tatlidede

Mahir Kaynak kimdir? Mahir Kaynak kitapları ve sözleri

Türk İktisatçı, Yazar ve İstihbarat Analizcisi Mahir Kaynak hayatı araştırılıyor. Peki Mahir Kaynak kimdir? Mahir Kaynak aslen nerelidir? Mahir Kaynak ne zaman, nerede doğdu? Mahir Kaynak hayatta mı? İşte Mahir Kaynak hayatı... Mahir Kaynak yaşıyor mu? Mahir Kaynak ne zaman, nerede öldü?
  • 24.04.2022 14:00
Mahir Kaynak kimdir? Mahir Kaynak kitapları ve sözleri
Türk İktisatçı, Yazar ve İstihbarat Analizcisi Mahir Kaynak edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Mahir Kaynak hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Mahir Kaynak hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Mahir Kaynak hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1934

Doğum Yeri: Gaziantep, Türkiye

Ölüm Tarihi: 14 Şubat 2015

Ölüm Yeri: İstanbul, Türkiye

Mahir Kaynak kimdir?

1934 yılında Gaziantep’te doğdu. İlk ve ortaöğrenimini burada tamamladıktan sonra 1948’de Kuleli Askeri Lisesi’ne gitti. 1953’te Harp Okulu’nu bitirdi. 1967’de askerlikten ayrıldı. 1961’de mezun olduğu İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde asistanlık yaptı. 1965’te doktor, 1971’de doçent oldu. O dönemlerde Millî İstihbarat Teşkilatı'na girdi. 1980 yılında Millî İstihbarat Teşkilatı'ndan emekli oldu. 1989’da İktisat profesörü oldu. 1993 yılında Gazi Üniversitesi’nden emekliye ayrıldı. Mahir Kaynak, 9 Mart cuntacılarını deşifre ettikten sonra Millî İstihbarat Teşkilatı tarafından deşifre edilmiştir, belki de kendi istihbarat servisi tarafından deşifre edilen tek ajandır.

Türk akademisyen Deniz Ülke Arıboğan'ın babası, eski basketbolcu Lütfi Arıboğan'ın kayınpederi idi.

14 Şubat 2015'te öldü. Cenazesi Karacaahmet Mezarlığına defnedildi.

Kitapları

- Uluslararası Eksende Terör ve Türkiye/ Terör Nasıl Bitirilir ? Nevzat Yalçıntaş,Mahir Kaynak, Ahmet Almaz Nokta Kitap.

- Erdoğan operasyonu

- Amerika 11 Eylül Afganistan Irak

- Başımıza Çuval Geçirenler

- Yeni Ortadoğu Haritası (Emin Gürses ile birlikte)

- Büyük Ortadoğu Projesi ve Türkiye Üzerine Stratejik Analizler

- Dünyayı Kimler Yönetiyor (Ömer Lütfi Mete ile birlikte)

- İstihbarat ve Terör Oyunları

- Maskeli Balo / Türkiye, ABD ve Diğerleri

- Para İmparatorluğu / Kontrol Kimin Elinde?

- Sil Baştan

- Sonuçlardan Sebepler

- Üç... İki... Bir (Ters Labirentlerde Final)

- Yel Üfürdü Su Götürdü (otobiyografik hatıralar) ISBN 975-8486-13-6

- Derin Devlet (Ömer Lütfi Mete ile)

- Yeni Dünya Düzeni

- Mit ve Türkiye (Oğuzhan İhtiyar- Truva Yay.- Kısa Röportajı)

- Geleceğin Türkiye'si Yeni Osmanlılar (Emin Gürses - Cem Küçük Röportajı)

- Darbeli Demokrasi (Olaylar ve Çözümlemeler)

Mahir Kaynak Kitapları - Eserleri

  • Derin Devlet
  • Büyük Ortadoğu Projesi
  • Erdoğan Operasyonu
  • Dünyayı Kimler Yönetiyor
  • İstihbarat ve Terör Oyunları
  • Gizli Servisler
  • Derin PKK: Büyük Oyun'un Gizli Kodları
  • Yeni Dünya Düzeni
  • Darbeli Demokrasi
  • Ergenekon
  • Komplo Yok
  • Başımıza Çuval Geçirenler
  • Kürt Meselesi
  • Büyük Ortadoğu Projesi ve Türkiye Üzerine Stratejik Analizler
  • Sistemi Yeniden Kurgulamak
  • Bugünü Dünden Okumak
  • Nokta Atışları
  • Yeni Ortadoğu Haritası
  • Maskeli Balo
  • Sonuçlardan Sebeplere
  • Yel Üfürdü Su Götürdü
  • Geleceğin Türkiyesi - Yeni Osmanlılar
  • Sil Baştan
  • Dönemeç
  • Dünyada Yeni Dönem
  • Savaşın Eşiğindeki Ortadoğu
  • Üç.. İki.. Bir Ters Labirentlerde Final
  • Para İmparatorluğu
  • Osiero Nero Öldü
  • Devriye
  • Olaylar Ve Çözümlemeler
  • Amerika 11 Eylül Afganistan ve Irak
  • Stratejik Analizler

