Allah'a Öğretilen Din - Emre Dorman Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Allah'a Öğretilen Din kimin eseri? Allah'a Öğretilen Din kitabının yazarı kimdir? Allah'a Öğretilen Din konusu ve anafikri nedir? Allah'a Öğretilen Din kitabı ne anlatıyor? Allah'a Öğretilen Din PDF indirme linki var mı? Allah'a Öğretilen Din kitabının yazarı Emre Dorman kimdir? İşte Allah'a Öğretilen Din kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Emre Dorman
Yayın Evi: İstanbul Yayınevi
İSBN: 9786056621222
Sayfa Sayısı: 416
Allah'a Öğretilen Din Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Dini konularda neredeyse her kafadan bir ses çıkıyor ve Allah'tan öğrenilmesi gereken din, Allah'a öğretilmeye kalkılıyor. Allah tarafından indirilen dini O'na öğretmeye kalkanlara şöyle söyleniyor Kur'an'da: "Siz Allah'a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysa Allah gökte ne var, yerde ne var hepsini bilir. Allah her şeyi çok iyi bilmektedir." (Hucurat Suresi 16) "…De ki: Allah'ın, göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi Allah'a haber veriyorsunuz?" (Yunus Suresi 18).
Peygamberimiz Kur'an'da: "Ben sadece bana vahyolunana uyuyorum." (En'am Suresi 50), "Sizi sadece vahiy ile uyarıyorum." (Enbiya Suresi 45) diyor ve Kur'an bize peygamberimizin hesap günü: "Rabbim gerçekten benim toplumum, bu Kur'an'ı terkedilmiş (bir kitap) olarak bıraktılar." (Furkan Suresi 30) diyerek ümmetinden şikâyet edeceğini bildiriyor. Buna rağmen Kur'an ile yetinmeyen ve ayetlerini içlerine sindiremeyenler, bu uyarılara ve "İste bunlar, Allah'ın ayetleridir ki, onları sana hak olarak okuyoruz. Hal böyle iken Allah'tan ve onun ayetlerinden sonra hangi hadise (söze) inanıyorlar" (Casiye Suresi 6) gibi ayetlere rağmen "hadis" başlığı altında dinimiz ve peygamberimiz hakkında Kur'an'a uygun olmayan birçok rivayette bulundular ve bu rivayetler ile Allah'ın indirmiş olduğundan uzak yeni bir din uydurdular.
Bu çalışmada geleneksel din algısı açısından Kur'an ile birlikte dinin kaynağı kabul edilen ve en güvenilir hadisleri ihtiva ettiği iddia edilen Kütüb-i Sitte'deki (altı meşhur hadis kitabındaki) hadis rivayetleri ele alınmıştır. Bu rivayetlerin en başta Kur'an ile sonra kendi aralarında sonra da akıl, mantık ve yaratılışımız ile çelişkileri gösterilmeye ve Kur'an'dan hareketle dinimiz ve peygamberimiz hakkında doğru bilinen yanlışlara dikkat çekilmeye çalışılmıştır.
Allah'a Öğretilen Din Alıntıları - Sözleri
- "Kur'an, din adına hak ile batılı birbirinden ayıran Keskin bir bıçak, hassas bir terazidir."
- "Allah kimseyi din polisi kılmamıştır. Allah Kur'an'da Peygamberimize: 'Sen onların üstüne bir zorba değilsin. O halde benim tehdidinden korkanlara Kur'an ile öğüt ver -Kaf Suresi/45' ..... 'Yüz çevirirlerse biz seni onlar üzerine bekçi göndermedik. Sana düşen, tebliğden başkası değildir -Şura Suresi/48' denilmiştir."
