Dünyayı Kimler Yönetiyor - Mahir Kaynak Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Dünyayı Kimler Yönetiyor kimin eseri? Dünyayı Kimler Yönetiyor kitabının yazarı kimdir? Dünyayı Kimler Yönetiyor konusu ve anafikri nedir? Dünyayı Kimler Yönetiyor kitabı ne anlatıyor? Dünyayı Kimler Yönetiyor PDF indirme linki var mı? Dünyayı Kimler Yönetiyor kitabının yazarı Mahir Kaynak kimdir? İşte Dünyayı Kimler Yönetiyor kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Ömer Lütfi Mete
Yazar: Mahir Kaynak
Yayın Evi: Profil Yayıncılık
İSBN: 9789759964474
Sayfa Sayısı: 208
Dünyayı Kimler Yönetiyor Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Bütün gerçekler üç aşamadan geçerek sınanır. Önce komik bulunur, sonra şiddetli bir direnişle karşılaşır ve üçüncü aşamada kesin doğru olarak kabul edilir."
-Arthur Schopenhauer, Filozof, 1788-1860-
-Soğuk Savaş sonrası Yeni Dünya Düzeni fikrini ortaya atanlar nasıl bir model öngörüyorlardı?
-Uyuşturucu, eroin, organ nakli, kaçak insan ticareti, fuhuş gibi yasa dışı yollardan gelen kara paralar kimlerin kontrolünde?
-Opus Dei ve Vatikan çok güçlü sermaye yapılarına rağmen, niçin dünyayı kontrol etmede etkin değiller?
-Küresel sermaye ve büyük aileler medyayı nasıl istedikleri gibi manipüle ediyorlar?
-Dünyayı yönetiminde etkin olduğu farz edilen gizli örgütler aslında sadece birer görüntüden mi ibaretler?
-Küresel İmparatorluğun gizli kurmayları Türkiye üzerindeki emellerini gerçekleştirmek için kimleri kullanıyor?
-Derin dünyanın politik büroları kimler?
(Tanıtım Bülteninden)
Dünyayı Kimler Yönetiyor Alıntıları - Sözleri
- 3 bin yıl boyunca Yahudi genini taşıyan insanlar kanıtlamıştır ki, dünyada hiçbir azınlık İsrailoğulları kadar kendi benliklerini koruyabilme yeteneğine sahip olamamıştır. Yeryüzünde böyle bir örnek yoktur. Bunca sürgüne, aşağılanmaya rağmen 3 bin yılda asimile olmayan bir kavmin çok özel olduğu şüphe götürmez
- Dünyanın en parlak kumarhaneleri olan borsalardan mahrum bulunmak ne kaybettirir size? Sadece ve sadece belli oynayıcılara kazandıran bu kumarhanelerden yoksun, ama zengin ve müreffeh ülke yok mu?
- Dünya üzerinden çok büyük medeniyetler geldi geçti. Roma İmparatorluğu, Osmanlı imparatorluğu, Moğollar... Bu imparatorluklar kendi dönemlerinde dünyaya hükmediyorlardı. Daha sonra 19. yüzyılda İngiltere, 20. yüzyılın başında Almanya ve nihayetinde ABD dünya üzerinde çok büyük hâkimiyet kurdular. Ancak hemen her dönemde devletleri yöneten bazı gizli ya da bildik güçlerden söz edilip durdu.
- Aslında yolsuzlukları engellemek için birtakım kurallar koymak ve tedbirler almak mümkündür, ama bu tedbirler özellikle alınmaz ve kapı açık tutulur. Bu açık kapıdan girenler, yani suiistimalleri yapanlar zaten istenilen formu almışlardır. İstendikleri zaman bertaraf edilirler, ama böyle bir açık kapı olduğu zaman herkesi töhmet altında bırakmak da mümkündür. Böylece yolsuzluk yapmayanı da yapmış gibi gösterebilirsiniz. Daha sonra o mahkemelerde beraat eder, ama ilk anda bertaraf edilmiş ve amaca ulaşılmış olur.
