Taşıyıcısı son bir nesil kalan bir sanat:Daq / Dövme

YAŞAM

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, unutulmaya yüz tutmuş kültürlerden 'geleneksel dövme', UNESCO Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde yer almak için Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan yeşil ışık beklerken, günümüzde kimsenin dövme yaptırmaması üzerine bunu bedenlerinde taşıyanlar ise bu sanatın son taşıyıcısı konumundadırlar.

Arap kültüründen gelme bu gelenek kadınlarda güzellik ve zarafeti temsil ederken, erkeklerdeyse daha çekici görünme, kendini güçlü hissetme, dikkat çekme gibi unsurları ön plana çıkartıyor. Dövmenin, insanları kötülük, hastalık ve nazardan koruduğuna da inanıldığını belirten yöre halkı, ancak dövmenin son yıllarda yerini makyajın aldığını dile getirdiler.
kadınların asırlardır güzel görünmek için vücudunun çeşitli yerlerine yaptığı Kürtçe'de 'Deq' olarak adlandırılan dövme geleneği, bazı yerlerde azalsa da güzelliğin sembolü olarak kullanılmaya devam ediliyor. Mardin'in Kızıltepe İlçesi Alakuş Köyü'ndeki genç kızlar güzel görünmek için dövme yaptırıyor, bu işin sanatkarı olan yaşlı kadınlardan asırlardır süren dövme sanatını öğrenmeye devam ediyor.
Dünyada bir çok kültürde yer alan dövme geleneği Kürtler'de 'Deq' olarak adlandırılıyor. Güneydoğu'da asırlardan bu yana özellikle kırsal kesimdeki Kürt kadınlarının vücutlarının çeşitli yerlerine yaptırdığı ve İslam öncesi doğan ve dünyanın bazı bölgelerinde halen devam eden Şamanizm, Paganizm, Budizm, Zerdüştlük gibi bir çok inanç sisteminde kutsal kabul edilen güneş, ay, yıldız, kuş ve çeşitli geometrik figürler kutsal metinler gibi insan vücuduna işleniyor. Teknolojinin gelişimiyle birlikte Doğu ve Güneydoğu'nun bazı yerlerinde bu gelenek gerilese de, halen bir çok yerde güzel görünmek isteyen kadınlar, dudak, çene, kaş arası, alın, göğüs, bacak, burun, ayak ve parmaklarına güneş, yıldız, kuş, ağaç, bilezik, yarım güneş, ve diğer geometrik bir çok figür yaptırıyor.

NASIL YAPILIYOR?
Bölgede halen Mardin ve Şanlıurfa'nın çevrelediği Karacadağ etekleri ve ovasında yaşayan kadınların ağırlıklı olarak güzelleşmek için tercih ettiği dövme sanatını uygulamakta tam bir tören havasında geçiyor. Öncelikle dövme yapacak genç kızın isteğine göre ve vücudunun istediği bölümüne istediği şekiller; genelde ay, yıldız, bilezik, kuş figürleri çiziliyor. İkinci aşamada ise dövme yapma konusunda usta olan yaşlı kadınlar, odanın bir köşesinde sürekli yanan idare lambasından duvara bulaşan isi kazıyarak içine kız çocuğu emziren annenin sütünü ekleyerek özel bir karışım elde ediyor ve bir iğne ile bu karışımı söz konusu figürlerin üzerine iğne ile vurarak derinin altına gönderiyor. Kız çocuğu emziren anne sütü kullanılmasının nedeni ise dövmenin ölünceye kadar kalıcı olarak kalması.

