Uzmanından yaz sıcaklarında egzersize dikkat: Saat, su ve klima kullanımı belirleyici rol oynuyor

SAĞLIK

Fizyoterapist Mehmet Şerif Bilben, sıcak havalarda bilinçsiz yapılan egzersizlerin, su kaybının ve klima kullanımındaki hataların kas tutulmaları ve ağrılara yol açtığını belirterek, önemli uyarı ve tavsiyelerde bulundu.

Yaz aylarında artan hava sıcaklıkları hem günlük yaşamı hem de fiziksel aktiviteleri etkiliyor. Özellikle egzersiz yapan bireylerin sıklıkla karşılaştığı kas tutulmaları, kramplar ve baş ağrıları konusunda uyarılarda bulunan Fizyoterapist Mehmet Şerif Bilben, sıcak havalarda sağlığı korumak için dikkat edilmesi gereken noktaları sıraladı.

Fizyoterapist Bilben, yaz aylarında egzersiz yapanların karşılaştığı sağlık sorunları, klima kullanımının vücut üzerindeki etkileri, yüzme sırasında dikkat edilmesi gerekenler ve romatizmal hastalıklarla ilgili'ya önemli uyarılarda bulundu.

“Yaz aylarında zaman dilimine dikkat edilmelidir”

Yazın sıvı kaybı beraberinde birçok fizyolojik sorunu da beraberinde getirdiğini belirten Bilben, “Yüksek sıcak havalarda öncelikle dikkat edilmesi gereken en önemli unsur, gün içerisinde hangi saatlerde dışarı çıkıldığı ya da egzersiz yapıldığıdır. Özellikle yaz aylarında, genel olarak öğle saatleri yani saat 12.00 ile 16.00 arasında dışarıda bulunmak, yürümek, gezmek ya da herhangi bir fiziksel aktivite yapmak sağlık açısından son derece risklidir. Zaten bu saatlerde dışarıda bulunulması tıbben de önerilmiyor. Bu nedenle egzersiz yapmak isteyen kişiler için en uygun zaman dilimi sabahın erken serin saatleri ya da akşam gün batımına yakın olan saatlerdir. Ancak sıcaklık her durumda yüksek olabileceği için sadece saate dikkat etmek yetmez. Bu saatlerde de vücut sıvı kaybetmeye devam edeceği için bol su içilmesi şarttır. Su kaybı sadece susuzluk hissine neden olmuyor; beraberinde kas yorgunluğu, kramp, baş ağrısı gibi birçok fizyolojik sorunu da beraberinde getiriyor. O yüzden özellikle yazın, hem egzersiz yapacağımız saatlere hem de yeterli sıvı alımına çok dikkat etmemiz gerekiyor.” şeklinde konuştu.

“Yazın egzersiz sonrası kas ağrıları, kramplar ve baş ağrıları görülebilir”

Sıcak havalarda egzersiz sonucunda oluşan rahatsızlıklara değinen Bilben, “Yazın yapılan egzersizler sonucunda, eğer yeterli miktarda su tüketilmezse vücutta birden fazla şikâyet baş gösteriyor. Egzersiz sırasında ve sonrasında özellikle kas ağrıları, genel vücut ağrısı ve baş ağrısı şikâyetiyle gelen çok sayıda kişi oluyor. Bize şu soruyu soran çok oluyor: ‘Ben düzenli spor yapıyorum ama neden ağrılarım geçmiyor?’ Bu soruya tek bir yanıt vermek mümkün değil; çünkü bu tür durumlara çok yönlü bakmak gerekiyor. Sadece egzersiz yapmak yeterli değil; kişilerin beslenme alışkanlıkları, vitamin ve mineral değerleri, uykusu, genel sağlık durumu gibi birçok faktör bu süreci etkiliyor. Spor yapıp hâlâ kas ağrısı yaşayan birçok kişi var ve çoğu zaman bu kişiler eksik besleniyor ya da su tüketimi yetersiz oluyor. Bunun yanında geçmeyen kramplar da günümüzün çok yaygın sorunlarından biri haline geldi. Bu krampların temel sebebi genellikle sürekli aynı pozisyonda kalmak, hareketsizlik, düzensiz ve dengesiz beslenme. Yeterince kaliteli protein, vitamin, mineral alınmadığında kaslar yeterince toparlanamıyor ve kramplar kronikleşiyor. Bu yüzden özellikle bu sıcak aylarda egzersiz ve beslenmeye her zamankinden daha fazla özen gösterilmelidir.” ifadelerin kaydetti.

“Klima altında uzun süre kalmak kas tutulmalarına neden oluyor”

Bilben, ev ve araçlarda bulunan klimanın yanlış kullanımının kişiye verdiği zararları aktararak, “Yaz aylarında insanlar serinlemek için doğal olarak klimaya yöneliyor ancak klima kullanımı da çok dikkatli yapılmalı. Özellikle klimanın karşısında uzun süre sabit kalmak ciddi kas problemlerine yol açabiliyor. Bu, sadece yazın değil; kışın da geçerli bir durum. Ancak yaz aylarında insanlar duş aldıktan hemen sonra ya da terliyken direkt klimanın karşısına geçiyor. Vücut hâlâ sıcakken, ani bir şekilde soğuğa maruz kalmak kaslarda ani spazmlara, tutulmalara neden olabiliyor. Özellikle arabada klima kullanımı daha da dikkat gerektiriyor çünkü bu durumda genellikle boyun, omuz ve sırt bölgesi doğrudan etkileniyor. Bu yüzden klima kullanırken cihazın doğrudan vücuda üflememesine, ortamı serinletecek şekilde konumlandırılmasına dikkat edilmeli. Aynı şekilde uzun süre sabit kalmamak, kısa aralıklarla hareket etmek de tutulmaların önüne geçebilir. Sıcak-soğuk geçişleri vücutta mekanik tutulmalara neden olur ve bu da özellikle yaz mevsiminde fark edilmeden ilerleyen bir sorundur.” ifadelerini kullandı.