- Önümüzdeki dönemde Ortadoğu'nun bir kan gölüne dönüşeceğini ve bütün insanların birbirlerini yiyeceğini düşünüyorum.
- Aslında herkes bilir ki, bir ülkeyi halk değil, az sayıda insan yönetir.
- Dikkat ederseniz yolsuzlukla itham edilmeyen çok az insan vardır. Bütün iktidarlar yolsuzlukla itham edilmiştir.
- -Bill Gates'in dünya üzerindeki rolü nedir? Bill Gates küresel sermayeye mi yakın, yoksa petrol veya slah sanayicilerine mi? Bill Gates ikisi arasında bir yerde, yani sınır noktasındadır. Çünkü Bill Gates yazılım şirketine sahiptir. Yazılım şirketi de herhangi bir üretim yapmaz, insana bağlıdır. Ve pekâlâ bu, kolaylıkla bir yerden bir yere nakledilebilir. Şu an da küresel sermayeye daha yakın görünmektedir. Bu nedenle de ABD, Bill Gates'in şirketini bölmüştür ve onun etkisini sınırlamak için uğraşmıştır.
- Halk yanılıyor, çatışmanın temel sebebi her zaman aynıdır. Dünya üzerindeki egemenliktir. Bu egemenliğe ulaşmak için halka verilen mesajlar değişmiştir sadece.
- Şüphesiz 1978’de Ecevit’in kurduğu hükümetin çirkin bir hükümet olduğunu göz ardı etmeden söylüyorum. Ancak bunun böyle olması, Ecevit hükümetine TÜSİAD’ın verdiği bildiriyi sadece Türkiye’nin şartları içinde oluşmuş tamamen yerli bir refleks sayabilmem için ahmak olmam lazım. Küresel tasarının yönetmenleri kurum veya kişilerini devreye sokmuş, yeni bir sürecin şartlarını hazırlamıştı.
- Burada şunu söylemek istiyoruz: Siyasetçiler inandıkları şeyleri değil, gerekli olan şeyleri yaparlar.
- Bu tür cemiyetler genel itibariyle gizli değil, kapalı örgütlerdir. Onlara dair birçok şey söylenir, ama bu söylenenlerin bir kısmı tevatür, bir kısmı ise doğru olabilir. Neticede belgeye dayanan çok az şey vardır, çoğunluk komploya dayanır.
- Bir edebiyatçı ortaya getirdiği fikirleri değil de siyasi kimliğiyle ön plana çıkıyorsa o kişi eleştirilmelidir.(Mahir Kaynak)
- Sömürgeciliğin bugünkü adı küreselleşmedir.
- "Dünya yönetimini elinde tutanlar halka rağmen dünyayı yönetir.” Bu düşünce kesinlikle yanlıştır, çünkü onların asıl hünerleri halkı istedikleri biçimde düşündürmektir.
