Mardin’in UNESCO Dosyasının Perde Arkası: İŞTE 40 Yıllık Bir Mücadele...

TURİZM

Mardin’in tarihi ve kültürel zenginliğiyle UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınması için 1980’li yıllardan bu yana sürdürülen çabaların ayrıntılarını editörümüz gün yüzüne çıkardı.

Kentin UNESCO yolculuğu, hem yerel hem de ulusal düzeyde birçok girişime ve umut dolu bekleyişlere sahne oldu. Ancak, tüm bu çabalara rağmen Mardin’in ismi bir türlü Dünya Mirası Listesi’ne yazılamadı.

İlk Fikir Paris’ten: Muammer Elveren’in Girişimi

Mardin’in UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınması fikrini ilk kez Paris’te yaşayan gazeteci Muammer Elveren gündeme getirdi. Elveren, Fransa’da Türkiye ile ilgili haber ve yorumları Hürriyet Gazetesi’nde yayınlayan bir basın mensubu olarak, Mardin’in kültürel ve mimari değerleriyle bu listeye girmeyi fazlasıyla hak ettiğini savundu. Ancak Elveren’in bu önerisi, uzun yıllar boyunca hem Mardinliler hem de ilgili resmi kurumlar tarafından yeterince sahiplenilmedi.

MERDİNAR Projesi ve İlk Resmi Başvuru

Image description

2000 yılı Eylül ayında başlatılan MERDİNAR Projesi ile birlikte, Mardin’in UNESCO’ya adaylığı yeniden gündeme geldi. Hem Mardin’deki sivil toplum kuruluşları hem de Kültür Bakanlığı, kentin Dünya Mirası Listesi’ne alınması gerektiğini daha yüksek sesle dile getirmeye başladı. Bu süreçte, 2001 yılında Kültür Bakanlığı, Mardin’in Türkiye’nin tek adayı olarak 2002 yılı UNESCO Dünya Miras Listesi’ne başvurmasını kararlaştırdı.

Kültür Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Mardin Tarihi Şehri” adaylık dosyası, 15 Ocak 2002’de UNESCO Dünya Miras Merkezi’ne iletildi. Dosyanın incelenmesi için ICOMOS’tan (Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi) uzman Cristopher Pound, Temmuz 2002’de Mardin’e geldi. Pound, üç gün boyunca kentte çeşitli resmi ve sivil kuruluşlarla temaslarda bulundu ve Mardin’in tarihi dokusunu Mimar Şeyhmus Dinçer ve Selahattin Bilirer refakatında yerinde inceledi.

Eksikler Tamamlandı, Umutlar Arttı

Image description

Uzmanın ziyareti sonrasında, başvuru dosyasında eksik olduğu belirtilen bazı belgelerin tamamlanması istendi. Mardin müziğini yansıtan bir VCD, şehrin canlı görüntülerini içeren 5-6 dakikalık bir DVD ve Deyruzzafaran Manastırı, Firdevs Kasrı ve Kasımiye Medresesi’ne ait mimari, tarihi ve yönetsel dokümanlar hazırlandı. 24 Aralık 2002’de, yerel yöneticilerin de desteğiyle, Mardin’in UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınması talebini içeren nihai dosya tekrar UNESCO’ya gönderildi.

Son Anda Gelen Hayal Kırıklığı

Image description

Tüm gözler, 30 Haziran-5 Temmuz 2003 tarihleri arasında yapılacak olan Dünya Miras Komitesi toplantısına çevrilmişti. Mardin’in listeye alınacağına dair umutlar yüksekti. Ancak, toplantıdan hemen önce ICOMOS tarafından hazırlanan raporda, Mardin’in Dünya Miras Listesi’ne alınmaması tavsiye edildi. Bu gelişme, kentte ve başvuru sürecini yürüten ekipte büyük bir hayal kırıklığı yarattı.

UNESCO Daimi Temsilciliği ile yapılan görüşmeler sonucunda, eksik ve yanlışların giderilmesi için dosyanın geri çekilmesine karar verildi. Yeni dosyanın hazırlanması görevi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Planlama ve Uygulama Daire Başkan Vekili ve UNESCO Proje Koordinatörü Tülin Sermin Özduran’a verildi.

Sabancı Üniversitesi’nde Yeni Yol Haritası

Image description

3 Haziran 2003’te Sabancı Üniversitesi’nde, yeni başvuru dosyasının hangi kriterlere göre ve nasıl hazırlanacağına dair önemli bir toplantı düzenlendi. Toplantıya UNESCO Dünya Kültür Mirası Merkezi Direktörü Minja Yang, MAREV Başkanı merhum İbrahim Özlen, Süryani Kadim Cemaati Başkanı Yakup Tahincioğlu ve genç girişimcilerden iki üye katıldı. Toplantıda, başvuru dosyasının hazırlanmasında dikkat edilmesi gereken kriterler ve izlenecek yol haritası detaylı şekilde anlatıldı ve ilgili kurumlara iletildi.

İkinci Başvuru Gerçekleşemedi

Image description

Tüm bu hazırlıklara rağmen, yeni başvuru dosyası hiçbir zaman tamamlanamadı. 2004 yılı Şubat ayında yapılması planlanan ikinci başvuru da gerçekleşmedi. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nden gelen resmi yazıda, adaylık dosyasının teslim edilmesinin sağlıklı olmayacağı belirtildi ve süreç resmen sona erdi.

Sorumluluk Tartışması ve Gelecek İçin Umut

Image description

Sürecin başarısızlıkla sonuçlanmasında, ICOMOS Milli Komitesi ve UNESCO’daki Türkiye Daimi Temsilciliği’nin yeterli çabayı göstermemesi ve başvuru dosyasında yapılan kriter hatalarının etkili olduğu ifade edildi. Ayrıca, 2001 yılında değişen başvuru kriterlerinin dosyaya yansıtılmaması da önemli bir eksiklik olarak öne çıktı.

Mardin’in genel dosyası rafa kaldırıldıktan sonra, dönemin Valisi Mehmet Kılıçlar tarafından hazırlanan ve 2014 yılında kabul edilen Nusaybin’deki İnanç Parkı, Zeynel Abidin Camii ve Türbesi ile Mor Yakup (Saint Jacob) Kilisesi; ayrıca Midyat Belediye Başkanı Veysi Şahin’in girişimleriyle hazırlanarak 2021 yılında kabul edilen “Midyat ve Çevresindeki Geç Antik ve Ortaçağ Kilise ve Manastırları (Tur ʿAbdin)” dosyaları, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yerini aldı.

Şimdi sıra hem bu iki yeri kalıcı listeye almak hem de bundan sonraki süreçte Mardin UNESCO başvuru dosyasının yerel aktörler tarafından hazırlatılarak kurumsal bir kurum tarafından takip edilmesini sağlamak.

Bugüne kadar yapılan tüm girişimlere rağmen Mardin’in; UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girememesi, kent sakinleri ve kültür çevrelerinde hayal kırıklığı yaratsa da, Mardin sahip olduğu eşsiz tarihi ve kültürel miras sayesinde turizmde sıra dışı bir ivme kazandı.

Son yıllarda milyonlarca turiste ev sahipliği yapan Mardin, UNESCO’nun geçici ya da kalıcı listesinde yer almasa da, biz Mardin Life ekibi olarak, yerel ve ulusal haberlerimizde bu kadim kentin Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer aldığını vurgulamaya devam edeceğiz.