Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız - David Lagercrantz Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız kimin eseri? Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız kitabının yazarı kimdir? Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız konusu ve anafikri nedir? Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız kitabı ne anlatıyor? Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız PDF indirme linki var mı? Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız kitabının yazarı David Lagercrantz kimdir? İşte Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: David Lagercrantz
Çevirmen: Ali Arda
Yayın Evi: Pegasus
İSBN: 9786052993446
Sayfa Sayısı: 416
Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Ejderha dövmeli kız unutmaz.
Unutmadığı gibi, affetmez de.
Lisbeth Salander son olaydan sonra atıldığı hapishanede bile adaletin temsilcisi olmaya devam eder. Maksimum güvenlikli birimin duvarlarının ardından kışkırtılan ırkçı ve dinî çatışmalara göz yummaz.
Mikael Blomkvist her hafta uzun bir yol gidip Lisbeth’i hapishanede ziyaret eder, bu ziyaretlerinden birinde acılarına çare olacak bir ipucu yakalar. Mikael açısından Millennium için de güzel bir haber olabilir bu. Lisbeth açısından ise çocukluğunda saklı kalan gerçeklerin gün yüzüne çıkması demektir.
Fakat gerçeklere erişmek o kadar da kolay olmayacaktır; Kayıt ismini verdikleri habis deneylerin ardındaki bilim insanları bu konunun üstünün uzun süre önce örtüldüğünü düşünüyordur ve öyle kalması için de ellerinden geleni yapacaklardır.
Salander geçmişinin gizemini çözmeye ve anılarındaki kadını bulmaya çok yakın olduğunu biliyordur; boynunda çocukken ona bir ejderhayı anımsatan doğum lekesi olan kadını… Salander her ne pahasına olursa olsun intikamını alacaktır.
Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız, gerilim yaratan hikâyesinin gücünü dünya çapında milyonlarca okuru etkileyen Stieg Larsson’un Millennium üçlemesinden ve Salander ile Blomkvist’in adalet için savaşa devam etmesinden alıyor.
EJDERHA DÖVMELİ KIZ, ATEŞLE OYNAYAN KIZ, ARI KOVANINA ÇOMAK SOKAN KIZ ile bir efsane doğdu. ÖRÜMCEK AĞINDAKİ KIZ o efsaneyi zihinlere kazımaya devam etti ve şimdi de GÖZE GÖZ DİŞE DİŞ DİYEN KIZ ile Millennium serisi değerine değer katmaya hazır!
“Harika... Orijinal seriye bundan daha sadık bir devam kitabı olamazdı. Salander en dramatik, en karizmatik, en etkili araştırmacı haliyle karşımızda; sosyal becerilerden yoksun bir kadın olabilir ama iş, yozlaşmış güçlerin karşısında durmaya gelince ondan iyisi yok.”
-Tom Nolan, The Wall Street Journal-
“Sürükleyici, şaşırtıcı. Larsson’u gururlandıracak derecede cesaret ve sağduyu içeriyor.”
-Patrick Ryan, USA Today-
“Millennium serisinin hiç değişmeyen yanı Salander; her türlü haksızlığa zekâsı ve gerektiğinde de dövüş sanatlarıyla karşılık verebilen o tuhaf ve yalnız genç kadın.”
-Maureen Corrigan, The Washington Post-
“Tıpkı Örümcek Ağındaki Kız gibi bu kitap da Larsson’un üçlemesini hakkıyla devam ettiriyor. Fakat Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız Lagercrantz’ın efsaneyi başka bir boyuta taşıyacağı bir dönüm noktası gibi.”
-Ed Swedlund, Paste Magazine-
“Her zaman olduğu gibi yine beklentileri karşıladı… Lisbeth, yine tam bir intikam meleği.”
-Kirkus Reviews-
“Lagercrantz’ın Millennium serisine kattığı ikinci kitap, insanı şaşkına çeviren bir gizem yumağı.”
-Publishers Weekly-
“Yine bir Lisbeth Salander efsanesi. Lagercrantz, Stieg Larsson’un yarattığı çerçeveden çıkmadan başarıya ulaşmayı beceriyor. Bu yeni dünyada her şey ve herkes şüpheli ama ejderhalar ezilenleri korumaya ve onların intikamını almaya devam ediyor.”
-Michael Ruzicka, Booklist-
“Stieg Larsson gittiği yerde gururla gülümsüyor olmalı… İsveçli gazeteci yazar David Lagercrantz, Larsson’un Millennium serisini devam ettirdiği bu ikinci kitabında çok katmanlı ve entrikalarla dolu bir gerilim yaratmış.”
-Jean Westmoore, The Buffalo News-
“Dâhi hacker Lisbeth Salander ve amansız gazeteci Mikael Blomkvist, bu kitapta gerilim yükseldikçe sosyal açıdan iyilik peşinde koşmaya devam ediyor. Bu çift kalbimizi çalmaya devam ediyor.”