Dünyayı Kimler Yönetiyor İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitabı bir tavsiye üzerine heyecanla okudum malesef bir araştırma kitabı değil varsayımlar üzerine, dünyanın yönetimini her seferinde yöneten Allah C. C olduğunu kulların olmadığını vurgulayan sokak ağzı ile yazılmış bir kitap hocam inancı olan herkes inanır tek efendi Allah ama bunu aciz olan kullarla mukayese etmek tuhaf geldi. (Yaşayan Ölü)
Dunyayi kimler yönetiyor kitabi incelemesi: Genel olarak kuresel sermaye, Imf, cfr gibi kuruluşların aktivite ve amaclarini, Opus dei, tapinak sovalyeleri , masonlar gibi bazi orgutlerin faaliyet ve amaçlarını, Medya ve basin ve reklam üçlemesinin birbirilerine nasil bagli olduklarını, Dünyayı yönettiğini sanan fakat kaos ve problemden baska bir etkilerinin olmayisini, yakin tarihte Türkiye ve dunyadaki siyasal olaylarda yer alan bazi insanlarin durumlarini söyleşi olarak anlatan fakat kesin bir yargıdan cok ihtimal ve öngörülerle kişisel düşüncelerini ifade eden bir kitap... Okumadan önce yakin tarih ile ilgili az da olsa bir altyapiniz olmasini tavsiye ederim.Aksi takdirde olayları ve terimleri birbirileriyle bagdastirmaz zor olabilir... (İlker Yasin Durmaz)
kitap/dunyayi-kimler-yonetiyor--18883 yazar/mahir-kaynak yazar/Cem-kucuk yazar/omer-lutfi-mete Cem Küçük'ün 2006 yılının ilk baharında dünya ve ülkede ki bazı insanlar hakkında aynı konu ve sorulardan oluşan Mahir Kaynak ve Ömer Lütfi Mete'nin röportajlarından oluşan kitap. Kitap genelinde bazı soru cevaplarında iki isim de bazı tekrarlara düşmüştü. İkinci olarak iki değerli isme de özellikle Sabetayizm konusunda ki görüşlerine de katılmıyorum. Yani değerli bilgiler olan ama bazı konularda havada kalmış ortalama bir kitap gibiydi (Münzevi Genç)
Dünyayı Kimler Yönetiyor PDF indirme linki var mı?
Mahir Kaynak - Dünyayı Kimler Yönetiyor kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Dünyayı Kimler Yönetiyor PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Mahir Kaynak Kimdir?
1934 yılında Gaziantep’te doğdu. İlk ve ortaöğrenimini burada tamamladıktan sonra 1948’de Kuleli Askeri Lisesi’ne gitti. 1953’te Harp Okulu’nu bitirdi. 1967’de askerlikten ayrıldı. 1961’de mezun olduğu İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde asistanlık yaptı. 1965’te doktor, 1971’de doçent oldu. O dönemlerde Millî İstihbarat Teşkilatı'na girdi. 1980 yılında Millî İstihbarat Teşkilatı'ndan emekli oldu. 1989’da İktisat profesörü oldu. 1993 yılında Gazi Üniversitesi’nden emekliye ayrıldı. Mahir Kaynak, 9 Mart cuntacılarını deşifre ettikten sonra Millî İstihbarat Teşkilatı tarafından deşifre edilmiştir, belki de kendi istihbarat servisi tarafından deşifre edilen tek ajandır.
Türk akademisyen Deniz Ülke Arıboğan'ın babası, eski basketbolcu Lütfi Arıboğan'ın kayınpederi idi.
14 Şubat 2015'te öldü. Cenazesi Karacaahmet Mezarlığına defnedildi.
Kitapları
- Uluslararası Eksende Terör ve Türkiye/ Terör Nasıl Bitirilir ? Nevzat Yalçıntaş,Mahir Kaynak, Ahmet Almaz Nokta Kitap.
- Erdoğan operasyonu
- Amerika 11 Eylül Afganistan Irak
- Başımıza Çuval Geçirenler
- Yeni Ortadoğu Haritası (Emin Gürses ile birlikte)
- Büyük Ortadoğu Projesi ve Türkiye Üzerine Stratejik Analizler
- Dünyayı Kimler Yönetiyor (Ömer Lütfi Mete ile birlikte)
- İstihbarat ve Terör Oyunları
- Maskeli Balo / Türkiye, ABD ve Diğerleri
- Para İmparatorluğu / Kontrol Kimin Elinde?