- "Sen onların üstüne bir zorba değilsin. O halde, benim tehdidimden korkanlara Kur'an ile öğüt ver." (Kaf suresi 45) "Yüz çevirirlerse biz seni onlar üzerine bekçi göndermedik. Sana düşen, tebliğden başkası değildir." (Şura suresi 48)
- "İslam, ne bugünkü müslümanların tavır ve yaşayışları, ne islam tarihinin şu veya bu dönemi, ne de islam adına kaleme alınan şu veya bu kitabın anlattıklarıdır. İslam Kur'an'dır." İsmail faruki
- Allah'ın sözünü yeterli görmeyen ve bir anlamda din adına onun sözlerine tam bir teslimiyet ile güvenmeyen biri müslüman olabilir mi? Çoğu Müslüman, âlim saydığı kişilere ve kitaplarına güvendiği kadar Allah'a ve kitabına güvenmiyor ya da onu yeterli görmüyor. Dini doğrudan Allah'tan değil alim saydıkları kişiler üzerinden öğrenmek istiyorlar. Oysa Allah bu kitabı sadece belli insanlar okuyup anlasın diye indirmedi. En bilgisiz olandan, en bilgiliye kadar her seviyeden insana hitap edebilecek eşsizlikte bir mesajdır Kur'an. Hiç okumadığı Kur'an'ı yeterli bulmuyor yani bir anlamda ona gerektiği gibi güven duymuyor ve yine birçoğundan habersiz olduğu hadis rivayetlerini Kuran'ın önüne koyuyor çoğu insan. Şayet bu kişiler Kur'an dışı kaynaklara güvenip bağlandıkları kadar Kur'an'a baglansalar, o zaman gerçekte bu kaynaklara ihtiyaç olmadığını anlayacaklar.
- "Kur'an'ın ruhumuzun şifası olduğunu unutup hangi ayetin hangi hastalık ya da derde iyi geldiğini söyleyerek onu üfürük kitabına çevirmeye çalışanlar, hesap günü Allah'ın huzurunda nasıl duracaklar?"
- Dolayısıyla "Allah'ın kitabında helal kıldığı helal, haram kıldığı haramdır. Hakkında sustuğu ise serbesttir.." şeklindeki hadis rivayeti peygamberimiz tarafından söylenmiş olsa da olmasa da Kur'an'a uygunluğu sebebiyle peygamberimiz tarafından söylenmesi muhtemel bir sözdür. Rabbimiz Kuran'da açıklandıkça hoşunuza gitmeyecek ya da bize ilave yükümlülükler getirecek şeyleri sormamamızı, onların affedildigini söylüyor. "Ey iman sahipleri ! Size açıklandığında canınızı sıkacak şeylerle ilgili soru sormayın. Kur'an indirilmekteyken onları sorarsınız size açıklanır. Allah onları affetmistir. Allah çok bağışlayacıdır, çok yumuşak davranandır." (Maide suresi 101)
- "Allah bize sadece yaşadığımız hayatın değil, inandığımız ve başkalarına anlattığımız dinin de hesabını soracaktır."
- "...Yaşanılmaz bir dini savunan ama savunduğu bu dini yaşamayan pek çok insan var. Yaşamaya çalışanlar da genellikle bu dini, aileleri ve etrafındakiler üzerinde kurdukları baskı ve zorlama ile yaşatmaya çalışıyorlar."
- "İnsanların doğrudan Allah'ın sözlerini ulaşamamalarının sebebi, apaçık ve sade olan dini hükümlerin, insanlar tarafından karmaşık hale getirilmesidir."
- Dolayısıyla neyi savunduğunu bilmeden insan aklına ve yaratılışına uygun olmayan, yasanilmaz bir dini savunan ama savunduğu bu dini yaşamayan pek çok insan var.
- “Müslümanların hızla artan büyük nüfusuyla övünmemiz, bana şişmanlığıyla övünen ve aldığı yeni kilolardan haz duyan bir adamı hatırlatıyor. Ruhumuza, aklımıza ve başarılarımıza vurgu yapmaya ne zaman başlıyacağız?” Aliya İzzetbegoviç
- "Rabbinin sözü hem doğruluk, hem adalet bakımından tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirecek hiçbir kuvvet yoktur. -En'am Suresi/115"
- "Allah'ın dini; Allah'ın dediğidir. O halde herkes din adına Kur'an'dan konuştuğu kadar doğru; Kur'an'a uyduğu kadar müslümandır."