-Carlo Wolff, Pittsburgh Post-Gazette-
(Tanıtım Bülteninden)
Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız Alıntıları - Sözleri
- Ejderhanın püskürttüğü o ateş ne ? Ayaklar altına alınan herkesin içinde yanan aynı ateş dedim. Bizi küle çevirip savuran ateş ama bir gün...
- Hiçbir şey bir kez daha sorgulanamayacak kadar kesin olamazdı.
- Bazı şeyler insanın içine kazınıp kalıyordu işte. Asla silip atamıyordunuz. Onlarla yaşanıyordu.
- Sanki hayat onun dışında seyrediyordu. Davet edilmediği , yalnızca uğultularını duyduğu bir şölendi sanki. Hep kenarda kalmıştı , öyle olmamış mıydı ?
- " Erkeklerin bir din tesis ettikleri her seferde niçin kadınlar acı çekiyor ? "
- Eğer insanlar panik içinde koşmaya başlarlarsa biz de kısmak zorunda kalırız..
Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Ahhh nerden, nasıl başlayayım... Kitabı tek düşünsem evet tema güzel, konuyu güzel bağlamış derim lakin Stieg Larsson'u düşününce olmadı, olamadı David diyesim geldi. Okumakta çok zorlandım, ana karakterler pasif kaldı sanki... Lisbeth'in ekstra hikayesi oturmadı gibi... Genel hatlarla güzel kitap ama ben giremedim içine diyeyim. Son kitabını okumadan önce araya başka bir kitap alıp kendimi bi nötrlemem gerekecek... Siz yine de okuyun, okumaktan zarar gelmez. (Semra YEGİN)
Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız, Millennium 5 Serinin 5. kitabi ve diğer hikayelerin devamıdır. Lisbeth geçmişinin gizemini çözmeye ve anılarındaki kadını bulmaya çok yakın olduğunu biliyordur. Her ne pahasına olursa olsun intikamını alacaktır. Hapishaneden çıkar çıkmaz olayların içine düşmüştür. Güzel bi serüven herkese tavsiye ederim . Keyifli okumalar... (emine)
Milennium serisi beşinci kitap nasıl hızlı bir kitaptın. Gözümü ayırmadan, yerimden kalkmadan, ara vermeden okumak istedim. Lisbeth hapishanede olsa da geçmişinin karanlık noktalarını araştırmaya ve intikam planlarını harekete geçirmeye devam ediyor. İkizler üzerinde gizli deneyler yapan bir kurum ve insanlıktan nasibini almamış araştırmacıları yıllar geçse de Lisbeth Salender'in meşkur adaleti ile tanışıyor Olaylar, kurgu, aksiyon çok iyiydi. Tek sorun Lisbeth Salender, Stieg Larsson'un yarattığı karakterin sanki gölgesi gibiydi. Sonuçta seriye farklı bir yazar devam ediyor. Birebir aynı olmasını beklemiyorum ama bana yetmiyoooorrrr.Lisbeth karakterini ilk üç kitapta olduğu gibi okumak istiyorum. Hemen altıncı ve son kitaba geçip efsane seriyi bitiriyorum. Kitapla kalın (Gülsüm Perli)
Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız PDF indirme linki var mı?
David Lagercrantz - Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı David Lagercrantz Kimdir?
Gazeteci
Doğum: 4 Eylül 1962 (53 yaşında), Solna Municipality, İsveç
Eşi: Anne Lagercrantz
David Lagercrantz Kitapları - Eserleri
- Ben Zlatan İbrahimoviç
- Örümcek Ağındaki Kız
- Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız
- Ölmesi Gereken Kız
David Lagercrantz Alıntıları - Sözleri
- " Bunlar nerede başına geldi arkadaşım? Ne tür bir cehennemden geçtin? " (Ölmesi Gereken Kız)
- Hiçbir şey bir kez daha sorgulanamayacak kadar kesin olamazdı. (Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız)
- " İnsan çok sevdiği , onunla yaşadığı şeyi feda edebilir." (Örümcek Ağındaki Kız)
- Unutmayın: Çocuğu varoşlardan çıkarabilirsiniz ama varoşları çocuğun içinden çıkartmazsınız... (Ben Zlatan İbrahimoviç)
- Ejderhanın püskürttüğü o ateş ne ? Ayaklar altına alınan herkesin içinde yanan aynı ateş dedim. Bizi küle çevirip savuran ateş ama bir gün... (Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız)
- "Bir ferrari olabilecekken neden bir fiat olasın?" (Ben Zlatan İbrahimoviç)
