Bundan Sonrası Ateş - James Baldwin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Bundan Sonrası Ateş kimin eseri? Bundan Sonrası Ateş kitabının yazarı kimdir? Bundan Sonrası Ateş konusu ve anafikri nedir? Bundan Sonrası Ateş kitabı ne anlatıyor? Bundan Sonrası Ateş PDF indirme linki var mı? Bundan Sonrası Ateş kitabının yazarı James Baldwin kimdir? İşte Bundan Sonrası Ateş kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: James Baldwin

Çevirmen: Kıvanç Güney

Orijinal Adı: The Fire Next Time

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789750810527

Sayfa Sayısı: 80

Bundan Sonrası Ateş Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

James Baldwin'in yazarlığının doruğunda olduğu 1962 yılında yayımladığı iki mektup-denemenin, 14 yaşındaki yeğeni ve adaşı James'e yazdığı "Zindanım Sarsıldı" ile "Bundan Sonrası Ateş"in, birlikte basımından oluşan Bundan Sonrası Ateş 1963 yılında yayımlanmış ve klasikler arasına girmişti. Hem ABD'de hem de bütün dünyada Siyah hareket için yeni bir yol gösterici, bir "kalk borusu" oldu.

"Eğer biz - şimdi aşıklar gibi diğerlerinin bilincini oluşturması ve bunda ısrarlı olması gereken nispeten bilinçli beyazlardan ve nispeten bilinçli siyahlardan söz ediyorum , görevimizden kaçınmazsak, bir avuç insan da olsak, bu ırk kabusuna bir son verebilir, ülkemize kavuşarak dünya tarihini değiştirmeyi başarabiliriz. Eğer her şeyi kaybetmeui göz almazsak, bizi bekleyen şey Kitabı Mukaddes'ten alınıp bir köle tarafından şarkı haline getirilen kehanetin gerçekleşmesi olacaktır: Tanrı Nuh'a gökkuşağını gösterdi, Artık su yok, bundan sonrası ateş!

(Arka Kapak)

Bundan Sonrası Ateş Alıntıları - Sözleri

  • Benim seninle kavgam bitti, vazgeçtim.
  • "Sevgi onlarsız yaşayamayacağımızdan korktuğumuz ve onlarla yaşayamayacağımızı bildiğimiz bütün maskeleri düşürür."
  • Benim seninle kavgam bitti, vazgeçtim.
  • . Başkalarını küçük düşüren, kendini küçük düşürür. ...
  • . Hayat trajiktir çünkü dünya dönüyor ve güneş karşı konulmaz bir şekilde doğup batıyor ve bir gün her birimiz için güneş son, son kez batacak. Belki de derdimizin, insani derdimizin bütün kökü, hayatımızın bütün güzelliklerini feda etmemiz, kendimizi totemlere, tabulara, haçlara, kan kurbanlarına, çan kulelerine, camilere, ırklara, ordulara, bayrak milletlerine hapsetmemizdedir. Ölüm gerçeğini inkar etmek, elimizdeki tek gerçek. Bana öyle geliyor ki, kişi ölüm gerçeğine sevinmeli; gerçekten de, yaşamın bilmecesiyle tutkuyla yüzleşerek ölümünü kazanmaya karar vermelidir. Kişi hayattan sorumludur. İçinden geldiğimiz ve geri döneceğimiz o korkunç karanlıktaki küçük işarettir. ...
  • "Benim bu insanlarla gurur duymamın nedeni renkleri değil, zekâları, manevi güçleri ve güzellikleri."
  • Dünyayı gölgeler içinde resmediyorlar, sonra’da çocuklara ışıktan uzaklaşmayın diye tembihliyorlar, kendi ışıklarından, kendi gerçek ve kararlarından. Çünkü karanlıkta ejderhalar yaşar. Yalan... Karanlıkta keşif var, olasılık, karanlıkta özgürlük var. yeter ki biri aydınlatsın...
  • . Henüz titremeyi bırakmadık ama birbirimizi sevmeseydik hiçbirimiz hayatta kalamazdık. ...
  • İnsanların nefretlerine bu kadar inatla yapışmasının nedenlerinden birinin, nefret gittiğinde, acıyla başa çıkmak zorunda kalacaklarını hissettiklerinden dolayı olduğunu hayal ediyorum.
  • * "Negro kelimesi "Amerikan zencisi", ondan türeyen nigger kelimesiyse "kara marsık" olarak çevrilebilir. İlk kullanılmaya başlandığında ağır küfür ve hakaret anlamı taşıyan nigger kelimesi, yıllar boyunca bir kavram haline gelmiş, bazı siyahlar tarafından kendilerini tanımlamak için kullanılarak olumsuz anlamlarından soyutlanmaya çalışılmış, yine de çevresinde yaratılan efsane ve tartışmalar hiçbir zaman son bulmamıştır."
  • . Duyarlı olmak, bence yaşamın kendi gücüne saygı duymak ve ondan zevk almak ve sevme çabasından ekmeğin kırılmasına kadar yaptığı her şeyde mevcut olmaktır. ...
  • . Birinin geçmişini kendi tarihini kabul etmesi, onun içinde boğulmakla aynı şey değildir; onu kullanmayı öğreniyor. İcat edilmiş bir geçmiş asla kullanılamaz; kuraklık mevsiminde kil gibi hayatın baskıları altında çatlar ve ufalanır. ...
  • Başkalarını aşağılayan insan kendini aşağılar.
  • "...acı çekemeyen insanlar asla büyüyemez ve asla ne olduklarını keşfedemezler."