- " “Metni” terk edilip “cildi” revaç bulduğundan beri adı “okumak” anlamına gelen Kur'an, okunmaz oldu. Kutsama, teberrük ve mal kazanma işleri gördü. Toplumsal, ruhsal ve düşünsel mesele ve dertlerin cevabı bu kitapta aranmadığından beri, onda soğuk algınlığı, romatizma türünden bedensel hastalıkların şifası aranır oldu. Uyanıkken terk edip, yatarken başlarının üstüne asarak uyuduklarından beri, görüyorsun ki ölülerin hizmetine sunulmakta, ölüp gitmişlerin ruhlarına ithaf edilmekte ve sesi yalnızca mezarlıklardan duyulmaktadır."
Allah'a Öğretilen Din İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Daha önce Tvde de keyifle dinlediğim bir yazardır Emre Dorman. O kadar güzel anlatmış ki Müslümanların yaşadığı dinle İslam’ın hiçbir şekilde uyuşmadığını. Özümüzü,benliğimizi daha iyi anlamak için,neden yaratıldığımızı idrak edebilmek için,neden bir türlü huzura erişemediğimizi fark edebilmek için okunmalıdır Kur’an.Sadece okunmamalı da.Anlamalı,sorgulamalı,derine inmeli. İmtihanımız zor. Bu hayat mücadele içerisinde geçmiyor mu zaten?En büyük mücadelemiz amaca yönelik olmalıydı oysaki. Bizim mücadelemizin rotasından şaşalı çok olmuş. (Gizem)
De ki: “SİZ ALLAH’A DİNİNİZİ Mİ ÖĞRETİYORSUNUZ? OYSA Kİ ALLAH, GÖKTE NE VAR, YER DE NE VAR HEPSİNİ BİLİR. ALLAH HER ŞEYİ ÇOK İYİ BİLMEKTEDİR.” Kitabı elimde gören çoğu kişi bu nasıl kitap, ne biçim kitap ismi dediler, toplu taşımada da okurken birkaç kere sorgulayıcı bakışlara maruz kaldım. Kitap, ismini gördüğünüz üzere Hucurat Suresi 16. ayetten alıyor ve Allah’ın esasen bu ayeti hem o zaman hem de günümüz zamanında kimler için söylediğini anlatıyor. Yani indirilen, vahyedilen din ile uydurulan dini kıyaslıyor. Mesela tasavvufun İslam’la alakası yok denilince alacağımız iki tür cevap vardır. Biri şüphesiz “sen kimsin de Mevlânâ’ya (bir insana Mevlânâ demek ayrı bir hezeyan zaten) laf edersin” diğeri de “bu bir gelenek” cevabı olur. İlk soruya verilmesi gereken cevap herkesin bir aklı ve düşüncesi olduğu için, dini konularda da elimizde Kur’an gibi kaynak olmasından ötürü rahatlıkla eleştirebilme hakkına sahip olabilmemizdir. İkinci söze cevap olarak da zaten kendisini “gelenek” kelimesinden belli etmektedir. Gelenek kelimesini ikiye ayırır isek gelen-ek olur, yani bir şeye sonradan gelen ektir. Dine sonradan bir şey eklemek haşa Allah eksik indirdi de bizler de tamamladık demekten başka bir şey de değildir. Kitap içinde ne tasavvufa ne de Celâleddîn-i Rûmî’ye en ufak bir söz yoktur, verdiğim örnek sadece benim örneğimdir. Kitap ana konu olarak 3 bölümden oluşuyor, ilk bölümde Kur’an’ın hayatımızdaki yerini, ne derece okuduğumuzu ve anladığımızı anlatıyor, ikinci bölüm ise hadis kitaplarının hem Kur’an ile çelişmesi, hem kendi içlerinde çelişmesi, hem diğer hadis kitapları ile çelişmesi hem de akıl ve mantık ile beraber insanın doğası ile çelişmesi örneklerini verip hadis kitaplarının neden dinin kaynağı olamayacağını belirtiyor, üçüncü bölümde de Kur’an’daki Hz. Muhammed ile siyerdeki, hadislerdeki ve rivayetlerdeki Hz. Muhammed’i kıyaslıyor. Yani Allah bize Kur’an’da defalarca insan peygamber, beşer peygamber olduğunu belirtirken, Kur’an