- Sil Baştan
- Sonuçlardan Sebepler
- Üç... İki... Bir (Ters Labirentlerde Final)
- Yel Üfürdü Su Götürdü (otobiyografik hatıralar) ISBN 975-8486-13-6
- Derin Devlet (Ömer Lütfi Mete ile)
- Yeni Dünya Düzeni
- Mit ve Türkiye (Oğuzhan İhtiyar- Truva Yay.- Kısa Röportajı)
- Geleceğin Türkiye'si Yeni Osmanlılar (Emin Gürses - Cem Küçük Röportajı)
- Darbeli Demokrasi (Olaylar ve Çözümlemeler)
Mahir Kaynak Kitapları - Eserleri
- Derin Devlet
- Büyük Ortadoğu Projesi
- Erdoğan Operasyonu
- Dünyayı Kimler Yönetiyor
- İstihbarat ve Terör Oyunları
- Gizli Servisler
- Derin PKK: Büyük Oyun'un Gizli Kodları
- Yeni Dünya Düzeni
- Darbeli Demokrasi
- Ergenekon
- Komplo Yok
- Başımıza Çuval Geçirenler
- Kürt Meselesi
- Büyük Ortadoğu Projesi ve Türkiye Üzerine Stratejik Analizler
- Sistemi Yeniden Kurgulamak
- Bugünü Dünden Okumak
- Nokta Atışları
- Yeni Ortadoğu Haritası
- Maskeli Balo
- Sonuçlardan Sebeplere
- Yel Üfürdü Su Götürdü
- Geleceğin Türkiyesi - Yeni Osmanlılar
- Sil Baştan
- Dönemeç
- Dünyada Yeni Dönem
- Savaşın Eşiğindeki Ortadoğu
- Üç.. İki.. Bir Ters Labirentlerde Final
- Para İmparatorluğu
- Osiero Nero Öldü
- Devriye
- Olaylar Ve Çözümlemeler
- Amerika 11 Eylül Afganistan ve Irak
- Stratejik Analizler
Mahir Kaynak Alıntıları - Sözleri
- Eğer bir gün bahçenizdeki bir yılanın başının ezildiğini görürseniz, buna çok şükür demeyiniz.O yılanın başını ezeni bulunuz.Bugün o yılanın başını ezen, yarın sizin de başınızı ezebilir. (İstihbarat ve Terör Oyunları)
- İstihbarat örgütleri bir at gibidir. İyi bakılmalı ve sürekli ilgilenilmelidir. Her at gibi acemi binicilerin altında huysuzlanır ve binicisini yere atar. Yokluğunuzda başkasının ilgilenmesine imkan verirseniz, sizi taşırken onun ıslığına göre davranabilir. (Komplo Yok)
- Atatürk ölmüş, derin devlet de onunla gömülmüştür. (Derin Devlet)
- Her ülkenin değerinin bir sınırı vardır.ABD'nin sınırı Irak'taki masum insanların maruz kaldığı acımasızlık, bizim sınırımız ülkemizi kurtarmak için yaptığımızı söylediğimiz kanunsuzluklar, yolsuzluklar, parayı en büyük değer yapan anlayışımızdır. (Ergenekon)
- Uyuşturucu aynı zamanda bir silahtır. Böylelikle operasyonları da finanse eder. Bizim Güneydoğu Anadolu’nun da ekonomik yapısı uyuşturucuyla bağlantılıdır. Normal bir ekonomide, yaratılan gelirle üretilen mal birbirine eşittir. Güneydoğu Anadolu örneğinde üretilen mala bakıp geliri hesap edemezsiniz. Üretilen mal oranı son derece düşüktür, gelirler ise onun çok üzerindedir. Mesela bir Güneydoğu düğününde ortalığa saçılan dolarlara bakın, bir de adamın ne ürettiğine. Bu dolarların çoğu transfer ve uyuşturucu ticaretinden gelir. (İstihbarat ve Terör Oyunları)
- Eğer insanları belirli bir şekilde eğitmişseniz ve yönlendirebiliyorsanız ve bütün kitle iletişim araçları elinizdeyse, bunları istediğiniz gibi yönlendirebilirsiniz. Mahir Kaynak (Derin Devlet)
- Devlet bir canlı varlık gibidir, devamlıdır ve değişimi bir gelişmeden ibarettir. (Nokta Atışları)