Bundan Sonrası Ateş İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Yazar şöyle söyler :Sırf dünya döndüğü ve güneş yılmaksızın battığı ve bir gün güneşin hepimiz için son kez batacağı gerçeği yüzünden yaşam acıyla doludur. Belki de sorunumuzun insan sorununun kökü, yaşamımızın bütün güzelliğini feda edeceğimiz elimizde ki tek gerçek olan ölüm gerçeğini inkar etmek içim; kendimizi totemlere, tabulara, haçlara, tanrılar için kan akıtmaya, kiliselere, camilere, ırklara, ordulara, bayraklara, milletlere hapsedeceğimiz gerçeğine uzanmaktadır...'' Irkçılık, beyaz adamın söz hükmünde, iki dudağı arasından dökülen sözcüklerde karar kılınan hayatlar. Tenin renginde kaybetmek...Dilinin tınısında kaybetmek... Birileri yaşasın diyedir anlatılan bu hikaye... Aynı sözcüğü haykırırken bile ötekidir. Tenin renginde yitirdiğini arayanlar, Dilinin tınısında yitirdiklerini arayanlar... Ne güzel söyler şair: ''Ey alın yazısı uzmanı, suretlerle doldurursun yazımı...'' (mesut kalkan)

Öteki Amerika: Bundan Sonrası Ateş; Amerika’nın gerçek ve karanlık yüzünü Harlem sokaklarında yetişmiş yazarın ifadesiyle bir negronun yani siyahinin dilinden anlatıyor. Yaşayan da anlatan da yazarın bizzat kendisi. Amerika’nın köklerinden gelen eşitsizliği ve ikiyüzlülüğü birinci ağızdan dinlemek zaman zaman dehşet ve utanç verici duygular uyandırıyor okurun ruhunda. Ayrıca James Baldwin, ülkedeki siyahi müslümanlarla karşılaşmasını hayranlık dolu cümlelerle anlatıyor. Malcolm x’in de içinde bulunduğu siyahi müslümanların cesur mücadelesi hakkındaki görüşlerini de öğrendiğiniz kitap 76 sayfa. Amerikan rüyasının nasıl seçkin azınlık dışındaki bütün insanlar İçin bir kabus olduğunu bir Amerikan negrosunun ağzından utana utana okuyoruz. Amerika’yı çağdaş, demokrat ve kurtarıcı olarak görenlerin gerçekle yüzleşmesi için okumaları gereken bir kitap. Ancak zor okunan ve dikkat isteyen bir çalışma oldunu da hatırlatmakta yarar var. #kitap #book #bookstagram #kitapönerisi #kitapyorumu #kitaptavsiyesi #fantastikkitap #bilimkurgu #bundansonrasıateş #jamesbaldwin #charliejaneanders #yky #roman (İrfan Gürkan Çelebi)

İNSANLIĞIN KARA TARİHİ: Kitap iki kısımdan oluşuyor. İlk kısım Baldwin'in yeğenine yazdığı mektuptan ibaret. İkinci kısımda ise yazar bizlere Amerika'nın o dönemdeki siyahilere karşı olan tutumunu ve siyahilerin aradıkları çözüm yollarını anlatıyor. Dönemi anlamak için yararlı bir kaynak olduğunu düşünüyorum. Edebi zevk açısından ise çok akıcı olduğunu söylemek zor. Yine de siyahilerin çektikleri zulumü gördüğünüzde içiniz sızlayacak. Not: Zamanında Amerikan Anayasası'nda siyahilerin 3/5 insan olarak kabul edildiğini öğrenmek beni şoka uğrattı. (Caner)

Bundan Sonrası Ateş PDF indirme linki var mı?