harici herhangi bir mucize verilmediğini söylerken, görevinin sadece elçi olduğunu bildirirken, Kur’an dışı hiçbir söz söylemeyeceği söylenirken hatta söylerse eğer Hakka Suresi 44 – 47 ve İsra Suresi 73 – 75 ayetler arası neler olacağını bildirirken aksine rivayetlerde her türlü mucizeyi gerçekleştiren (çünkü peygamber yarıştırmak lazım), ayı yaran, daha bebekken top gibi ayı parmağının ucuyla oynatan, bir tabak yemeği, bir damla suyu 1000 kişiye yetiren ama aynı zamanda da açlık da çeken, Kur’an’da olmayan şeyleri haram eden, kendine göre yasalar koyan (dini konularda), haşa Allah’ın habibim dediği, ben aşığım sen de bana maşuksun dediği uydurma peygamberi kıyaslıyor. Onun için bölüm bölüm kitap hakkında incelememi belirteceğim. 1. BÖLÜM: KUR’AN HAYATIMIZIN NERESİNDE Dünya üzerinde tartışmasız en çok okunan kitap ama en az anlaşılan hatta anlaşılmamak istenen kitap da Kur’an’dır. Düşünsenize insan her bir zaman bir şey öğrenmek için okurken ama Kur’an’ı sadece okumayı öğrenmek için okuyor gonderi/11731408 . Yani Allah, biz Ademoğluna mesaj göndermiş ama biz o mesajı ne yapıyoruz, okuyup anlamak yerine, üzerinde düşünmek yerine boğazımızdan, gırtlağımızdan farklı farklı sesler çıkararak okunması gereken bir kitap haline getirmişiz. Düşünün bir kere sevgiliniz, eşiniz, anneniz, babanız veya kardeşiniz size Whatsapp üzerinden bir mesaj gönderse hemen hiç bekletmeden o mesajı okumak istersiniz, peki o mesajı hiç seslendirerek kıraat getirerek ya da melodileştirerek okumayı denediniz mi? Bence hayır. Peki bu kimseler size bilmediğiniz bir dilde mesaj gönderse ne hissedersiniz, hemen mesajda ne demek istediğini öğrenmek ve anlamak istersiniz tabii ki. Peki bizleri yaratan Allah’ın mesajını neden anlamak istemiyorsunuz, neden biz insanoğluna ne dediğini merak etmiyoruz? Cennet ve cehennem için hesaba çekileceğimize inanıyoruz ama o zaman neden cennete giriş, cehennemden kurtuluş kitabımızı, yol gösterici kitabımızı merak edip okumuyoruz? Tabir-i caizse sorular da cevaplar da bize aslında önceden verildiğinin neden tam olarak farkında değiliz? Şu an yaşadığımız dinin Kur’an’a ne derece uyduğunu ne kadar biliyoruz? Bu tarz düşüncelerimizi çevremizdeki insanlara açıp düşüncelerimizi söylesek eminim ki alacağımız ilk cevap Kur’an anlaşılmaz diyecekleridir. “Biz, ayetleri işte bu şekilde ayrıntılı kılıyoruz ki, hakka dönebilsinler.” A’raf Suresi 174. Ayet ve benzeri olan onlarca ayete rağmen mi anlaşılmaz diyoruz? Allah kendisine, din gününde sen bize bizim anlayamayacağımız bir kitap gönderdin diyebilme hakkını biz insanlara verebilir mi? Herkes her konuda kendini açıklamak isterken Allah kendini vahyinde açıklayamamış ya da açıklamak istememiş ki insanları ikilemde bırakmak istemiş diyebilir miyiz? Diyemeyiz ama şu an diyorsunuz ve diyorlar. Kur’an ölünün arkasından sadece Yasin Suresi’nin okunması gereken bir kitap değildir, hatta ölünün arkasından okuruz ama okuduğumuz surenin 70. Ayetinde bu kitabın diriyi uyarmak için gönderildiğini belirttiğini de bilmeden okuruz. Kur’an duvarda dantelden bir kılıfın içinde, bir sayfası duvarda çerçevede saklanacak ve sadece başımız sıkıştığı anda Arapça anlamadan okunulması gereken bir kitap değildir. Kur’an’a bu kadar yakın olup bu kadar uzak olmamamız gerekmektedir. İşte Emre Dorman’ın 1. Bölümde genel olarak bu tarzdaki düşüncelerini okuyoruz. 