Mahir Kaynak Alıntıları - Sözleri

  • Eğer bir gün bahçenizdeki bir yılanın başının ezildiğini görürseniz, buna çok şükür demeyiniz.O yılanın başını ezeni bulunuz.Bugün o yılanın başını ezen, yarın sizin de başınızı ezebilir. (İstihbarat ve Terör Oyunları)
  • İstihbarat örgütleri bir at gibidir. İyi bakılmalı ve sürekli ilgilenilmelidir. Her at gibi acemi binicilerin altında huysuzlanır ve binicisini yere atar. Yokluğunuzda başkasının ilgilenmesine imkan verirseniz, sizi taşırken onun ıslığına göre davranabilir. (Komplo Yok)
  • Atatürk ölmüş, derin devlet de onunla gömülmüştür. (Derin Devlet)
  • Her ülkenin değerinin bir sınırı vardır.ABD'nin sınırı Irak'taki masum insanların maruz kaldığı acımasızlık, bizim sınırımız ülkemizi kurtarmak için yaptığımızı söylediğimiz kanunsuzluklar, yolsuzluklar, parayı en büyük değer yapan anlayışımızdır. (Ergenekon)
  • Uyuşturucu aynı zamanda bir silahtır. Böylelikle operasyonları da finanse eder. Bizim Güneydoğu Anadolu’nun da ekonomik yapısı uyuşturucuyla bağlantılıdır. Normal bir ekonomide, yaratılan gelirle üretilen mal birbirine eşittir. Güneydoğu Anadolu örneğinde üretilen mala bakıp geliri hesap edemezsiniz. Üretilen mal oranı son derece düşüktür, gelirler ise onun çok üzerindedir. Mesela bir Güneydoğu düğününde ortalığa saçılan dolarlara bakın, bir de adamın ne ürettiğine. Bu dolarların çoğu transfer ve uyuşturucu ticaretinden gelir. (İstihbarat ve Terör Oyunları)
  • Eğer insanları belirli bir şekilde eğitmişseniz ve yönlendirebiliyorsanız ve bütün kitle iletişim araçları elinizdeyse, bunları istediğiniz gibi yönlendirebilirsiniz. Mahir Kaynak (Derin Devlet)
  • Devlet bir canlı varlık gibidir, devamlıdır ve değişimi bir gelişmeden ibarettir. (Nokta Atışları)
  • Bir gizli servis eğer ihtiyaç duyduğunda suçlulardan faydalanacaksa bunu belli bir mesafe içinde yapabilmelidir. (Gizli Servisler)
  • İntihar eylemcileri bir amaç uğruna kendilerini feda ederler ama yaratılan sonuç onların amaçladıklarından farklıdır. (İstihbarat ve Terör Oyunları)
  • "Din halk içindir. Yöneticiler açısından dinin hiçbir önemi yoktur. Ama halka karşı, halkın dini eğilimlerini kullanırlar. Yani gerektiği zaman bir sefer yaparlar, gerektiği zaman bir ideolojik mücadele verirler. Ama kendileri bununla bağlı değildir. Halkı bağlarlar böyle." (Yeni Dünya Düzeni)
  • Irak'ta bir istikrarsızlık vardır ve bu olmaya devam edecektir. Çünkü Irak'ın yapısı devlet kurmaya müsait değildir. Bir millet oluşmamıştır. Bir milletin üzerine bir devlet kurulabilir. Oysa burada aşiretler, çeşitli Irklar ve mezheplerden oluşan insanlar vardır. Bunların arasında bir birlik oluşturulamadı. (Yeni Dünya Düzeni)
  • Tehdit altında olduğuna inanan ve bunu kolayca bertaraf edemeyeceğini sanan birinin doğal refleksi savunmadır. Bu durum onun ideolojisini ve dünyaya bakışını da belirler. (İstihbarat ve Terör Oyunları)
  • Serveti gasp edilenden daha kötü durumdayız. Kötülüklere karşı Allah'a sığınıyoruz. İnançlarımız bencil bir siyaset içinde tanınmaz hale geliyor. Başını örten kadın veya sakallı erkekle sembolleşen bir iticiliğe dönüşüyor. Din, içimizdeki bir güzellik olmaktan çıkıp üstümüzdeki boyalardan biri oluyor. Herkes elindeki boyaları bıraksın. Biz benzemek değil, olmak istiyoruz. Bizi benzetmek istediklerinizden daha güzel olduğumuzun farkında değilsiniz. Yarattığınız şey, bir köy kahvesine asılacak kadar değer taşımıyor. İdeolojik tercihler halkın değil yönetenlerin sorunudur. Şu anda ortalığı kasıp kavuran gerici-ilerici tartışması da derinlere inmeyen yüzeysel bir çalkantı. Halkla somut sorunlar üzerine bir diyaloğa girmenin, bu çatışmadan daha etkili sonuçlar yaratacağı kesin. Fabrikaları, yolları, limanları, eğitimi anlatın. Büyük çoğunluk, bazılarının zannettiği gibi, boş laf üreten liderlerin peşinden gitmeye hevesli değil. Gerçek bir liderin kitleleri sürükleyeceğinden hiç şüphem yok. (Sil Baştan)