James Baldwin - Bundan Sonrası Ateş kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bundan Sonrası Ateş PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı James Baldwin Kimdir?

James Baldwin (d. 2 Ağustos 1924 - ö. 1 Aralık 1987), Afrikalı-Amerikalı yazar.

20. yüzyıl ortalarında, ABD'de yaşanan ırk sorunlarının yanında, Baldwin'in siyahi bir eşcinsel olması da eserlerine sosyal ve psikolojik derinlik katar.

1956 yılında yayınlanan "Giovanni'nin Odası" (Giovanni's Room) romanı, samimiyeti ve hassas bir konuda öncü olmasıyla eşcinsel edebiyatının önemli bir eseri kabul edilir.

Aktör ve tiyatro yönetmeni Engin Cezzar'ın yakın arkadaşı olan Baldwin, Cezzar'ın anılarına göre 1962'de yayınlanan "Bir Başka Ülke" (Another Country) romanını İstanbul'da, Engin Cezzar - Gülriz Sururi çiftinin evinde tamamlamıştır.

James Baldwin Kitapları - Eserleri

  • Giovanni'nin Odası
  • Bundan Sonrası Ateş
  • Ben Senin Zencin Değilim
  • Sokağın Dili Olsa
  • Bir Başka Ülke
  • Ne Zaman Gitti Tren
  • Sonny's Blues
  • Bir Vatan Evladının Notları
  • Go Tell It on the Mountain
  • Dost Mektupları
  • Going to Meet the Man