2.BÖLÜM: HADİSLERİN KENDİ İÇİNDEKİ ÇELİŞKİLERİ Emre Dorman bu bölümde hadislerin her türde ve her yerde tutarsızlıklarını ve çelişkilerini gösterip bizlere hadislerin dinin kaynağı olamayacağını haklı olarak belirtiyor. Dorman hadislerde kaynak olarak gayet adil davranıp Kütüb-i Tis’a’yı (9 Kitap) değil Kütüb-i Sitte’yi (6 Kitap) baz almakta ve bu kitaplardan kaynakları ile beraber sunmakta. Bu 6 kitabın içinde de bildiğimiz üzere en sahih olarak görülenler Buhari ve Tirmizi’dir. İşte bu kitapların ve tabii ki de diğer 4 kitabın hem kendi içindeki çelişkileri hem birbiri içindeki çelişkilerini Emre Dorman bizlere kaynakları ile göstermektedir, peki nedir bu çelişkiler, nedir bu hem Kur’an’a uymayan hem de akla mantığa uymayanlar? Hz. Muhammed mesele Buhari’deki rivayetlere göre bir sayfada “bu böyle yapmayın günahtır” derken diğer bir sayfada da “bunu kesinlikle böyle yapın çok sevaptır ve cennetiniz garantidir” dediği rivayet edilmekte ve aslında da Hz. Muhammed itibarsızlaştırılmaktadır. Buhari’de sahih kabul edilen bir hadis rivayeti Tirmizi’de ise uydurma geçmektedir ve bununla beraber dinin kaynağının olamayacağı açıkça belli olmaktadır ve bu çelişkinin bir de 6 kitap içinde olan halini düşününce uydurma dinin aslında ne kadar yaygın olduğunu fark edebilmek çok da zor olmasa gerek. Hem zaten dinin kaynağı şüphesiz Allah’tır ve O’nun kelamıdır. Uydurma hadise bir örnek: gonderi/10650386 3. BÖLÜM: KUR’AN’DAKİ PEYGAMBER İLE RİVAYETLERDEKİ PEYGAMBER “Senden önce hiçbir insana ölümsüzlüğü vermedik; şimdi sen ölürsen onlar ölümsüz mü kalacaklar? Her nefis ölümü tadacaktır. Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz bize döndürüleceksiniz. (Enbiya Suresi 34-35) “Hiç kuşkusuz sen de öleceksin, onlar da ölecekler. Sonra siz, kıyamet günü Rabbinizin huzurunda davalaşacaksınız. (Zümer Suresi 30-31) Örnek verdiğim iki ayet üzerinde düşünüp, akıl kullanmayanlar Peygamberimiz’i ölümsüz ilan etmişler, kabrinde namaz kıldığını, “Şefaat Ya Resulallah” şirk sözüne cevap verdiğini, haşa kabrinde eşi ile birliktelik yaşadığını uydurmaktadırlar ve maalesef sorgulamayı günah bilen vatandaşlarımız da bunlara inanmaktadır. İşte tam da bu ve benzeri kısımlarda Emre Dorman Kur’an’ın anlattığı, insan olan, beşer olan, hata ve günah işleyen, biz insanlar için en güzel ve tek olması gereken örnek insanı, Hz. Muhammed’i anlatırken, Kur’an’ın aksine rivayetlerle, hurafelerle abartılan peygamberi Kur’an ayetleri ile kıyaslayıp bizlere sunuyor ve kararı bizlere bırakıyor. Aklını kullanan ve kullanmak isteyen her Müslümanın okumasını tavsiye ettiğim, İslam’ın nakil değil akıl dini olduğunun farkında olanların zaten okuyacağını da düşündüğüm bir kitap. (mithrandir21 / Uğur)
Allah'a Öğretilen Din PDF indirme linki var mı?
Emre Dorman - Allah'a Öğretilen Din kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Allah'a Öğretilen Din PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Emre Dorman Kimdir?
