Düzce ne demek? TDK'ya göre Düzce kelime anlamı nedir? Düzce sözlük anlamı? Düzce Tarihi
Düzce nedir? TDK Sözlükte Düzce ne anlama gelir? TDK'ya göre Düzce kelimesinin sözlük ve kelime anlamı ne demektir? İşte Türk Dil Kurumu sözlüğünde Düzce ile ilgili bilgiler
Türkçe anlamı bilinmeyen veya ilk defa duyulan kelimelerin anlamı genellikle Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde aranmaktadır. Peki Düzce kelimesinin TDK’ya göre doğru anlamı nedir, Düzce kelimesinin kökeni ne, Düzce kelimesinin kaç anlamı var? İşte örnek cümleler ile birlikte Düzce kelimesine dair Türk Dil Kurumu sözlüğünde yer alan bilgiler...
Düzce ne demek? Sözlük anlamı nedir?
1. Oldukça düz (sıfat)
Örnek Cümleler:
- Düzce bir çizgide olurdu bazen de adımları. - Kerim Korcan
DÜZCE İSMİNİN ANLAMI NEDİR? DÜZCE TARİHİ
Düzce’nin tarihi 14. Yüzyıl’dan daha gerisine dayanmamaktadır. Ancak Düzce'nin 8 km kuzeyinde yer alan Konuralp kasabasının tarihi MÖ 3. yy’a kadar dayanmaktadır. Konuralp’in mevcut arkeolojik eserlerden saptandığı kadarıyla zengin bir tarihi vardır. Konuralp M.Ö. 74 yılına kadar Bilecik, Bolu, Kocaeli ve Sakarya şehirlerini kaplayan bir alanda hakimiyet süren BITHYNIA Devleti’nin önemli şehirlerinden birisiydi ve adı da ´Prusias Pros Hypios (Melen Kenarındaki Prusias)’dı. M.Ö. yılında, kısa bir süre Pontus istilasına uğrayan şehir, aynı yıl Roma hakimiyetine girdi.
Roma devrinde şehir Latin kültürünün tesiri altında kaldı, adı da ‘Prusias ad Hypium’ olarak değişti. Roma devrinde şehirde Hıristiyanlık hakimiyeti hüküm sürdü. 395´de Roma İmparatorluğu ikiye bölününce şehir Doğu Roma İmparatorluğu'nun sınırları içinde kaldı.
Osman Gazi’nin komutanlarından Konuralp Bey, Düzce ve çevresini Osmanlı topraklarına katma emrini aldı. Bunun üzerine 1321-1323 yılları arasında bu yöredeki Bizans tekfurları ile yaptığı savaş sonunda DÜZBAZAR (Düzce Ovası)'ı ve Bizans Prusias´ını fethetti.
Düzce'nin ilk yöneticileri Konuralp Bey, Sungur Bey, Şemsi ve Gündüz Alp´tir.
14. yy.dan itibaren bu bölgeye Konuralp ili ve kısaca ´Konrapa´ denmiştir. Konrapa Bolu’nun fethinden sonra, Bolu Sancağına bağlı bir nahiye haline geldi.
16. yy.ın ikinci yarısında Düzce kalabalık köyler tarafından ´pazar´ mahali olarak seçilmiş ve o yüzdende ova ortasındaki köye ´Düzce Pazarı ´ denilmiştir.
Düzce; Osmanlı İmparatorluğu döneminde donanmanın kereste gereksinimini karşılamada önemli bir rol oynamıştır. Ayrıca İstanbul´u, Sivas ve Erzurum´a bağlayan yolun üzerinde olması Düzce´nin önemini arttırmıştır.
18. ve 19. yy.da Düzce ayanların kontrolü altında yaşamıştır.
Abdüllaziz ve Abdülmecit döneminde, Kafkasya’dan, Doğu Karadeniz´den, Doğu Anadolu´dan ve Rumeli'den gelen göçmenler Düzce’nin nüfusunun artmasında ve şehrin büyümesinde önemli rol oynamışlardır. Hükümet yeni gelenlere ücretsiz toprak sağlamıştır. Düzce´ye göç eden Türkler; Çerkez, Abhaz, Laz, Gürcü, Ordulu, Hemşinli, Batumlu, Hopalı, Tatar, Boşnak, Arnavut ve Bulgaristanlı gibi geldikleri yerlerin isimleri ile anılmışlardır.
Düzce’nin arz etmeye başladığı ticari önem karşısında Rum ve Ermenilerinde şehre yerleşmesiyle birlikte renkli bir sosyal yapı ortaya çıkmıştır.
2. Abdülhamit döneminde Düzce´ye bağlı 137 köy vardı ve 6618 hane ile 36.088 nüfus yaşıyordu.
1869 yılına kadar Düzce nahiye olarak Göynük´e bağlıydı. 1870 yılında kaza oldu ve Kastamonu vilayetinin Bolu Sancağı’na bağlandı.
Düzce´de yaşayan Abhazların ileri gelenlerinden Elbuz Bey ailesinden Behice Hanım saraya giderek 2. Abdulhamit´le evlendi.
1915 yılında hükümetin emriyle Düzce´deki Ermeni Mahallesi (İcadiye Mahallesi) boşaltıldı.
30 Ekim 1918´de Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasıyla Fransız askerleri komşu kazalara kadar çıkartma yaptılar. Bu dönemde Bulgaristan göçmeni Nuri Bey, Düzce Müdafa-i Hukuk Cemiyetini kurdu.
Milli Mücadele döneminde Düzce´de hareketli askeri ve siyasi gelişmeler yaşandı.
Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Düzce ilçesi Bolu vilayetine bağlandı. Düzce’nin ilk Kaymakamı Midhad Kemal Bey’dir.
Cumhuriyet dönemi boyunca, Düzce sanayi ve ticari alanda sürekli bir gelişme ve büyüme yaşadı. Düzce'nin güçlü ekonomik yapısının yanında sosyal faaliyetler alanında sürekli bir hareketlilik yaşanmaktadır. Bu özellikleri itibariyle Düzce tarih sayfasına 1950'den itibaren "İL" olarak geçme isteğinde bulunmuştur.