“Yüzme çok faydalı ama bilinçli yapılmalı.”

Yazın egzersiz alanında yüzmenin faydalı olduğunu söyleyen Bilben, “Yaz aylarında yüzme, özellikle tedavi sonrasında çok faydalı bir spor aktivitesidir. Tedavi sırasında değil ama ağrıların geçtiği, kasların toparlandığı dönemde kişilere yüzmeyi öneriyoruz. Çünkü yüzme hem kasları çalıştırır hem de vücudu rahatlatır. Ancak yüzmede de dikkat edilmesi gereken çok önemli noktalar var. Eğer kişinin bel, boyun fıtığı, kas tutulmaları gibi mevcut rahatsızlıkları varsa ‘Ben yüzmeye başlayayım geçer’ diye düşünmesi yanlış olur. Bu kişiler bazen kendi başına yüzmeye başlıyor ama durumları daha da kötüleşerek bize geri dönüyorlar. Yüzmede de kramp girebilir, ani kasılmalar yaşanabilir, özellikle şakalaşmalar ya da ani hareketler sonucu ciddi tutulmalar olabilir. Bu gibi durumlara karşı dikkatli olunmalı. Ayrıca özellikle gençlerin sık yaptığı bir hata da sığ suya balıklama atlamaktır. Bu, çok ciddi omurga sakatlanmalarına, felç gibi ömür boyu sürecek sorunlara neden olabilir. Bu yüzden suya giriş şekline, suyun derinliğine ve kişinin sağlık durumuna çok dikkat edilmeli. Egzersiz ya da yüzmeye başlamadan önce mutlaka bir sağlık profesyoneline danışmakta fayda var.” dedi.

“Romatizma hastaları sıcak havalarda daha dikkatli olmalı”

Romatizma hastalarının sürekli egzersiz hareketlerde bulunması gerektiğini belirten Bilben, “Romatizma hastaları genelde sıcağa pek gelemezler. Aksine sıcağın onlara iyi geldiği yönünde yanlış bir algı var. Örneğin bazıları ‘Kaplıcaya gidin, iyi gelir’ gibi önerilerde bulunuyor ama bu doğru değil. Doktorlar da bu tür aşırı sıcak uygulamalarını pek önermiyor. Romatizma hastaları bu sıcak günlerde doğrudan güneşe maruz kalmamalı, serin saatlerde dışarı çıkmalı ve egzersizlerini ihmal etmemelidir. Özellikle bu hastalıklarda tek seferde uzun süreli egzersizlerden çok, günlük yaşamın bir parçası haline gelmiş kısa ama düzenli egzersizler önerilir. Her gün düzenli olarak yapılan 15-20 dakikalık basit hareketler bile uzun vadede çok fayda sağlar. Romatizma hastalıkları maalesef nankördür; kişi iyi hissetse bile egzersizi bırakmamalıdır çünkü bir süre sonra tekrar alevlenebilir. Yaz sıcakları bu durumu daha da tetikleyebilir.”

“Evde serin ortamda egzersiz yapılabilir ama dikkatli olunmalı”

Bilben, evde yapılabilecek egzersizlere yer vererek, “Ev ortamında da yapılabilecek birçok basit egzersiz var. Vücut hangi harekete izin veriyorsa, o hareketler yapılabilir. Diz bükme, omuz yukarı kaldırma, bilek hareketleri gibi basit ama etkili egzersizler öneriyoruz. Ancak bu hareketlerin yavaş ve kontrollü yapılması çok önemli. Özellikle germe hareketleri, hızlı yapılırsa kası zedeleyebilir. Egzersiz sonrası da aynı pozisyonda kalmamak gerekir. Özellikle ileri yaşlı bireyler, televizyon karşısında uzun süre hareketsiz kalıyorsa, en az yarım saatte bir kalkıp kısa egzersizler yapmalı. Aynı şekilde günümüzde gençlerde ve hatta çocuklarda bile bu hareketsizlikten kaynaklı sırt, boyun, bel ağrıları çok sık görülmeye başladı. Tablet, telefon ve televizyon karşısında saatlerce aynı pozisyonda kalan çocuklar bile artık kronik ağrılarla karşı karşıya kalıyor.” şeklinde kaydetti.

“Fizik tedaviyi ertelemeyin; erken başvuru daha etkili sonuç verir”

Son olarak Bilben, ifadelerini şöyle sürdürdü:

“Yaz aylarında fizyoterapiye başvuru oranı biraz daha düşük oluyor. Çünkü sıcak hava kasları biraz yumuşatıyor, semptomlar hafifliyor ve insanlar bu dönemde ‘Biraz daha bekleyeyim’ diyerek fizik tedaviyi erteliyor. Ama biz bu tutumu doğru bulmuyoruz. Fizik tedaviye ne kadar erken başlanırsa, o kadar etkili sonuç alınır. Özellikle boyun, omuz, sırt gibi bölgelere yönelik şikâyetlerle her mevsim başvuran oluyor. Yazın daha az gibi görünse de sıcak soğuk dengesizliği nedeniyle tutulmalar yine de oluyor. Ayrıca kırık sonrası rehabilitasyon, ortopedik rahatsızlıklar gibi durumlar yaz-kış fark etmeksizin devam ediyor. Ama unutulmamalı ki geç kalınan her tedavi süreci, toparlanmayı zorlaştırır.”