Yrd. Doç. Dr. Emre Dorman, Acıbadem Üniversitesi’nde öğretim üyesidir. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri Kelâm bilim dalında hazırladığı Tanrı’nın Varlığının Kanıtlanmasında Kullanılan Modern Deliller: İnsancı İlke Örneği başlıklı tezi ile yüksek lisans (2004), Deizm ve Eleştirisi: Tarihsel ve Teolojik Bir Yaklaşım başlıklı tezi ile de doktora çalışmasını tamamladı (2009). Emre Dorman, Acıbadem Üniversitesi’nde Felsefeye Giriş, Felsefe Tarihi ve Bilim Felsefesi, Bahçeşehir Üniversitesi’nde ise İslam Felsefesi ve Din Felsefesi dersleri vermekte, teoloji, felsefe ve din-bilim ilişkisi alanlarında çalışmalarını sürdürmektedir.
Emre Dorman Kitapları - Eserleri
- İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar
- Dini Konularda Kendini Kandırmanın 40 Yolu
- Allah'a Öğretilen Din
- Kendini Kınayan Nefis
- Kur'an-ı Kerim'deki Emirler ve Yasaklar
- Din Neden Gereklidir?
- Allah'ın Parmak İzi
- İslam Ne Değildir
- Modern Bilim:Tanrı Var
- 101 Soruda Kur’an
- Duanız Olmasa Ne Öneminiz Var?
- Teolojik ve Felsefi Açıdan Din ve Bilim İlişkisi
- Teolojik ve Felsefi Açıdan Din ve Ahlak İlişkisi
- Allah'ın Rahmeti-Ayetler ve Dualar ile
Emre Dorman Alıntıları - Sözleri
- Fizikçi Paul Davies ise evrenin başlangıcını oluşturan Big Bang sürecinin patlama hızının kritik ayarı hakkında şu şekilde bir yaklaşımda bulunur: "Evren, biraz bile yavaş genişleseydi çekim gücü nedeniyle içine çökecekti; biraz daha hızlı genişleseydi evrenin maddesi tamamen dağılıp gidecekti. Bu iki felakatin arasındaki dengenin ne kadar iyi hesaplanmış olduğu sorusunun cevabı çok ilginçtir. Eğer patlama hızının meydana geldiği zamanda bu hız gerçek hızından sadece 10 üzeri 18'de 1 kadar bile farklılaşsaydı, bu, gerekli dengeyi yok etmeye yetecekti. Dolayısıyla evrenin patlama hızı inanılmayacak kadar hassas bir kesinlikle belirlenmiştir. Bu nedenle Big Bang, herhangi bir patlama değil, her yönüyle çok iyi hesaplanmış ve düzenlenmiş bir oluşumdur. (Modern Bilim:Tanrı Var)
- John Lennox’un da dikkat çektiği gibi Galileo, Kopernik, Kepler, Pascal, Boyle, Newton, Faraday, Mendel, Pasteur, Kelvin, Maxwell gibi tarih boyunca bilime en büyük katkıları yapan bilim insanlarının tamamı Tanrı'ya inanmışlardır. Üstelik onların Tanrı'ya inanmaları bilim vapmalarına engel olmamış aksine bu inanç onların ana ilham kaynağı olmuştur"s. 55 (Teolojik ve Felsefi Açıdan Din ve Bilim İlişkisi)
- Altmış yaşına gelen biri günde sekiz saatten 20 yıl uyur. Kalan 40 yılda da ayakta uyur. Ömür dediğin işte budur... (Kendini Kınayan Nefis)
- Adalet , hak ve hukuk sadece kendinden olana değil kendinden olmayana da uyguladığın zaman gerçek anlamda değerli ve geçerli olur . (İslam Ne Değildir)
- Müslüman olmak, onu kimlik olarak taşımakla değil, gereklerini yerine getirmekle kazanılacak bir sıfattır. (Dini Konularda Kendini Kandırmanın 40 Yolu)
- Eğer yaşam bundan ibaretse tüm yapılanlar bizimle beraber yok olmaya mahkûmdur. En iyi ihtimalle uzayın ömrünü doldurması neticesinde her şey yokluğa mahkum olacaktır. Ahiret olmadan hayat anlamsız ve trajikomik bir hikayeden ibaret kalır. (Teolojik ve Felsefi Açıdan Din ve Ahlak İlişkisi)
