadır."

İşte bitkilerle şifa dağıtan İbn-i Baytar tarafından önerildiği iddia edilen ve sadece Mardin yöresinde yetişen ikşut otu ile ikşut otunun iyi geldiği o rahatsızlıklar...

İKŞUT OTUNUN İYİ GELDİĞİ RAHATSIZLIKLAR

Mardin yöresinin meşhur bitkisi İkşut otu, başta karaciğer yağlanması olmak üzere böbrek rahatsızlıklarında, bulanık görme, göz yorgunluğu için bölgedeki aktarlar ve baharatçılar tarafından tavsiye edilmektedir.

Antioksidan ve antikanser etkilere sahip olan ikşu otu Mardin yöresinde ise, karaciğer problemleri ve diz ağrıları için sıkça kullanılır.

İKŞUT OTUNUN MUCİZEVİ TARİFİ

Türkiye'de sadece Mardin yöresinde yetişen ve Mardin kültürüyle özdeşleşen İkşut otunun kullanımı ise şu şekildedir:

Yarım litre kaynamış suya 2 yemek kaşığı ikşut otu atılarak sabaha kadar demlenir.

Daha sonra süzülüp sabah aç karına içilerek tüketilir.

İKŞUT OTU TEDAVİ SÜRESİ

Yaklaşık bir ay günde 3-4 su bardağı içilerek kullanılması önerilir. Kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız! Bebekler ve çocuklarda da doktor tavsiyesi ile kullanılır.

Remzi Yağmurcu İkşut Otu ile ilgili olarak ayrıca şu bilgileri verdi:

"İkşut otu Mardin'e özgü ve sadece Mardin'de yetişen bir ottur. Buranın iklimi yazları çok sıcak, kışları da çok soğuk olduğundan sadece Mardin dağlarında bulunan bir ottur. Mardin halkı ona 'kşul' diyor, Türkçede ise ikşut olarak biliniyor. Şehrin biraz dışında bulunuyor. Dağlık alanlarda ve özellikle kayalık bölgelerde çok bulunuyor, bahar aylarında filizlenmesi ile birlikte yaz aylarında artık toplanmaya başlıyor. Kışa doğru gittiğinde de yavaş yavaş kuruyor ve ilkbaharda tekrar çıkmaya başlıyor. İkşut otunun çok güzel faydaları var.

"Şeker hastalığına iyi gelen bir bitkidir"

İkşut otu, Hipoglisemi yaşayan insanlara iyi gelir. Şekerin düşürülmesine çok yarayan bir bitkidir. İkşut otunun şekerden hariç tansiyonu düzenlediğini de biliyoruz. Genelde hipertansiyon dediğimiz tansiyonlarda da çok güzel etkilerinin olduğunu tespit ettik.

Karaciğer bir nevi vücudun bütün kimyasallarını vücuttan arındıran tek organdır. Karaciğerin bazı virüs hastalıkları var. Biz onlara da ALT ve AST tıp dilinde diyoruz. ALT ve AST enzimleri yükseldiği zaman sarılık hastalığı yani hepatit oluşuyor. Hepatit A, Hepatit B, Hepatit C ve Hepatit D oluyor. Özellikle ikşut otunun Hepatit B ve Hepatit C üzerinde çok büyük etkisi var. Şu an siroz hastalarında bile tedavisi yapılmakta. Özellikle Hepatit B taşıyan insanlar yani taşıyıcı olan insanlar o virüs kolay kolay vücutlarından gitmiyor. Bundan dolayı ikşut otunu biz o hastalar için tavsiye ediyoruz. ALT'yi düşürme özelliği var yani dengeleme olayı bir de AST'yi düzenleme özelliği var.

"İkşut otunu cam kaplarda kullanmayı tavsiye ediyoruz"

İkşut ile diğer otların toplama metotları farklı değil. Genelde balkonlarda veya damlarda serilerek kurutularak elde ediyoruz. Yeşilini değil, biz kurusunu tavsiye ediyoruz. Onun bir yıllık ömrü var. Bu da kapalı alanlarda yani kaplarda, cam kaplarda özellikle tavsiye ediyoruz. Çünkü onun uçucu maddeleri var. Onlar gittikten sonra hiçbir faydası kalmaz. Ondan dolayı kullanan insanlara da kapalı kaplarda kullanmayı tavsiye ediyoruz.

İkşut Nasıl Tüketilir

Özellikle Hepatit B ve C hastalarında biz şunu tavsiye ediyoruz; 5 yemek kaşığı ikşut otu yaklaşık 2 litre suya ekliyoruz ve 10-15 dakika boyunca kaynatıyoruz ve onu soğumaya bırakıyoruz. Soğumaya bıraktıktan sonra süzüyoruz ve cam şişelerde muhafaza ediyoruz. Muhafaza ettiğimiz ikşut otunun suyunu buzdolaplarında da saklayabiliyoruz. Her sabah aç karnına bir su bardağı içilmesi lazım ve gece yatmadan önce bir bardak içilmesini tavsiye ediyoruz. Zaten biz hastalara bunu tavsiye etmeden önce de onların DNA, Hepatit sonuçları VE ALT ve AST enzimlerini kontrol ederek bir aylık bir tedavi süreci veriyoruz. Bir ay boyunca ikşut otunun suyunu kullanan insanlar sadece bir aylık diyet veriyoruz. Bir aydan sonra yüzde 200 sonuç alıyoruz."