Ayak ne demek? TDK'ya göre Ayak kelime anlamı nedir? Ayak sözlük anlamı
Ayak nedir? TDK Sözlükte Ayak ne anlama gelir? TDK'ya göre Ayak kelimesinin sözlük ve kelime anlamı ne demektir? İşte Türk Dil Kurumu sözlüğünde Ayak ile ilgili bilgiler
Türkçe anlamı bilinmeyen veya ilk defa duyulan kelimelerin anlamı genellikle Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde aranmaktadır. Peki Ayak kelimesinin TDK’ya göre doğru anlamı nedir, Ayak kelimesinin kökeni ne, Ayak kelimesinin kaç anlamı var? İşte örnek cümleler ile birlikte Ayak kelimesine dair Türk Dil Kurumu sözlüğünde yer alan bilgiler...
Ayak TDK Sözlükte 16 anlama gelmektedir.
Ayak ne demek? Sözlük anlamı nedir?
1. Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü (isim)
2. Bacak (isim)
3. Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri (isim)
Örnek Cümleler:
- İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var.
4. Vücudun belden aşağı bölümü (isim)
Örnek Cümleler:
- Ayağına bir pantolon çekti.
5. Yürüyüşün ağırlık veya çabukluk derecesi (isim)
Örnek Cümleler:
- Senin ayağınla köye akşama kadar varamayız.
6. Basamak (isim)
7. Futun küpü alınarak hesaplanan değer (isim)
8. Mayalardan önce, makama uygun olarak çalınan veya söylenen beste (halk ağzında)
9. Yarım arşın veya 30,5 santimetre uzunluğundaki ölçü birimi, kadem, fit, fut (halk ağzında)
10. Göl ayağı (coğrafya)
11. Halk edebiyatında koşuklarda kısa yedekli dizeler (edebiyat)
12. Halk edebiyatında uyak (edebiyat)
Örnek Cümleler:
- Mânicilerin kafa yormadan buldukları ayaklar Cenap'ı şaşkınlıktan şaşkınlığa sürükler. - Salâh Birsel
13. Bir doğrunun başka bir doğruyu veya bir düzlemi kestiği nokta (matematik)
Örnek Cümleler:
- Dikme ayağı.
14. Karakucak ve yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş dereceden biri (spor)
15. Altılı ganyanda yer alan her bir koşu (spor)
16. Kömür ocaklarında kömürün çıkarıldığı galeri (madencilik)
İçinde Ayak geçen birleşik kelimeler:
- ayakaltı
- ayak atışı
- ayak bağı
- ayakbastı
- ayak bileği
- ayak divanı
- ayak hatası
- ayak havlusu
- ayak işi
- ayak izi
- ayakkabı
- ayak keseri
- ayak kirası
- ayak oyunu
- ayak perde
- ayak satıcısı
- ayak tabanı
- ayaktakımı
- ayak tarağı
- ayak tedavisi
- ayak tenisi
- ayak teri
- ayak topu
- ayakucu
- ayak ucu
- ayaküstü
- ayaküzeri
- ayakyolu
- ayağı bağlı
- ayağı uğurlu
- ayağı üzengide
- ayağına çabuk
- ağırayak
- altıncı ayak
- arka ayak
- beşinci ayak
- bir ayak evvel
- birinci ayak
- çatal ayak
- dördüncü ayak
- dört ayak
- düzayak
- giderayak
- gömme ayak
- ikinci ayak
- kırkayak
- önayak
- ön ayak
- sacayak
- takma ayak
- üçayak
- üçüncü ayak
- yalancı ayak
- yalın ayak
- yarım ayak
- tepeden ayağa
- danaayağı
- domuzayağı
- duvar ayağı
- eli ayağı düzgün
- göl ayağı
- horozayağı
- itayağı
- kazayağı
- kediayağı
- kurtayağı
- sacayağı
- tavşanayağı
- tavukayağı
- turnaayağı
- eline ayağına çabuk
İçinde Ayak geçen atasözü ve deyimler:
- ayağa düşmek
- ayağa fırlamak
- ayağa kaldırmak
- ayağa kalkmak
- ayağı (veya ayakları) dolaşmak
- ayağı (veya ayakları) suya ermek
- ayağı alışmak
- ayağı almak
- ayağı düşmek
- ayağı düze basmak
- ayağı gitmemek
- ayağı ile gelmek
- ayağına (veya ayaklarına) kapanmak
- ayağına bağ olmak
- ayağına bağ vurmak
- ayağına çağırmak
- ayağına çelme takmak
- ayağına dolanmak (veya dolaşmak)
- ayağına düşmek
- ayağına geçirmek
- ayağına gelmek
- ayağına getirmek
- ayağına gitmek
- ayağına ip takmak
- ayağına kira istemek
- ayağına sağlık
- ayağına sıcak su mu, soğuk su mu dökelim?
- ayağına sıkmak
- ayağına üşenmemek
- ayağında donu yok, fesleğen ister (veya takar) başına
- ayağını (veya ayaklarını) altına almak
- ayağını (veya ayaklarını) öpeyim
- ayağını (veya ayaklarını) sürümek
- ayağını alamamak
- ayağını bağlamak
- ayağını çekmek
- ayağını denk almak
- ayağını denk basmak
- ayağını giymek
- ayağını kaydırmak
- ayağını kesmek
- ayağının (veya ayaklar) altında
- ayağının (veya ayaklarının) altını öpeyim
- ayağının altına almak
- ayağının altına karpuz kabuğu koymak
- ayağının bağını çözmek
- ayağının bastığı yerde ot bitmez
- ayağının pabucunu başına giymek
- ayağının pabucu olamamak
- ayağının tozu ile
- ayağının tozunu silmeden
- ayağının türabı olmak
- ayağını sıcak tut, başını serin; gönlünü ferah tut, düşünme derin
- ayağını tek almak
- ayağını vurmak
- ayağını yorganına göre uzat
- ayağı yerden kesilmek
- ayağı yürüten baştır
- ayak açmak (veya vermek)
- ayak almadık taş olmaz, başa gelmedik iş olmaz
- ayak almak
- ayak atmak
- ayak atmamak
- ayak ayak üstüne atmak
- ayak basmak
- ayak basmamak
- ayak çekmek
- ayak değiştirmek
- ayak diremek
- ayaklar altına almak
- ayaklar baş, başlar ayak olmak
- ayakları geri geri gitmek
- ayaklarına (veya ayağına) kara su (veya sular) inmek
- ayaklarının (veya ayağının) ucuna basmak
- ayaklarını yerden kesmek
- ayakları üstünde durmak
- ayakları yere değmemek
- ayak sürümek
- ayak tutmak
- ayak uydurmak
- ayak üstünde olmak
- ayak vermek
- ayak yapmak