- Bir gizli servis eğer ihtiyaç duyduğunda suçlulardan faydalanacaksa bunu belli bir mesafe içinde yapabilmelidir. (Gizli Servisler)
- İntihar eylemcileri bir amaç uğruna kendilerini feda ederler ama yaratılan sonuç onların amaçladıklarından farklıdır. (İstihbarat ve Terör Oyunları)
- "Din halk içindir. Yöneticiler açısından dinin hiçbir önemi yoktur. Ama halka karşı, halkın dini eğilimlerini kullanırlar. Yani gerektiği zaman bir sefer yaparlar, gerektiği zaman bir ideolojik mücadele verirler. Ama kendileri bununla bağlı değildir. Halkı bağlarlar böyle." (Yeni Dünya Düzeni)
- Irak'ta bir istikrarsızlık vardır ve bu olmaya devam edecektir. Çünkü Irak'ın yapısı devlet kurmaya müsait değildir. Bir millet oluşmamıştır. Bir milletin üzerine bir devlet kurulabilir. Oysa burada aşiretler, çeşitli Irklar ve mezheplerden oluşan insanlar vardır. Bunların arasında bir birlik oluşturulamadı. (Yeni Dünya Düzeni)
- Tehdit altında olduğuna inanan ve bunu kolayca bertaraf edemeyeceğini sanan birinin doğal refleksi savunmadır. Bu durum onun ideolojisini ve dünyaya bakışını da belirler. (İstihbarat ve Terör Oyunları)
- Serveti gasp edilenden daha kötü durumdayız. Kötülüklere karşı Allah'a sığınıyoruz. İnançlarımız bencil bir siyaset içinde tanınmaz hale geliyor. Başını örten kadın veya sakallı erkekle sembolleşen bir iticiliğe dönüşüyor. Din, içimizdeki bir güzellik olmaktan çıkıp üstümüzdeki boyalardan biri oluyor. Herkes elindeki boyaları bıraksın. Biz benzemek değil, olmak istiyoruz. Bizi benzetmek istediklerinizden daha güzel olduğumuzun farkında değilsiniz. Yarattığınız şey, bir köy kahvesine asılacak kadar değer taşımıyor. İdeolojik tercihler halkın değil yönetenlerin sorunudur. Şu anda ortalığı kasıp kavuran gerici-ilerici tartışması da derinlere inmeyen yüzeysel bir çalkantı. Halkla somut sorunlar üzerine bir diyaloğa girmenin, bu çatışmadan daha etkili sonuçlar yaratacağı kesin. Fabrikaları, yolları, limanları, eğitimi anlatın. Büyük çoğunluk, bazılarının zannettiği gibi, boş laf üreten liderlerin peşinden gitmeye hevesli değil. Gerçek bir liderin kitleleri sürükleyeceğinden hiç şüphem yok. (Sil Baştan)
- Tarih zaten yetenek sınırlarının ötesinde görevler üstlenmiş şahısların mezarlığı halindedir. (Derin Devlet)
- Esasen dünya üzerinde yaşanan gizli servisler arası rekabet, çekişme ve çatışmalar bakımından Türkiyenin çok parlak bir konumda bulunmamasının sebebi haber alma ve bilgi edinememe eksikliği değildir. Türkiye'nin başarısızlığının temelindeki sebep bildikleriyle amel edememesidir. (Gizli Servisler)
- Türkiye'de, Türk başkanlarını Türklerin tayin edip, Türklerin indirmesini savunuyorum. Bu bir bağımsızlık meselesidir. (Darbeli Demokrasi)
- Ama sistemi eleştirenler, dogmasız bir dünya yerine, kendi dogmalarının hakim olduğu bir dünya istiyordu. (Darbeli Demokrasi)