- Muhabir: ''Zlatan bir insan mı ? Yoksa tapılması gereken bir tanrı mı?'' Zlatan: ''Hayır, insan.. Tıpkı büyük beyaz köpekbalığının bir balık olması gibi.'' (Ben Zlatan İbrahimoviç)
- Orada olan gazeteciler benim, “Zlatan, Zlatan!” diye bağırdığıma ınanmışlar. Daha neler, niçin kendi ismimi bağırayım ki? Ben, “Show time, show time!”! diye bağırıyordum. Bu bir gösteri zamanı golüydü. (Ben Zlatan İbrahimoviç)
- Sanki hayat onun dışında seyrediyordu. Davet edilmediği , yalnızca uğultularını duyduğu bir şölendi sanki. Hep kenarda kalmıştı , öyle olmamış mıydı ? (Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız)
- Düşünceler, yaşlanıp akıllandığımızda değişen şeylerdir... (Ölmesi Gereken Kız)
- Belki büyüyor ve bir yetişkin oluyordum. Belki de olmuyordum. Gaza gelmekten söz etmiştim. Buna ihtiyacım vardır. Çocukluğumdan beri de vardır ve bazen çizgiyi aşıyordum. Hâlâ da aynı şey geliyor başıma. (Ben Zlatan İbrahimoviç)
- Eğer insanlar panik içinde koşmaya başlarlarsa biz de kısmak zorunda kalırız.. (Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız)
- Bir toplumun değeri en zayıflarına nasıl baktığıyla ölçülürdü... (Ölmesi Gereken Kız)
- Saygı istemezsin. Alırsın. (Ben Zlatan İbrahimoviç)
- Bir bisiklet hırsızı olmuştum. Bu yaptığım ilk şeydi. Oldukça masum bir şeydi aslında. Bazen işler kontrolden çıkardı. Bir seferinde Rambo stilinde siyah giyinmiş ve ağır bir cıvata kesici alarak askeri bir bisikleti yürütmüştüm. Bundan müthiş heyecan duydum. Buna bayıldım. Dürüst olmak gerekirse bisikletlerden çok verdiği heyecan için yapıyordum bunu. Karanlıkta gizlice ortalıkta gezinmeye başladım ve pencerelere birkaç yumurta fırlattım ve bu tür şeyler yaptım ve sadece birkaç kez yakalandım. (Ben Zlatan İbrahimoviç)
- " Mutluluk da acı kadar güçlü gösterebilse kendini , " (Örümcek Ağındaki Kız)
- Hep yanlış insanlar vicdan azabı çekiyor , acılara neden olanların vicdanı yok. (Örümcek Ağındaki Kız)
- " Yasalar karşısında eşitiz , eğer eşit ödeme yaparsak." (Örümcek Ağındaki Kız)
- İzlanda'dan volkanik kül bulutları geldi. Avrupa'daki bütün uçak seferleri durduruldu ve bizim San Siro'da Inter Milan'la karşılaşmamız gerekiyordu. Otobüsle gittik. Barça'daki parlak zekalının teki bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüştü. O zaman sakatlığım yoktu. Yolculuk bir felaketti. On altı saat sürdü ve Milano'ya bitap durumda vardık. Bu bizim o ana kadarki en önemli maçımız ve Şampiyonlar Ligi'ndeki yarı final karşılaşmasıydı. Eski sahamda yuhalanmaya ve isteriye hazırdım: Sorun yoktu — tam tersiydi, aslında. Ben böyle şeylerden beslenirdim. Durum bunun dışında rezaletti ve sanırım Guardiola'nın Mourinho'yla ilgili bir takıntısı vardı. Jose Mourinho büyük bir yıldızdır. Şampiyonlar Ligi'ni Porto'yla daha önce kazanmıştı. Inter'de benim teknik direktörüm olmuştu. Zarif insandır. Helena'yla ilk kez tanıştığında ona şöyle fısıldamıştı, “Helena, senin tek bir misyonun var. Zlatan! besle, uykusunu almasını sağla ve onu mutlu tut.” O adam ne isterse onu söyler. Ondan hoşlanırım. Ordusunun lideridir. Ama onlara önem de verir. İnter'deyken her zaman bana mesaj atardı, nasıl olduğumu merak ederdi. Guardiola'nın tam zıddıdır. Eğer Mourinho bir odayı aydınlatıyorsa, Guardiola perdeleri çekiyordu. Sanırım Guardiola onun seviyesine gelmeye çalışıyordu. “Karşımızda olan Mourinho değil, Inter,” dedi, sanki biz orada oturmuş, teknik direktöre karşı futbol oynayacağımızı düşünüyormuşuz gibi. Sonra felsefe yapmaya başladı. Dinlemiyordum. Niçin dinleyeyim ki? Kan, ter, gözyaşları ve benzer şeyler üzerine zırvalayıp durdu. Bir futbol antrenörünün böyle konuştuğunu hiç duymamıştım. Tamamen saçmalık! (Ben Zlatan İbrahimoviç)
- Futbol bir kavgadır. Birisi size saldırır, siz de karşılık verirsiniz. Bazen de nedenini bilmeksizin fazla ileri gidersiniz. Bunu çok yaptım. (Ben Zlatan İbrahimoviç)