Mardin'in Kızıltepe İlçesi'ne 25 kilometre uzaklıktaki Alakuş Köyü'nde de dövme yaptırma geleneği azalsa da halen genç kızlar tarafından tercih ediliyor. Alakuş Köyü'nde dövme yapma konusunda usta olan bazı yaşlı kadınlar, genç kızların isteği üzerine dövme yapımını onlara da öğretiyor. Haftanın belirli günleri bir evde toplanan genç kızlar, bu işi bilen yaşlı kadınlardan adeta tören düzenler gibi dövme sanatını öğreniyor. Alın, çene, yanak, kol, parmak, el ve ayaklarında ve hatta göğüslerinde bile usta ressamların ancak çizebileceği ve İslamiyet öncesi bir çok dinde kutsal kabul edilen güneş, ay, yıldız, ağaç, kuş, yarım güneş, bilezik figürleri ile geometrik bir çok şekil bulunan 75 yaşındaki Ayşe Yusufoğlu, 77 yaşındaki Zerga Yusufoğlu ile 76 yaşındaki Dure Yusufoğlu asırlar öncesinden gelen geleneğin canlı tarihini taşıyor.

GÜNAH KORKUSU
Yaşlı kadınları, sonradan öğrendikleri 'İslam'da dövme yaptırmak günah' düşüncesi korkutsa da onlar sadece güzellik amacıyla gençliklerinde bunu yaptırdıklarını dile getiriyor. Dövme yapımını annesinden öğrendiğini kaydeden Ayşe Yusufoğlu, şöyle dedi:

"Duyduğuma göre yaptırdığımız dövmeler günahmış. Ahirette kerpetenle sökülecekmiş. Tabii bu bizi korkutuyor. Ancak, o zaman kimse günah olduğunu söylemedi. 50-60 yıl önce daha çok yaygındı. Dövmede kız çocuğu emziren anne sütü kullanıldığında ölene kadar çıkma ihtimali yoktur. Şimdiki genç kızlar da yaptırıyor ancak eskisi gibi değil. Çünkü çok acı veriyor. Biz yaptırdıktan sonra günlerce yataktan kalkamazdık. Ateşimiz çıkardı. Söz konusu figürlerin ne anlama geldiğini de bilmiyoruz. Ancak nesilden nesile gelen bir şey. Deq (dövme) yapımını öğrenmek isteyen genç kızları kırmıyor onlara öğretiyoruz. Onlar bizim gibi vücutlarının her tarafına yapmıyorlar. Güzel görünmek için bazısı alnına bir ay, güneş veya koluna bir yıldız yapıyor."

Yaşlı kadınlardan Zerga Yusufoğlu ise, dövmenin Kürtlerin kültüründe asırlardır varolduğunu ve günümüze kadar geldiğini anlatırken "Acıyı göze alarak güzel görünmek isteyen genç kızlardan halen yaptıranlar var" dedi. Alnına ay figürü yaptıran 35 yaşındaki Leyla Yusufoğlu, genç kızların vücutlarına çok fazla figür yapmadığını sadece 1-2 tane ile yetindiğini belirterek, "Ben evliyim. Alnıma bir ay figürü yaptım. Güneş, ay ve yıldız figürü en çok tercih edilenlerdir. Çok acı veriyor ancak güzelleşmek için buna katlanıyoruz. Birde yaşlılardan nasıl yapıldığını öğreniyoruz. Bu bizim kendi kültürümüz" diye konuştu.

MİSTİK BİR FİGÜR, RİTÜELDİR
Bölgedeki kadınların vücutlarına asırlardır yaptırdığı dövme geleneğiyle ilgili yazılar yazan Diyarbakırlı yazar Şeyhmus Diken, "Binlerce yıldır hangi kavim Karacadağ'ı çevreleyen Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa sınırında yaşamışsa dövmeyi kendi bedeninde adeta mistik bir figür, bir ritüel olarak kullanmışlar ve halen kullanıyorlar. Bu figürlerin hepsinin bir anlamı vardır" dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın dövmenin günah olduğuyla ilgili açıklamasını eleştiren Şeyhmus Diken, şunları söyledi:

"Çünkü dövme aynı zamanda bölge halkı için bu saydığım etnik kimlikler için bir ritüeldir. Bu ritüelle beraber yaşar bölge insanı. İşte gidip herhangi bir vücut salonunda kendi bedeninde bir gösteri yapmak için dile getirmezler. Bunu kendileriyle birlikte yaşamak çin vurgularlar. Mesela vücudunun bir yerine bir göz işaretini dövme olarak koyan biri, nazara göze gelmesin diye oraya koyar. Ya da 8 bin yıl önce Harran coğrafyasında yer almış bir kavmin mesela Ay Tanrıcası Sin Mabedi'nin bir figürünü vücuduna geleceğe kalsın diye ay ve çok köşeli yıldızı kazıdığı vakit onun bedende bir karşılığı vardır. Ya da sağlam dişini de o figür ile birlikte altın diş haline getirmesi kendi güzelliğine güzellik katmak içindir. Karacadağ coğrafyasıda halkların dövme ile içselleşmiş bir hali vardır. Deq'i bir figür, küpe, bilezik veya yüzük gibi vaz geçilmez bir aksesuar gibi de düşünmek lazım. Bazı figürler zerdüşt inancından tutun, güneşe tapan mecusilere kadar tek tanrılı dinlere gelinceye kadar bu figürler bir çok inançta vardır. Ayrıca biri çıkıp da diyemez ki; inançta bunun yeri yoktur. Karacadağ bölgesindeki insanların tümü inançlı, namazında, niyazında, ibadetinde olan insanlardır. Deq'te ısrar etmelerinin nedeni kendi yaşam biçimlerinden kaynaklanan bir figür olmasıdır. Eğer inanç açısından onlarla çakışan, örtüşmeyen bir tarafı olsa tabii ki bunu kullanmazlar. Kullandıklarına göre kendi yaşamlarıyla ilintili bir figür olarak, yaşam biçimi olarak değerlendirmek en doğrusu olur."

Motifler çekicilik, bereket, güzellik ve güç anlamlarını taşıyor. Nazara karşı koruduğuna inanılanlar da var. En çok tercih edilen motiflerden bazılarını sayalım:

Çekiciliği artıran ceylan: Deforme edilmiş ceylan motifinin evlilik hazırlığı yapan kızlara şans getirdiğine inanılıyor. Cinsel çekiciliği artırdığına da inanıldığı için genellikle namahrem bölgelere yapılıyor.



Hamaratlaştıran kırkayak: Birçok ayağı bulunduğu için her işi çabuk halledebildiği düşünülen kırkayak, evin işlerini çabuk ve sorunsuz halletmek isteyen kadınlar tarafından tercih ediliyor. 
Güzelleştiren tarak: Mardinli kadınlar tarağın güzellik ve süs anlamına geldiğini düşünüyorlar. Tarak dövmesini de daha güzel görünmek için yaptırıyorlar.

Sağlık veren güneş: Genellikle el üzerine yapılan bu motif asalet, aydınlık ve umudu temsil ediyor. Güneşi bedeninde taşıyan kişinin sağlıklı bir hayatı olacağına inanılıyor.

Süslülere halhal: Ayak bileklerine taktıkları halhalları tarlada kaybetmekten sıkılan kadınlar kalıcı bir çözüm bulmuş ve halhalı dövme motifi haline getirmişler. Süsüne düşkün olanlar bu deseni tercih ediyor.


Tarak deseni, Güzel görünmek isteyen kadınlar yaptırıyor.

Nazardan koruyan göz: Nadir rastlanan motiflerden biri. Kem gözden, nazardan koruduğuna inanılıyor.

Genç kızlara ay: Genç kızların büyüdüklerinde ay kadar parlak ve güzel olmak için yaptırdıkları desen. Genellikle el üzerine yapılıyor.

Enerji için yıldız: El ve çene altına yapılan yıldız motifinin yaptırana olumlu enerji verdiğine inanılıyor.

Zehirli böcek ısırıklarından koruduğuna inanılıyor.

Tarlada koruyan böcek: Tarlada çalışırken zehirli böcekler tarafından ısırılmaktan korkanlar bu motifi tercih ediyor. Kadınlar tarlada çalışırken kendilerini korumak için yaptırıyorlar.
Beğenilmek için kalp: Karşı cinse kendini beğendirmek isteyen genç kızların tercih ettiği bir desen. Genellikle el, ayak ve göğüs üzerine yapılıyor.