  • Tarih zaten yetenek sınırlarının ötesinde görevler üstlenmiş şahısların mezarlığı halindedir. (Derin Devlet)
  • Esasen dünya üzerinde yaşanan gizli servisler arası rekabet, çekişme ve çatışmalar bakımından Türkiyenin çok parlak bir konumda bulunmamasının sebebi haber alma ve bilgi edinememe eksikliği değildir. Türkiye'nin  başarısızlığının temelindeki sebep bildikleriyle amel edememesidir. (Gizli Servisler)
  • Türkiye'de, Türk başkanlarını Türklerin tayin edip, Türklerin indirmesini savunuyorum. Bu bir bağımsızlık meselesidir. (Darbeli Demokrasi)
  • Ama sistemi eleştirenler, dogmasız bir dünya yerine, kendi dogmalarının hakim olduğu bir dünya istiyordu. (Darbeli Demokrasi)
  • Türkiye'deki ideolojik hareketler aslında arka planda bir siyasi gücü ve bir ülkeyi barındırır. Onun için Ittihat ve Terakki'yi Osmanlı'daki bir hareket olarak algılamak yerine, Almanya'nın Osmanlı Devleti içerisindeki bir harekâtı olarak kabul etmek lazımdır. Nitekim Almanya bu harekâtta başarılı olduğu için imparatorluk genelinde ciddi etkilerini gördük. Bu operasyon Enver Paşa üzerinden yapılmıştı ve Almanlar o zamanki Osmanlı'ya Enverland diyorlardı. Almanların ülkeyi içeriden teslim almaya yönelik bu operasyonu, Osmanlı imparatorluğu'nu Ingilizlerin karşısına geçmeye mecbur etti. Bu mecburiyetten kurtulabilirdik. Mesela o dönemde siyasi bir analiz yapılsaydı ve Ingiltere ile Almanya'nın petrol bölgeleri üzerinde bir egemenlik savaşı yaptığı nazar-ı itibara alınsaydı, Almanya safında savaşa girilmez, Ingiltere'ye de bir takim topraklar verilmek suretiyle Osmanlı Devleti'ni muhafaza etmek mümkün olabilirdi. Çok sınırlı araziler vererek devleti devam ettirebilirdik ama bu devlet de yine değişime tabi olmak zorundaydı.Saltanatın kaldırılması, hilafetin kaldırılması gibi kararların da içinde bulunduğu bir projeydi. Bizim dışarıyla olan bağlarımızı koparmak, dışarının da bize düşmanlığını körüklemek.Bu projeyle Osmanlı imparatorluğu'na ait bütün simgeler ortadan kaldırıldı çünkü o simgelerin varlığını devam ettirmesi geriye dönüşü tetikleyebilirdi. Hâlbuki amaç geriye dönüşü olmayan bir model kurmaktı. Onun için de saltanat ortadan kaldırıldı, bölgede egemen olan ortak paydanın islamiyet oldugu düşünüldüğü için Islamiyet üzerindeki etkilerimizin sınırlandırılması istendi ve hilafet kaldırıldı. Türkiye laik bir çizgiye oturtuldu. Teokratik bir düzenden, islamcı bir ülke, laik bir Cumhuriyete dönüştü.Bu nasıl bir değişim olurdu?Atatürk esasen bu tavizleri vermemiz nedeniyle mutlu degildi. Türkiye'de yaratılan imaj şu oldu: Bizim, yeni Türkiye'nin sınırları içerisinde bir devlet olarak kalmamız bile çok büyük bir başarı gibi algılandı ve Türk halkına öyle lanse edildi. Şöyle söyleyelim, eğer bu sınırlar içerisinde kalmasaydık, ideolojimiz farklı olurdu, devlet düzenimiz farklı olurdu. Belirlenen sınırların içerisinde kalacağımızı ispat etmek için böyle bir model uygulamak zorundaydık. (Sistemi Yeniden Kurgulamak)
  • “Her darbede militan olarak kullanılan kişileri, onu kullanan bilir ve saklar. Gizli servisten de saklar. Darbe olduktan sonra onları kurban eder, onların asılmasıyla, öldürülmesiyle ilgilenmez. Hatta onları ele vermek suretiyle iktidara itibar kazandırır. Burada itham edilmesi gereken olayın tertipçisidir.” (Bugünü Dünden Okumak)
  • "Bir şeyi algılamanın iki boyutu vardır. Birincisi bilgi ve veri edinmek, ikincisi bunu yorumlamaktır. İnsanlar bunun ikisini de belli odaklardan ve amaçlı olarak biçimlendirilmiş olarak alırlar. Eğitim bir olayı nasıl yorumlayacağınızı öğretir ve size özgürce değerlendirmek için değil istenen biçimde algılamak için eğitilirsiniz. Eğitimin amacı şüphe etmeyi öğretmek değil şüphe duygusunu yok etmektir. Bilen insan şüphe etmez ve eğitilen insan bilir." (Büyük Ortadoğu Projesi ve Türkiye Üzerine Stratejik Analizler)

Yorum Yaz