- Türkiye'deki ideolojik hareketler aslında arka planda bir siyasi gücü ve bir ülkeyi barındırır. Onun için Ittihat ve Terakki'yi Osmanlı'daki bir hareket olarak algılamak yerine, Almanya'nın Osmanlı Devleti içerisindeki bir harekâtı olarak kabul etmek lazımdır. Nitekim Almanya bu harekâtta başarılı olduğu için imparatorluk genelinde ciddi etkilerini gördük. Bu operasyon Enver Paşa üzerinden yapılmıştı ve Almanlar o zamanki Osmanlı'ya Enverland diyorlardı. Almanların ülkeyi içeriden teslim almaya yönelik bu operasyonu, Osmanlı imparatorluğu'nu Ingilizlerin karşısına geçmeye mecbur etti. Bu mecburiyetten kurtulabilirdik. Mesela o dönemde siyasi bir analiz yapılsaydı ve Ingiltere ile Almanya'nın petrol bölgeleri üzerinde bir egemenlik savaşı yaptığı nazar-ı itibara alınsaydı, Almanya safında savaşa girilmez, Ingiltere'ye de bir takim topraklar verilmek suretiyle Osmanlı Devleti'ni muhafaza etmek mümkün olabilirdi. Çok sınırlı araziler vererek devleti devam ettirebilirdik ama bu devlet de yine değişime tabi olmak zorundaydı.Saltanatın kaldırılması, hilafetin kaldırılması gibi kararların da içinde bulunduğu bir projeydi. Bizim dışarıyla olan bağlarımızı koparmak, dışarının da bize düşmanlığını körüklemek.Bu projeyle Osmanlı imparatorluğu'na ait bütün simgeler ortadan kaldırıldı çünkü o simgelerin varlığını devam ettirmesi geriye dönüşü tetikleyebilirdi. Hâlbuki amaç geriye dönüşü olmayan bir model kurmaktı. Onun için de saltanat ortadan kaldırıldı, bölgede egemen olan ortak paydanın islamiyet oldugu düşünüldüğü için Islamiyet üzerindeki etkilerimizin sınırlandırılması istendi ve hilafet kaldırıldı. Türkiye laik bir çizgiye oturtuldu. Teokratik bir düzenden, islamcı bir ülke, laik bir Cumhuriyete dönüştü.Bu nasıl bir değişim olurdu?Atatürk esasen bu tavizleri vermemiz nedeniyle mutlu degildi. Türkiye'de yaratılan imaj şu oldu: Bizim, yeni Türkiye'nin sınırları içerisinde bir devlet olarak kalmamız bile çok büyük bir başarı gibi algılandı ve Türk halkına öyle lanse edildi. Şöyle söyleyelim, eğer bu sınırlar içerisinde kalmasaydık, ideolojimiz farklı olurdu, devlet düzenimiz farklı olurdu. Belirlenen sınırların içerisinde kalacağımızı ispat etmek için böyle bir model uygulamak zorundaydık. (Sistemi Yeniden Kurgulamak)
- “Her darbede militan olarak kullanılan kişileri, onu kullanan bilir ve saklar. Gizli servisten de saklar. Darbe olduktan sonra onları kurban eder, onların asılmasıyla, öldürülmesiyle ilgilenmez. Hatta onları ele vermek suretiyle iktidara itibar kazandırır. Burada itham edilmesi gereken olayın tertipçisidir.” (Bugünü Dünden Okumak)
- "Bir şeyi algılamanın iki boyutu vardır. Birincisi bilgi ve veri edinmek, ikincisi bunu yorumlamaktır. İnsanlar bunun ikisini de belli odaklardan ve amaçlı olarak biçimlendirilmiş olarak alırlar. Eğitim bir olayı nasıl yorumlayacağınızı öğretir ve size özgürce değerlendirmek için değil istenen biçimde algılamak için eğitilirsiniz. Eğitimin amacı şüphe etmeyi öğretmek değil şüphe duygusunu yok etmektir. Bilen insan şüphe etmez ve eğitilen insan bilir." (Büyük Ortadoğu Projesi ve Türkiye Üzerine Stratejik Analizler)