James Baldwin Alıntıları - Sözleri

  • She sighed, and turned slightly away, looking out of the window. ‘Your Daddy beats you,’ she said, ‘because he loves you.’ Roy laughed. ‘That ain’t the kind of love I understand, old lady. What you reckon he’d do if he didn’t love me?’ (Go Tell It on the Mountain)
  • . Birinin geçmişini kendi tarihini kabul etmesi, onun içinde boğulmakla aynı şey değildir; onu kullanmayı öğreniyor. İcat edilmiş bir geçmiş asla kullanılamaz; kuraklık mevsiminde kil gibi hayatın baskıları altında çatlar ve ufalanır. ... (Bundan Sonrası Ateş)
  • . Hayat trajiktir çünkü dünya dönüyor ve güneş karşı konulmaz bir şekilde doğup batıyor ve bir gün her birimiz için güneş son, son kez batacak. Belki de derdimizin, insani derdimizin bütün kökü, hayatımızın bütün güzelliklerini feda etmemiz, kendimizi totemlere, tabulara, haçlara, kan kurbanlarına, çan kulelerine, camilere, ırklara, ordulara, bayrak milletlerine hapsetmemizdedir. Ölüm gerçeğini inkar etmek, elimizdeki tek gerçek. Bana öyle geliyor ki, kişi ölüm gerçeğine sevinmeli; gerçekten de, yaşamın bilmecesiyle tutkuyla yüzleşerek ölümünü kazanmaya karar vermelidir. Kişi hayattan sorumludur. İçinden geldiğimiz ve geri döneceğimiz o korkunç karanlıktaki küçük işarettir. ... (Bundan Sonrası Ateş)
  • . Hiçbir şey kalmadı: Her şey kaosa sürüklendi. ... (Go Tell It on the Mountain)
  • Once, she asked him: ‘Richard, did you go to school much when you was little?’ And he looked at her a long moment. Then: ‘Baby, I done told you, my mama died when I was born. And my daddy, he weren’t nowhere to be found. Ain’t nobody never took care of me. I just moved from one place to another. When one set of folks got tired of me they sent me down the line. I didn’t hardly go to school at all.’ ‘Then how come you got to be so smart? how come you got to know so much?’ And he smiled, pleased, but he said: ‘Little-bit, I don’t know so much.’ Then he said, with a change in his face and voice which she had grown to know: ‘I just decided me one day that I was going to get to know everything them white bastards knew, and I was going to get to know it better than them, so could no white son-of a- bitch nowhere never talk me down, and never make me feel like I was dirt, when I could read him the alphabet, back, front, and sideways. He weren’t going to beat my arse, then. And if he tried to kill me, I’d take him with me, I swear to my mother I would.’ Then he looked at her again, and smiled and kissed her, and he said: ‘That’s how I got to know so much, baby.’ (Go Tell It on the Mountain)
  • İnsanın beyninin kafatasının içinde kendi ekseninde döndüğünü hissettiği anlardan biri. İki arada bir derede kalınca içinden geleni yapacaksın. Gerçekten istediğin şeyi biliyorsan ne söz, ne prensip kalmalı. (Dost Mektupları)
  • . Kötülüğe bir isim vermek, içindeki terörü bulmaktan her zaman çok daha kolay olmuştur. ... (Ne Zaman Gitti Tren)
  • Anımsamayı seçenler acıyı, içtenliklerinin hiç aralıksız ayaklar altında ezildiğini görmenin acısıyla çılgına dönmeyi göze almalı. Unutma yolunu seçenleri bekleyense bir başka çılgınlık tutkusu; acıyı tanımamanın, içtenlikten uzak kalmanın getirdiği çılgınlık. (Giovanni'nin Odası)
  • Erkeklerin olgunlaşması çok daha zordur, çok daha uzun zaman alır ve erkekler bunu yanlarında bir kadın olmaksızın beceremezler. Bu bir kadını ürküten ve donduran bir sırdır ve her zaman da kadının en derin umutsuzluğuna, çaresizliğine, yıkkınlığına nedendir. Kadın sürekli tetikte olacak, sürekli yol gösterecektir. Ama başı çeken hep erkek olacak ve erkek her zaman, kadınına gösterdiği ilgiden daha çoğunu arkadaşlarına aktarıyor gibi görünecektir. (Sokağın Dili Olsa)
  • “Siyah adamın nefretinin kökünde öfke vardır, beyaz adamdan nefret etmekten çok yolundan çekilsin ister. Aslında bunun da ötesinde çocuklarının yolundan çekilsin ister.” (Ben Senin Zencin Değilim)
  • İnsanlar sadece hayatlarını sürdürerek, Çocuklarını büyüterek, doğum, vergiler ve Ölümün ebedi muammasıyla başa çıkarak da Yeterince gerçekliğe katlanıyor. (Ben Senin Zencin Değilim)
  • Sevmek ve gülmek hep aynı yerden gelir de, o noktaya pek çok kişi erişemez. (Sokağın Dili Olsa)
  • It’s a miracle to realize that somebody loves you. (Sokağın Dili Olsa)
  • “İnsanların insafı yok. Sevgi adına seni lime lime ederler. Sonra sen ölünce, onlar seni yaptıklarıyla öldürünce, senin bir kişiliğinin olmadığını söylerler. Kocaman, acı gözyaşlarıyla ağlarlar. Sana değil ama. Kendilerine ağlarlar, oyuncaklarını kaybettikleri için.” (Bir Başka Ülke)
  • Zaman görecelidir, saatler ise okyanusta boğulan bir adamın oksijen tüpü fotoğrafı görmesinden farksızdır. (Bir Başka Ülke)
  • . Korku ve kederden yarı deli... ... (Go Tell It on the Mountain)
  • “Siz beş ya da altı veya yedi yaşlarındayken Gary Cooper Kızılderilileri öldürür ve siz Gary Cooper’ı desteklerken, o Kızılderililerin siz olduğunuzu keşfetmek büyük şok yaratır.” (Ben Senin Zencin Değilim)
  • Çalışmak harika bir avutucudur; insanlardan nefret etmeyi sürdürecek kadar boş zaman bırakmaz. (Dost Mektupları)
  • "Ölenleri merak etmemin tek nedeni; onların yaşayacak günlerini yitirmiş olmaları, benimse önümde yaşanacak günlere ilişkin hiçbir bilgimin olmamasıydı." (Giovanni'nin Odası)
  • "Anımsamayı seçenler acıyı, içtenliklerinin hiç aralıksız ayaklar altında ezildiğini görmenin acısıyla çılgına dönmeyi göze almalı." (Giovanni'nin Odası)