diorex
Dedas

David Lagercrantz kimdir? David Lagercrantz kitapları ve sözleri

Gazeteci, Yazar David Lagercrantz hayatı araştırılıyor. Peki David Lagercrantz kimdir? David Lagercrantz aslen nerelidir? David Lagercrantz ne zaman, nerede doğdu? David Lagercrantz hayatta mı? İşte David Lagercrantz hayatı...

  • 17.06.2023 23:00
David Lagercrantz kimdir? David Lagercrantz kitapları ve sözleri
Gazeteci, Yazar David Lagercrantz edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında David Lagercrantz hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. David Lagercrantz hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte David Lagercrantz hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 4 Eylül 1962

Doğum Yeri: Solna Municipality, İsveç

David Lagercrantz kimdir?

David Lagercrantz

Gazeteci

Doğum: 4 Eylül 1962 (53 yaşında), Solna Municipality, İsveç

Eşi: Anne Lagercrantz

David Lagercrantz Kitapları - Eserleri

  • Ben Zlatan İbrahimoviç
  • Örümcek Ağındaki Kız
  • Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız
  • Ölmesi Gereken Kız

David Lagercrantz Alıntıları - Sözleri

  • " Bunlar nerede başına geldi arkadaşım? Ne tür bir cehennemden geçtin? " (Ölmesi Gereken Kız)
  • Hiçbir şey bir kez daha sorgulanamayacak kadar kesin olamazdı. (Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız)
  • " İnsan çok sevdiği , onunla yaşadığı şeyi feda edebilir." (Örümcek Ağındaki Kız)
  • Unutmayın: Çocuğu varoşlardan çıkarabilirsiniz ama varoşları çocuğun içinden çıkartmazsınız... (Ben Zlatan İbrahimoviç)
  • Ejderhanın püskürttüğü o ateş ne ? Ayaklar altına alınan herkesin içinde yanan aynı ateş dedim. Bizi küle çevirip savuran ateş ama bir gün... (Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız)
  • "Bir ferrari olabilecekken neden bir fiat olasın?" (Ben Zlatan İbrahimoviç)
  • Muhabir: ''Zlatan bir insan mı ? Yoksa tapılması gereken bir tanrı mı?'' Zlatan: ''Hayır, insan.. Tıpkı büyük beyaz köpekbalığının bir balık olması gibi.'' (Ben Zlatan İbrahimoviç)
  • Orada olan gazeteciler benim, “Zlatan, Zlatan!” diye bağırdığıma ınanmışlar. Daha neler, niçin kendi ismimi bağırayım ki? Ben, “Show time, show time!”! diye bağırıyordum. Bu bir gösteri zamanı golüydü. (Ben Zlatan İbrahimoviç)
  • Sanki hayat onun dışında seyrediyordu. Davet edilmediği , yalnızca uğultularını duyduğu bir şölendi sanki. Hep kenarda kalmıştı , öyle olmamış mıydı ? (Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız)
  • Düşünceler, yaşlanıp akıllandığımızda değişen şeylerdir... (Ölmesi Gereken Kız)
  • Belki büyüyor ve bir yetişkin oluyordum. Belki de olmuyordum. Gaza gelmekten söz etmiştim. Buna ihtiyacım vardır. Çocukluğumdan beri de vardır ve bazen çizgiyi aşıyordum. Hâlâ da aynı şey geliyor başıma. (Ben Zlatan İbrahimoviç)
  • Eğer insanlar panik içinde koşmaya başlarlarsa biz de kısmak zorunda kalırız.. (Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız)
  • Bir toplumun değeri en zayıflarına nasıl baktığıyla ölçülürdü... (Ölmesi Gereken Kız)
  • Saygı istemezsin. Alırsın. (Ben Zlatan İbrahimoviç)
  • Bir bisiklet hırsızı olmuştum. Bu yaptığım ilk şeydi. Oldukça masum bir şeydi aslında. Bazen işler kontrolden çıkardı. Bir seferinde Rambo stilinde siyah giyinmiş ve ağır bir cıvata kesici alarak askeri bir bisikleti yürütmüştüm. Bundan müthiş heyecan duydum. Buna bayıldım. Dürüst olmak gerekirse bisikletlerden çok verdiği heyecan için yapıyordum bunu. Karanlıkta gizlice ortalıkta gezinmeye başladım ve pencerelere birkaç yumurta fırlattım ve bu tür şeyler yaptım ve sadece birkaç kez yakalandım. (Ben Zlatan İbrahimoviç)
  • " Mutluluk da acı kadar güçlü gösterebilse kendini , " (Örümcek Ağındaki Kız)
  • Hep yanlış insanlar vicdan azabı çekiyor , acılara neden olanların vicdanı yok. (Örümcek Ağındaki Kız)
  • " Yasalar karşısında eşitiz , eğer eşit ödeme yaparsak." (Örümcek Ağındaki Kız)
  • İzlanda'dan volkanik kül bulutları geldi. Avrupa'daki bütün uçak seferleri durduruldu ve bizim San Siro'da Inter Milan'la karşılaşmamız gerekiyordu. Otobüsle gittik. Barça'daki parlak zekalının teki bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüştü. O zaman sakatlığım yoktu. Yolculuk bir felaketti. On altı saat sürdü ve Milano'ya bitap durumda vardık. Bu bizim o ana kadarki en önemli maçımız ve Şampiyonlar Ligi'ndeki yarı final karşılaşmasıydı. Eski sahamda yuhalanmaya ve isteriye hazırdım: Sorun yoktu — tam tersiydi, aslında. Ben böyle şeylerden beslenirdim. Durum bunun dışında rezaletti ve sanırım Guardiola'nın Mourinho'yla ilgili bir takıntısı vardı. Jose Mourinho büyük bir yıldızdır. Şampiyonlar Ligi'ni Porto'yla daha önce kazanmıştı. Inter'de benim teknik direktörüm olmuştu. Zarif insandır. Helena'yla ilk kez tanıştığında ona şöyle fısıldamıştı, “Helena, senin tek bir misyonun var. Zlatan! besle, uykusunu almasını sağla ve onu mutlu tut.” O adam ne isterse onu söyler. Ondan hoşlanırım. Ordusunun lideridir. Ama onlara önem de verir. İnter'deyken her zaman bana mesaj atardı, nasıl olduğumu merak ederdi. Guardiola'nın tam zıddıdır. Eğer Mourinho bir odayı aydınlatıyorsa, Guardiola perdeleri çekiyordu. Sanırım Guardiola onun seviyesine gelmeye çalışıyordu. “Karşımızda olan Mourinho değil, Inter,” dedi, sanki biz orada oturmuş, teknik direktöre karşı futbol oynayacağımızı düşünüyormuşuz gibi. Sonra felsefe yapmaya başladı. Dinlemiyordum. Niçin dinleyeyim ki? Kan, ter, gözyaşları ve benzer şeyler üzerine zırvalayıp durdu. Bir futbol antrenörünün böyle konuştuğunu hiç duymamıştım. Tamamen saçmalık! (Ben Zlatan İbrahimoviç)
  • Futbol bir kavgadır. Birisi size saldırır, siz de karşılık verirsiniz. Bazen de nedenini bilmeksizin fazla ileri gidersiniz. Bunu çok yaptım. (Ben Zlatan İbrahimoviç)

Yorum Yaz