- İslam inancı için ölçü Kur-an'dır , Müslümanlar ya da Kur'an dışı kayıtlar değildir. (İslam Ne Değildir)
- İyi olanı da kötü olanı da yapacak olan insandır. (101 Soruda Kur’an)
- "Bilim tarihinde, o ünlü Galileo davasından bu yana, bilimsel gerçeğin dünyanın dini yorumuyla bağdaştırılamayacağı iddiası defalarca tekrarlanmıştır. Her ne kadar şu anda bilimsel gerçeğe kendi alanı içerisinde dil uzatılamayacağına ikna olmuş olsam da, hiçbir zaman dini düşüncenin özünü, insanoğlunun bilinçlilik sürecinde zamanı geçmiş, bizim şu andan itibaren bir kenara bırakmamız gereken bir safhanın bir parçası olarak görmedim. Bu yüzden, hayatım boyunca bu iki farklı düşünce alanı arasındaki ilişki üzerine düşünmek zorunda kaldım çünkü işaret ettikleri şeyin gerçekleştiğinden hiçbir zaman şüphe etmedim." Warner Heisenberg (Modern Bilim:Tanrı Var)
- Bugün ahlaklı bir insana örnek olarak bir Müslüman değil de Japon gösteriliyorsa herkesin Müslümanlığını sorgulaması gerekir. (İslam Ne Değildir)
- Din bizden , insan olmanın onuruna yani yaratılışımıza uygun davranmamızı , sorumluluk bilinci içinde duyarlı ve ilkeli bir insan olmamızı , inancımıza rağmen Allah yokmuş gibi yaşamamamızı , insanlara güven vermemizi , adaletli , merhametli , doğru ve örnek bir birey olmamızı ister . (İslam Ne Değildir)
- “Bu Kur’an Allah’tandır, başkası tarafından uydurulmuş değildir; o, kendisinden önceki kitapları (asıllarını) doğrulamakta ve konulmuş olan hükümleri açıklamaktadır; bunda kuşku yoktur, O âlemlerin rabbindendir.” Yunus Suresi-37.ayet (101 Soruda Kur’an)
- Ân oluyor bir garip duyguya varıyorum; Ben bu sefil dünyada acep ne arıyorum?... Necip Fazıl Kısakürek (İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar)
- İnsani ve ahlâkî değerler noktasında kırıklarla dolu bir karnemiz var . (İslam Ne Değildir)
- Müslüman olmaya , dini öğrenmeden önce insan olmayı öğrenmekle başlanabilir . (İslam Ne Değildir)
- Dinin sahibi Allah'tır. Kimse din adına sahiplik iddiasında bulunamaz. Allah adına konuşamaz. Allah'ın kitabı olan Kur'an'dan delil getiremediği bir görüşü din olarak insanlara sunamaz. (İslam Ne Değildir)
- Tüm yaşam hatta alınan her bir nefes o yaşamı ve nefesi verene göre yaşanır. (Din Neden Gereklidir?)
- Bakışımızı Evren 'in neresine cevirsek büyük bir ihtişama, çok ince hesaplara ve ilahi bir sanata rastlarız. Yeter ki Allah 'ın yaratma sanatı üzerine düşünerek aklımızı çalıştıralım. (Allah'ın Parmak İzi)
- Yaşam tesadüflere başvurularak açıklanamaz. Üstelik yaşam, fizik ve kimyanın kanunlarını aştığı için yaşamın kökeni asla kendi kendini örgütlediği senaryo ile açıklanamaz. Bununla birlikte yaşamın fizik ve kimyanın kanunlarını aşıyor olması yaşamin sebebinin fiziksel bir şeyden çok daha fazlası olması gerektiğini anlarız. Bu gibi bir durumda mantıklı olan tek açıklama şudur: Yaşamın sebebi olan ve olmaya devam eden şey ne şanş ne fizik ne de kimyadır; Tanrı'dır. Dean L. Overman, A Case Against Accident and Self-Organis (Modern Bilim:Tanrı Var)
- Okuduğumuzu en güzel şekilde anlamamızı, anladığımızı en güzel şekilde yaşamamızı, yaşadığımızı da en güzel şekilde anlatmamızı söyleyensin. (Allah'ın Rahmeti-Ayetler ve Dualar ile)